Amerika ile Türkiye ilişkilerinin önümüzdeki günlerde ilginç bir seyir içine gireceğini iddia etmek için elimizde epeyce malzeme olduğunu söyleyebilirim.
Rusya-Türkiye ilişkilerinden rahatsız olan, ancak bunun için somut bir gerekçe ortaya koyamayan ABD, Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliği girişimiyle konuyu başka bir noktaya taşıdı. F-16 satış süreciyle NATO merkezli tartışmalar başladı. ABD yönetimi senatörler üzerinden Türkiye ile F-16 üzerinden NATO pazarlığını yapacağını iki hafta önce yazmıştım. Süreç bu şekilde ilerliyor. Şimdi buna yeni argümanlar eklenmek isteniyor.
“Rusya’nın kullandığı Amerikan yapımı uçaklarla Türkiye’ye düzenlediği seferlerde yakıt ve yer hizmetleri desteği veriliyor” iddiasıyla Türk şirketlerine baskı yapılıyor. Hatta daha ileri giderek Türkiye’den çeşitli şirketlere ve kurumlara mektup yazılarak, 2022’de Rusya’dan gelen ABD yapımı uçaklara destek verildiğine işaret edilerek, acilen ABD’nin Rusya’ya uyguladığı kısıtlamalara uyulması isteniyor. Aksi halde ilgili Türk şirketleri için eylem planına geçileceği uyarısı yapılıyor.
Dün Ulaştırma Bakanlığı’nda Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) ve Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) yetkilileri, Türk sivil havacılık sektörünün önemli şirketlerini Ankara’da toplayarak ABD’nin iddialarını masaya yatırdılar.
ABD, açık bir şekilde Rusya’dan Amerikan üretimi Boeing uçaklarıyla Türkiye’ye seferler düzenlemesinin önünü kesecek taleplerde bulunuyor. Rusya’dan gelen uçaklara yakıt ve yer hizmetleri hizmeti verilmesini istemiyor. İstanbul Havalimanı ve TAV Havalimanları Holding’in işlettikleri meydanlarda iştirakleriyle kanalıyla uzun süredir ABD’nin talepleri doğrultusunda Rusya’dan gelen uçaklar yakıt ve yer hizmetleri vermiyor.
Fakat farklı şirketler kanalıyla Rusya’dan gelen uçakların yakıt ve yer hizmetleri aldığı yönündeki tartışmalar sebebiyle ABD-Türkiye görüşmeleri yoğunlaşmış durumda. Eğer ABD’nin istediği şekilde Rusya’dan gelen Amerikan yapımı uçaklara bu hizmetler verilmezse Türkiye-Rusya arasındaki yolcu taşımacılığı ciddi anlamda etkilenecek gibi görünüyor.
Özellikle dar gövdeli uçakların Rusya’dan Türkiye’ye dönüş yakıtıyla (tankering) gelmeleri imkansız gibi bir şey olduğundan Rusya’dan turist taşınması ciddi anlamda etkilenecektir.
Diğer taraftan THY, Pegasus ve diğer Türk tescilli havayollarının Rusya’ya sefer düzenlemelerinin de bu süreçten etkilenme ihtimali göz ardı edilmelidir. ABD makamlarının THY’nin Rusya seferlerinin kurallara uygun yapıldığını ve rahatsız olmadıklarını ilettiklerini de öğrendim. Fakat ABD’nin bir süre sonra Amerikan yapımı uçaklarla Rus vatandaşı taşınmasına da engel koyacağı şeklinde haberler de söz konusu.
Başka bir husus ise Rus ham petrolünün Yunan gemileriyle ABD baskısı olmadan sorunsuz taşınırken, kurallara uygun taşımacılık yapan Türk şirketlerine aynı kolaylığın tanınmadığı bilgisine de ulaştım. Şu an Türkiye havacılık yakıtının önemli bir kısmını Amerika’nın kısıtlamalarına uygun şekilde Rusya’dan alıyor. Fakat bu ay yaşanacak gelişmelerin ABD’nin Rusya ile her türlü ticari ilişkileri kapsayacak şekilde genişletilme ihtimali olduğu belirtiliyor.
Şimdi bu gelişmeleri İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun son günlerde bazı Batılı ülkelerin konsolosluklarını bir strateji çerçevesinde kapattıkları uyarısıyla birlikte okursak ilginç bir döneme girdiğimizi söyleyebiliriz.
YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
Yazarın Diğer Yazıları
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.