Asya-Pasifik havayolları karbon emisyonlarını yüzde 50 azaltacak

Fotoğraf: @hkairport

Asya-Pasifik Havayolları Birliği, 2050 yılına kadar net sıfır emisyon taahhüdünü açıkladı. AAPA, 2050 yılına kadar karbon emisyonlarını yarıya indirmeyi hedefliyor.

Havacılık bir yandan pandeminin etkilerini bertaraf etmeye çalışırken, diğer yandan gelecek için çalışmalarını sürdürüyor. Çevreye daha duyarlı uçuşlar havayollarının saldıkları emisyonları azaltmaları gerekiyor.

Bu kapsamda Asya-Pasifik Havayolları Birliği (AAPA), havacılık sektörünün iklim değişikliği taahhütlerini tamamen benimsediğini açıkladı. Kuala Lumpur merkezli kuruluş, kapsamlı bir sürdürülebilirlik gündemi oluşturmada küresel sektörler arasında lider olduğunu belirttiği açıklamasında, 2050 hedeflerimin karbon emisyonlarını yarıya indirmek olduğunun altını çizdi.

“Hedef zor ama ulaşılabilir” 

AAPA’nın 2050 hedefi için daha önce aralarında Singapur Havayolları, Cathay Pacific, All Nippon Airways ve Japan Airlines da bulunduğu 15 şirket taahhütte bulunmuştu. Birlik, taahhüdün zor ama ulaşılabilir olduğunu belirtti ve hedefe ulaşabilmek için önümüzdeki dönemde üye havayolu sayısını artırmayı planladıklarını açıkladı. Havayolu şirketlerinin yanı sıra hükümetler, yakıt tedarikçileri, havalimanları, uçak ve uçak motoru üreticileri gibi sektörün tüm paydaşlarının iş birliğinin şart olduğunu belirtildi.

Paydaşlara iş birliği çağrısı

Konuyla ilgili açıklama yapan AAPA Genel Müdürü Subhas Menon, hidrojen ve elektrikle çalışan uçak motorlarının Asya-Pasifik bölgesinde çoğu uçuş için uygun olma ihtimalinin düşük olduğunu öne sürdü.

Menon, “Asya-Pasifik bölgesindeki uçuşların çoğu 1.500 kilometreyi aşıyor ve bu da elektrikli ve hidrojen motorlarının ortaya çıkma ihtimalini ortadan kaldırıyor. Ticari açıdan sürdürülebilir havacılık yakıtları geliştirmek için hükümetlerden ve paydaşlardan daha fazla araştırma ve geliştirme, sübvansiyon ve teşvik bekliyoruz” dedi.

Atıktan yakıt üretimi

Menon, Asya-Pasifik bölgesinin, küresel sürdürülebilir havacılık yakıtı (SAF) talebinin yaklaşık yüzde 40’ını oluşturacağını, ancak bölgedeki üretim ve tedarik tesislerinin eksik olduğunu söyledi.

Menon, “Yeterli kaynak tahsisi için tarımsal atıkların, gıda üretiminden kaynaklanan atık yağların dönüşümü, sürdürülebilir havacılık yakıtlarının üretimi için fark yaratacaktır” ifadelerini kullandı.

Exit mobile version