Pandemiyi geride bırakan firmaların, ihracatta pandemi öncesine dönüş hedeflerini gerçekleştirmesi bekleniyor. Havacılık sektöründen THY Yönetim Kurulu ve İcra Kurulu Başkanı İlker Aycı, TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Sani Şener, Türk Hava Yolları Teknik A.Ş. Genel Müdürü Mikail Akbulut hedeflerini dile getirdi.
2020 Mart ayından itibaren Türkiye’de görünen pandemi tüm sektörler gibi havacılık sektörünü de etkiledi. Dünya çapında havayolu ulaşımının kısıtlanmasına ve ülkelerin tam kapanmayla yabancı ülkelerden yolcu gelmemesi için sınırlarını kapatmasına neden olan pandeminin yavaş yavaş dünyadan çekilmesi beklenirken, yeni hedefler de ortaya atılmaya başlandı.
Dünya’nın haberine göre, pandeminin etkisi ile havacılık sektörü olarak ciddi bir sınav verdiklerini belirten Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı İlker Aycı, oluşan mali yapı dengesizliği sebebiyle dünya genelinde hava yollarına toplamda 243 milyar dolar destek sağlandığını vurguladı.
İlker Aycı: 2023 yılında dünyada ilk 3 kargo şirket arasına girmeyi hedefliyoruz
Bu süreçte sektörde en hızlı toparlanan hava yollarından biri olduklarını dile getiren Aycı; “2020 yılında toplamda taşıdığımız 28 milyon yolcu ile dünyada uluslararası yolcuda beşinci olurken, network taşıyıcılar arasında Avrupa’da en fazla uçuş gerçekleştiren hava yolu olduk. 2021 yılı Ocak-Kasım döneminde de bu konumu koruduk ve 2021 yılı ilk 11 ayında 40,5 milyon yolcu taşıdık. Pandeminin başlangıcından bu yana 30’dan fazla yolcu uçağını kargo operasyonuna uygun hale dönüştürdük. Kısa zaman içerisinde İstanbul Havalimanı’ndaki ana kargo tesisine geçiş yapılması ile birlikte hava kargo taşımacılığında büyümeyi sürdürmeyi ve 2023 yılında dünyada ilk 3 kargo şirket arasına girmeyi hedefliyoruz.” dedi.
Aycı; “2021 yılı ilk 9 ayda 7,4 milyar dolar gelir elde ederken kargo gelirimizi 2021’in ilk dokuz ayında 2019’a kıyasla %125 artarak 2,7 milyar dolara çıkardık. Maliyeti düşürmeye yönelik atılan adımlarla operasyonel giderlerimizi ilk 9 ayda 2019 yılına göre %29,9 oranında azaltmayı başararak bu dönemde 734 milyon dolara net kar elde ettik. An itibarı ile filomuzda toplamda 373 uçak olup, 2022 yılında 18 adet daha yeni nesil uçağı teslim almayı planlıyoruz. Önümüzdeki dönemde imkanlar ve pazar koşullarına bağlı olarak Cebu (Filipinler), Denver, Seattle ve Detroit (ABD), Sialkot (Pakistan) ve Hargesia (Somali) şehirlerine tarifeli seferlere başlamayı planlıyoruz.” fadelerini kullandı.
Sani Şener: Yeni fırsatları değerlendirerek portföyümüzü genişletmeyi amaçlıyoruz
Havacılık sektöründe bu yıl aşılama oranlarının artmasıyla birlikte seyahat kısıtlamalarının kademeli olarak kalktığı normalleşme dönemine girdiklerini ifade eden TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Sani Şener, “Özellikle üçüncü çeyrekte başlayan bu görece normalleşme dönemi ile birlikte gerek Türkiye’de, gerekse de operasyonlarımızın bulunduğu diğer ülkelerde yolcu trafiğinin toparlanmaya başladığını görüyoruz. 2020’de, bir önceki yılın yaklaşık yüzde 30’una düşen küresel hava trafiği, 2021’de 2019’un yaklaşık yüzde 50-55 seviyelerine ulaşacak. Havacılık kurumlarının beklentileri 2022’de bu oranın yüzde 80-85’lere yükseleceği ve sonraki yıllarda 2019 seviyesini yakalayarak yeniden büyüme trendine gireceği yönündedir” dedi.
TAV Havalimanları olarak bugün sekiz ülkede 15 havalimanı işlettiklerini aktaran Şener, “Hizmet şirketlerimizle birlikte küresel ayak izimiz 26 ülkede 92 havalimanına ulaşıyor. Bu yıl Kazakistan Almatı Havalimanı’nda operasyonlara başladık. Önümüzdeki dönemde hedef bölgelerimizde yeni fırsatları değerlendirerek portföyümüzü genişletmeyi amaçlıyoruz. 2020 yılında en çok ihracat gerçekleştiren şirketler arasında yer alarak Türkiye’nin hizmet sektöründeki küresel gücünü gösteren Hizmet İhracatçıları Birliği tarafından ödüllendirilmekten mutluluk duyuyoruz. 30 bin çalışanımız, iş ortaklarımız ve paydaşlarımızla birlikte ülkemizi dünyanın dört bir yanında en iyi şekilde temsil etmek üzere çalışmayı sürdüreceğiz” diye konuştu.
Mikail Akbulut: MRO sektörünün en büyük 3 şirketinden biri olacağız
2020 yılı içerisinde havacılık ve havacılık bakım onarım sektörlerinde küresel ölçekte faaliyet gösteren birçok firmanın küçülmeye gittiğini, hatta iflas ettiğini söyleyen Türk Hava Yolları Teknik A.Ş. Genel Müdürü Mikail Akbulut, bugün 2020 yılındaki bu karamsar havadan uzaklaşılarak bir toparlanma sürecinin başladığını kaydetti. Yapmış oldukları değerlendirmelerin kendilerine sektörün pandemi öncesi dönemdeki büyüklüğüne 2023-2024 yıllarında ulaşılacağı sonucunu verdiğini belirten Akbulut, “Özellikle bölgesel uçuşların ve pandemi sürecinde büyük bir pazar genişlemesi yakalayan e-ticaretin etkisiyle hava-kargo faaliyetlerinin artacağını söyleyebiliriz. Büyüyen ve genişleyen bu filoların havacılık bakım onarım sektörü üzerinde yaratacağı olumlu etki, sektörün pazar büyüklüğünü artıracak ve şirketimize yeni iş alanları kazandırmamız için bize fırsat sağlayacaktır” dedi.
Pandemi, dünya genelinde birçok hava yolu şirketini ve bakım kuruluşunu derinden etkiledi ve faaliyetlerini durdurma noktası getirdiğini ifade eden Akbulut, şöyle devam etti: “Pandeminin şirketimiz üzerindeki etkilerini azalttığımızı ve sektörde yaşanılan küçülmeden daha az bir küçülme verisi ile rakiplerimizden pozitif yönde ayrıştığımızı söyleyebilirim. Kapasitemizdeki artış ve İstanbul Havalimanı’nın sağladığı itici güç bir çarpan etkisi oluşturacak, kısa vadede sektördeki rekabet gücümüzü ve pazar payımızı artırmamıza önemli katkılar sağlayacaktır. Çalışanlarımızın gayreti ile global MRO sektörünün en büyük 3 şirketinden biri olma hedefimize kısa zamanda erişeceğimize inanıyorum.”
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.