Tüm dünyada havacılık sektörü koronavirüs salgını sebebiyle faaliyetlerine büyük oranda durdurma noktasına geldi. Salgından ilk ve en fazla etkilenen şirketlere devletlerin yardımı olmadan ayakta kalma şansları yok. Türkiye’de havacılık sektörü ise bisiklet misali yaşayabilmeleri için pedalların dönmesi, faaliyette olmaları gerekiyor. Mücbir sebeplerle havayollarının 2-3 ay operasyon yapamaması halinde devletlerin bu şirketleri yaşatabilmesi için çözüm araması şart. Türkiye için de durum farklı değil.
Dünyada bir çok ülke havacılık sektörüne, dünyaya açılan eli ayağı konumda olan Türk Hava Yolları gibi başta bayrak taşıyıcı şirketleri olmak üzere sektörde yaşanan sıkıntılar sebebiyle destek olmaya çalışıyor. Türkiye’de ilgili kurumlar destek yönünde açıklamalar yaptı. Sektörün küçük çaplı bazı talepleri karşılandı, ama henüz krizden kurtaracak köklü destekler açıklanmış değil.
Ulaştırma Bakanlığı’nın uhdesindeki Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) henüz kriz paketini açıklamadı. Faaliyetini durmuş şirketlerden uçak park parasını, kira ücretlerini hiçbir şey olmamış gibi aynı almaya çalışıyor. DHMİ nedense indirim, kolaylık yönünde yaşanan süreç dikkate alınarak henüz bir şey yapmadı. DHMİ’nin gelirleri direkt Hazine ve Maliye Bakanlığı’na aktarıldığından daha yukardan karar verilmesi gerekiyor. Şüphesiz Ulaştırma Bakanlığı bir girişimde bulunursa DHMİ tarafından da sektöre zamanında destek gelebilir. Aksi halde DHMİ’nin elinde para alacak şirket kalmayacaktır.
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) ise elinden gelenleri hemen yapıp, ruhsat ve temdit ücretlerinde yüzde 50 indirime gitti. Ulaştırma Bakanlığı’nın girişimleriyle Eurocontrol ücretleri yıl sonuna kadar ötelendi. Yerde yatacak uçakların kiraya verilmesine mevzuat anlamında imkan sağlandı. Yolcu hakları kapsamında tazminatlar bir yıl ertelendi.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
Yazarın Diğer Yazıları
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.