İstanbul ve Sabiha Gökçen havalimanları için yeni dönem!

İstanbul Havalimanı master planı kısa süre önce Devlet Hava Meydanları İşletmesi tarafından imzalandı. İlgili taraflarla da konuştum, ama detaylarına hâkim değilim. Önümüzdeki yıllarda İstanbul Havalimanı’nda neler yapılacağını veya yapılmayacağını netleştiren DHMİ’nin onayladığı master planı ile işletmeci İGA’nın rahatladığını söyleyebilirim. Çünkü bazı yatırım projeleri takvimleriyle netleştirilmiş oldu. Böylece belirsizlikler ortadan kaldırılmış.

DHMİ’nin yaklaşık 3 hafta önce onayladığı master plan ile İstanbul Grand Airport (İGA) elindeki tek önemli değerini, TAV gibi dünyaya pazarlayabilir. Yeni ortaklıklar, iş birlikleri için yola çıkabilir. Dünyada havacılık markası olarak Türk Hava Yolları ve TAV’dan sonra İGA’da eğer bir vizyon koyarsa markalaşma yoluna girebilir.

İGA hali hazırda İstanbul Havalimanı ile önemli bir yatırıma imza attığından proje için kullanılan kredi maliyetleri, yıllık kira bedeli ve işletme giderleri dikkate alındığında yaklaşık bir milyar 600 milyon Euro yıllık gideri söz konusu. Kabaca yaptığım bu hesap çerçevesinde stratejik ortaklıklar, fon yatırımları veya dünyaya açılmak için iş birlikleri olabilir. Çünkü ziyaret edenler, fikir soranlar, ortaklık için model yoklayanlar var. Dolayısıyla DHMİ’nin onayladığı master plan sonrası İGA’daki gelişmeleri daha çok konuşacağız.

Sabiha Gökçen Havalimanı’nın meydan otoritesi ve işletmecisi olan Havaalanı İşletme ve Havacılık Endüstrileri A.Ş.’nin (HEAŞ) yönetimi de İstanbul Havalimanı master planının onaylandığı günlerde Devlet Hava Meydanları İşletmesi’ne (DHMİ) geçti. Dolayısıyla İstanbul’un iki önemli havalimanı, hatta Türkiye’nin havacılık geleceği için ilginç gelişmeler olabileceğini söylemek mümkün. Çünkü Sabiha Gökçen Havalimanı uzun bir süredir çeşitli sıkıntılarla uğraşıyor. Terminallerin işletmecisi Malaysia Airports Holdings Berhad yetkilileri de atılım yapmakta, modern yönetim anlayışını ortaya koymakta zorlanıyorlar. Diğer ifadeyle Malezya’nın kamu kurumu, Türkiye’de kamu kurumlarıyla iş birliği yapamadığı gibi gelişen havacılık işletmeciliği modellerinin de çok gerisinde kalıyor. Üzerine bir de 2009’dan bu yana konuşulan ve bitirilemeyen ikinci pist meselesi eklenince havalimanı adeta çıkmaza girmişti.

Savunma Sanayii Başkanlığı’na (SSB) ait olan Sabiha Gökçen’ Havalimanı’nın sadece yönetimi DHMİ’ye devredildi. Mülkiyeti ve belli oranlarda gelirleri yine Savunma Sanayi Başkanlığı’na ait olacak. Daha önce ikinci pistin yapım işi tamamen DHMİ’nin kontrolüne verilmiş, yapım paraları da SSB tarafından karşılanıyordu, ama proje yılan hikayesine döndürüldü. Pist bitirilemedi. Davul SSB’nin boynunda tokmak DHMİ’de eleştirileri de yapılıyordu. Fakat çok yüksek meblağlar ödenmesine rağmen bitirilemeyen ikici pist son tablonun oluşmasına da vesile oldu.

Ayrıca önemli bir gelişme daha oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuyu ele aldı. Mayıs 2023’te pistin hizmete gireceğini de Erdoğan duyurdu. Havalimanı yönetimi de DHMİ’ye verilince bakalım işler ne kadar hızlı ilerleyecek? İkinci pist, yeni terminal ve yeni işletmecilik anlayışı…

Sabiha Gökçen Havalimanı’nın ayrıca Malaysia Airports Holdings Berhad meselesi var. Malezya’nın DHMİ konumundaki kurumu havalimanının yüzde 20 hisseyle küçük ortağıyken gelişmeler sonrası yüzde 100 sahibi durumuna geldi. Ancak sonrasında yönetim zafiyetleri oluştu. Dolayısıyla Sabiha Gökçen’de değişimin Malezya tarafını da etkilemesi söz konusu. İGA yetkilileriyle ortaklık için bir süre önce görüştüklerini yazmıştım. Başka şirketlerin de ortaklık için arayış içinde oldukları biliniyor. Türkiye-Malezya ilişkileri yani devlet yetkililerinin de gelişmeleri şekillendirmesi söz konusu…

Kısacası İstanbul Havalimanı’nda yeni bir dönem söz konusu. Pegasus Havayollarının ana üssü, THY’nin alt markası Anadolu Jet’in merkezlerinden olan Sabiha Gökçen’e çok sayıda yabancı havayolu da sefer düzenlemek için ikinci pist, yeni terminal ve kötü işletmecilik gibi sorunların çözülmesini bekliyor. Kısacası Sabiha Gökçen Havalimanı’nda her an yeni bir gelişme olabilir. İGA ve Sabiha Gökçen görüşmeleri de ortaklıkla da sonuçlanabilir, bambaşka bir durumda ortaya çıkabilir. Tahmin etmek bile zor.

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

 

 

Exit mobile version