Koronavirüs havacılık sektörünü nasıl etkileyecek?

ABD'li çeşitli havayollarının yerde yatan uçakları Kaliforniya Lojistik Havaalanı'nda park halinde. (Fotoğraf: AFP)

Koronavirüsü (COVID-19) ilk defa Aralık 2019’da Çin’in Wuhan şehrinde görülmüş ve daha sonra hemen hemen dünyanın bütün ülkelerine yayılmıştır. Yayılım hızı henüz kontrol altına alınamamış ve ne ilaç ne de aşı anlamında henüz bir başarı elde edilememiştir. Çaresizlik her gün daha fazla kendini göstermektedir. Sağlık sektörü alarm durumundadır.

Savaşlar genelde dünyanın bir bölgesinde olur o bölge ve komşular zarar görür diğer yerlerde yaşam normal seyrinde devam eder. Burada ise durum çok farklı. Dünyanın heryerinde bu kriz yaşanmaktadır. Alışageldiğimiz yaşam tarzı, alışkanlıklarımız, hayata bakışımız her şey bütünüyle değişmiş durumdadır. İnsanlar ne yapacağını bilmez durumda endişe içinde iyi haberleri beklemektedir. Acaba ilaç veya aşı bulundu mu? diye her türlü haber can kulağı ile dinlenilmektedir.

Herkes birbirine yaşam ne zaman normale dönecek sorusunu sormaktadır. Neredeyse herkes virüs uzmanı olmuştur! Öğretmenler eğitimin, esnaflar ticaretin, şirketler üretimin, memurlar kurumlarının ne zaman eski günlerine döneceğini merak etmektedirler. Aslında herşey allak bullak olmuş, önümüzü görmemiz zorlaşmıştır.

Bu virüs ayrıca insanın acizliğini de en iyi şekilde idrak etmesini sağlamaktadır. Hayatımızın tam bir pamuk ipliğine bağlı olduğu görülmüştür. Her an herşey değişebilir. Bir tek virüsün ne kadar etkili olduğunu bütün kazanımlarımızın nasıl yerle bir olduğunu endişeyle izlemekteyiz. Ekonomiler çökmüş durumdadır. Olay uzun vadede değerlendirildiğinde yaralar nasıl sarılacak? Herşey nasıl eski yerine gelecek? Bir umutsuzluk söz konusudur. Dünyanın imalat merkezi konumunda olan Çin’de üretimin durması dünyanın her yerindeki üretimleri doğrudan etkilemektedir. Çünkü hemen hemen her yerde üretim durmuş veya durma noktasına gelmiştir.

Günümüzde dünya küçük bir köy gibi olmuştur. Ülkeler birbirine çok bağlıdır. Tabiri yerindeyse herkes birbirine bir şekilde muhtaçtır. Çok az sayıda ülke kendi kendine yeter seviyededir. Birinde bir şey olsa diğeri hemen etkilenmektedir. Düşünün ki bu tecrit edilmiş yaşam ne kadar sürdürülebilir? Ekonomimiz ne kadar dayanabilir? Üretim olmadan hayat nasıl devam edecek? Aklımıza onlarca soru gelmektedir. Ne yapmalıyız? Nasıl davranmalıyız? Bu felaketten nasıl gün ışığına çıkarız? Soruları herkesi en derinden meşgul etmektedir.

Olayı biraz daha özele indirip ekonominin önemli girdilerinden biri olan havacılık özelinde değerlendirdiğimizde durum daha kötüdür. Çünkü seyahat yasağı olduğu anda havacılık bitmiş durumdadır. Peş peşe ülkeler ekonomiyi kurtarma paketlerini devreye almaktadırlar. Uçakların yerde kaldığı her an bilançoya zarar olarak yazılmaktadır. Ülkeler arası uçuşlar yasaklanmış neredeyse yaprak kıpırdamaz duruma gelinmiştir. Hemen hemen mevcut tüm havayolları nakit sıkıntısı içindedir.

İstanbul Havalimanı gibi devasa bir tesisin tam prim yapacağı bir zamanda bu felaketin ortaya çıkması hem ekonomimizi hem tanıtımımızı hem de işbirliklerimize büyük zarar vermiştir. Devletimizi ekonomik anlamda sarsmıştır. Binlerce insan umutla beklemektedir. Doğal olarak seyahat ile ilgili bütün sektörlerde zarar etmektedir. Turizm sektörü nasıl toparlayacak bir düşünün! Seyahat edilmemesi demek ticari hayatında da durma noktasında olduğunu göstermektedir.

Havacılıkta kargo dışında neredeyse faaliyetler durmuş durumdadır. Kargo taşımacılığı ise normal cironun en fazla %20’sini teşkil etmektedir. Genelde havacılıkta kargonun payı %3-5 arasındadır. Bilindiği üzere 2019 yılında Boeing 737 MAX krizinden sonra büyük kayıplar ve acılar yaşanmıştı. Bu yeni durumda ise mevcut uçaklar bile kullanılmamaktadır. Yani bir krizin üstüne çok daha güçlü bir kriz ortaya çıkmıştır. Bu mevcut durumda uçak üreticileri yeni siparişler alamayacak ve mevcut üretimlerinde de gecikmeler, teslimat sayılarında düşüşler yaşanacaktır. Ayrıca uçak kabulleri de sistemli bir şekilde geciktirilecektir. Çalışma kapasitesinde de azalmalar olacağından doğal olarak gecikmeler kaçınılmazdır. Hatta geç teslimatlar şirketlerin daha fazla işine gelecektir.

Peki, bu durumda havacılık sektörünü destekleyen firmalar ne yapacak? Havacılık tedarik zinciri doğal olarak etkilenecek ve kısa vadede çok ciddi iş kayıpları olacaktır. Bu iş kayıpları ise personeli tutma konusunda sıkıntılara yol açacaktır. Şu anda bile çok sayıda ülkede önemli miktarda tedarikçiler kısa süreli veya süresiz üretimlerini durdurmuş durumdadır. Bu süreç uzadıkça eski günlere tekrar dönebilmek için minimum 1-2 yıl gerekecektir. Bu anlamda en kısa sürede normale dönülmesi devletin her türlü desteği sağlanarak istihdam konusunda koruyucu tedbirler alınmalıdır.

Havacılık sektörü yetişmiş insan kaynağının az olduğu bir sektördür. Çok büyük emekler harcanarak yetiştirilen insan gücünün korunması hem firma hem de ülke geleceği açısından çok büyük önem arzetmektedir. Devletimiz ve firmalarımızın yakın işbirliği çerçevesinde minimum zararla bu sıkıntıyı aşma yolunda çalışmalar yapılmalıdır. Aksi taktirde üretimin tamamen durması elemanların işten çıkartılması telafisi çok zor olan yaralar açacaktır. Sektörün uzun vadede toparlanmasını güçleştirecektir.

Eğer virüsün seyri bu şekilde devam ederse ekonomideki büyüme çok yavaşlayacak hatta negatife inecektir. 3. ve 4. çeyrek kaybedilmiş durumdadır. Ülke olarak bu sıkıntıyı ancak birlik, beraberlik ve konuya en üst düzeyde farkında olunmasıyla aşılacaktır. Ekonomimizi en kısa sürede tekrar rayına oturmak bizim elimizdedir. Eğer bu sıkıntı 2-3 ay içinde aşılırsa çok güçlü bir toparlanma süreciyle normala dönülebilir. Bu bir kaç aylık sürede de havacılık şirketleri ve havacılık ile ilgili olan bütün şirketler geçmişi gözden geçirip yeniden yapılanma, eksiklerini görme, operasyonları iyileştirme yönünde sıkı çalışmalar yaparak bu kayıp dönemi en iyi şekilde değerlendirebilirler.

Şirketler dijitalleşme konusundaki süreçlerini hızlandırabilirler. Eğer krizde eksiklerimizi görme ve iyileştirme çalışmalar yapılırsa bu kriz şirketlerimiz için bir fırsat olabilir. Şartlar ne olursa olsun bu dönemin gerektirdiği bütün çalışmalar eksiksiz yapılmalıdır. Her şartta çalışarak zorluklar birlikte aşılabilir. Bu krizin en kısa zamanda atlatılması ve dünyanın selamete ulaşması temennisyle…

Exit mobile version