Güya son dönemde tartışılan Yap İşlet Devret (YİD) modeli ile hizmete sokulan projeleri eleştirme çerçevesinde sözü Rize-Artvin Havalimanı’na getirip “yolcu garantisi” verilip, verilmediğini sorgulamış. Hatta hızını alamayıp havalimanının yıllık yolcu kapasitesini de yanlış anlayarak verilen yolcu garantisi sanarak eleştirmiş. Bu meydanı özel sektör işletmeyecek. Dolayısıyla yolcu garantisini kim, kime verecek? Açılışı yapıldıktan sonra bu meydan Devlet Hava Meydanları İşletmesi’ne devredildi. İşletmesini Türkiye’nin çoğu meydanının otoritesi olan DHMİ yapacak. Daha önemlisi Türkiye’nin çoğu meydanı kâr amacıyla hizmete sokulmuş değil. Kamu hizmeti ön planda… Yani yolcu garantisiyle iş verilmiş olsaydı, bugün çoğunda Zafer Havalimanı gibi bir durum ortaya çıkardı. Bu durumda öncelikle CHP’li vekillerin bu tür projelerde nerelere bakacaklarını bilmeleri gerekir.
Bir projenin hangi modelle yapıldığını ve nasıl işletileceğini anlamayan, yapılış gerekçelerini sorgulayamayan bir milletvekilinden ne beklenir? Ulaştırma Bakanlığı veya iktidar partisinden herhangi yetkili rahatlıkla böyle bir yalanı yüzüne vurabilir. Üstelik bu yaklaşımı sergileyen tek CHP’li vekil o değil! Bu kadar kolay ve ucuz muhalefet de iktidara ancak konfor sağlar.
Yazarın Diğer Yazıları
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.