Türkiye’de havaların iyice ısındığı, Katar’da ise aşırı sıcaklar sebebiyle gündüz dışarı çıkmanın son günlerinin yaşandığı bir zamanda, geçen hafta Katar Turizm’in güzel organizasyonuyla Doha’da 4 gün geçirdim.
Körfez Bölgesi’nin turizmde yeni gözdesi, aynı zamanda Katar Havayolları ile de dünyaya bağlanmanın, transit uçuşların keyfini çıkarmanın merkezi haline gelen dünyanın en iyi havalimanı olarak öne çıkan Hamad Uluslararası Havalimanı’nı da bu seyahatimde özellikle İstanbul’a dönerken daha iyi tanıma fırsatım oldu.
Geçen hafta dünyanın en iyi havayolu Katar Havayolları ile en iyi havalimanına seyahat deneyimimi yazmıştım. Bu defa Katar’da geçirdiğimi 4 günü, dönüş yolculuğumu ve havalimanında geçirdiğimi keyifli birkaç saatten notlar aktaracağım. Çeşitli havayolu ve havalimanlarını deneyimlerken ister istemez Türk Hava Yolları ve İstanbul Havalimanı ile de kıyaslama yapmak gibi bir durumda ortaya çıkıyor. Notlarıma bu gözle de bakabilirsiniz.
Yolunuzu 3-4 gün için Doha’ya çevirirseniz iyi bir plan yapmanız halinde unutamayacağınız deneyimler yaşamamak elde değil. Gideceğinizi zamana bağlı olarak planınızı Katar’ın hava durumuna ve bulunduğu coğrafi konuma göre yapmanız gerekiyor. Bu sebeple öncelikle neler yapmak istediğinize karar verin. Eğlence mi, kültür mü, yeme-içme mi veya şehri her açıdan keşfetmek mi istiyorsunuz? Azcık zaman ayırıp önce plan yapın. Böylece zamanı daha iyi kullanmış olursunuz.
Bizim seyahat programımız adeta yemek arası şehri keşfetmek gibiydi. Ayrıca sıcak havada dışarıda 40-45 derecelerde geçen şehir turlarımızda, 16 dereceye ayarlanmış serin değil buz gibi restoranlar sığınağımız oldu. Dinlenip, keşfe devam etmek için iyiydi, ama emin olun Doha sıcağına alışmak 16 dereceli soğuk kapalı mekanlardan daha kolay oldu. “Dışarı yanarken, içeriler de donuyordu” dersem yanlış olmaz. Bu sebeple seyahatlerinizde rahatsızlanmamak için soğuk-sıcak dengesine dikkat etmek kalıyor.
Doha’yı ziyaret etmek için en doğru zaman kış. Kış seyahatlerinizde dışarı-içeri farkı da ortadan kalkıyor. Mart ayında da Doha’yı ziyaret ettiğim için tecrübeliyim. Eğer seyahatiniz sıcaklara denk geliyorsa kapalı, serin mekanlarda da sıkılmadan zaman geçirmek çeşitli imkanlar söz konusu.
Doha’nın Basra Körfezi kıyısındaki West Bay bölgesi, şehrin yüksek binalarla siluetini oluşturan yer. Ben de mart ayında bu bölgede kalmış, popüler mağazalarını keşfetmiştim. Ancak bu son seyahatimde eski Doha olarak bilinen ama şu an en fazla ilgi gören Msheireb’te Mandarin Oriental Otel’de kaldım. Otelin konumu ve hizmetleri ise seyahatimi daha da güzelleştirdi. Doha’da konaklamak, konfor ve fiyat tercihine göre otel bulmanın da kolay olduğunu, geniş imkanlar sunulduğunu belirteyim. Buraya gelip çok lüks otelleri de deneyimleyebilirsiniz, hesaplı bir seyahat de yapabilirsiniz. Yelpaze geniş.
West Bay’a göre şehrin bu kısmı daha keyifli, eski şehir merkezi olması sebebiyle daha doğal. Arap mimarisinde binalar, sokaklar ve günümüze uygun modern tarzda tasarlanan şehrin bu gözde merkezi şu an cazibe noktası. Sokaklarında dolaşırken, her türden mağaza ve restoranlarında zaman geçirmek de keyifli. Yüksek binaların olmaması, eskiyle yeninin karışımı bir ortam geçirilen zamanı daha hoş yapıyor.
“Msheireb Downtown Doha” ismiyle şehrin öne çıkan bu bölgesi çağdaş mimarisi, tarihi müzeleriyle ve Arap tarzı konaklarıyla dikkat çekiyor. Bölgedeki iki önemli müzeyi; köleliğin tarihi müzesi (Bin Jalmood) ile Katar’ın eski yaşam tarzını yansıtan müzesini (Radwani House) gezmeyi çok istedim, ama bakım, onarım vs. sebebiyle kapılarından döndüm. Fakat buranın en keyifli zaman geçirilecek yeri tarihi alış-veriş sokakları ve yerleriyle Souq Waqif. Mahalli halk yoğunlukla zamanını burada geçiriyor. Ticaretini de burada yapıyor. Dolayısıyla daha fazla Arap kültürü ve daha fazla Doha’ya temas etmek istiyorsanız. Bir numaralı adres burası. Daracık serin sokakları, hediyelik eşya tezgâhları, pasajları, her keseye hitap eden mahalli yeme içme seçenekleri ile lüks oteller ve dünya mutfağından yemekler sunan kaliteli restoranlar bir arada…
Şehrin yeni noktalarından Katara Kültür Köyü ise geleneksel Katar mimarisi dikkate alınarak son derece modern ve lüks tasarlanmış. Birçok sanat ve kültür derneğinin aktivitesi burada yapılıyor. Burada çeşitli galeriler, tiyatro, bahçeler, iki cami, plaj alanı ve klasik Yunan ile İslam mimarisini birleştiren büyük amfi tiyatroya bulunuyor. Bir yönüyle modern ve klasik Doha’yı burada gözlemlemek mümkün. Akşamları ve gündüzleri farklı olan bir yer. Katara Mescidi veya küçük şirin camisi ise dünyaca ünlü mimarımız Zeynep Fadıllıoğlu’nun imzasını taşıyor.
Doha’daki önemli bir zaman dilimini Katara Kültür Köyü’nde ve yanı başındaki caddesi klimalı olan alış-veriş bölgesinde geçirdim. Burada Ard Canaan isimli restoranda ise Kenan Ülkesi olarak bilinen Arap ülkelerinin geleneksel Arap mutfağından yemekleri tatma imkânım oldu. Filistin yemeği “Musahhan” aklımda kaldı.
Katar Milli Müzesi ise hem ilginç mimari yapısı hem de iç tasarımı ve çeşitliliğiyle hafızama yer etti. Serin bir atmosferde Katar’ın ve bölgenin tarih ve kültürüne yolculuk etmek isteyenler için ideal mekân. Biz ziyaret ettiğimizde bir kısmı bakımda olduğu için tamamını gezemedim. Fransız mimar Jean Nouvel Katar’ın çölünde bulunan çöl gülünün karmaşık formundan esinlenilerek müzeyi tasarlamış. İç içe geçen ve katmanlı şekilde tasarlanmış müze binası bile tek başına görülmeye değer.
3-2-1 Katar Olimpik ve Spor Müzesi
Katar’da epeyce müze var. İlginize göre mutlaka birisini görün derim. Mesela 3-2-1 Katar Olimpik ve Spor Müzesi, FIFA 2022 organizasyonu sebebiyle Doha kazandırılan bir eser olmuş. Müzeyi ilk gezen gazeteci ise ben oldum. Müze yetkilileri müzenin tamamlanması sonrasında dünya basınında ilk defa benim gezdiğimi söylediler. Hem Katar gençleri için de hem de Doha ziyaret edenler için güzel bir müze olmuş. Müze Direktörü Abdullah Yusuf El-Mualla ile de görüşüp müzenin geçmiş, günümüz ve gelecek baz alınarak nasıl kurgulandığı öğrendim. Müzenin en büyük görsel öğesi ise at üzerindeki Safevi Hanedanlığının en güçlü hükümdarı olarak bilinen Şah Abbas’ın heykeli hafızamda kaldı. Döneminin ata en iyi binen isimlerinden olması sebebiyle müzede Şah Abbas’a özel yer ayrılmış.
Doha’da Japon, Çin, Türk, İran, Arap, Fransız mutfaklarına ait epeyce restoran var. Türk restoranı Şazeli yemek için, St Regis Otel bünyesinde yer alan Huqqa ise kahvaltı, yemek ve akşam keyfi için Doha’nın en popüler mekanlarından birisi olarak öne çıkıyor. İkisini de deneyimleme imkânım oldu. Huqqa Körfez Bölgesi’nin önemli bir markası haline gelmiş.
Katar’ın Chapati ve Karak Çayı
Doha’ya has bir damak deneyimi yaşamak istiyorsanız mutlaka Katar’ın ünlü kafe restoranı “Chapati & Karak” için zaman ayırın. Ben de Katara Kültür Köyü’ndeki kafeye uğradım. Karak çayında Arap kahvesi tadını bulmak mümkün. Chapati ise özel hamurdan hazırlanan gevrek dürüm içinde başta peynirli olmak üzere tatlı-tuzlu çeşitli türlerde yapılıyor. Genelde Araplar tercih ediyor, hatta önünde kuyruklar bile oluyor, ama açıkça ifade edeyim benim de damağımda kalan bir lezzet oldu. Yolunuz düşürün, deneyin derim.
Doha’da çöl safarisi
Doha’da yapılacak en iyi aktivitelerden birisi ise çöl safarisi. Bunun için popüler yer Khor Al-Adaid bölgesi. Deniz kenarında muhteşem manzara eşliğinde safari yapmak için sabah erken saatleri veya gün batımı tercih ediliyor. Katar’da yaşayanlar veya ziyaret edenler için bu bölge sezona göre deniz ve çölde çeşitli aktiviteler için fırsatlar sunuyor. En iyi zaman ise kasım-nisan arası. Ben mayıs’ta akşam üstü, haftanın ilk iş günü olan bir pazarın akşamını burada geçirdim. Doha’ya 80 kilometre uzaklıktaki çölde 4×4 bir araçla safari yaptım, hem de Katar’ın simgesi keçileri görme imkânım oldu.
Hamad Uluslararası Havalimanı
Doha’dan dönerken Katar Havayollarının merkezi olan ve terminali TAV İnşaat tarafından yapılan modern, ferah, temiz ve her açıdan yolculara iyi bir deneyim sunan Hamad Havalimanı’nı incelemek, daha fazla keşfedebilmek için geniş bir zaman ayırdım. Havalimanında ticari alanlar çok iyi konumlandırılmış. İstanbul Havalimanı’ndaki gibi bir yoğunluk, sıkışıklık söz konusu değil. Aynı şekilde özel yolcu salonları da iyi konumlandırılmış, geniş ve ferah mekânda hizmet veriyor. Her özel yolcu salonunda mutlaka sigara içen yolcular için temiz, geniş özel tahsis edilmiş. Transit yolcular için bu yaklaşım önemli. İstanbul Havalimanı’nda sadece İGA Lounge’da özel sigara içme alanı var, ancak Türk Hava Yolları’nın iki CIP lounge’nda da böyle bir imkân yok. Hamad Havalimanı’nda terminaldeki biniş kapılarına uzun süre yürümeniz gerekmiyor. Özel yolcu salonlarına giriş ve çıkışlar kolay, kuyruk söz konusu değil. Terminalde gelen ve giden yolcuların çok fazla yürümesi gerekmiyor, dolayısıyla yorulmadan daha fazla dinlenmeye, alış-verişe, yeme-içmeye zaman ayırmak mümkün.
Havalimanında iki adet beş yıldızlı otel, geniş, ferah ibadet mekanları, duty-free alışveriş mağazaları, 30’dan fazla restoran, sessiz odalar, içinde yüzme havuzu da olan sağlıklı yaşam merkezi ve spor salonu gibi çok geniş yelpazede kaliteli zaman geçirilecek fırsatlar sunuluyor.
Katar Havayollarının havalimanındaki Al Mourjan isimli özel yolcu salonu (lounge) ise geniş bir mekânda iki katlı olarak tasarlanmış. Beş yıldızlı otel standardında her tür ikram çeşitliliği var. Al Mourjan Business Lounge, tatil köyünü andıran bir havada hizmet veriyor. Mesela burada dışarıda bulamayacağız lezzette harika suşi yapılıyor. Yolu düşünler mutlaka tatsın. Ayrıca aperatif yiyecek ve içecekler, açık büfe ve alakart yemek ikramı ile de kendinizi bir tatil köyünde gibi hissediyorsunuz. Uçağa geç gitmek için epeyce sebep bulmanız mümkün.
Doha’da geçirdiğim 4 günü havalimanında bu şekilde noktalayıp, Katar Havayolları’yla yaklaşık 3,5 saatlik keyifli bir uçuşla İstanbul Havalimanı’na doğru yola çıktım. Ama uçakta da aynı hizmet halkasının devam ettiğinin altını çizeyim…
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
Yazarın Diğer Yazıları
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.