Boeing, havacılığın net sıfır karbon emisyonu hedefini desteklemek için “Cascade” programını başlattı. NASA, IATA, Cambridge ve MIT araştırmacıları yeni Cascade Kullanıcı Topluluğu’na katıldı.
Boeing, ticari havacılığın net sıfır karbon emisyonuna giden yolunu desteklemek amacıyla Boeing Cascade İklim Etkisi Modelini sektörün ve halkın kullanımına sundu. Havacılığın karbon emisyonlarını azaltmak için bir dizi sürdürülebilirlik çözümünün etkilerini tanımlayan bir veri modelleme aracı olan Cascade’e Boeing’in yeni Birlikte Sürdürülebilir Havacılık merkezi www.sustainabilitytogether.aero’dan erişilebiliyor.
Cascade, üretimden dağıtıma ve kullanıma kadar havacılık için alternatif enerji kaynaklarının tüm yaşam döngüsünü inceliyor ve havacılığın karbon emisyonlarını azaltma yeteneğini ölçüyor.
Veri modelleme aynı zamanda karbondan arındırma yolları olarak uçak filosunun yenilenmesini, operasyonel verimliliği, yenilenebilir enerji kaynaklarını, gelecekteki uçakları ve pazara dayalı önlemleri de ölçüyor.
Boeing Sürdürülebilirlik Direktörü Chris Raymond, “Havacılık, enerji, finans ve politika arasında ortak bir çerçeve oluşturan bir endüstri aracı olarak hizmet etmesi için Cascade’i yarattık” dedi.
Ready to chart a course to net zero emissions? 🌎
For the first time, we've made our data modeling tool, Cascade, available to the public.
Test Cascade for yourself on our new sustainable aerospace hub: https://t.co/s0IFOgxs2L. pic.twitter.com/gA16K5gr01
— The Boeing Company (@Boeing) May 17, 2023
SAF net sıfıra ulaşmada öncelikli olacak
Boeing’den yapılan açıklamaya göre, Cascade’in değerlendirmelerinden elde edilen önemli bulgular şunları içeriyor:
- Net sıfıra yolculuk, genel enerji geçişine bağlıdır.
- Sürdürülebilir havacılık yakıtı (SAF), hidrojen veya elektrik kullanılıyor olsun, en sürdürülebilir sonuca ulaşmak için yakıtların üretimi, dağıtımı ve depolanmasıyla ilişkili enerji ve emisyonlar en aza indirilmelidir.
- SAF, hem yeni hem de eski, günümüzde uçan ticari uçaklarda kullanılabileceği için karbon emisyonlarının azaltılmasına en büyük katkıyı sağlayacaktır.
- Bugün uçan birçok jet 2040’larda ve hatta sonrasında da hizmette olacağı için emisyonlarını SAF ile azaltmak zorunludur.
- Elektrikli ve potansiyel olarak hidrojenle çalışan uçaklar gelecek on yıllarda ortaya çıkacak olsa da, geliştirme ve devreye alma için uzun zaman dilimleri ve havalimanları ve boru hatları için ilgili altyapı değişikliklerinin büyüklüğü nedeniyle emisyon azaltımına katkıları muhtemelen 2050 yılına kadar sınırlı olacaktır.
- Filoları sınıfının en iyisi, yakıt tasarruflu uçaklarla yenilemek, önümüzdeki yıllarda emisyonları önemli ölçüde azaltacaktır.