Ayasofya ibadete açıldı ve yıllardır “ha açıldı, ha açılacak”, yok “Sultanahmet Cami dolsun da sonra açalım” tartışmaları sona erdi. Olay, zaten iki dudak arasındaydı ve gerçekleşti.
Ancak, inançlı biri olarak şahsi fikrim; ben, başka din adına yapıldığını bildiğim bir binanın içinde, o dine ait eserlerin tepemde durduğu yerde ibadet etmezdim. Amaç gerçekten ibadet ise, zaten yüz metre ileride kendi dinim için yapılmış muhteşem bir camii var.
Ayasofya Camii, diyanete devredildiği için girişler de ücretsiz olmuş. Böylece yıllık 3,7 milyon ziyaretçiden alınan 370 milyon liradan da olduk. Oysa mevzuatı değiştirip, Sultanahmet Camii’ndeki gibi ibadete gelenleri bir ara panelle ayırıp, ziyaretçilerden para alınabilirdi.
Vizesiz Avrupa yolu gözükür…
Son tahlilde;
Ayasofya hem müslümanlar hem de hristiyanlar için ibadete açılabilirdi.
Dünyada, hatta Türkiye’de bunun örnekleri var. Sadece iki örnek; İspanya’da Cordoba Camii ve kilisesi. Alaçatı Pazaryeri Camii ve kilisesi.
Örneğin; Alaçatı’da kilise olarak inşa edildikten sonra camiye dönüştürülen ibadethane an itibarıyla hem müslümanlara hem de hıristiyanlara ev sahipliği yapıyor. Camii içerisinde bulunan otomatik perde sayesinde hem müslüman hem de hristiyan vatandaşlar, turistler rahatça ibadet edebiliyorlar.
Bunu Ayasofya’da da gerçekleştirebiliriz. Dinler arası hoşgörünün en güzel örneğini biz verebiliriz. İddia ediyorum; bu sayede hem turizm patlar, hem ihracat. Hem uluslararası ilişkiler düzelir hem de Ayasofya elimizde gerçek bir koz olur hatta vizesiz Avrupa yolu da gözükür…
Yazarın Diğer Yazıları
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.