Farnborough 2022 Havacılık Fuarı’nın ardından

Fotoğraf: Haber Aero

1948 yılından itibaren düzenlenen dünyanın Paris Airshow (Paris Havacılık Fuarı)’dan sonra ikinci büyük fuarı olan Farnborough International Airshow 2022 (Farnborough Uluslararası Havacılık Fuarı, FIA 2022) Londra’nın yaklaşık 48 km (30 mil) güneybatısındaki Farnborough Havaalanında pandemi ve Rusya-Ukrayna Savaşı gölgesinde gerçekleşti. Geçmiş yıllara göre çok net bir şekilde katılım düşüktü, sebebi ise hiç kuşkusuz yakamızı bırakmayan Covid-19 virüsü idi. Fuar, küresel çapta tedarik zinciri belirsizlikleri, piyasalardaki istikrarsızlık görüntülerinin gölgesinde havacılık ve savunma şirketlerini 4 yıl aradan sonra bir araya getirdi. Bilindiği üzere fuar 2020 yılında pandemi dolayısıyla ertelenmişti. Normalde her iki yılda bir düzenlenmekteydi. Fuarın ilk dört günü halka kapalı, son günü 22 Temmuz Cuma halk günü olarak planlanmıştı. Fuara ülkemizden Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. (TUSAŞ)’nin yanı sıra, ROKETSAN, HAVELSAN gibi havacılık ve savunma alanında faaliyet gösteren 15 firma katıldı.

FIA 2022 dünyanın dört bir yanından havacıları ve tedarikçileri bir araya getirdi. İstatistiki rakamlara göre 1.500 katılımcı, statik ve uçuş gösterilerinde çoğunluğu ticari olmak üzere 87 uçak vardı. Fuarı 47 ülkeden yaklaşık 1.800 gazeteci izledi. Fuar sivil ve askeri uçakların potansiyel müşterilere ve yatırımcılara gösterildiği, havacılık ve savunma endüstrileri için oldukça önemli bir fuardır. Diğer fuarlarda olduğu gibi yoğun görüşmeler, ziyaretler ve uçakların nefes kesen gösterileriyle fuar tamamlandı. Fuardaki en etkileyici gösterinin şüphesiz F35 gösterisi olduğu kanaatindeyim. Özellikle havada asılı kalması, dikey iniş kalkış hareketleri büyüleyici idi. Katılımcıların beğenisini kazandı. Bu fuarda, geçmiş yıllarda sıklıkla izlediğimiz savaş uçaklarının gösterisi çok azdı.

Ülkemizin havacılık alanındaki en önemli temsilcisi TUSAŞ fuara Hürkuş, Hürjet, Milli Muharip Uçak (MMU), Atak, Gökbey, Anka, Aksungur, Şimşek ve MMU simülatörü ile katılım sağlayarak adeta gövde gösterisi yaptı. Ülkemiz adına önemli bir katılımdı. Yıllardır ziyaretçi olarak veya sadece maketlerle katılım sağlayan firmalarımız artık küresel birer oyuncu olmuşlar, gerçek ürünleriyle katılım sağlamışlardı. Uçaklarımız her gün gösteri uçuşları yaparak dikkatleri üzerine topladı. İleriki yıllarda şirketlerimizin daha çok tanınacağı kanaatindeyim. Belirtmekte fayda var ki bu fuarda özellikle havacılık devlerinin TUSAŞ’a ilgisi yüksekti.

Fuarın ilk iki günü İngiltere tarihinin en sıcak iki günü olarak raporlandı. Hava çok sıcak ve bunaltıcıydı. İngiltere genelinde hem fuar alanında hem de park ve bahçelerde çimler kurumuştu. Görünen o ki maliyetlerden kaynaklı pek sulama yapılmamıştı. Yağmur miktarı da az gibiydi. 2018 yılına göre daha kurak bir görüntü vardı.

Fuarın olmazsa olmazlarından uçuş gösterileri her gün öğleden sonra ticari uçaklar, askeri jetler ve helikopterler tarafından yapıldı. Gösteri uçuşlarında Boeing 777X, Boeing Max-10, Embraer E190-E2, KC390, Airbus A350, RAF P8, Chinook, Typoon, Hürkuş, Atak ve uzun zaman TUSAŞ’ın da orta gövdesini ürettiği F35 yer aldı. Özellikle geniş gövde Boeing 777 ve Airbus 350 uçaklarının yaptığı gösteri uçuşları oldukça ilgi çekiciydi. Geniş gövdeli uçaklar küçük uçakların yaptığı hareketleri yapıyorlardı. Çok kıvrak ve manevra kabiliyetleri mükemmeldi. Kısa mesafeden kalkış ve inişler göz doldurdu. En dikkat çeken noktalardan biri Gulfstream uçaklarının çokluğu idi. Bu uçaklara da ilgi oldukça yüksekti. Dünyada da bu tür uçaklara ilginin arttığı yönünde bilgiler mevcut.

Fuarın ana teması son yılların güncel konusu sürdürülebilirlik ve havayolu endüstrisinin 2050 yılına kadar net sıfır karbon emisyonuna ulaşma taahhüdüydü. Bu konu konuşmalarda sıklıkla dile getirildi. Fuar önceki yıllar ile karşılaştırıldığında hem ziyaretçi sayısı hem de satışlar açısından oldukça sakin bir fuardı. Dikkatimi çeken noktalardan birisi de Körfez ülkelerden de katılımın sınırlı olmasıydı. Emirates ve Etihad Havayolları gibi devlere pek rastlamadık. Dünyada meydana gelen olaylar doğal olarak fuarı etkilemişti. Güzel olan taraf şuydu; görüşmeler sakin ortamda verimli bir şekilde yapıldı. Taraflar daha iyi birbirlerine vakit ayırdılar.

Fuarın ilk günü olan 18 Temmuz Pazartesi Amerikan Delta Havayolları ve Boeing arasında yeni 737 MAX 10’dan 100 adet sipariş ve 30 opsiyonu olan büyük bir anlaşma imzalandı. Boeing bu satışa ilave olarak Qatar, All Nippon Airlines (ANA) ,777 Partners, Aviation Capital Group’a yaptığı 267 satış ile fuarda en çok satış yapan firma oldu. Airbus için önceki yılların aksine daha sessiz bir haftaydı. Şirket Delta, EasyJet, LATAM firmalarına yaptığı 85 uçaklık satışla boy gösterdi. İki havacılık devinin yanı sıra; ATR firmasının 48 satış yaptığı belirtildi. Bu satışlara ilave olarak Brezilyalı bölgesel jet üreticisi Embraer; Kanadalı havayolu şirketi Porter, Alaska Havayolları bölgesel taşıyıcısı Horizon Air, Nordic Aviation Capital (NAC) firmalarından toplamda 41 uçak siparişi aldı.

Fuarda dikkati çeken tedarikçiler açısından sevindirici olan husus uzun bir aradan sonra yeniden havacılığın canlanmasının gözlemlenmesiydi. Firmalar tedarikçilerinden üretimi arttırmasını istiyorlardı. Yakın zamanda sipariş patlaması olacağı vurgulanıyordu. İkili görüşmelerin birçoğunda bu husus sıklıkla dile getirildi. Neredeyse durma noktasına gelen üretim faaliyetleri tekrar eski günlerine dönmeye başladı.

Fuarda yeni bir uçak projesi duyurulmamasına rağmen Rolls Royce’un hidrojen yakıtlı motor projesinin başlatıldığının duyurulması ve Boom Supersonic yolcu uçağının yeni tasarımının açıklanması iki önemli gelişmeydi.

Oldukça sıcak hava şartlarında normal bir katılımla gerçekleşen fuar kazasız belasız tamamlandı. Tekrar havacılığın canlanmaya başlaması katılımcılara umut verdi. Fakat Covid-19 salgınının da halen bitmediği ve yayılmaya devam ettiğine şahit olduk. Umarım salgın etkisini en kısa sürede yitirir. Dünyayı derinden etkileyen Rusya-Ukrayna Savaşı da son bulur. Havacılık o eski muhteşem yoğun günlerine hızlıca döner. Ülkemiz adına ise gelecek yıllarda şirketlerimizin daha yoğun katılım sağlamasını, her birinin küresel oyuncular olmalarını ve marka değerlerinin artmasını temenni ediyorum.

 

Exit mobile version