TUSAŞ’ta hasat zamanı geldi! (4. Bölüm)

T129 ATAK - Fotoğraf: TUSAŞ

Ülkemizin jeopolitik konumu, coğrafi özellikleri ve terörle mücadele gibi güvenlik konularından dolayı her zaman taarruz helikopter ihtiyacı olmuş, 1990’lardan itibaren Savunma Sanayi Başkanlığımız (SSB) önderliğinde taarruz helikopterleri için hem tedarik hem de geliştirme amaçlı birçok çalışma yapılmıştır. Uzun ve titiz değerlendirmeler neticesinde, teknoloji transferi konusu da dikkate alınarak 7 Eylül 2007 tarihinde SSB ile T129 ATAK helikopteri geliştirme projesi imzalanmıştır. İmzalanan sözleşme çerçevesinde TUSAŞ, ana yüklenici olarak platform geliştirme, sistem entegrasyonu, test ve doğrulama, seri üretim ve ömür devri lojistik desteği sorumluluğunu üstlenmiştir. T129 ATAK helikopteri, Türk Silahlı Kuvvetlerinin taarruz helikopteri ihtiyacını karşılamak maksadıyla Türkiye’ye özgü millî kabiliyetler kullanılarak geliştirilmiş olup bu proje hem ulusal ve uluslararası müşterek bir platform geliştirme hem de örnek teknoloji transfer programı olması açısından Türk savunma sanayiinde bir mihenk taşı olmuştur. Diğer helikopter projelerinin başarısında çok önemli bir yere sahiptir.

T129 ATAK projesinde TUSAŞ ana yükleniciliğinde, İtalyan Leonardo ve diğer savunma sanayi firmalarımız ASELSAN, ROKETSAN ve HAVELSAN ile ortak geliştirme faaliyetleri yürütülmüş olup, burada elde edilen tecrübeler sonraki savunma sanayi projelerinin temelini oluşturmuştur. Orijinali AgustaWestland A129 Mangusta olan helikopter, adeta yeniden tasarlanarak ülkemiz coğrafyasına uygun olarak zorlu “sıcak hava-yüksek irtifa” görevleri için optimize edilmiş olup, gece ve gündüz koşullarında yüksek manevra ve performans kabiliyeti kazandırılıp, özgün görev bilgisayarı, ekipmanları ve silah sistemleri ile donatılmış, sınıfının en iyisi haline getirilmiştir. Bilindiği üzere AgustaWestland İtalyan bir helikopter tasarım ve üretim firması olup, 2016 yılında Leonardo grup çatısı altında Leonardo Helikopter şirketi haline gelmiştir. ATAK T129 projesi kapsamında çok önemli ve stratejik mühendislik kazanımları elde edilmiş olup, savunma sanayi bünyesinde birçok tasarım ve üretim alt yapısı ilk kez devreye alınmıştır. Bu kazanımlardan birisi olan görev bilgisayarı ve yazılımları, helikopter üzerindeki seyrüsefer, haberleşme, elektronik harp, hedef tespit, platform yönetimi ve silah yönetimi fonksiyonlarını bir bütün olarak yönetmekte ve pilotlara dijital kokpit üzerinden kumanda imkânı vermektedir. ROKETSAN firmamız 70 mm çapında lazer güdümlü füze sistemi CİRİT ve uzun menzilli tanksavar füze sistemi UMTAS füzelerini ATAK projesi kapsamında kuvvet komutanlıklarımızın ihtiyaçları doğrultusunda geliştirmiştir. T129 ATAK taarruz helikopterlerinde pilot yetiştirmek için kullanılan ATAK Simülatörü (ATAKSİM) HAVELSAN tarafından milli imkânlarla geliştirilmiştir. TUSAŞ bünyesinde helikoptere özel kompozit pal üretim tesisleri, gövde üretim ve montaj tesisleri gibi birçok altyapı kurulmuş olup bu altyapılar helikopter endüstrisinin kurulması açısından başlangıç noktası olmuştur. Burada elde edilen mühendislik ve altyapı kazanımları GÖKBEY, ATAK-2 gibi projelerde kullanılmıştır.

T129 ATAK – Fotoğraf: TUSAŞ

T129 ATAK helikopteri ilk uçuşunu 17 Ağustos 2011 tarihinde gerçekleştirmiş, test ve kalifikasyon süreçlerinin ardından ilk teslimat 22 Nisan 2014 tarihinde Kara Kuvvetleri Komutanlığına yapılmıştır. T129 ATAK, benzerlerine göre gösterdiği yüksek performans, manevra kabiliyeti ve taşıyabildiği farklı silah sistemleri sebebiyle birçok kullanıcının memnuniyetini kazanmış sadece yurt içinde değil yurt dışında da ünü çok artmış, ülkemiz için çok önemli ve stratejik bir ihracat kalemi haline gelmiştir. T129 ATAK programı kapsamında, Kara Kuvvetleri Komutanlığına 59’u kesin 17’si opsiyonel toplam 76 adet, İçişleri Bakanlığına 24’ü kesin 3’ü opsiyonel toplam 27 adet, Filipinler Hava Kuvvetlerine 6 adet, Nijerya Hava Kuvvetlerine 6 adet T129 ATAK helikopteri teslim edilmesi planlanmıştır. Aralık 2023 itibarı ile Kara Kuvvetleri Komutanlığı, İçişleri Bakanlığı Jandarma Genel Komutanlığı, İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü, Filipinler Hava Kuvvetleri ve Nijerya Hava Kuvvetlerine toplam 82 helikopter teslimatı gerçekleştirilmiştir. T129 ATAK gibi böyle stratejik ve yüksek performanslı bir ürüne sahip olmak hem ulusal hem de uluslararası platformlarda elimizi çok güçlendirmiştir.

T129 ATAK projesinin öncesinde 2004 yılında Araştırma-Geliştirme (Ar-Ge) projesi ile milli görev bilgisayarı donanım ve yazılım geliştirme çalışmaları ASELSAN ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ile başlamış, bir AH-1 Kobra helikopterine entegrasyonu ve testleri yapılmıştır. Görev bilgisayarı ve yazılımları helikopter üzerindeki seyrüsefer, haberleşme, elektronik harp, hedef tespit, platform yönetimi ve silah yönetimi fonksiyonlarını bir bütün olarak yönetmekte ve pilotlara dijital kokpit üzerinden kumanda imkânı vermektedir. ATAK T129 ile bu görev bilgisayarı daha da geliştirilmiş prototipten seri üretime geçmiş, T129 ATAK helikopteri sınıfında en iyiler arasında yer almıştır. Milli görev bilgisayarı ile T129 ATAK helikopteri ASELSAN, ROKETSAN gibi milli firmalarımız tarafından geliştirilen milli mühimmatların, haberleşme sistemlerinin, elektronik harp ekipmanlarının entegrasyonu, sürekli iyileştirmesi mümkün olabilmiştir. Bu altyapı T929 ATAK-2 helikopterimiz için de sağlam bir temel oluşturmaktadır.

T70 Genel Maksat Helikopteri – Fotoğraf: TUSAŞ

TUSAŞ bünyesinde yürütülen bir diğer önemli helikopter projesi de T70 Genel Maksat Helikopteri’dir. T70 projesinde, TUSAŞ ana yükleniciliğinde, SIKORSKY, ASELSAN, TEI ve ALP HAVACILIK gibi alt yüklenici firmalar ile çalışılmıştır. SIKORSKY firmasının S70i helikopterinden yola çıkılarak geliştirilen T70 Genel Maksat Helikopteri’nin, Türkiye’de lisans altında üretim modeliyle, arama-kurtarma, personel taşıma ve yangın söndürme operasyonlarına uygun olarak Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı, Özel Kuvvetler Komutanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Orman Genel Müdürlüğü ihtiyaçlarına uygun şekilde teslim edilmesi planlanmıştır. 10 ton sınıfındaki T70 helikopteri, yerli modüler aviyonik mimari ve uçuş yazılım kabiliyeti, radar, lazer ve ısı güdümlü tehditler için yerli geliştirilmiş elektronik karşı tedbir sistemleri ve kullanıcıya özel sistemlerin entegrasyonu ile müşteri ihtiyaçlarını karşılayan, yüksek harekât kabiliyetine sahip bir platform haline gelmiştir.

T70 projesi kapsamında, ana yüklenici TUSAŞ, T70 helikopterlerinin kabin, kokpit, kuyruk konisi, yatay ve dikey kuyruk, ana ve kuyruk rotor palleri gibi tüm ana parçaların üretimini, son montaj işlemlerini, testlerini ve entegre lojistik desteğini; ASELSAN, temel aviyoniklerin geliştirilmesi ve entegrasyonunu ve SIKORSKY ile birlikte helikopter kokpiti geliştirilmesini; TEI, T700 motorunun üretimini; ALP HAVACILIK ise iniş takımları, dişli kutusu detay parça üretimi ve dinamik parçalarının üretim ve montajını gerçekleştirmektedir.

Bu projede lisans altındaki bir ürün tamamen yerli ve milli imkânlarla geliştirilmiş, yeni üretim ve test altyapıları kazanılmış ve helikopter başarıyla güncellenmiştir. Projede şu ana kadar 14 helikopter teslim edilmiş olup, bu helikopterler deprem, yangın, sel gibi doğal afetler başta olmak üzere birçok farklı görevde aktif olarak başarılı bir şekilde kullanılmaktadır.

T129 ATAK ve T70 Genel Maksat Helikopteri projelerinde yabancı platform sahibi üreticilerle iş birliği yapılması, yerli imkân ve kabiliyetlerin arttırılmasında önemli rol oynamıştır. Bu projelerde kazanılan deneyim T625 GÖKBEY ve T929 ATAK-2 helikopterlerimizin geliştirilmesine imkân sağlamıştır. Bu projeler sayesinde Türk Havacılık ve Savunma Sanayinde alt sistemlerde yerlilik oranı her geçen gün artmakta, daha gelişmiş hava araçlarını yüksek yerlilik oranında yapabilme yetkinliği kazanmaktayız.

Sonuç olarak; bu projeler savunma sanayiinde doğru bir şekilde teknoloji transferi gerçekleştirerek, lisans altında üretim, tasarım ve test faaliyetleri ile beraber ana yüklenici rolünü ve proje yönetimini doğru yaparak, diğer alanında uzman yerli savunma sanayi firmalarının da katkılarıyla, stratejik ve dünya çapında yüksek performanslı bir ürüne sahip olunabileceğini göstermiştir. Bu ürünler ile hem ulusal ihtiyaçlarımızı karşılayabilir hem de uluslararası ihracat potansiyelini çok artırabiliriz.

 

Exit mobile version