“Savunma Sanayii Kahramanları” serisinin üçüncüsü Nuri Demirağ ile devam ediyor. SSB, üçüncü animasyon filmi youtube sayfasında yayınladı.
Savunma Sanayii Başkanlığı’nın (SSB) başlattığı “Savunma Sanayii Kahramanları” serisine üçüncüsü yayınlandı. Nuri Killigil ile başlayan ve Şakir Zümre ile devam eden serinin üçüncüsünde Nuri Demirağ’a yer verildi.
SSB’nin sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, “Serinin üçüncü animasyonunda, ömrünü Türkiye Cumhuriyeti’nin kalkınmasına adayan Nuri Demirağ’ın hayatı anlatılacak” ifadelerine yer verildi.
Nuri Demirağ’la ilgili animasyon film Savunma Sanayii Başkanlığı’nın YOUTUBE kanalından yayınlandı.
Nuri Demirağ’ın hayatı
Sivas’ın Divriği ilçesinde 1886 yılında Mehmet Nuri adıyla doğan Demirağ, 3 yaşında babasını kaybeder. Okul hayatında büyük başarı gösteren genç Nuri, liseden mezun olduktan sonra öğretmen yardımcısı görevi verilir.
Ziraat Bankası’nda memur olarak da görev yapan Nuri bey, Maliye Bakanlığı’nın sınavını kazanaak İstanbul Beyoğlu’nda maliye memuru olarak göreve başlar. Çalışırken Meliye Müfettişi olan Nuri bey, Birinci Dünya Savaşı sonrasında ülkenin işgal edilmesi üzerine istifa ederek ilk özel teşebbüsü olarak sigara kâğıdı üretmeye başlar.
Daha büyük hedefleri olan Nuri bey, Kurtuluş Savaşı sürecinde Müdafa-i Hukuk Cemiyeti’ne katılır.
Kurtuluş Savaşı sonrasında Nuri bey, kardeş, mühendis Naci beyle birlikte yeni demiryolları inşa etmeye başlar. Bin 12 km demiryolunu tamamlayan Nuri bey ve kardeşine Atatürk, “Demirağ” soyadını verir.
Nuri bey demiryoplu inşaatının yanı sıra Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli tesislerinin yapımını da üstlenir. Karabük Demirçelik fabrikası, Bursa Merinos Fabrikası bunlardan bazılarıdır.
Kendisinden uçak almak için para istendiğinde Nuri Demirağ, uçak yapmaya karar verir ve ülkenin ilk uçak fabrikasını 1936 yılında kurar.
Nu.D36 ve Nu.D38 adını verdiği iki uçak üreten Demirağ, yurt içi ve yurt dışında siparişler alır. Ancak test uçuşu sırasında üretilen uçak kaza yapınca Türk Hava Kurumu, siparişleri iptal eder.
Nuri Demirağ, yılmadan çalışmaya devam eder, Türkiye’nin ilk paraşütünü üretir, uçuş okulu kurarak birçok pilot yetiştirir.
Üretilen uçakları satamayan Nuri Demirağ, fabrikasına kilit vurmak zorunda kalır.
