İlker Aycı: Avrupanın en tasarruflu havayolu olduk

Fotoğraf: Haber Aero

Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı, Covid-19 dönemi atılan adımları ve THY’nin 2021 planları için açıklamalarda bulundu.

THY pandemiyi başarılı bir şekilde kullanarak iştiraki şirketleri dünya markası haline getirme çalışmalarını hızlandırdı.

Ayrıca 2020 yılında üçüncü çeyrek sonuçları geldiğinde şirket yüzde 53 tasarrufla Avrupa’nın en çok giderlerinde tasarruf yapan en etkin havayolu oldu. Krize girerken 1.7 milyar dolar olan sermayenin  200 milyon dolar civarını bu krizde yitirdi. Diğer kısmını bir şekilde yerine koymayı başardı.

THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı İlker Aycı, koronavirüs döneminde atılan ekonomik adımları, THY ve iştiraklerinin bu dönemde nasıl yol izlediğini, yeni kargo tesislerini ne zaman açılacağını, AnadoluJet’i low-cost havayolu olarak nasıl konumlandırcaklarını ve bir çok sorunun cevabını Habertürk TV’de Güntay Şimşek’in Airport programında anlattı.

“Krizde dijital yatırımlarımızın faydasını gördük”

Havacılık sektörü için 2020 tarihin en kötü yılı olarak kayıtlara geçti. Kesintisiz bir biçimde, neredeyse otuz yıla yakın büyüyen bir havacılık sektörü, bunun için havacılığın sadece zorlandığı 11 Eylül olduğu dönemdi. Onun dışında havacılık genel olarak hep ilerleyişini sürdürmüştü. THY özellikle son on beş, on altı yıldır sektörün iki buçuk üç katı büyümeye imza atarak çok güçlü bir büyüme dönemini ardında bırakmıştı. Bu kriz çok farklı bir biçimde geldi. Bir anda pandemi bütün dünyadaki havacılığı, havacılık içerisindeki ekosistemi, tüm hizmetler sektörünü ve bunların tüm türevlerini etkisiz bıraktı. Ve bütün dünyada kapatılmalar, sokağa çıkma yasakları, karantinalar ve toplumdaki hareketi önlemeye yönelik, sosyalleşmeyi önlemeye yönelik tedbirlerle birlikte bu pandemiye karşı bütün dünya tedbir almaya çalıştı. Şubat ayında ilk duyuldu ama mart ayında kapatmalar geldi. Ve Türkiye’de bu konuda gerekli tedbirleri alarak Çin’in Vuhan kentinden yayılan virüsü ülkeye gelişini önlemek, engellemek amacıyla uçuşlar azaltıldı ve durduruldu. Özellikle bu yayılmanın olduğu riskli ülke gruplarıyla olan seyahatler durduruldu ve azaltıldı. Biz bu süreç içerisinde çok hızlı bir şekilde adapte olduk. Önce evden çalışma süreci başladı. Operasyonun ana unsurları olan birimler dışarısındaki tüm üniteler evden çalışmaya başladılar. Tüm destek üniteleri ve Genel Müdürlük çalışanlarımızın çok büyük bir çoğunluğu evden çalışmaya başladı. Ve bizim uzun yıllardır dijitale yaptığımız yatırımların bu krizde en önemli şekilde bizi taşıdığını gördük. Ve bu testten başarıyla geçtik. Kısa bir süre içinde şirket bu evden yönetim, uzaktan yönetim hadisesine adapte oldu. Şirketler ilk testini böyle yaşadılar.

THY nakit yakmayı nasıl durdurdu?

Sonra bütün şirketler nakit yakmaya başladılar çünkü sermayesi yoğun bir sektördeyiz. Ve bu sektörde borçlanmalar on iki, on üç yıla yayılan büyük uçak üreticilerinden, motor üreticilerine ve parça üreticilerine kadar çeşitli finansman konularını içeren ve büyük ölçüde dövize dayalı bir sektör. Örneğin Türkiye’de bile operasyon yapsa bir şirket büyük oranda maliyetlerinin yüzde 85’inin dövize endeksli olduğunu görüyor. Uçak kirası, yakıt, havalimanı ücretleri, havalimanı kiraları, hatta Devlet Hava Meydanlarına (DHMİ) ödediğiniz paralar bile dövize endeksli. Dolayısıyla havacılık, her şey dövize dayalı bir sektör. Bu sektörde çok ciddi sermaye yoğun sektörün getirdiği yük bir anda sabit giderleri karşılayamama olarak ve nakit yakma sürecinin gelmesi bütün şirketleri zorladı. Özellikle yalın operasyon yapan düşük bütçeli şirketler (Low-cost) maliyet yapıları da son derece basit ve yalın olan şirketler bunlarda maliyet düşürmeyi nasıl yapacakları konusunda düşünmeye başladılar. Çünkü bunlar daha basit maliyetlerle ilerleyen şirketlerdi.

“Avrupa’nın yüzde 53’le en tasarruflu havayolu olduk”

Özellikle network taşıyıcıları olan bizlerde de durum biraz daha farklı. Bizlerde tasarruf etme ve tasarruf kalemi oluşturma anlamında operasyonu basitleştirme, yalınlaştırma ve nakit yakmayı durdurma konusunda biraz daha fazla marjı bulunan şirketler olduğu için bu alanda daha fazla tasarruf etmeyi başardılar. Ama düşük maliyetli şirketlerde bu süreç içerisinde yalın operasyonlarının daha da derinine inmek, yeni şeyler keşfetmek mecburiyetinde kaldılar. Hepimiz nakit yakmayı durdurmaya çalıştık. Bu süreç içerisinde 2020 yılında üçüncü çeyrek sonuçları geldiğinde Avrupa’nın en çok giderlerinde tasarruf yapan en etkin giderlerini yapan şirketi oldu. Yüzde 53 tasarrufla giderlerimizde en fazla giderlerini kısan şirket olduk. Bu anlamıyla sermayemiz krize girerken 1.7 milyar dolardı bunun çok küçük bir bölümünü sadece 200 milyon dolar civarını bu krizde yitirdik diğer kısmı bir şekilde yerine koymayı başardık. Ve sene sonunu yine nakit pozisyonumuzu koruyarak kapattık. Bunda da diğer şirketler özellikle network taşıyıcılar devletlerine, hükümetlerine koşup parasal destekler aldılar, hibe yardımlar aldılar. Ve bu konuda bilançolarında açılan büyük gedikleri bununla kapatmaya çalıştılar.

THY Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı, Güntay Şimşek’in Airport programında açıklamalarda bulundu.

“Sendikaların özverisi ve çalışanların fedakârlığıyla işçi çıkarmıyoruz dedik”

İşten çıkartmalar yaşandı. Yüz binlerce insan işsiz kaldı. Önümüzdeki dönemde sadece havacılık sektöründeki 2020 yılının pandemi sürecinin bir sonucu olarak 4,5 milyon insanın havacılık sektöründe işsiz kalacağı buna bağlı ekosistemin içerisinde turizm sektörü dahil olmak üzere tamamındaysa 45-50 milyon arası insanın işsiz kalacağından bahsediyoruz. Böyle bir risk önümüzde kapıda duruyor. Biz buna rağmen bu krizi böyle değil daha farklı ayrışarak rakiplerimizden, farklı yöntemler izleyerek sürüden ayrıştık. Bu anlamıyla çalışanlarımızın büyük özverisi, sendikalarımızın büyük özverisi hem Türk-İş’e bağlı Hava-iş Sendikamızın hem Hak-İş’e bağlı Çelik-İş Sendikamızın gösterdiği büyük özveriler sayesinde, çalışanlarımızın fedakârlığı sayesinde hep birlikte oturduk biz işten çıkarma yapmıyoruz dedik. Çalışanlarımızı işinde gücünde tutacağız dedik. Gücümüz yettiğince dayanacağız dedik. Maaşlarda, gelirlerde bir indirime giderek bir fedakarlığa karşılıklı giderek hem şirket yönetimimiz olarak bu indirimlere şirket yönetimi olarak kendimizden başladık. Ve çalışanlarımıza örnek olmaya çalıştık. Yönetim kurulumuz bu durumda ciddi bir inisiyatif koyarak pandemi sürecinde  uçmadığımız sürede hiç bir gelir talep etmediler. Yöneticilerimiz ilk önce kendi maaş indirimlerini talep ettiler. Aynı şekilde sendikalarımızla da anlaşarak son noktasını Sayın Cumhurbaşkanımızın huzurunda koyduğumuz anlaşmayla birlikte biz bu anlamda kimseyi işten çıkarmadan yolumuza devam ettik. Ve büyük bir gururla büyük bir onurla çalışan mesai arkadaşlarımla bu süreci önemli başarılarla kapattık.

“Teknoloji üreten bir şirket olacağız”

Özellikle THY Kargo ödüllerle, başarılarla kapattı bu yılı. Elbette gelir kaybettik. Elbette yolcu kaybettik. Bütün dünyadaki şirketler gibi bizde. Ama kaybettiğimiz gelirler anlamında rakiplerimize göre bilançomuz onlardan daha olumlu ayrıştı. Onlardan daha az gelir kaybettik. Bu yıl 28 milyon yolcu taşıdık. Elbette beklentimiz bu değil. Her yıl 75-80 milyon yolcu taşıyan bir THY’den sonra 28 milyon yolcuyla kapatmak kolay değildi. Bununla da bütün süreçleri yönetmek, finansmanı yönetmek, finansmandaki arkadaşlarım çok başarılı çalışmalar yaptı. Finansmanımızı ve nakit yönetimimizi çok başarılı tutmayı başardık. IT’de çok iyi çalışmalar yaptık. IT çalışanı arkadaşlarım şirketin dijital yönetilmesinde büyük gayret gösterdiler. Ve onları da ödüllendirdik. Onları şu an da bir ayrı şirket kurarak şirketleşerek IT’de de Türk Hava Yolları teknoloji şirketini kurarak artık teknoloji üreten bir şirket olarak yolumuza devam edeceğimiz yeni bir vizyona, ufka yelken açtık. Kanatlarımızı buralara açtık.

“Kargoda en önemli ödüllerin sahibi olduk”

Ve kargo ödüllere doymadı demiştim. Yönetim kurulumuz olarak orada da şirketleşme kararı aldık. Bu krizde THY’nin değerlerini kanatlarını açarak uçurmayı hedefledik. AnadoluJet’i de şirketleştiriyoruz. Bu çalışmalar sürüyor. Amacımız THY içindeki değerleri daha geniş platformda daha kullanabileceğimiz gerektiğinde bunu ortaklıklarla, gerektiğinde organik büyümeyle, yeni konsolidasyon fırsatlarını sektörde doğru değerlendirerek genişleyebileceğimiz, büyüyebileceğimiz stratejik partnerlerle gerektiğinde yola devam edeceğimiz açılımları da sağlayabilecek bir hale getirmeye çalıştık. Bu konuda Yönetim Kurulumuz da son derece çevik ve yerinde kararlar aldı. Şu an dünyada en fazla büyüyen kargo şirketi oldu. Ve bu konuda ödülde aldık. Özellikle en hızlı büyüyen kargo şirketi ödülünü aldık. Startime’ın yaptığı 25 en büyük kargo taşıyıcısı üzerinde yaptığı çalışmada yılın en iyi, en çok büyüyen global kargo şirketi olma unvanına eriştik. Asya-Pasifik’te yeni yapılan bir değerlendirme de yılın kargo şirketi seçildik. Aynı şekilde Avrupa ölçeğinde yapılan kargo değerlendirmelerinde de Avrupa’da da yılın kargo şirketi seçildik. Hem dünyada hem Asya-Pasifik’te hem Avrupa’da arkadaşlarımız birçok ödüle imza attılar. Gururla söylüyorum ki şu an dünyada ilaç ve tıbbi malzeme pazarında ilk üç şirket arasındayız. Pazar payımız olarak pandemide 5’nci sıraya da yükselmiştik. Şu anda 6’ncı sıradayız. Çok gerilerden gelip 6’ncı sıraya tırmanmak, dünyada yüzde 5 Pazar payına gelebilmek ve yılı dünyadaki her 20 kargodan bir tanesinin THY Kargo’yla taşınmasını başarmak az bir başarı değildir. Sadece 25 kargo uçağımızla değil, krizi fırsata çevirerek krizde uçaklarımız yere indiğinde biz yolcu uçaklarımızdan da verimli olanları kargoya dönüştürerek çok ciddi bir uçuş yakaladık.

“40 bin tondan fazla ilaç, 10 bin tondan fazla tıbbi malzeme taşıdık”

Yaklaşık 2 bin 800’den fazla yolcu uçaklarımızla kargo uçuşu yaptık. Yine 8 bin 500’ün üzerinde uçuşu da kargo uçaklarımızla sağladık. Yılı bu çok anlamlı uçuşlarla tamamladık. 40 bin tondan fazla ilaç taşıdık. 10 bin tondan fazla tıbbi malzeme, maske, eldiven taşıdık. Bütün dünyaya insani yardımlar yapan devletimizin Cumhurbaşkanlığımız koordinasyonunda insani yardımlarını dünyaya götürdük. Özellikle pandemide uçuş yasağı olan süreçte dünyada mahsur kalan vatandaşlarımızı 140 binden fazla vatandaşımızı binden fazla tahliye uçuşu yaparak vatanımıza, ailelerine ve memleketine kavuşturduk. Bu anlamda insani görevlerimizi de milli bayrak taşıyıcı olarak yerine getirdik.

“Rakiplerimizden daha az zarar ettik”

Avrupa’da uçuş sıralamasında network taşıyıcıları arasında lider kapattık. Yine dünyada tüm uçucular arasında da ilk 5’te beşinci sırada kapattık en çok uçan havayolu olarak. Ve dünyada uçaklarımızı havada tutmayı başaran ender sayıda şirketten bir tanesi olmayı başardık. Nakdimizi koruduk. Mali yapımızı koruduk. Çalışanlarımızı koruduk. Bilançomuzu koruduk. Hissedarlarımızı koruduk. Marka değerimizi koruduk ve tarihin en zor yılı denen yılı THY olarak diğer rakiplerimizden ayrışarak kapattık. Onlardan daha az zarar ettik. Zarar miktarı olarak bakınca da onlara göre çok farklı ve iyi durumdayız. Bunu da elbette çalışanlarımızın, iş ortaklarımızın emeğiyle oldu. Onlara minnettarım, şükran duyuyorum. Aynı şekilde devletimizin de kısa çalışma ödeneğiyle verdiği destek unutulacak gibi değildir. Müteşekkiriz. Ancak biz sendikalarla anlaştıktan sonra ana markamız olarak kısa çalışma ödeneğinden çıkıp kendi kaynaklarımızla yola devam ettik.

“Bakanlıklarımız büyük destek verdi”

Tüm bakanlıklarımız başta Ulaştırma, Turizm, İçişleri, Dışişleri, Ticaret Bakanlıklarımız olmak üzere tüm bakanlıklarımız çok büyük destek verdiler. Kamu kuruluşlarımız, özel kuruluşlarımız hep beraber çok iyi bir dayanışma içinde çalıştık. Çok hızlı kararlar alındı. Sağlık Bakanlığımız önemli işler yaptı. Pandemiyle savaşta çok hızlı kararlar alındı. Bu savaşta önce cephede olan sağlık çalışanlarımıza şükran duyuyoruz, minnettarız. Yanı sıra devlet güvenlik görevlilerimiz içeride ve dışarıda bunu yaptılar. Eğer bir üçüncü kahraman arıyorsanız o da havacılık sektörüdür. O da havacılardır, pilotlarımızdır, kabin memurlarımızdır, teknisyenlerimizdir. Yer hizmetlerinden her kademede çalışan benim çalışma arkadaşlarımdır. THY ailesi olarak tüm sektörümüzle biz en ön cephede bu savaşta yer aldık. Bu mücadelede yer aldık. Ne kadar gurur duysak azdır. Ne kadar onur duysak azdır. Tarihi dönemde tarihi görevi arkadaşlarımız imza attılar.

“Türkiye’nin havacılık şirketleri başarılı yönetiliyor”

Gerçekten diğer havacılık şirketlerimizi de kutluyorum. Türkiye’nin şirketleri başarılı yönetiliyorlar. Zorlananlar var tabi arada daha fazla ama hepimiz zorlanıyoruz. Nakdimizi korumak çok zor. Bu destekler illa nakit olmak zorunda değil. Önce bunun altını çizeyim ama havacılık sektörünün maliyetlerinin düşürülmesinde belli indirimler, belli maliyetlerin azaltılmasında destekler verilebilirse kısa çalışma ödeneği örneğin sektöre ilaç gibi geldi. Devletimiz ve hükümetimiz bu konuda çok cesur bir adım attı. Sektörde dünyada da benzer uygulamalar oldu. Bu da bize yaradı. Biz bunu sektör olarak değerlendirdik ama ille nakit desteğe gerek yok, nakit destek değil. Sektörün maliyetlerini, düşük gelir dönemleri bunlar. Az yolculu az gelirli dönemler bunlar. Gelirinizi kaybettiğiniz, yolcu sayınızı kaybettiğiniz, sefer sayınızı azalttığınız dönemler. Ama bir gecede uçaklarınızı azaltamazsınız. Bir gecede şirketinizi küçültemezsiniz. Bir gecede de büyüyemezsiniz. Dolayısıyla havacılık sektöründe planlar uzun vadeli yapılır. Filo planlarını yaparken, genişleme planlarını yaparken, uçuş planlarınızı yaparken tüm bu planlar uzun vadeli planlardır. Kısa vadede bir havayolu şirketini bir gecede, bir ayda bir anda uçak sayısını dramatik bir şekilde azaltacağınızı, personel sayışınızı dramatik bir şekilde azaltacağınızı düşünemezsiniz. Çünkü bu anlamıyla çok büyük zaralar görürsünüz. Bunun tazmin edilmesi ve ortadan pandemi kalktığında sektörün güçlü bir şekilde yoluna devam ederek Türkiye’yi bir transfer merkezi, Türkiye turizminin bir desteği olarak havacılık sektörü Türkiye turizminin bel kemiği olarak sürdürmesi ve sürdürülebilir bir büyümeye devam etmesi lazım.

“Sektörün maliyetleri için kamu özel sektör iş birliği yapmasında fayda görüyorum”

Türkiye son 15 yılda havacılık altyapısına, ulaştırma altyapısına muhteşem bir yatırım yaptı. Bugün dünyada bir çok ülkeyle boy ölçüşebilecek kalitede havalimanlarına, ulaştırma altyapısına sahip bir duruma geldi. Ve bunun da faydasını pandemi sürecinde bile çok ciddi manada ilaç ve tıbbi malzeme yardımını ulaştırmada süratli davranarak pandemi sürecini çok daha iyi yönetmeyi başararak zaten gösterdi. Ama bunun devam edebilmesi için, bunun sürdürülebilir olması için ihtiyacımız olan şey bizim sektörün maliyetleri üzerinde bir çalışma yapılması. Bu maliyetlerin ne şekilde iyileştirileceği konusunda kamu özel sektör iş birliğiyle bir çalışma yapmakta fayda görüyorum. Bu çalışmaları başta Ulaştırma Bakanlığımız olmak üzere yapıyor arkadaşlar. Sayın Bakanımız da bu işlere vaziyet ediyor. Bakanlarımızda bu sürecin içindeler ve sektörümüzle temas halindeler. Umarım bunlar iyi neticeler verir. Sektörümüz burada yara almadan yaralarını sararak pandemi sonrası oluşacak fırsatlar dünyasında daha rekabetçi, daha hızlı, daha çevik olarak yoluna devam eder. Biz milli bayrak taşıyıcı olarak bunun nasıl olabileceğini ve ne yapılabileceğimizi bu anlamda her geçen gün planlıyoruz. İşte yeni açılımlarımızla pandemi sırası ve pandemi sonrasına yönelik adımlarımızı daha hızlandırmış durumdayız.

“Konsolidasyon dönemine giriyoruz”

Tabi ki bu sektör dünyada da değişim geçiriyor şu anda. Kaçınılmaz olarak konsolidasyonlar dönemine giriyoruz. Bu Türkiye’de ve dünyada da etkilerini gösterecektir. Türkiye’de de çeşitli taşıyıcılar bu konsolidasyonlarla beraber birleşerek güçleneceklerdir. Birlikten kuvvet doğar prensibini uygularsak tüm sektörümüzle daha iyi noktalara gelecektir diyorum. Bütün fırsatlara bakıp inceliyoruz. Ama bu konuda maceracı değil ihtiyatlı, akılcı adımlar atmak lazım. Bu konuda çok önemli hassasiyetle ekiplerimiz incelemeler yapıyorlar. Olgunlaşan bir konu olduğunda yönetim kurulumuzla ve sermayedarlarımızla oturup bu konuları değerlendireceğiz. Doğru zamanda doğru yerde doğru konuda adım atmak lazım. THY’nin havacılık sektöründe 88’nci yılı. THY, asırlık ömrü olan neredeyse Cumhuriyetimizin ilk şirketlerinden bir  tanesi. Bu anlamıyla THY ailesi bu fırsatları değerlendirebilecek tecrübede.

Önümüzdeki dönemde hangi uygulamalar hayat bulacak?

Bazı hizmetler kalıcı olacak. Bu süreçle başlayan self check-in süreçleri çok arttı. Temassız operasyon kalıcı olacaktır. Valizi kendi teslim etmeler kalıcı olacaktır. Ayrıca robotik uygulamalar, yapay zeka uygulamaları, chatbotlarla rezervasyon değişiklikleri yapmak operasyonel anlamda yolcularımız açısından kolay ve temassız hale getirmekle ilgili daha da çeşitlendirilecek ve derinleşecek, gelişecektir. Bazı yeni hizmetler gelecektir. Belki yolcularımız teması evinden çıkmasından diğer havalimanına kadar varan süreçte isteyeceklerdir. Dolayısıyla daha temassız, daha sosyalleşmeyen, sosyal mesafeyi baştan sona koruyan yeniden planlama gibi adımlar kalıcı olacaktır. Ama ikramlar, çeşitli verdiğimiz konfor hizmetleri sektörümüzün tekrar geriye gelmesiyle birlikte yani yolcu sayısının ve uçuş sayısının geri gelmesiyle birlikte geri dönecektir. Hatta ilave konfor hizmetleri bile gelecektir ki şirketler birbirinden ayrışıp yolcularına daha iyi hizmet versinler diye. Hijyen hizmetleri büyük ölçüde kalıcı olabilir. Uzun bir süre maske bitmeyecek. Uzun bir süre dünya maskeden kurtulamayacak gibi gözükmekte. Yeni başlattığımız dezenfektasyon hizmetleri uzun bir süre devam edecektir. Çünkü her gittiğiniz istasyon sonrası operasyon öncesi hazırlıklar daha da farklılaştı şu anda. Dezenfekte ediliyor, temizleniyor ve orayı virüssüz alan haline getirmeden o uçağın kalkışı sağlanmıyor. Bunların bir kısmı kalıcı olacaktır ve maliyetleri de önemli bir yer tutmaya devam edecektir. Eski bazı konforlarımı mesela business class uzun uçuşta yaşadığınız beş yıldızlı restoran keyfini yeniden yaşayacaklar. Hatta ekonomi sınıfında seyrettikleri filmler, kulaklıkların kalitesi, ses düzeni gibi güzellikler devam edecek, gelişecek. Önümüzdeki dönemde bu uygulamaların hayat bulacağını düşünebiliriz.

AnadoluJet’i nasıl konumlandırılacak?

AnadoluJet konusunu ile ilgili strateji çalışmalarımız danışmanlarımızla birlikte sürüyor. Uluslararası danışmanlarımızla bu konuyu çalışıyoruz. İyi bir ultra low-cost markası oluşturabilmek için uğraşıyoruz. Bu oluştuktan sonra ileride stratejik ortaklıklar olur mu? Olabilir. Teklifler var bize şu anda. Adım adım takip ediyorlar. Kargo bölümümüze de teklifler var. Teknolojiye de teklifler var. THY kanatlarını açtı dünyada. Sektörde başarılı bir şirket olmanın, şirkette normları belirleyen katkı veren öncü bir şirket olmanın, dünyanın ilk 10 şirket arasında yer almanın verdiği sektörümüzdeki oyuncuların yakın takibi altında. Ve onlar hemen fırsatlar açıldıysa fırsatların içinde yer almak istiyorlar. Önümüzdeki dönemlerde daha farklı değerlendireceğimiz zamanlar gelecek. Ama şu anda asıl olan bu şirketleri başarılı bir şekilde uçabilir hale getirmek, organizasyonunu yapmak, hazırlamak ve rahatlıkla uçabilecekleri yerlere getirmek. AnadoluJet, THY’nin dünyası içinde, THY kültürüne ait bir şirket değil tamamen kendi dünyasına ve segmentine ait olacak. Çünkü low-cost dünyasıyla network taşıyıcı dünyası pandemide yaklaşmış olsalar da bambaşka dünyalar. Bu pandemi krizi bittikten sonra yine herkes kendi dünyasındaki bazı birbirinden öğrendikleri bu yakınlaşmanın getirdiği birbirinden öğrenmeyi uygulayacaklar. O yakınlaşma sürecek ama başka mantelite içerisinde ilerleyecekler. Ve AnadoluJet mutlaka low-cost dünyasına ait olmalı. Network dünyasına değil low-cost dünyasına ait olup o alanda başarıyla ilerleyen bir şirket olmalı. Yalın maliyetlerle yalın bir operasyon yapısıyla yalın bir organizasyon yapısıyla ilerlemeli ve rekabetçi olmalı. Şu an Ankara merkezli ama baştan başa bunları değerlendirdiğimizde bir değil iki merkezli olabilir. Belki bu anlamıyla hem Ankara hem İstanbul merkezli olabilir. İstanbul dediğimizde İstanbul’un low-cost havalimanı neresiyse orası ama Ankara’nın da yine hem Anadolu’ya hem çevre ülkelere özellikle bağlanmasında yine bir öncü olabilir AnadoluJet. Ama tam net strateji belli olduğunda bunları net olarak söylemek isterim. Her birini daha köşelemeden konuşmak isteriz.

Atatürk Havalimanı’ndaki kargo merkezi ne zaman taşınacak?

Üzerinde güneş batmayan bir operasyonu olan şirketten bahsediyoruz. Dünyada 7/24 operasyon yapan dünyanın dört büyük network taşıyıcısından biri olan dünyada en fazla yolcu taşımada ilk 6’da olan. Bugün itibarıyla en fazla uçan 5 havayolundan biri olan Avrupa’nın 1 numarası olan şirketinden söz ediyoruz. Kargoda ilk 6’da olan şirketten bahsediyoruz. İştirakleriyle galley üretimi, koltuk üretimi yapan. THY Teknik’le çeşitli tamir hizmetleri bakım hizmetlerini, yenileme hizmetlerini, her geçen gün kendini daha fazla geliştiren AR-GE büyüten geliştiren bir şirketten bahsediyoruz. Yine aynı ekosistem içerisinde yer hizmetleri şirketinden catering şirketine akaryakıt şirketlerinden diğer şirketlere çok ciddi bir ekosistemden söz ediyoruz. Bu ekosistem giderek büyüyor ve gelişiyor. Ekosistem sadece THY’ye özgün hizmetler değil sektörün ihtiyacı olan hizmetler konusunda da kapasitesini, vizyonunu sunan şirketler haline dönüşüyorlar. Örneğin teknoloji şirketinin misyonu teknoloji üreten bir THY ailesi olmak. Biz sadece bilet satan, biz sadece yolcu ve kargo taşıyan şirket değil sektörümüze teknoloji ihraç eden, kendi kullandığımız ürünleri terzi diki ürünleri alıp sektöre adapte edip verebilen bir yapıyı kuruyoruz. Dolayısıyla THY ailesi giderek genişliyor, büyüyor yan markalar genişliyor.

“SunExpress Antalya’nın bel kemiği”

SunExpress markasını bambaşka bir yere kavuşturduk. Alman ortağımızla beraber oturup ben Başkan olduğum dönemde Lufthansa’nın da başkanı değişmişti. Beraberce oturup iki yeni Başkan ilk 1-1,5 yıl  çok toplantılar yaptık bu işin üzerinde. 2 yıl içerisinde güven köprüsü oluşturduk. Ve SunExpress’e çok ciddi ağırlık verdik. Yönetimine dokunduk, teknolojisine dokunduk, planlarına dokunduk, stratejilerine dokunduk. Bir anda Antalya’nın bel kemiği şirketi haline geldi. Batı Avrupa’yla Antalya’mız arasında Türk turizminin bel kemiği olup Antalya’da yüzde 65 payına gelen bir şirket oldu. Batı Avrupalı turistleri bugün ülkemize taşıyan Antalya’sına, Bodrum’una Dalaman’ına, İzmir’ine taşıyan hatta Kapadokya’sına hatta AnadoluJet’le birlikte ikisi Şanlıurfa’ya hizmet veren, Göbeklitepe’yi destekleyen, gelecekte yeni destinasyonlarımızı destekleyen bir yapıya kavuştu. Bu konuda hem Alman bayrak taşıyıcısının hem bizim dünyamızda en başarılı low-cost bir iştirak oldu. Çok başarılı bir işbirliği gerçekleştirdik. Yıllık 11 milyon yolcu taşıyan bir hale geldi. Gururla söylüyorum önemli bir başarı hikayesi de orada var. Şu an pek fazla gündemimize gelmiyor ama o da bizim iştirakimiz ve milyar euro bandını geçti. Şirket 2 milyar euroya doğru gidiyor. Çok ciddi çok başarılı bir yere gidiyor. İyi bir ekibi var ve iyi bir takım oluşturduk orada. Uyumlu çalışan bir takım var. Bir önceki Genel Müdür, CEO’yu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı yaptık. O da Lufthansa adına bizimle beraber yönetimde çalışıyor. Yeni, kaliteli bir Genel Müdür geldi. Türk ve Alman ekip bir arada tek bir ekip gibi çalışıyor. İyi bir takım ruhu oluştu orada. Şimdi AnadoluJet’i aynı şekilde yapmaya çalışıyoruz.

“TEI’yle motor bakım konusunda çalışıyoruz”

Ondan sonra bu dünyanın içerisinde galley üretmiştik, şimdi lavabo ünitesi üretmeye çalışıyor arkadaşlar hatta protitipini yaptılar. Koltuk üretmiştik ekonomi class sınıfında şimdi business class koltuk prototipleri üzerinde çalışıyorlar. Kendilerini geliştirmeye gayret ediyorlar. Motor bakım ünitelerinde çeşitli tecrübeler edindi bizim mühendislerimiz, teknisyenlerimiz. O tecrübeleri geliştirmeye yeni iş birlikleri yapmaya hazırlanıyoruz. Belki oralarda bir takım ortaklık gelişmeleri yaşayabiliriz. Yenilikler gelebilir. MRO’da (Maintenance-Repair-Overhaul) daha fazla Third Party’e destek verebiliriz. Biz bu konuda Eskişehir’deki motor bakım ünitelerimizden yararlanarak G motor bakımları yapılıyor muhteşem bir şekilde. Orada da Mahmut Akşit Hoca ve ekibinin çok başarılı çalışmaları var. Beraberce kabiliyetlerimizi birleştirerek yeni şeyler yapabileceğimiz konusunda konuştuk. Biz THY Teknik olarak çok fazla ilan etmiyoruz ama Awacs uçaklarının bakımı bile THY Teknik’te yapılıyor. Yani askeri olarak kullanılan savunma sanayiindeki bir çok hizmetleri de biz veriyoruz. Şu ana kadar THY Teknik’i ön plana çıkarmamıştık ama bundan sonraki dönemde ekosistemdeki şirketler gibi herkese daha ileriye çıkma hedefimiz gibi daha ileriye uçacaklar.

“HAVELSAN’la uçak içi eğlence sistemeleri üzerinde çalışıyoruz”

Uçuş eğitimde de çalışmalarımız var. HAVELSAN’la ortak çalışmalarımız var. Aynı zamanda uçak içerisinde eğlence sistemlerini programlarını beraber yazan Cornea diye bir şirketimiz var. Onlar da bir takım temassızlığı yapıyorlar. Uçak içinde yeniliği getirebilecek ekipler kurduk. Bu yeni şirketlerimizi her biri yeni ufuklara doğru açılıyorlar. Bu da bizi daha kalıcı bir oyuncu yapıyor sektörde. Önümüzdeki dönemde bunları daha fazla hissettireceğiz. Ekosistemdeki yan markaları oyunda daha fazla göreceksiniz.

“Uçuş saatlerinde yüzde 60 verim sağladık”

Uçuş akademisinde yenilikler var. Uçuş saatlerinde çok fazla verimlilik sağladılar. Yaklaşık yüzde 60’lık bir verim sağladılar ve çok iyi bir yere getirdiler. Yeni bir lideri var şu anda oranın. Yöneticiler yenilendi. Yeni bir vizyon kondu. O konuda da yepyeni atılımlar içerisinde uçuş akademimiz. Onların da çalışmalarını beğeniyorum. Şu anda uçuş eğitimde de Başkanımız olan arkadaşımızla uçuş akademisinde olan arkadaşımız her ikisi uyumlu beraber çalışıyorlar. Memnunum çalışmalarından. Önümüzdeki dönemde istediğim şey uçuş emniyeti çalışmalarını da daha fazla geliştirmek. Uçuş emniyetinde de kendimizi daha ilerde, daha başarılı görmek. Uçuş eğitimi konusu ne olursa olsun şirketi büyütme hızınız değil emniyeti ve bugün pandeminin getirdiği hijyeni daha fazla büyütmeniz asıl mesele. Asıl mesele şirketin rakamlarını şöyle yapmak böyle yapmaktan daha mühim olan ki bunları yaptık. Şirketin hijyen bakımından güven bakımından güvenli yolculuk bakımından yolcuya maksimumunu veren ve yolcuyu mutlu eden bir şirket haline gelmesi.

“2020’de bir çok ödüle layık görüldük”

Bu yıl güven, hijyen ve sağlık bakımından bir ödülle ödüllendirildik. Diamond Ödülü verildi bize. 600 havayolu içerinden 10’dan az havayolu bu ödüle layık görüldü. Bunlardan bir tanesi THY oldu ve en üst sertifikayı aldı. Bundan da gurur duyuyorum. Kargoda da bir çok adım attık. Özellikle Uluslararası Hava Taşımacıları Birliği’nin (IATA) verdiği CEIV sertifikaları var. Bunda fresh sertifikası, pharma sertifikası, live animal sertifikası üçünü birden sahip olan ilk hava kargo şirketi olduk. Yine APEX tarafından üst üste beşinci kez THY global 5 yıldızlı havayolu olarak ödüllendirildi.

“Skytrax kurallarla oynuyor”

Biz artık Skytrax’le çalışmıyoruz. Neden çalışmadığımızı ve onların sıkıntılarını biliyorsunuz. Amerika tarafına geçtik APEX’le çalışıyoruz. Dünyada iki tane var bunlar ya Skytrax’le çalışırsın ya APEX’le. Skytrax’in bizi hala neden değerlendirdiğini anlamış değilim. Anlamlı değil etikte bulmuyorum bu davranışlarını. Zaten onların uygulamalarını gayri etik bir noktaya taşımalarından dolayı THY’nin yedinci kez Avrupa’nın en iyi havayolu ödülünü alması konusunda açıkça şeffaf olmadıkları, etik olmadıkları için yolumuzu ayırmıştık. En iyi havayolu seçilmenin 4 tane kategorisi vardır. Bu 4 kategorinin de birincisi THY oluyor açık ara. Bu en iyi havayolu seçtikleri şirket bu 4 kategorinin dördünde de birinci değil bazılarında hiç yok. Nasıl en iyi havayolu seçiliyor o zaman? Bunda büyük bir tutarsızlık bunda büyük bir rahatsızlık verdi bize. Hatta dediler ki bize; “Normal süre bitti. Siz o en iyi havayoluyla eşit çıktınız. Biz seçim süresini uzatıyoruz” “Ne kadar uzatıyorsunuz?” dedik. “Söyleyemeyiz” dediler. “Ne kadar sürecek bu oylama süresi” dedik çünkü yolcular oyluyorlar. “Biz bittiğinde size haber veririz. Kazananı ilan ederiz” dediler. “Nasıl yani? THY kaybedene kadar mı sürecek” dedim. Ne yapmaya çalışıyorsunuz? Bu gayri etik bir şey. Yarışmanın başı bellidir, sonu bellidir. Yöntemi bellidir, yöntem değiştiremezsiniz. Kurallarla oynayamazsınız dedik ve oynadılar. Anladık ki yedinci kez en iyi havayolu ödülünü THY’ye vermemek bir Avrupalıya vermek için rahatsızlık ve gayri etik şeyler oldu. Bizde bu yüzden Skytrax’ten vazgeçtik. Onların açıklamaları kendilerini bağlar. APEX dünyanın bir diğer en büyük derecelendirme kuruluşudur. Orada da dünyanın en büyük en önemli havayolları derecelendirilmektedir. Yalnız APEX Skytrax’te olan bir havayolunu derecelendirdim diye açıklamıyor. Bu da Skytrax’in ne duruma geldiğini gösteriyor.

“Mayıs ayında yeni kargo tesisimize taşınacağız”

Tesislerimiz bittikçe birer birer yeni havalimanına taşıyoruz. Yeni kargo terminalimiz dünyanın en modern, en önemli terminallerinden biri oldu ve yekpare tek çatı altından Türkiye’nin en büyük endüstriyel binası oldu. Son derece robotik sistemlerle donatılmış önemli bir kargo terminali. Sıcaklık, nem ve koşulların ayarlanmasında en küçük depolanacak kargoların bile özenle kurallara uygun depolanacağı bir tesis oldu. Muhteşem ve akıllı bir tesis oldu. Mayıs ayının sonuna doğru açacağız. Umarız Sayın Cumhurbaşkanımızın da teşrifleriyle bizi onurlandırmasıyla bir açılış yaparız. Hava kargoda milli bayrak taşıyıcımızın dünyanın üç büyüğünden biri olmak vizyonuna uyumlu ve ona destekleyecek güçlü bir altyapı hazır. Oraya taşınacağız. Diğer binalarımızda bittikçe sırasıyla geçiyoruz. Mayıstan sonra yeni havalimanımızdan kargo uçuşlarını yapacağız. Atatürk Havalimanı bu güne kadar ev sahipliği yaptı bize. Gönül bağımız var artık oraya. Fiziki bağımızla gönül bağımızla yeni havalimanında olacak.

“İstanbul Havalimanı’yla birlikte Avrupa’nın zirvesinde yer aldık”

THY ailesi olarak 2020 yılında Avrupa’nın en çok uçan havayolu olduk. Dünyada da en çok uçan 5’nci havayolu olduk. Aynı zamanda İstanbul Havalimanı Londra Heatrow’u geçerek Frankfurt’u geçerek Charles de Gaulle’yi geçerek Avrupa’da 1 numara olmayı başardı. Biz 1 numara olurken havalimanımızı da taşıdık oraya. Havalimanımızın da işletmecilerine teşekkür edelim. Gerçekten çok kaliteli bir operasyon hizmetinde bize ev sahipliği yaptılar. Onlarla çok iyi bir ortaklık içerisindeyiz. Onlarda çok hızlı adapte olup İstanbul Havalimanı’nı Avrupa’nın zirvesine taşıma yolculuğunda bizimle beraber omuz omuza oldular. Bence İstanbul Havalimanı’nın vizyonuna çok layık bir şekilde ilerliyor. Eğer bu pandemi krizi olmasaydı İstanbul Havalimanı adından çok daha farklı söz ettirecekti adından. Bugün bile çeşitli ziyaretlerle dünyadan gelip oradaki havalimanımızı inceliyorlar, bakıyorlar. Pandemi sürecinde büyük bir havalimanı avantaj oldu bize. Büyüklüğü, genişliği, sosyal mesafeyi koruyabilecek yapıda olması ve genişliğinin çok büyük faydasını gördük. Bunun pandemi sonrasında daha büyük bir avantajla devam edeceğini düşünüyorum.

“2021’i daha ‘Ümit var’ görüyoruz”

Sektör pandemi kriziyle birlikte 20 yıl geriye gitmişti rakamlar 2013’lere dönmüştü. Ama bu rakamların 2019’a geri gelmesi 2021’de olmayacak. 2023’e kadar sektör bu yaraları sarmaya devam edecek. Ama bu yaz yüksek sezonumuz geçen yazdan çok daha iyi çok daha bereketli bir turizm sezonu olmaya aday. Bu konuda Turizm Bakanımız Mehmet Bey’le birlikte Ulaştırma Bakanımız Adil Karaismailoğlu Bey’le ve tüm paydaşlarla çalışıyoruz. Sezonu Türkiye’nin iyi geçirmesi için Türkiye turizmin tekrar ayağa kalkması için, turizm ve hizmetler sektöründe bulunan tüm ekosistemin içerisindeki havacılık dahil olmak üzere mutlu bir yılın ve yazın geçirilmesi için çalışıyoruz. Hastalığı kontrol altına aşılarla, aldığımız tedbirlerle, her türlü ilaç ve benzeri çalışmalarla eğer kontrol altına almayı başarırsa dünya için iyi bir yaz dönemi önümüzde. Umarım yeni afetler olmaz. Daha yeni İzmir’de bir sel felaketi meydana geldi. Depremler yaşadık geçen yıl bu yılda devam ediyor depremler. Umarım afetlerden, kazalardan, belalardan uzak bir yıl olur. Bereketli bir yıl olur, güzel bir yıl olur. Güzel ülkemizin güzel insanları, sektörümüzün fedakâr çalışanları hep birlikte omuz omuza veririz ve 2021 yılını bizim için toparlanma yılı, yaraları sarma yılı olarak geçiririz. 2022’ye de daha büyük güvenle bakarız. Zira 2023 bizim için kritik bir tarih. Ülke olarak o tarihe kadar yaraları sarmayı ve hazır olmayı ümit ediyoruz. Ama tedbiri elden bırakmayalım, gevşemeyelim, kurallara uyalım, sosyal mesafeyi korumaya devam edelim. Temizlik ve maske çok önemli bunlara dikkat edelim. Hep şirketlerimizi hem ailemizi hem kendimizi hem takım arkadaşlarımızı bundan koruyalım. Yolcularımızı bundan koruyalım. İnanıyorum ki güzel bir 2021 olacaktır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Exit mobile version