Dünya havacılık sektörü için çok ilginç bir yıla şahitlik etti. Son yıllarda teknolojik yeniliklerle, büyümelerle gündemde olan havacılık sektörü 2019’da geçen yılın gölgesinde kaldı. Özellikle 2018 yılında yaşanan üzücü Boeing 737MAX kazaları 2019 yılının tamamına damga vurdu. Yılın son günlerinde ise Boeing CEO’su Dennis A. Muilenburg’in görevden alınmasıyla devam etti.
Öte yandan küresel havacılığının en önemli oyuncusu Boeing, yaşanan 2 kazanın üzerinden bir yıl geçmesine rağmen bir türlü çözüm bulamadığı 737 MAX sorunu sebebiyle daha fazla etkilenmeye başladı. Faaliyetleri aksamaya başladı. Yıl boyunca katıldığım etkinliklerde bu tabloyu gördüm. Mesela Paris Airshow’a zayıf ve buruk bir katılım gösterdi. Siparişleri, gelirleri düştü. Yeni projeleri 777-9’un Mart’taki fabrika çıkış törenini bile sessiz sedasız kendi içlerinde kutladılar.
2019’da Qantas’ın uzun uçuş rekorlarını da çok konuştuk, Thomas Cook’un iflası da gündemden düşmedi. Ve benim uzun bir süredir “Büyük havalimanlarına (HUB) ve büyük uçaklara olan ihtiyaçlar azalacak, büyümeleri ve gelişmeleri tahminlerin altında kalacak” tespitimde haklı olduğum günleri yaşıyoruz.
Mesela Airbus’ın A380 üretimini sonlandıracağını açıklaması bu senenin en önemli hadiselerinden birisiydi. HUB havalimanlarının büyümeleri hızları ise Boeing 787 ve Airbus A350 modelleriyle, menzil sorunu olmadan noktadan noktaya ve çapraz uçuşları desteklemesi nedeniyle azalacak. Eğer bir havalimanı bulunduğu şehir ve ülkeden daha çok beslenebiliyor, transit yolcu tarafı da ikinci planda kalıyorsa o meydanlar için bu riskler daha az demektir.
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.