• Hakkımızda
  • İletişim
  • Uçuş Bilgileri
  • Fırsatlar
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
3 Aralık 2023
  • Ana Sayfa
  • Havacılık
  • Turizm
  • Seyahat
  • Savunma
  • Uzay
  • Özel Röportajlar
  • Teknoloji
  • Fırsatlar
  • Yazarlar
    • Cem Polatoğlu
    • Kaan Yıldızgöz
    • Güntay Şimşek
    • K. Hakan Çelikoğlu
Sonuç yok
Tüm sonuçları görüntüle
  • Ana Sayfa
  • Havacılık
  • Turizm
  • Seyahat
  • Savunma
  • Uzay
  • Özel Röportajlar
  • Teknoloji
  • Fırsatlar
  • Yazarlar
    • Cem Polatoğlu
    • Kaan Yıldızgöz
    • Güntay Şimşek
    • K. Hakan Çelikoğlu
Sonuç yok
Tüm sonuçları görüntüle
Sonuç yok
Tüm sonuçları görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Alper Eliçin

Pasaport polisleriyle anılarım

28-08-2022 07:15
0
Covid-19 aşısı olmayan ABD’ye giremeyecek

Fotoğraf: @Frontex

PaylaşPaylaşPaylaşPaylaşPaylaşPaylaş

Havacılık ve turizm yatırımları sektörlerinde uzun yıllar geçirdiğimden, ayrıca tatillerimde de seyahat etmeyi sevdiğimden, pek çok ülkede ve kentte değişik otellerde kaldım, pek çok havalimanından uçtum. Çalıştığım bazı işlerde  Noel dönemi dışında her hafta el çantamı alıp bir yerlere giderdim. Bir yılda 45-50 hafta seyahatte olduğum dönemler olmuştur. Bugüne kadar Antarktika dışında tüm kıtalarda bulundum.

Beş-altı günlük seyahatlerde valiz kullanmaz, sadece el çantasıyla seyahatimi tamamlardım. Bu sayede havalimanlarında valiz peşinde koşmazdım. Kol saatim plastikten olur, kemerim ve ayakkabılarımda metal aksam bulunmazdı. El çantamın yanı sıra bir bilgisayar çantam da olurdu. İçerisine dizüstü bilgisayarım ve tabletime ek olarak, diş macunu gibi sıvı maddelerle, traş makinesi gibi elektronik aletleri de koyar, bu sayede güvenlik kontrollerinden tek bir çantayı açarak hızlı geçiş sağlardım. Seyahat ile ilgili her şeyi standardize etmiştim. Kabine alacağım el çantamı bile özenle seçerdim. Üstünde iki derin, ayrıca pasaport ve diğer belgeler için daha sığ bir cebi olan bu çantalarımda, ceplerin fermuarlarının bile sağdan sola mı soldan sağa mı açılacağı benim için önemliydi.

Bu seyahatlerimde havalimanlarında ve otellerde doğal olarak bazı ilginç, hatta komik olaylar da yaşadım. Bu yazımda, bunlardan havalimanlarında pasaport polisleriyle aramda geçen bir iki tanesini paylaşacağım. Haftaya da bazı otel hikayelerine sıra gelecek.

İlk iki hikayem Moskova’da Sheremetyevo Havalimanı’ndan. Bir zamanlar THY, Moskova’da bu havalimanını kullanırdı. 2000’li yılların ortalarında Boğaziçi Üniversitesi’nden de hocam olan Prof. İbrahim Kavrakoğlu ile bir danışmanlık işi için Rusya’ya gitmiştik. İbrahim Bey’in yeşil pasaportu, benim ise normal pasaportum vardı. Rusya’da pasaport işlemlerinde insan ister istemez biraz geriliyor. Bir aksilik çıkarsa başınıza neler geleceğini bilememek tedirginlik yaratıyor.

Hoca ile ayrı kuyruklara girdik. Pasaportumu kısaca inceleyen ve bilgisayarına kaydeden memur damgayı vurdu ve ben pasaport kontrolünden oldukça hızlı bir şekilde geçtim. İbrahim Hoca ise epey bir sorgulamadan sonra bir memur nezaretinde bir odaya alındı. Odadan yarım saat sonra çıkabildi. Kötü bir İngilizce ile yapılan sözde detaylı sorgulamada, hoca görevli ile bir türlü anlaşamamış, ama sonunda pasaportuna mührü basıp, ülkeye girişine izin vermişler. Yeşil pasaportlu olmasına rağmen neden böyle bir durum yaşandığını da öğrenemedik.

İkinci olay yine Sheremetyevo Havalimanı’nda, bu kez benim başımdan geçti. Bu yolculukta, Türkiye’nin Moskova Ticaret Ateşeliği’nde müşavirlik yapmış olan değerli dostum Aydın Sezer’le birlikteydik. Yine bir danışmanlık işi için gitmiştik. Aydın, hem ülkeyi tanıdığından, hem de akıcı bir Rusçası olduğundan benim için çok değerli bir yol arkadaşıydı.

Rusya’ya girişlerde bir form doldurulur; bu formun yarısı pasaport kontrolünde alınır, diğer yarısı ise pasaportunuzla size iade edilirdi. Ülkeyi terk ederken, pasaportunuzla birlikte bu formu da memura verirdiniz. İşlemi yapar, formu alır, pasaportunuzu size iade ederdi. Aynı uygulama hala devam ediyor mu bilmiyorum.

Terminalde Aydın ile farklı memurların önündeki kuyruklara girdik. Aydın’ın işlemleri yapıldı ve arındırılmış alana geçip beni beklemeye başladı. Sıra bana geldiğinde memurun genç ve güzel bir Rus hanımı olduğu dikkatimi çekti. Pasaportumu uzattım. Bulunduğu pasaport kulübesinde, benim göremediğim önündeki bankoya pasaportumu koyup, bana çıkış formunun nerede olduğunu sordu. Hatırladığım kadarıyla, pasaportun içerisinde, hatta zımba ile pasaporta iliştirilmiş idi. İngilizcesi düzgün olan memura “pasaportun arasında yok mu?“ diye sorduğumda, Rusça’ya geçiş yaparak “Nyet” diye yanıt verdi. Sonra da kulübesinin önünde beklememi işaret ederek benden sonraki yolcunun işlemlerini yapmaya başladı. Paniklemiştim. Şimdi ne olacaktı? En iyi ihtimalle uçağı kaçıracaktım. Rusya’da bir nezarethanede geceyi geçirmem de olasıydı. Bu arada Aydın da telaşlanmıştı. Ben orada beklerken pasaport memuruna yaklaşıp ne olduğunu öğrenmeye çalıştı ama memur kendisine sertçe uzakta durmasını söyledi.

Bir iki yolcunun daha işlemini yaptıktan sonra bana “formu buldum, buradaymış” dedi. Sonra da gülerek “şakam seni çok ürkütmedi değil mi? diye sordu. Zorla gülümseyerek pasaportumu alıp, Aydın’ın yanına doğru ilerledim. Bu da Rus kızlarının bir çeşit eşek şakasıydı demek ki…

Bir başka havalimanı hikayem ise Stuttgart Havalimanı’ndan. Eşimle birlikte bir Avrupa Birliği (AB) projesi toplantısı için gitmiştik. Eşim aynı zamanda AB vatandaşıdır. Türkiye’den çıkarken Türk pasaportunu kullanmakla birlikte AB ülkelerine girişte AB pasaportunu kullanır. Bu sayede vize ile de uğraşmazdı. Nitekim o gün de Sabiha Gökçen’den çıkarken Türk pasaportunu kullanmış, daha sonra her ikimizin pasaportunu benim el çantamın ön gözüne koymuştuk.

Eşim Stuttgart’ta AB vatandaşları için açılmış olan kanaldan hızla ilerleyerek pasaportunu gösterip geçti ve valiz teslim bölgesine doğru ilerledi. Ben ‘Diğer Ülke Vatandaşları’ kanalında bir süre bekledikten sonra yine bir kadın memurun önüne geldim ve pasaportu uzattım. Kendisine Almanca olarak selam verip, geliş nedenimi de anlattım. Kadın pasaportu açtı ve bana ”bu pasaport senin olamaz” dedi. Aynı anda da pasaportu yan bölümde olan memura gösteriyordu. Ben “niye“ diye sorduğumda bana pasaporttaki fotoğrafı gösterdi… Eşimin resmiyd!. Özür dileyerek kendi pasaportumu uzatıp, durumu anlatınca olay tatlıya bağlandı. İki memurun esprileri arasında pasaporttan geçtim.

Güzel anılarım da var tabii. Tokyo Narita’da Türk olduğumuzu gören kadın memurun gülerek “memleketimize hoş geldiniz” diye bizleri selamlaması veya Yeni Zelanda’ya Christchurch Havalimanı’ndan giriş yaparken pasaportumu gören yine kadın görevlinin adeta sevinçten uçması ve diğer arkadaşlarına seslenerek “Bir Türk geldi” diye neşeyle haber vermesini örnek olarak verebilirim.

Ancak, pasaport memurları şakaya gelmez. Vizeniz bile olsa, o anda, tek yetkili olarak, sizi ülkeye almayabilir. O nedenle hep nazik davranmak, kabalaştıkları durumlarda bile alttan almak gerekir. Ama ben bir keresinde fırsatını yakalayıp Frankfurt Havalimanı’nda bir Alman memuru fena azarlamıştım.

Olay şu şekilde gerçekleşmişti. Otuzlu yaşlarımda, Pegasus’ta genel müdür yardımcısı olarak çalışırken, bir gün genel müdürümüz Larry Lowth ve diğer genel müdür yardımcısı Eugene O’Reilly ile uçak kiralamak için Los Angeles’e gitmemiz gerekti. O zamanlar İstanbul’dan Los Angeles’e en hızlı ulaşım Delta  Havayolları ileydi. Delta, Avrupa’nın pek çok yerinden yolcuları Boeing 727’lerle Frankfurt’ta toplar, oradan bir Lockheed Tristar ile Los Angeles’e uçururdu.

İstanbul’dan bindiğimiz uçak Frankfurt’ta Los Angeles uçağının hemen yanına park etti. Board-to-board denilen bir uygulamayla terminale girmeden yürüyerek doğrudan bir uçaktan diğerine aktarılacaktık. Tam uçaktan inecekken merdivenin üst sahanlığında bir Alman pasaport memuru belirdi. Herkesten pasaportlarını göstermelerini istiyordu.

Alman yasalarına göre Alman toprağına ayağını basan ve iltica talebinde bulunan kişiler anında deporte edilemiyor ve yıllarca süren bir hukuk süreci başlıyordu. Pasaport memuru da, daha aprona ayak basmadan pasaportları kontrol etmek suretiyle bu riski bertaraf etmeye çalışıyordu.

Larry ve Eugene İrlanda pasaportlarını sallayarak memurun yanından geçip indiler. Sıra benim Türk pasaportuma gelince adam beni durdurdu ve sorgu suale başladı. O anda nedense tepem attı ve kendisine Alman ve Amerikan vizelerini göstererek “bak memur bey, burada süresiz ABD vizesi var, eğer iltica edeceksem herhalde ABD’ye iltica ederim, Almanya’ya iltica edecek kadar salak değilim” diye bağırdım. Adam afalladı ve “devam devam” diyerek kenara çekildi. Tristar’ın merdivenlerinden tırmanırken Larry ve Eugene bana ne oldu diye soruyorlardı. Almanca geçen konuşmayı kendilerine anlattım. Son derece az gülen, tip olarak bir zamanların Sovyet Devlet Başkanı’nı anımsatan Larry bir anda kahkahayı patlattı. Huzur içinde yatsın.

Siz yine de benim yaptığım gibi pasaport polisiyle dalaşmayın derim. Aynı durum havalimanlarında görev yapan güvenlik personeli için de geçerli…

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Ukrayna üzerinde oynanan stratejik oyunlar

Türk Hava Yolları’nın beklenen uçak siparişleri

Panos ve Sofia

Alagöz’de Black Jumbo

Dedem Ahmet Ferit

Bu ayıp hepimize yeter

Büyük bariyer resifi

Sizce Vahan’a ne oldu?

Hüsnü (İkinci Bölüm)

Hüsnü

Önceki yazı

MMU simülatörü TEKNOFEST Karadeniz’e geliyor

Sonraki yazı

Çin, yörünge altı uzay aracını ikinci kez test etti

İlgiliYazılar

Rusya, Ukrayna’nın Poltava ve Dnipro’daki havaalanlarını vurdu

Ukrayna üzerinde oynanan stratejik oyunlar

26/11/2023
THY 737 MAX ile seferlere 12 Nisan’da başlıyor

Türk Hava Yolları’nın beklenen uçak siparişleri

19/11/2023
Alagöz’de Black Jumbo

Alagöz’de Black Jumbo

05/11/2023
Ürdün Anıları: Amman ve Kuzey Ürdün

Ürdün Anıları: Amman ve Kuzey Ürdün

13/08/2023
Sonraki yazı
Dünya yörüngesindeki gök cismi 54 yıllık roket çıktı

Çin, yörünge altı uzay aracını ikinci kez test etti

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

SÜRMANŞET

Thai Airways, İstanbul uçuşlarına başladı!

Thai Airways, İstanbul uçuşlarına başladı!

01/12/2023
THY, pandemi rekorunu kırdı

THY’den uçucu ekiplere ‘alkol ve psikoaktif madde’ testi duyurusu

30/11/2023
IATA’nın İstanbul’daki etkinliği başladı

Mehmet Nane: Motor sorunu daha da büyüyecek

29/11/2023
Yerli SİHA TB3 testlerine devam ediyor

Bayraktar TB3, 20.000 feet yüksekliğe çıktı

29/11/2023

Öne Çıkanlar

“Demir Kubbe” hava savunma sistemi sorgulanıyor

Demir Kubbe’nin başarısızlığı: İsrail’de soruşturma başlatıldı!

03/12/2023
Güney Kore, F-35 filosuna 271 milyon dolarlık silah satın alacak

Güney Kore, F-35 filosuna 271 milyon dolarlık silah satın alacak

03/12/2023
Pilotların kokpitte konuşması neden yasak?

FAA, yeni uçaklarda kokpit ses kaydını 25 saate çıkarmayı planlıyor

03/12/2023
Koronavirüsten korunarak nasıl uçarsınız?

İstanbul havalimanlarında yolcu sayısı 95 milyonu aştı

03/12/2023
Haber Aero

Haber.aero haber içerikleri (fotoğraf, yazı, video) kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz, içeriklerin tamamı kullanılamaz.  Kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.

  • Künye
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Uçuş Bilgileri
  • Gizlilik Politikası

Copyright ©️ 2021- Tüm haklar saklıdır. HTS İletişim A.Ş. Türkiye'nin Havacılık, Turizm ve Savunma Sitesi

Sonuç yok
Tüm sonuçları görüntüle
  • Ana Sayfa
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Havacılık
  • Turizm
  • Seyahat
  • Savunma
  • Uzay
  • Özel Röportajlar
  • Teknoloji
  • Yazarlar
    • Cem Polatoğlu
    • Güntay Şimşek
    • K. Hakan Çelikoğlu
    • Kaan Yıldızgöz
    • Alper Eliçin
    • Av. Görkem Gökçe
    • Prof. Dr. Fahrettin Öztürk
    • Editör
    • Bir Görüş
  • Fırsatlar
  • Gizlilik Politikası
  • Künye

Copyright ©️ 2021- Tüm haklar saklıdır. HTS İletişim A.Ş. Türkiye'nin Havacılık, Turizm ve Savunma Sitesi

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Create New Account!

Fill the forms bellow to register

All fields are required. Log In

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist