Avusturya, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) ‘kara para aklama, resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık’ suçlamalarından iadesini istediği iş insanı Sezgin Baran Korkmaz’ı 15 Temmuz’da ABD’ye teslim etti. Korkmaz, Borajet’in satışı ve Türk Hava Kurumu’nun (THK) Laleli Tayyare Evleri’ni illegal bir şekilde ele geçirmeye çalıştığı iddiası ile de yargılanacak.
ABD Adalet Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Korkmaz’ın Avusturya’dan ABD’nin Utah eyaletine bağlı Salt Lake City kentine getirildiği, “kara para aklama”, “elektronik dolandırıcılık” ve “hukukun işleyişini engelleme” suçlamalarıyla karşı karşıya kalacağı belirtildi.
Açıklamada, Korkmaz’ın suçlu bulunması halinde, hakkındaki her bir suçlamadan 20’şer yıla kadar hapis cezası alabileceği kaydedildi.
Euronews’e konuşan Korkmaz’ın Türkiye’deki avukatı Volkan Dülger, müvekkilinin Utah Eyaleti’nde St. Lake City’de kalacağını söyledi.
Sezgin Baran Korkmaz hangi cezaevinde kalacak?
Avukatı Dülger’e göre Sezgin Baran Korkmaz normal bir hapishanede kalacak.
Yargılamanın buradaki federal mahkeme tarafından yapılacağını ifade eden avukat Dülger, Korkmaz’ın kalacağı hapishanenin ağır suçluların kaldığı bir yer değil, normal koşulları olan bir hapishane olduğunu söyledi:
”Sezgin Baran Korkmaz’ın iddianamesinde ‘kara para aklama’, ‘dolandırıcılık’ ve ‘adaleti yanıltma’ suçlaması var. Sonuçta hükümlü değil, tutuklu olarak gidecek. Ama tam olarak nerede nasıl biz de bilmiyoruz. ABD güvenlik amacıyla detayları paylaşmıyor, biz de önümüzdeki hafta öğreneceğiz”
Yargılama ne zaman başlayacak?
Dülger, yargılamanın yetmiş gün içinde başlaması gerektiğini fakat ne kadar süreceğinin de savunma makamının isteyeceği süreye bağlı olacağını belirtiyor:
”Teknik olarak ABD adım attıktan sonra, yetmiş gün içinde yargılamasının başlaması gerekiyor. Savcılık dosya hakkında tüm detayları biliyor fakat savunma makamı bilmiyor. Dosya bizim avukatlarımıza açıldıktan sonra, süreye ihtiyaç olabilir. O nedenle bunun kararını avukatlarımız verecek. Ve Utah Eyaleti’ndeki St. Lake City mahkemesinin başlama tarihi uzayabilecek. Sezgin Beyi ABD’de en başından beri yanında olan üç avukatı savunacak”.
Normal şartlarda buradan beraat çıkması gerekir. Ama ben iddia makamının elindeki delilleri bilmediğim için net konuşmam doğru değil. Müvekkilimin söyledikleri üzerinden yola çıkarak beraat bekliyorum.
Sezgin Baran Korkmaz’ın vergisini ödeyen bir iş insanı olduğunun altını çizen avukat Dülger, normal koşullarda bu yargılamadan beraat çıkacağını düşünüyor.
Volkan Dülger’e göre müvekkili Korkmaz’a yöneltilen suçlamalarla ilgili bir ‘mantık hatası’ var:
”Bu paralar 2018’e kadar Baran Bey’e geliyor. 2018’e kadar ABD Gelir İdaresi Başkanlığı her ay düzenli olarak Baran Bey’e ödüyor. Hatta bu kişiler hakkında 2016 yılında soruşturma açılıyor ve o soruşturma devam ederken de para ödenmeye devam ediyor. Ben de şunu soruyorum; senin elinde FBI, yerel polis teşkilatı, Gelir İdaresi Başkanlığı var. Her türlü imkan varken, bunların hiç biri kara para akladığını ortaya koyamıyor ama Sezgin Baran Korkmaz’ın bunları bilmesini bekliyorlar. Burada mantık hatası var, sonuçta adamlar ‘Biz ABD’ye kazık attık, sana bu parayı gönderiyoruz’ demiyorlar. Bunların koskoca rafinerileri var, Sezgin Bey bu yatırıma ‘evet’ diyor. Ben olsam ben de atlarım. Bunların hepsi açık seçik yatırımlar. Türkiye’de şirketler kuruluyor veya mevcut iyi işleyen şirketler kuruluyor. Dolayısıyla bu suç kasten ve isteyerek işlenecek bir suç, Sezgin Baran Kormaz’ın da bu konuyla ilgili bir ilgisi ve bilgisi bulunmuyor. ‘Senin bunu bilmen gerekiyor’ da diyemezsiniz bunu Amerikan savcısı mahkeme önünde ispatlamalı. Yargıya müdahale olayında ise daha önce tanıklığı var ve ‘Bu olayları bilmiyorum’ diyor. Normal şartlarda buradan beraat çıkması gerekir. Ama ben iddia makamının elindeki delilleri bilmediğim için net konuşmam doğru değil. Müvekkilimin söyledikleri üzerinden yola çıkarak buradan beraat bekliyorum’.’
“Beraat çıkınca Türkiye’ye geri dönecek”
Dülger, basının bu yargılamayı ABD-Türkiye ilişkilerinde siyasi bir bağlantı gibi göstermesinin de boşa bir çaba olduğu görüşünde:
”Basın bunu merak ediyor, siyasi mi değil mi diye de merak ediyor. Ama alakası yok. Sezgin Beyin siyasi bir durumu da yok. Türkiye’deki pek çok iş insanının Tayyip Bey ile fotoğrafı var, Sezgin Beyin bir ya da iki. Kaldı ki onun devlet ile tek bir işi yok. Kendisi de bu yargılamada mücadele edeceğini ve beraat edeceğini söylüyor. Çok iyi üç avukatı var en başından beri. Sezgin Bey ‘Ben iş insanıyım’ diyor, ‘Yatırımcı buldum, saklamadan, vergileri ödeyerek bir sistem yarattım’ diyor. Ben buna bakarak konuşuyorum. Beraat çıkınca da hayatına Türkiye’ye gelerek devam edecek, bu insan bir aile babası, ailesi ile yaşamına devam edecek”
Sezgin Baran Korkmaz neyle suçlanıyor?
Korkmaz hileli satışlar, modern tefecilik ve mafya ile ilişkileri üzerinden anılıyor.
Türk Hava Kurumu’nun (THK) Laleli Tayyare Evleri’ni illegal bir şekilde ele geçirmeye çalıştığı iddiası ile hakkında suç duyurusu yapıldı. “Adli makamları yanıltmak, iftira, dolandırıcılık, şantaj ve çete yöntemleri kullanmaya” kadar uzanan bir dizi iddia bu dosyada yer aldı.
Ayrıca ABD’de yaşayan iş insanı Bora Jet’in eski sahibi Yalçın Ayaslı, firmasının Korkmaz’a yapılan satışı ile ilgili “kapsamlı gasp” iddiasıyla ABD’nin New Hampshire eyaletinde dava açtı.
Türkiye’deki tüm şirketlerine ve mal varlığına mahkeme tarafından el konulmuş olan Korkmaz, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, uluslararası kara para aklama suçlamasıyla aranıyor.
Amerika’nın Utah Eyaleti’nde de vergide sahtecilik yapmaktan ceza alan bir şirketle ilişkisi mevcut. Türkiye’yi eşi ile birlikte 5 Aralık 2020 tarihinde terk etti.
Sedat Peker, Kormaz’ı bizzat İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun bakanlığa çağırıp “hakkında dosya hazırlandığını ve kaçması için uyardığını” öne sürdü.
2 Mayıs 2021 tarihinde hakkında açılan soruşturmalar tamamlanan Korkmaz’ın 6 şirketi üzerinden 132 milyon dolar kara para akladığı gerekçesiyle 7 yıl 6 aya kadar hapis cezası istendi.
2020’de Korkmaz’ın da aralarında bulunduğu 14 kişi hakkında benzer şekilde mal varlıklarına el konulması talebinde bulunulmuştu. Bu kişiler arasında ABD’deki dolandırıcılık davasının sanıkları olan Mormon tarikatı üyeleri Jacob Kingston, Isaiah Kingston, Rachel Kingston ve Sally Kingston kardeşler de yer alıyor.
Kingston kardeşlerin ABD Hazinesi’ni dolandırmasıyla ilgili davaya bakan Utah Federal Savcılığı’nın talebi üzerine gerçekleştiği söylenen tedbir kararı “suç gelirlerinin aklanmasının önlenmesini” düzenleyen 5549 sayılı yasa uyarınca alındı.
ABD’deki kararında atıf yapılan yasanın 17. maddesi suç gelirinin aklanmasının yanı sıra “terörün finansmanı suçunun işlendiğine dair kuvvetli şüphe bulunan hallere” dair düzenlemeyi de içeriyor.
Suçlamalar düştü
Korkmaz ise iddiaları reddederek “Gelen her kuruş sermaye Amerikan otoritelerinin ve bankalarının izni ile gelmiştir” açıklaması yapmıştı. Bu açıklamadan üç hafta sonra 6 Ekim’de hakkındaki tedbir kararı kaldırıldı ve bunu kaldıran kararda imzası olan İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Hasan Yılmaz, 16 Ekim’de Adalet Bakanlığı yardımcılığına atandı.
MASAK’ın raporuna “aklama suçunu oluşturan öncül suçların işlendiğine dair somut bulguların tespit edilemediği” kaydedildi. Korkmaz ile birlikte 14 kişi hakkındaki şirket ve kişisel banka hesaplarına konan blokaj ve tedbirler kaldırıldı. Bunu takiben kasım ayında da yurtdışı çıkış yasağı kaldırıldı ve ülkeden ayrılana kadar Korkmaz’ın ifadesi dahi alınmamış oldu.
Korkmaz yurt dışına çıktıktan sonra dosyalar yeniden açıldı
2020’nin son haftasında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında Korkmaz’ın da aralarında bulunduğu SBK Holding ve alt şirketlerinde yönetici olan 19 kişi hakkında bir kez daha gözaltı kararı verildi.
Ne var ki, Korkmaz da dahil bunların 8’i yurtdışındaydı. Diğeri ise gözaltına alındı. Sadece Kâmil Feridun Özkahraman isimli 1 kişi tutuklanırken diğerleri adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Bu yeni soruşturma ABD’deki dolandırıcılık davasıyla ilgiliydi. Davanın sanığı Kingston kardeşler, Türkiye’ye gönderdikleri paranın dekontlarını, Korkmaz ve Türkiye irtibatlarıyla ilgili iletişim bilgilerini Amerikalı savcılarla paylaşmışlardı. Bunun üzerine Utah Federal Savcılığı da mahkemeye başvurarak Korkmaz’ın Türkiye’deki varlıklarının ABD tarafından geri alınmasını talep etmişti.
Kısaca dosya numarası 2020/137034 ile aynıydı ancak 2 ay önce tedbirlerin kaldırılmasına neden olan farkın ne olduğu anlaşılamadı.
Korkmaz’ın servetinin kaynağı
Şirketlerinden elde ettiği gelirler bir kenara Korkmaz’ın esas gelirinin ABD’de Kingston kardeşlerin yaptığı dolandırıcılıktan aldığı komisyondan ileri geldiği öne sürülüyor.
Yenilenebilir enerji şirketi kurup biyoyakıt üreten ve satan kardeşler aslında herhangi bir üretim yapmıyorlar ama yapmış gibi gösterip Amerikan devletinden milyonlarca dolar teşvik alıyorlardı. Ayrıca kendilerine vergi indirimi de sağlanıyordu.
Birçok farklı banka hesabı aracılığıyla 3 milyar dolardan fazla bir miktarı yakıt alım-satımı yapmış gibi göstermişlerdi. Bu şekilde 2014-2018 yılları arasında 511 milyon doları dolandırıcılıkla elde ettiklerini mahkemede kabul ettiler. Kabul edilen suçlamalar arasında, 134 milyon dolarlık kısmın Lüksemburg ve Türkiye’deki şirketlere gönderilmesi de vardı. Her iki ülkedeki şirketler de Korkmaz’a aitti.
AK Parti ve Kingstonlar ile bağlantısı
Korkmaz’ın AK Parti ile bağlantısını sağlayan ismin Ekim Alptekin olduğu belirtiliyor. Alptekin’in AK Parti iktidarıyla kurduğu iyi ilişkiler sayesinde Türk Amerikan İş Konseyi’nin (TAİK) başkanlığına getirildiği ve 2017 yılında Washington’daki Trump Otel’de bir toplantı düzenlediği bu toplantıya da Sezgin Baran Korkmaz’ın sponsor olduğu aktarılıyor.
Korkmaz bu toplantıda yaptığı konuşmada ABD’de iş hayatına girişini, Kingstonlarla nasıl tanıştığını anlatarak bulunduğu yere gelmesinde Ekim Alptekin’in çok büyük katkısı olduğunu belirtiyor.
Alptekin Ekim 2016’da ABD’de hakkında açılan bir soruşturma nedeniyle kısa süreliğine Türkiye’ye dönmüş ve dolandırıcılık paralarının Türkiye’de piyasaya sokulmasında kullanılan Mega Yönetim A.Ş’nin yönetim kurulunda yer almış Nisan 2017’de istifa etmişti.
Alptekin’in adı daha sonra Fethullah Gülen’in iadesi için “komplo kurmak” ve “yabancı bir devlet adına kayıt dışı temsilci olarak hareket etmek” iddialarıyla gündeme geldi. Alptekin bu iddiaları reddediyor.
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.