Klostrofobi, genel anlamıyla küçük bir alana ya da odaya girmenin veya kaçmanın korkusu olarak bilinir. Birçok durum veya uyaranlar tarafından tetiklenebilir. Kalabalık asansörler, penceresiz odalar ve hatta dar boğaz kazak giyenlerde bile bu durum görülebilir.
Genellikle anksiyete bozukluğu olarak sınıflandırılır ve bu genellikle panik atak hastalığı ile sonuçlanır. Wisconsin Üniversitesi Nöroloji bölümünün yaptığı bir araştırmaya göre, dünya nüfusunun yüzde 2 ila 5’inde herhangi bir yerin şiddetli klostrofobiden etkilendiği ortaya çıkmıştır. Peki bu durum uçaklarda nasıl görülür, uçakların içi klostrofobik bir alan mıdır, bu tarz korkuları olanlar uçak yolculuklarında neler yapmalıdır?
Klostrofobi ile uçmanız gerekiyorsa, seyahatiniz hakkında endişeli olabilirsiniz. Ancak klostrofobi ile uçmak bir felaket olmak zorunda değildir. Seyahatinizi dikkatlice planlamak fobinizi kontrol altında tutmanıza yardımcı olabilir.
Doğru Koltuğu Seçin
Klostrofobi ile mücadele, uçak koltuğu seçiminizle başlar. Özel bir jetle uçmuyorsanız, bir uçakta bir miktar hapsolma kaçınılmazdır. Ancak tüm koltuklar eşit dizayn edilmemiştir. Eğer geniş gövde uçaklarda seyahat ediyorsanız bir bölümün ilk sırasında bir koltuk rezervasyonu yapın; önünüz açık ve ferah olsun. Acil çıkışları tercih etmeye çalışın. Bu koltuklarda yer bulamazsanız, kişisel alanınıza yaslanmaması için tercihen boş bir koltuğun arkasında bir koridor koltuğu tercih edilebilir. Uçağa erken gidin. Kapı açılır açılmaz uçağa ilk binip bu durumunuzu ekiplere bildirin. Kabin ekipleri size bu konuda yardımcı olacaktır. Son olarak orta koltukta oturmamaya çalışın.
Göz bandı bulundurun ya da ekiplerden isteyin
Beyniniz klostrofobinizden sorumludur, bu nedenle semptomlarınızı hafifletmek için göz bandı kullanabilirsiniz. Bir panik balonunun yükselmeye başladığını hissettiğiniz anda gözlerinizi kapatın. Yumuşak bir göz bandı takmak da kendinizi rahat hissetmenize ve hatta uyuklamanıza yardımcı olabilir. Başka bir açık alanı gözünüzde canlandırın veya hayal edin. Hayal alanınızda daha rahat hale geldikçe, nefesiniz yavaşlamaya başlayacaktır. Evde bir terapistle çalışmak da klostrofobinizi görselleştirmeyi ve evcilleştirmeyi öğrenmenize yardımcı olabilir.
Rahatlayın ve dikkatinizi dağıtın
Uçak içinde fobilerinizi yenebileceğiniz bir çok aktivite gerçekleştirebilirsiniz. Haber Aero’nun derlediği bilgilere göre, ilk olarak uçakta yerinizi aldığınızda gömleğinizin düğmesini açın. Ayakkabılarınızı çıkarın. Yanınızda uçuş esnasında eğlenmek için getirdiğinizi kitap, Ipad veya her hangi bir aktiviteye odaklanın. Uçaktaki ikramları deneyin. Sizi mutlu edecek küçük yiyeceklerle kendinizi önemseyin. Yanınızda getirdiğiniz bilgisayarınızdan ya da havayolunun eğlence sisteminden en sevdiğiniz film tarzlarını izlemekte sizi korkularınızdan kurtaracaktır.
Alkol kullanmayın
Yolculuk öncesi uçuş korkusu, stres, keyif gibi çeşitli sebeplerden alkol alınıyor. Ancak seyahatin iyi geçmesi önemli oranda alkolden uzak durmaya bağlı. Kabindeki kuru ve dönüşümlü hava vücutta dehidrasyonu artırıyor. Yani sıvı kaybımız artıyor. Bu sebeple dehidrasyonu daha da artıracak alkol almak yerine, uçakta belli aralıklarda su tüketmeniz gerekir. Seyahat konforunuzu artırmak için alkolü uçuş sonrasına ertelemeniz iyi olacaktır. Öte yandan Wisconsin üniversitesi Nöroloji bölümü doktorları da durumunun ciddi olduğunu bilen hastaların uçuş öncesi doktorunuzla görüşmeden kendi başınıza ilaç almamanız gerektiğinin de üstünü çiziyorlar.
Uçaklarda en klastrofobik yerler neresidir?
Aslında bu durum hastanın seviyesine göre tüm uçağı kapsıyor. 10 bin metrede bir tüpün içinde olduğunu hisseden yolcuların baştan kaybettiklerini söyleyebiliriz. Ama özellikle uçaklardaki en klastrofobik alanların başında tuvaletler geliyor. Çünkü tuvaletler oldukça dar ve bu tarz hastaların en çok korktukları alanlar arasında geliyor. Bunun dışında orta koltukta oturmakta klastrofobik hastalıkların durumunu tetikliyor.
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.