Rus uçak tasarımcısı Artem Ivanovich Mikoyan, dünyaca ünlü MiG uçaklarının tasarlandığı büronun baş tasarımcısı olarak tanınmıştır. Havacılık endüstrisine yaptığı katkılarla ünlüdür. MiG-15, MiG-21 ve MiG-25 avcı uçaklarının tasarımında önemli görevler almıştır. Aynı zamanda Stalin döneminde iç ve dış ticaretten sorumlu ve Bakanlar Kurulu Başkan Yardımcısı olarak görev yapmış, Anastas Ivanovich Mikoyan’ın kardeşidir. Kardeşi ona politik destek anlamında önemli avantajlar sağlamıştır. Artem Mikoyan, uzun yıllar MiG tasarım bürosunun başında görev yapmış, roket uçaklarıyla uğraşmış ve MiG-105 Sovyet yörüngesel uzay uçağı projesinin tasarım ve üretimini yapmıştır. Bu uçak, Artem Mikoyan’ın ölümünden sonra 1976 yılında ilk uçuşunu gerçekleştirmiştir. MiG-105’in özelliği, düşük hızlarda manevra ve iniş yeteneğini ölçmek için kullanılmasıdır. Diğer bir özelliği de yörüngesel bir uzay uçağı projesinin görseli olmasıdır.
MiG efsanesi 1939 yılında Nikolai (Nikolay) Nikolaevich Polikarpov’un Moskova merkezli tasarım bürosu içinde yeni bir avcı uçağı geliştirmek için bir bölüm kurulmasını emrettiği zaman başladı. Baş tasarımcı olarak gelecek vaat eden bir mühendis olan Artem Mikoyan ve yardımcı olarak da onun yakın bir meslektaşı olan Mikhail Iosifovich Gurevich seçildi. Meşhur Mikoyan-Gurevich Tasarım Bürosu böylece kurulmuş oldu. Tamamlayıcı becerilere ve kişiliklere sahip olan iki adam, başarılı ve üretken kariyerlerinin çoğunda birlikte çalıştılar. MiG’deki “M” Mikoyan’nın baş harfini, “G” ise Gurevich’in baş harfini ifade etmektedir. MiG’deki “i”, Rusça’da “ve” anlamına gelen bir kelimedir. Artem Ivanovich Mikoyan ve Mikhail Iosifovich Gurevich ikilisi birlikte çok iyi iş birlikleri yapmışlar, önemli başarılara imza atarak tarihteki en önemli uçak tasarımcıları arasında yer almışlardır. Birbirlerini başarıyla tamamladılar, ancak kıdemine ve mükemmel eğitimine rağmen Gurevich her zaman meslektaşının gölgesinde kaldı. Artem Mikoyan hayattayken hep onun yardımcılığını üstlendi.
MiG Tasarım Bürosu, kurumsal olarak daha büyük MiG Uçak Üretim Şirketi (Aircraft Building Corporation)’nin bir parçasıdır. İkinci şirket, 2500’ü tasarım bürosunda olmak üzere toplam 15.000 kişiyi istihdam etmektedir. Büro, II. Dünya Savaşı’nın başlangıcındaki kuruluşundan bu yana, 120’si yapım aşamasına gelen yaklaşık 250 farklı uçak projesinde yer aldı. Bu süre içinde, Moskova’daki ana üretim tesisi 15.000’den fazla uçak üretti. 21. yüzyılın başında, dünyadaki savaş uçaklarının yaklaşık yüzde 20’sini oluşturan MiG tasarımlı uçaklar, diğer tüm tiplerden daha fazla hizmetteydi. Şirketin ayrıca Lukhovitsy’de bir yan üretim tesisi bulunmaktadır. MiG ve Sukhoy Tasarım Büroları, Rus avcı pazarını eşit olarak paylaşmaktadır. Ancak 1990’lardaki zor zamanlar, Sukhoy’u Orta Doğu, Güney Asya, Afrika ve Doğu Avrupa’daki ülkelere yurt dışında güçlü bir pazarlama yapmaya ve mütevazı bir şekilde sivilleri çeşitlendirmeye teşvik etti.
Bu önemli şirketin baş mimarı Artem Mikoyan, 5 Ağustos 1905 yılında Rus İmparatorluğu’nun Tiflis Guberniyası’nda bulunan Erivan ile Tiflis arasında kalan Sanahin köyünde, ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Gerçek ismi “Anushavan” olup, arkadaşları ona “Artem” ismini vermişlerdir. İki erkek ve iki kız kardeşi vardı. Ermeni asıllıdır. Tiflis Guberniyası, günümüzde Gürcistan’ın orta ve doğusunu kapsamaktadır. Babası o zamanlar Fransızlara ait bakır izabesinde çalışan marangoz Hovhannes Nersesoviç Mikoyan, annesi ev hanımı Talida Otarovna’dır. Artem Mikoyan, ilk eğitimini bölgedeki Ermeni kültürünün merkezi olan Sanahin’de bulunan köy okulunda aldı. Babasının ani ölümünden sonra Talida Otarovna, küçük oğlunu Tiflis’te yaşayan kuzeni Verginia Tumanyan’ın yanına gönderdi. Burada öğrenimine Ermeni cemaat okulunda devam etti. 1918 yılında mezun oldu. Bundan sonra memleketine döndü ve ağabeyi gibi devrimci faaliyetlerle ilgilenmeye başladı. Komsomol saflarına katıldı ve hatta yerel Komsomol hücresinin başına atandı. Komsomol, Sovyetler Birliği’nde en etkili politik gençlik örgütlerinden olup, Genç Komünistler Birliğinin kısaltmasıdır. Birkaç yıl sonra, kardeşi Anastas Mikoyan, KP Merkez Komitesinin Güneydoğu Bürosu Sekreteri olarak atandı. Atanmanın ardından hemen sonra kendisini Don Nehri kıyısında bulunan Rostov’da beraber yaşamaya davet etti. Rusya’ya taşınan Artem Mikoyan, tornacı olarak çalışmaya başladığı Krasny Aksai tarım makineleri fabrikası meslek okuluna girdi ve ardından yerel bir fabrikada iş buldu. Kısa bir süre sonra Artem Mikoyan tüberküloza yakalandı. Bu hastalıktan kısmen iyileşti, ancak uzun süreli fiziksel etkileri hayatının geri kalan kısmında onu rahatsız etti. Sonra demiryolu atölyelerine girdi. Bir süre becerilerini geliştirdi, ancak bunun onun mesleği olamayacağını fark etti. 1928 yılının sonunda Artem Mikoyan, Kızıl Ordu saflarına katıldı ve Livny şehrine gönderildi. Askerlik hizmetini tamamladıktan sonra kendi isteğine göre Orel kentindeki Askeri Ivanovo-Voznesensky okuluna sevk edildi. Okulda kalması ve askerlik eğitimi alması teklif edildiyse de, bunu reddederek eski mesleğine geri döndü. Moskova’da bulunan kompresör fabrikasında parti komitesinin sekreteri olarak çalıştı. Orada oldukça faydalı olacak organizasyon becerileri kazandı. 25 Ocak 1931’de Komsomol Kongresi’nin askerlik hizmetlerini gençlere sponsorluk sağlamak için yapılan bir program oluşturulmasıyla, N. Zhukovsky’nin adını taşıyan Hava Kuvvetleri Akademisi’ne girebildi. 1930’larda Zhukovsky Akademisi, havacılık dünyasında Rus teknik düşüncesinin merkeziydi. Öğretim görevlileri, Rus havacılık mühendisliğinde o zamanlar en önde gelen isimlerdendi. Uçak gövdesi tasarımında uzman Vladimir Vetchinkin, Boris Yuryev ve Vladimir Pyshnov, itki sistemleri konularında ise Sovyet motor devleri Boris Stechkin ve Valentin Glushko tarafından dersler veriliyordu. Akademide, orta öğretim becerilerinin eksik olduğunu ve notları korumanın basit bir mesele olmayacağını fark etti. Akademi, yaz aylarında öğrencileri bir eğitim kampına gönderiyordu. Burada uçma dersleri ve paraşütle atlama gibi eğitimler veriliyordu. Artem düzenli olarak yüzme sınıfından bir arkadaşı, daha sonra Sovyetler Birliği’nin kahramanı ve başarılı bir MiG Tasarım Bürosu test pilotu olacak olan Andrey Kochetkov ile uçtu. Akademi derslerinin olduğu dönemlerde Polikarpov PO-2 çift kanatlı uçak filosunu işleten Moscow Aero kulübünde uçuş dersleri aldı. Böylece, PO-2’nin yeteneklerini, aerodinamik temel ilkelerini öğrendi ve ileride tasarlayacağı uçaklarda iyi bir temel oluşturdu. Sonunda çocukluk hayaline yaklaşmıştı. Akademi öğrencilerinden, mezun olmadan önce Rus uçak endüstrisinde görev yapmaları istendi ve 1935 yılında Ukrayna’da bulunan Kharkiv Havacılık Teknoloji Merkezinde (KhAI) görev aldı. Birinci Dünya Savaşı sırasında, bir Fransız uçağı memleketinde seyrek düzlüklerden birine acil iniş yaptı. Aralarında Artem’in da bulunduğu köy çocukları, dev kuş makinesine bakmak için koştular. Küçük Artem, Fransız tamircinin uçan bir arabaya doğru gidişini ve hatta yaklaşmaya cesaret etmesini izledi, büyülendi. Çocuğun yanan gözlerini görünce onu daha da yaklaştırdı ve mucize kuşun “içlerine” bakmasına izin verdi. Genç Artem, o kadar etkilenmişti ki, bütün geceyi çift kanatlı uçağın yanında geçirdi. Bu olay daha sonra kendisinin de dediği gibi “O zaman havacı olmaya karar verdim.” sözleri geri kalan yaşamında onu etkileyecekti.
Kharkiv’den Zhukovsky Akademisine döndükten sonra, Artem Mikoyan kendi projesini başlatmaya hevesliydi. Kendisine mühendis Shitikov tarafından verilen eski bir uçak motorunu kullanarak yeni bir uçak üretimi gerçekleştirdi. Artem, arkadaşları Pavlov ve Samarin ile bir spor uçuş aparatı modeli tasarladı. Ancak daha ileri gidemediler, çünkü ne para ne de ekipman vardı. Ancak düzenlenen “Tüm Birlik (All-Union) Yarışması” için bu uçağın çizimlerini verebildiler. Akademi gerekli desteği verdi. Temel tasarım gereksinimleri tamamlandıktan sonra çizimler gerçekleştirildi ve Akademi profesörleri Vladimir Pyshnov ve Viktor Bolkhovitinov’a sunuldu. Birkaç değişiklik yapıldı ve onay verildi. 1936 bahar aylarında tam ölçekteki uçak şekillenmeye başladı. İsterlere göre, projeleri en iyisi olarak kabul edildi ve bu bağlamda jüri üyeleri, genç tasarımcılara bu uçuş makinesinin gösteri kopyalarını oluşturma fırsatı vermeye karar verdi. Bu ürettikleri uçak tasarım ekibi tarafından “Oktyabrenok” olarak isimlendirildi. Uçağın kanatları, taşınmasının ve depolanmasının kolaylığı açısından katlanabilir olarak tasarlanmıştı. Ayrıca çok ucuza üretim gerçekleştirdikleri için yarışmadan olumlu sonuç aldılar.
Artem Mikoyan, 22 Ekim 1937 yılında tezini savunduktan sonra VVA Mühendislik Bölümü’nden mezun oldu. Kariyerine uçak montaj fabrikasında (askeri temsilci olarak) başladı. Akademiden mezun olduktan sonra, savaş uçaklarında oldukça tecrübeli Nikolai Nikolaevich Polikarpov’un başkanlığındaki ekibin bir üyesi olarak Moskova’daki Merkezi Tasarım Bürosu (CKB)’na başladı. 1939’da I-153’ün seri üretiminden sorumlu N. N. Polikarpov’un yardımcısı oldu. Polikarpov kısa süre sonra Mikoyan’a yalnızca mevcut modelleri iyileştirme sürecinde değil, aynı zamanda yenilerini geliştirmede de güvenilebileceğini fark etti. Artem Mikoyan, daha sonra dünya çapında ünlü MiG’lerin ortak mimarı olacak olan Mikhail Iosifovich Gurevich ile bu grupta tanıştı. Artem Mikoyan çalışmalarına 1 No’lu Osoaviakhim fabrikasının tasarım ofisinin başına atandıktan sonra başladı. Planlarının gerçekleştirilmesi konusunda tam olarak çalışabildiği yer burasıydı.
Artem Mikoyan’ın yaptığı çalışma Sovyet havacılık tarihinde gerçek bir atılımdı. MiG-1, yüksek irtifa avcı uçağı olup, bir rüzgâr tünelinde tamamen test edilen ilk uçaktı. Bu, uçuş testlerinin süresinin önemli ölçüde azaltılabileceği ve uçağın dinamiklerinin önemli ölçüde iyileştirilebileceği anlamına geliyordu. Ayrıca, tüm bunlar ilk uçuş sırasında belirtildi. Tüm test uzmanları, bu uçağın daha önce var olan tüm uçakları aştığı konusunda hemfikirdi. Bununla birlikte, bir uçak tasarımcısı olan Artem Mikoyan kendisini daha önce yaptığı çalışmalarla sınırlamadı ve kısa süre sonra MiG-3 adı verilen daha gelişmiş bir model geliştirdi. Bu model Sovyet havacılığında en popüler uçak oldu.
Bununla birlikte, savaş sırasında MiG’lerin bazı açılardan Alman uçaklarının performansından daha düşük olduğu ortaya çıktı. Sonra Artem Mikoyan icat ettiği uçağı geliştirmeye koyuldu. En iyisi olarak tanınmasına rağmen, Mikoyan, pistonlu uçakların geleceği olmadığını ve tamamen yeni bir uçak icat etmeleri gerektiğini anlamıştı. Daha sonra Sovyet uçaklarının jet motorlu uçaklara ihtiyacı olduğu sonucuna vardı. Ancak tasarımları zorlu savaş günlerinde yapılmış olsa da, bu planı ancak savaşın bitiminden sonra gerçekleştirmeyi başardı. 1946’da ilk uçuşunu yapan ve kendisi tarafından üretilen MiG-9, SSCB’nin ilk seri jet avcı uçağı oldu.
Sonraki yıllarda Artem Mikoyan yeni ve daha gelişmiş uçak modelleri geliştirdi. İsmi tüm dünyada bilinir hale geldi. Daha sonra Artem Mikoyan albay rütbesiyle istifa etti. Geliştirdiği en son model MiG-21’di, ancak 1975’teki gelişmelere dayanarak oluşturulan MiG-25, henüz kırılmamış bir dünya rekoru kırdı.
Artem Mikoyan birçok önemli ödüle layık görüldü. İki kez “Sosyalist Emek Kahramanı” unvanını aldı. Ayrıca “Kızıl Yıldız Nişanı”, “Lenin Nişanı”, “Kızıl Bayrak Nişanı” gibi birçok madalyalar ve ödüller aldı. Seçkin uçak tasarımcısı 9 Aralık 1970’te Moskova’da öldü. Moskova’daki Novodeviçi Mezarlığı’na gömüldü. Yaşadığı evin duvarına bir anıt plaket yerleştirildi.
Mikhail Iosifovich Gurevich, Artem Mikoyan ile Mikoyan-Gurevich (MiG) askeri havacılık bürosunu kuran bir Sovyet uçak tasarımcısıdır. Mikhail Iosifovich Gurevich, 12 Ocak 1893 yılında Rusya’nın bugünkü Kursk ilçesinde bulunan Rubanshchina köyünde, şarap imalatçısı yahudi kökenli bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. 1910’da Okhtyrka’daki (Kharkiv Bölgesi) spor salonundan gümüş madalya ile mezun oldu ve Kharkiv Üniversitesinde matematik bölümüne girdi. Bir yıl sonra devrimci faaliyetlere katıldığı için üniversiteden ve bölgeden kovuldu. Eğitimine Montpellier Üniversitesi’nde devam etti. Ardından Fransa’da École Nationale Supérieure de l’Aéronautique et de l’espace’de (ISAE-SUPERAERO) havacılık mühendisliği alanında uzmanlaştı. Mikhail Gurevich, Fransa’da havacılık alanında önemli bir isim olan Marcel Dassault ile sınıf arkadaşıydı. Özel ders vererek geçimini sağladı ve üç yıl sonra Rusya’ya geri döndü. Kısa bir süre sonra Merkezi Tasarım Bürosunda çalışmaya başladı. 1928’de havacılık endüstrisinde çalışmaya başladı ve 1938’den 1957’ye kadar baş tasarımcı Artem Mikoyona’ın baş tasarımcı yardımcısı olarak ve 1957-1964 yılları arasında baş tasarımcı olarak çalıştı. 1928’de deniz uçağı tasarlaması için davet edilen, Fransız Paul Richard tarafından yönetilen tasarım bürosunda çalıştı. 1930’da çift motorlu alüminyum TOM-1 üzerine çalıştılar. Bu uçağı başarılı bir şekilde ürettiler ve uçurdular. Fakat üretime sipariş gelmedi ve ekip dağıldı. Ardından, Mikhail Gurevich, Merkezi Aerohidrodinamik Enstitüsü (TsAGI)’nde işlerine devam etti. Burada Aleksandr Porokhovshchikov ve Sergey Kocherigin gibi önemli isimlerle çalıştı ve birçok farklı tasarım çalışmalarında görev aldı. 1936’da, Mikhail Gurevich, Rusya’da Douglas DC-3 yolcu uçağının üretimi için lisans almak üzere bir komisyonun üyesi olarak Amerika Birleşik Devletlerine gitti. İki yıl sonra, Polikarpov vekilliği görevini üstlendi. 1964 yılında teknolojik bilimler doktoru derecesini aldı. Mikhail Gurevich, emekli olmadan önce üzerinde çalıştığı son uçak MiG-25 idi. Artem Mikoyan ile 1940 yılında, yüksek hızlı savaş uçağı MiG-1’i tasarlayıp ürettiler. Sonrasında uçuş menzilini artıran ve daha ağır silahlara izin veren birkaç iyileştirmeden sonra, daha gelişmiş model olan MiG-3’ü ürettiler. Bu uçak, II. Dünya Savaşı sırasında yaygın olarak kullanıldı. Savaştan sonra, aynı ikili ilk Sovyet süpersonik jet avcı uçaklarını tasarladılar. MiG askeri havacılık bürosu, Soğuk Savaş boyunca Sovyet Hava Kuvvetleri’nin temel unsurları olan savaş uçakları, hızlı önleyicileri ve çok amaçlı savaş uçakları ile ünlüdür. Mikoyan’ın erken ölümünün ardından tasarım grubuna liderlik etti ve MiG-29’un tasarımlarını gerçekleştirdi. Meslektaşı Artem Mikoyan gibi Mikhail Gurevich de birçok önemli ödüllere layık görüldü. Bunlar; “SSCB Nişanı”, “Stalin Ödülü (1941, 1947, 1948 ve 1953)” ve “Lenin Ödülü (1962)” ile ödüllendirildi. 1957’de “Sosyalist Emek Kahramanı” ilan edildi.
Mikhail Iosifovich Gurevich, 12 Kasım 1976’da Leningrad’da (bugünkü adıyla St. Petersburg) öldü. Her iki ünlü tasarımcının bıraktığı havacılık mirası devam etmektedir. MiG uçakları dünyanın her yerinde uçmaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.