Son uçak kazasının ne derece aydınlatılacağı konusunda kuşkular olması doğal. Şayet ülkemizde kazalar iyi aydınlatılıyor ve gerekli önlemler alınıyor olsaydı, zaten bu kaza da kesinlikle yaşanmazdı. Zira, hava aracı kazalarını aydınlatacak, kamu vicdanını rahatlatacak doğru düzgün güven veren bir otoritemiz, kurumumuz ve donanımımız yok.
Pegasus Havayolları’nın pisten çıkan uçağını araştırmak üzere Amerika’dan gelen 11 kişilik Boeing, FAA ve NTSB uzmanları, uçağın kara kutularının tarafsız bir yerde, Almanya’da yetkili ve sertifikalı bir kuruluşta yaptırılmasını istemişler. Böylece Almanya da bu kazanın gözlemcilerinden birisi olacak. Neden? Çünkü Ulaştırma Bakanlığı’nın Ulaşım Emniyeti İnceleme Merkezi’nde (UEİM) böyle bir donanım yok. (ABD’li uzmanların tarafsızlıktan neyi kastettikleri de ayrı bir tartışma konusu.)
Türk Hava Yollarında (THY) kara kutuları okuyup/çözecek donanım var, ama neticede bir havayoluna ait ve ilgili iki otoriteden; ABD/FAA ve Avrupa/EASA’dan sertifikalı değil. Ayrıca bu konu THY’nin değil, yanlış bir organizasyon kurmuş olsa da Ulaştırma Bakanlığı’nın sorumluluğunda olan bir husus.
Ulaştırma Bakanlığı sektörü kontrol edemiyor, kaza olmasını engelleyemiyorsa, hadiselerin aydınlatılması için devletin bakanlıktan bağımsız ve bakanlığın ilgili kurumlarını da denetleyebilecek doğru oluşuma acilen gitmesi gerekir.
Ulusal Ulaşım Güvenlik Kurumu (NTSB) Amerika’da kazaları aydınlatmada en yetkili kurum. Pistten çıkan uçak kazasını aydınlatmak üzere ABD’den gelen 3 kurum var. Ama ikisi; Boeing ve FAA en yetkin kurum olan NTSB’nin danışmanı pozisyonunda. Halen daha Türkiye’de böyle bir kurum var mı? Yok. Yaklaşık 20 yıldır defalarca yazmama rağmen yasak savma kabilinden Ulaştırma Bakanlığı kazaları araştıracak yapılandırmalara gitti. Ama böyle bir kurumun Ulaştırma Bakanlığı’na değil, bizzatihi başbakan veya devlet başkanına bağlı özerk, siyasi etkilerden uzak olması gerekir ki bir neticesi olsun.
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.