Sosyal medyada “her şey dâhil” masasından kalkanların ardında kalanların fotoğrafı paylaşarak “İsraf nasıl önlenir?” diye sordum. Cevapların yüzde 90’ı, “HER ŞEY DÂHİL YASAKLANSIN!” oldu.
Olur..! Biz yasaklayalım, 1 Cent’e muhtaç olduğumuz bu günlerde turist başka ülkelere gitsin.
70’e yakın ülkede var bu sistem. Fransa’dan İtalya’ya, Mısır’dan Tunus’a, Fas’a. Uzakdoğu’dan gemi ve kayak turlarına, Maldivler’den Bora Bora’ya kadar her yerde var.
Dünya’da da yüz milyonlarca her şey dâhil turisti var. Özellikle çocuklu aileler, Ruslar, Almanlar severler sistemi. 40 milyona varan turist de her yıl her şey dâhil otellerde kalmak için Türkiye’yi seçiyor.
Her şey dâhil sistemi yasaklansın diyenlere soruyorum. Eğer her şey dâhil sistemini Türkiye’de yasaklarsak, sizce bu 40 milyon turist evinde mi oturur, yoksa tatile başka ülkelere mi gider? Elbette bir sorunları yoksa evde oturmaz ve başka ülkelere giderler.
O halde yasaklamak yerine israfı önlemek için bir çare bulalım. Afrika’da bu kadar aç insan varken; hatta o kadar uzağa gitmeyelim, memleketimizde o kadar insan çöplükten yemek atığı toplarken bu fotoğraflar içimizi acıtıyor.
- Pandemi geçse bile yemekleri otel personelinin porsiyon olarak misafirlerine vermesi sağlanabilir. Arzu eden misafir, 20 kez tabağındaki yemeğini bitirip, 20 kere açık büfeye gelsin, yemeğini alsın.
- İsteyen oteller, yiyeceklerini şeffaf, hijyen kaplarda, porsiyon olarak sunsun. Arzu eden misafir, bu paketlerden birer birer alsın.
- Yiyecek atıkların maddi bir değeri var. Bu atıkları toplamak için ciddi, profesyonel şirketler kurulsun. Atıklar değerlendirilsin.
- Sokak hayvanlarına ve yaban hayata katkıda bulunmak üzere özel kaplarla ayırım yapılsın.
- Belediyeler, cam, plastik, giysi, kâğıt atıklar için yaptıkları gibi yemek atıkları için de otellere, beldelere özel sızdırmaz atık bidonları koysun.
Başka fikri olan lütfen eklesin
1 lokma ekmeğin, 1 tas çorbanın, tek dal kemiğin, pilavın kıymetini bilmeliyiz. Dinimiz de bu tasarrufu gerektirir, insanlık da, ekonomi de…