Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi (SOCAR), 2008 yılında PETKİM’in yüzde 51 hissesini Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’ndan (ÖİB) satın aldı. Böylece iki kardeş ülke arasında iktisadi alanda önemli bir iş birliği de hayata geçirilmiş oldu. SOCAR, PETKİM’i Avrupa’nın en büyük üretim merkezlerinden biri haline getirme hedefiyle faaliyetlerine hız vererek, satın alma sonrasında 2018’de hizmete giren Star Rafinerisi’nin temellerini attı. PETKİM’in de katkılarıyla Star Rafinerisi büyük bir hevesle inşa edildi.
SOCAR Türkiye’nin yatırımlarının tamamına yakınının bulunduğu İzmir, Aliağa’daki arazisi, Star Rafinerisi’nin açıldığı 2018’de Özel Endüstri Bölgesi ilan edildi. Özel avantajlar sağlandı. Ertesi yıl 2019’da ise Star Rafinerisi’nin ürettiği ilk nafta PETKİM’e teslim edildi. Fakat 2018’de müjdeli bir haber, yeni bir yatırım daha duyuruldu: Yeni petrokimya kompleksi kurulacak.
Ancak SOCAR-BP ortaklığı ile kurulacağı ve Türkiye ekonomisine önemli katkılar sunacağı açıklanan bu tesisten şu ana kadar bir haber yok! Halbuki Türkiye’nin 8 tane daha PETKİM benzeri tesise ihtiyacı vardı ve SOCAR’da bunlara ilave yapacaktı. PETKİM’in özelleştirilmesinin amaçlarından birisi de yeni petrokimya tesisleri kurmaktı.
SOCAR, Türkiye’de dünya standartlarında yeni bir petrokimya kompleksi kurmak ve işletmek amacıyla BP ile 2018’te ilk adımı atmıştı. Kompleks hammaddesini Star Rafinerisi’nden alacağı için makul, mantıklı ve beklenen bir yatırımdı. BP ve SOCAR’da daha sonra bu iş birliğini aralarında yaptıkları bir anlaşmayla somutlaştırdı. Birkaç defa da yeni kompleksin açılış tarihi ilan edildi. PETKİM’in özelleştirmesinde böyle bir yol haritası olduğu için de bu gelişmelere sevinmiştik. Geçen yıllardaki bu haberlere dönüp baktığımda şu an bu tesisin hizmette olması gerekirdi. Fakat sene 2024 ve henüz ortada yeni bir petrokimya tesisi yok! Neden?
SOCAR’ın BP ile hizmete sokacağı petrokimya kompleksi için imzayı atan, bu vizyonu koyan dönemin SOCAR Türkiye Başkanı Vagif Aliyev gibi yöneticiler de artık görevde değil. Acaba SOCAR, Türkiye’de frene mi bastı veya basıyor!
SOCAR’ın yeni yönetim ekibi PETKİM’in özelleştirme amacı dışında yeni bir strateji mi geliştirdi veya geliştirmek istiyor? Çünkü Star Rafinerisi’nden çıkan ürünlerle Türkiye’de yeni PETKİM’ler yapıp, hizmete sokarak, burada işlemek yerine ihraç etmenin daha karlı olduğu düşünülebilir. Bu sebeple de bir strateji değişikliği nedeniyle daha önce açıklanan yatırım planları değişmiş de olabilir. Yatırım yerine, kendi yaklaşımlarıyla verimli işletmecilik modeline de geçmiş olabilirler. Netice itibariyle son gelişmeler, stratejiler hakkında SOCAR yetkililerinin bir açıklama yapması gerekir.
Mesela yüzde 49’u halka açık olan ve altın hissesi de Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nda (ÖİB) bulunan PETKİM’in şu an yüzde 51 hissesi SOCAR Turkey Petrokimya AŞ’de. Fakat ÖİB’e ait C grubu hisse, PETKİM Yönetim Kurulu’na aday gösterme konusunda imtiyaza sahip ve alınan kararların geçerliliğinde de C grubu hissenin olumlu oy kullanması gerekiyor. PETKİM de aynı zamanda belli oranda Star Rafinerisi’nin ortağı. Yani SOCAR Aliağa’da tek başına değil!.
PETKİM’in özelleştirilmesinde ve Star Rafinerisi yatırımına devlet desteği sağlanmasındaki asıl amaç hem rafineri üretiminin Türkiye’de değerlendirilmesi hem de yeni petrokimya tesisleri kurulmasıydı. Acaba bu hedeften uzaklaşma mı söz konusu? Çünkü PETKİM’in bulunduğu stratejik yarımada, yatırımların hızlı ve güvenli olması için özelleştirme sonrasında Bakanlar Kurulu Kararı ile Özel Güvenlik Bölgesi ilan edilmiş ve akabinde PETKİM bünyesinde 80 kişilik güvenlik ekibi kurulmuştu.
Sonraki yıllar güvenlikten tasarruf etmek için stratejik tesislerin güvenliği Belçika merkezli, İsviçre tescilli yabancı bir şirkete verildi. Tasarruf için stratejik tesislerin güvenliğini yabancı bir kuruluşa vermek ne kadar doğru olabilir? Zorlarsanız mevzuatlara uygun olduğu söylenebilir, ama bu durumda Bakanlar Kurulu Kararı ile burasının neden Özel Güvenlik Bölgesi ilan edildiği sorusuna da cevap bulmak gerekmez mi? Stratejik tesislerin güvenliğinden tasarruf etme becerisi gösteren yönetim, yeni yatırımlardan da vaz geçmiş olabilir mi?
Yaklaşık 6 yıl önce SOCAR ve BP’nin kurmayı planladığı petrokimya tesisinin yılda 1,25 milyon ton saflaştırılmış tereftalik asit (PTA), 840 bin ton P-Ksilen (PX) ve 340 benzin ton benzen üretmesi planlanıyordu. Mesela PTA Türkiye’nin ihracatında ve iç tüketiminde önemli yer alan gıda ve içecek kapları, ambalajlama malzemeleri, kumaş, film ve diğer tüketici ve sanayi uygulamaları da dahil pek çok ürünün hammaddelerinden biri olan polyester üretiminde kullanılıyor. Anlayacağınız ciddi anlamda Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu bir hammadde.
Ayrıca yeni petrokimya tesisinin SOCAR Türkiye’ye ait olan STAR Rafinerisi ve PETKİM ile entegre bir şekilde çalışacağı açıklanmıştı. Yani bir ekosistem söz konusu olacaktı. 2018’de SOCAR Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Vagif Aliyev de bu konuda şu açıklamayı yapmıştı:
“Türkiye pazarına 2008 yılında PETKİM’i satın alarak girdik ve o tarihten bu yana STAR Rafineri, TANAP, Petlim Konteyner Terminali ve PETKİM Rüzgâr Enerjisi Santrali gibi dev projelere imza attık. SOCAR Türkiye’nin tüm projelerinin yer aldığı Aliağa’daki arazi, geçtiğimiz aylarda Türkiye’nin ilk Özel Endüstri Bölgesi statüsünü kazanarak tarihe geçti. Yeni tesisin, SOCAR’ın diğer tesislerinden elde edilen hammadde ve altyapı kaynaklarına çok yakın konumlanacak olması, rekabet bakımından büyük avantaj sağlayacaktır. Türkiye’nin Ege Denizi kıyısından dünya pazarlarına açılan kapısı olan Aliağa’da inşa edilmiş büyük rafineri ve petrokimya tesisimizin sunduğu imkânlardan yararlanarak, kardeş iki ülke olan Türkiye ve Azerbaycan’ın ekonomilerine katkı sağlamaya devam edeceğiz.”
Bu açıklamadan önce PETKİM yarımadası yeni yatırımlar sebebiyle “Türkiye’nin ilk Özel Endüstri Bölgesi” ilan edilmiş, bu alan Bakanlar Kurulu Kararı ile “Özel Güvenlik Bölgesi” olmuştu. Diğer ifadeyle Türkiye üzerine düşeni yapmıştı, ama SOCAR yönetimi yeni yatırımları hayata geçirmeyerek hafif rotadan sapmış gibi görünüyor.
SOCAR’in yeni petrokimya tesisi aynı zamanda Batı’nın en büyük PTA, PX ve aromatik ürünler kompleksi olacağı da açıklanmış, benim gibi yazarlarda bunu alkışlayarak ve heyecanla köşelerinde değerlendirmişti. BP Global Aromatik Ürünler Birimi CEO’su Luis Sierra da şu açıklamasıyla bize güven vermişti:
“Bu tesis, hayata geçirildiği takdirde, Batı Yarım Küre’nin en büyük entegre PTA, PX ve aromatik ürünler kompleksi olmasının yanında BP’nin de Çin’in Zhuhai bölgesinde yirmi yıl önce açtığı tesisinden bu yana aromatik ürünler alanındaki ilk büyük yatırımı olacak. BP’nin alanında lider tescilli teknolojisi ile SOCAR’ın yeni rafinerisiyle sağlanacak entegrasyonun bir araya gelmesiyle, Türkiye’nin büyümekte olan polyester ambalajlama ve tekstil sektörüne hizmet verecek mükemmel bir platforma sahip olacağız. Rekabet gücü yüksek olan bu tesisin kurulmasına dair yapacağımız incelemelerde hem BP’nin hem de SOCAR’ın güçlerinden yararlanmak istiyoruz.”
SOCAR Türkiye CEO’su Zaur Gahramanov da Nisan 2020’de bu projeyle ilgili şu açıklamayı yapmıştı: “Türkiye’deki yatırım takvimimizde bazı gecikmeler oldu. Petrol varil fiyatının 20-30 USD civarında olması hem bizi hem de ortaklarımızı etkiledi. Bu bağlamda, 2020 yılı sonu için planlanan Mercury Projesi’ne ilişkin nihai yatırım kararı gelecek yılın dördüncü çeyreğine ertelendi. ”
Daha sonra yeni petrokimya kompleksinin 2023-2025 yılları arasında işletmeye alınmasının planlandığı açıklandı. Ama bir daha da kompleksin ne zaman hizmete sokulacağına ilişkin bu konuda açıklama yapılmadı.
Zaur Gahramanov bu yeni tesisin önemine de şu cümlelerle dikkat çekmişti.
“Bu yeni yatırım hem SOCAR hem de Türkiye için ‘kazan-kazan’ durumu sunuyor. Bu sayede, Türkiye’deki petrokimya piyasasındaki payımız artarken, bu ürünlerin Türkiye’ye ithalini de azaltarak, dış ticaret açığının düşmesine katkıda bulunacak. Türkiye’deki tüm projelerimizde bu hedef doğrultusunda çalışıyoruz.”
SOCAR Türkiye Rafineri ve Petrokimya İş Birimi Başkanı / PETKİM Genel Müdürü Anar Mammadov da geçen yıl, Nisan 2023’te, petrokimyada pazarın her yıl yüzde 3-4 büyüdüğünü, bu piyasayı doyurmak için 8 PETKİM kurmak gerektiğini açıklamıştı.
Tamamda kim kuracak? PETKİM’in özelleştirilmesinin amaçlarından birisi de bu değil mi? Fakat Mammadov da SOCAR-BP ortaklığıyla 2023-2025 arasında hizmete girmesi gereken yeni petrokimya kompleksi hakkında bilgi vermemişti. Madem yeni tesis, yatırım ortada yok, neden olmadığı konusuna SOCAR yönetiminin bir açıklık getirmesi icap etmez mi?
Yazarın Diğer Yazıları
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.