Savunma sanayimizin daha hızlı ve verimli ilerlemesi için bazı önlemler alınmaya başlandı. Emeklilik için 60 yaş sınırı getirilmesi ve bazı projelerden vaz geçilmesi gibi adımlar söz konusu. Çünkü bazı vakıf şirketlerine finansman sağlanabilmesi için yeni işler, projeler verilmesine rağmen personel maaşlarını ödemede zorlandıkları belirtiliyor. Bu sebeple 60 yaşına gelenlerin emekli edilmesi planı devreye sokulmuş.
Savunma Sanayi Başkanlığı (SSB) kamu ve yarı kamu konumundaki Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı (TSKGV) şirketlerinde verimliliği yüksek seviyeye çekmek, maddi kaynakları iyi kullanmak ve yürümekte olan projeleri aksatmamak için birçok projeyi gözden geçirdiği, aynı anda iki ayrı şirketin üzerinde çalıştığı konularda dublikasyonu önlemek için düzenleme yapmaya başladığını öğrendim. Kaynağım SSB ve sektörün önemli isimleri.
Mesela kısa süre önce vakıf şirketlerinde emeklilik yaşının 60’a çekildiğini, bu yaşın üzerindekilerinin emekli edilmesi için SSB tarafından karar alındı. Emekli olanlar doğal olarak yaşadıkları durumdan memnun değiller. Tecrübeli, birikimli isimlere ihtiyaç olması halinde nasıl bir çözüm bulunduğunu merak ettim. Tam olarak bir cevap alamadım. Veya vakıf şirketleri, tecrübeli isimlere ihtiyaç duyarlarsa nasıl bir çözüm bulunuyor, bilmiyorum. Ama genel kanaat savunma sanayi yeni nesil teknolojileri ağırlıkla kullanan bir sektör olduğundan belli yaşın üzerindekilerin tecrübesine ihtiyaç kalmadığı yönünde. Tabi bu yorum bazı vakıf şirketi yöneticilerine ait.
Diğer taraftan Türk Hava Yolları (THY) ile Türk Havacılık ve Uzay Sanayi AŞ (TUSAŞ) arasında geçen yıl mayıs ayında 20 adet, tek motorlu pilot eğitim uçağı üretilmesi için yapılan anlaşmada SSB’nin kaynakları verimli kullanma, mevcut projeler odaklanma stratejisi çerçevesinde rafa kaldırılmış. Bu haberi de SSB kaynaklarından öğrendim. Anlaşılan SSB, TUSAŞ’ın çok farklı alanlara dağılmasını, KAAN, ANKA 3, helikopter ve uzaya yönelik projelerine odaklanmasını istiyor. Maddi kaynakların dağılmasını istemiyor.
Milli havayolunun pilot yetiştirmek için kurduğu THY Uçuş Eğitim ve Havalimanı İşletme AŞ’ye İngilizce ’den kısaltılmış adıyla TAFA’ya (Turkish Airlines Flight Academy) TUSAŞ’ın eğitim uçağı üretmesine yönelik anlaşmaya iki kurumun tepe yöneticileri Ahmet Bolat ve Temel Kotil imza koymuştu.
THY’nin TUSAŞ’a verdiği bu eğitim uçağı siparişiyle, yılda 200 uçağın üretilerek dünyaya satılması planlanıyordu. TUSAŞ’ın özgün bir eğitim uçağı model tasarlayıp, üreterek sivil havacılık tarafına da güçlü bir giriş yapma planı gündeme gelmişti. Yapılan anlaşmaya gire TUSAŞ, 2026 ve 2027 yıllarında 10 adet şeklinde teslimatlarını yapacaktı. 20 adet uçağın satın alınması ve uçaklardan verim alınması halinde TAFA’nın sonraki yıllarda tüm eğitim uçaklarını TUSAŞ’tan alması ve mevcutlarını da değiştirmesi yönünde de anlaşmaya varılmıştı.
SSB’nin başta vakıf şirketleri olmak üzere kamu kurumlarına yönelik verimlilik odaklı, planlı, programlı ilerlenmesi için aldığı bu kararların özel sektördeki savunma sanayi şirketleri tarafından ümitle karşılandığını söyleyeyim. Çünkü birçok iş ihaleye çıkılmadan, rekabete açılmadan özel anlaşmalarla, görevlendirmelerle ve projelerle vakıf şirketlerine veriliyor. Özel şirketlerin başarılı olduğu alanlarda iş almaları, projelerini geliştirmeleri maalesef zaman zaman vakıf şirketlerin yöneticilerini araya girmesi, SSB bürokrasinin de desteğiyle sık sık vakıf şirketleri tarafından kesiliyordu. Bakalım yeni düzenlemeler özel sektöre ne kadar yansıyacak?
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
Yazarın Diğer Yazıları
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.