Kovid-19 salgınıyla birlikte havayollarının kokpit ve kabin ekipleri riskli çalışanlar arasında zikredilmeye başlandı. Bazen havada dar bir mekânda 12-13 saat yolcularla yakın temasta kalan personel ciddi risk altında olmasına rağmen öncelikli aşılanacaklar arasında yer almıyor.
Türk Hava Yolları (THY) ekipleri başta tahliye uçuşları olmak üzere devam eden tüm operasyonlarında hizmet kalitesinden ödün vermeyerek çalıştı. Diğer havayollarının personeli de benzer özgüvenle çalıştı. Koronavirüs döneminde çok sayıda pilot, kabin memuru, kargo personeli ve teknisyen de yaşamını yitirdi.
Türkiye’de Kovid-19 sebebiyle riskli ortamlarda meslek icra eden havacılık endüstrisi çalışanlarının sayısı yaklaşık 30 bin civarında. Sağlık Bakanlığı ve diğer ilgili kurumların bu detayları dikkate alarak öncelikli aşılanacaklar arasına havacıları da alması icap eder.
Havayolu personeli bu dönemde Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO), Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) ve Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) uyarı ve direktifleri doğrultusunda hijyen kuralları çerçevesinde yolcuları da bilgilendirerek, eğiterek görev yaptılar. Yani ilave bir sosyal sorumluluk yükünü de omuzladılar.
Yeni normallerle birlikte uçuşlar 1 Haziran’da başladığında kabin personeli “Hijyen uzmanı” sıfatıyla yolcunun karşısına çıktı. Uçağın en kirli yerlerini gözden geçirirken, yolcuların da yeni kurallara uyması için teyakkuzda oldular.
Netice itibariyle birçok uçuş personeli daha az görev yapsa bile 2020 yılı havacılık sektöründe özellikle kokpit ve kabin ekiplerinin açısından önemli bir emek yılı olarak hafızalara işlendi. Ama aşılama süreciyle birlikte riskli gurupları içinde anılmamaları bir burukluğa sebep oldu.
Kovid-19 risk grupları arasında kokpit ve kabin ekiplerinin de kesinlikle eklenmesi gerekir. Dünyanın dört bir yanına, her milletten insanla birlikte uçan ekiplerini nasıl bir riskle karşı karşıya olduğunu söylemeye bile gerek yok. Aşıyla birlikte ülkeler seyahatler için sınırlarını açtıkları zaman ülkemiz ekonomisinin dinamik bir şekilde yeni sürece girebilmesi için havayolu personelinin de hazır olması hayati önem taşımaktadır. Şu anda havayolu personeli sürekli olarak testlerle, rahatsızlıklarla ve stresle mücadele ediyor. Karşılaştıkları zor durumları şöyle sıralayabiliriz.
Çok sık Kovid-19 testi gerekiyor
Aslında kokpit ve kabin ekipleri dünyanın her yerinde en riskli grup olarak görülüyor. Bir ayda çok farklı ülkelere uçuş gerçekleştirebiliyorlar. Her gittikleri ülkede farklı bir prosedürler karşı karşıya kalıyorlar. Özellikle yatı olan uçuşlarda bazen 24 saat içinde 3 defa Kovid-19 testi olmak zorunda kalıyorlar. Hükümetlerin belirlediği katı kurallar ekiplerin psikolojisini bozmuş durumda.
Odalarda tecrit altındalar
Özellikle yatıya giden kabin ekipleri gittikleri ülkelerde odalarından çıkamıyorlar. Salgının en ağır geçtiği dönemlerde Çin’de bile böyle bir kural yokken özellikle Asya-Pasifik bölgelerinde kabin ekipleri odalarından dışarı çıkamıyorlar. Mesela geçtiğimiz günlerde bir kabin memuru Vietnam’da yaklaşık 10 gün odasından hiç çıkamadı. Her gün Kovid-19 testi yaptırdı. Ekipler için otellerde belirli bir bölüm ayarlanarak, sosyal mesafeyi koruyacak şekilde hava almaları bile sağlanabilmiş değil.
Yolcuyu anlamakta zorlanıyorlar
Maske hayatımızın bir parçası ve maskeden kurtulmanın gerçekleşeceği en son yerde uçak kabini. Ancak salgın sürecinde uçak içindeki iletişim de alt üst oldu. Kabin memurları yolcularının isteklerini maskeden kaynaklı olarak anlamakta zorluk çekiyorlar. Bir yolcunun isteğini bazen 3-4 defa sormak zorunda kalıyorlar. Bu da operasyonlarının daha yavaşlamasına sebep oluyor.
Havalimanlarındaki öncelikleri kayboldu
Uçuş ekiplerinin uçağa erken gidebilmek adına havalimanında güvenlik ve pasaport geçişlerinde ayrı bir bölümleri bulunuyor. Salgın öncesinde bu geçiş bölümleri havalimanlarında uçuş ekiplerine öncelik tanınma anlamına geliyordu. Bu geçişler halen daha mevcut, ama hızlı geçmek mümkün değil. Hatta bazı havalimanlarında yolculardan daha fazla dezenfekte ediliyorlar. Ayakkabıları çıkartılıp çoraplarına kadar dezenfektan sıkılıyor. Daha sıkı tedbirlerin olduğu özel bölmelerden geçiyorlar.
Sorumlulukları arttı
Kabin ekiplerinin profiling olarak adlandırılan uçak kapısında yolcuyu karşılayıp, tanıma sisteminde sorumlulukları arttı. Uçağa binmeden önce yolcuları bu süreçti daha iyi analiz etmeleri gerekiyor. Uçak içinde herhangi bir vaka yaşanmaması için ön tedbir anlamında böyle bir uygulama yapılıyor. Yolcuyla bu kadar yakın temasta olan kabin personeli için de yetkili kurumların adım atması gerekiyor
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
Yazarın Diğer Yazıları
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.