Hint Denizine olan kıyısı, çölleri, palmiye ağaçları, pırıl pırıl yolları ve birbirinden saygılı insanları… Haber Aero olarak Orta Doğu’nun parlayan yıldızı Umman’da görülmesi gereken 6 yeri sizin için araştırdık.
Umman Sultanlığı 1001 Gece Masallarının denizci kahramanı Sinbad’ın anavatanı. Mutlak monarşi ile yönetilen Umman’da ilk yerleşimler 10 bin yıl önceye dayanıyor. Sırasıyla Portekiz, İran ve Osmanlı hâkimiyeti altında yaşayan Umman, 1. Dünya Savaşı sonrasında İngiltere’nin egemenliği altına giriyor. 1970 yılında ise bağımsızlığını kazanıyor. İşte yaklaşık 3 milyon kişinin yaşadığı Umman’da keşfedilecek 6 nokta.
1-Sultan Kabus Büyük Camii
Muskat’taki keşif yolculuğumuza Sultan Kabus Büyük Camii ile başlıyoruz. Büyüklüğü, ihtişamı, kusursuz işçiliği ve mimari özellikleriyle dikkati çeken camii, 1993 yılında tamamlandı. Yapımında 300 bin ton Hint kumtaşı kullanılan camiinin ilk olarak minareleri göze çarpıyor. Cami avlusunun ortasında yer alan ana minare 91,5 metre yüksekliğe sahip. Yapının etrafında ise 45 metrelik 4 minare bulunuyor. Toplam 5 minare İslam’ın 5 şartını temsil ediyor.
Orta Doğu’nun en büyük camilerinden biri olan görkemli ibadethanenin içerisinde 21 ton ağırlığında, 1 milyon 700 bin düğümlü, tek parça İran halısı bulunuyor. Etrafı çevrilerek korumaya alınan halının üzeri ziyaret saatleri dışında örtülüyor. Halının birkaç ay süren dokunması İran’dan getirilen 400 kadın dokumacı ile 15 teknik uzman tarafından gerçekleştirilmiş. Caminin bir başka önemli parçası ise yerden 50 metre yükseklikte asılı olan kristal avizesi. Dünya’nın en büyük avizelerinde olduğu söylenen 24 karat Swarosky taşlarla çevrili avize 8,5 ton ağırlığında.
Toplam 40 bin metrekarelik bir alan üzerine kurulan caminin içerisinde 7 bin 500 kişi, dış ve içteki avlular kullanıldığında ise 20 bin kişi aynı anda ibadet edebiliyor. Sahip olduğu harmoniyle Umman Sultanlığı’nın görkemini yansıtan camide, özellikle Arap, Bizans, Osmanlı, Memlük, Mısır, Mezopotamya ve Hint medeniyetlerinden izleri görmek mümkün.
2-Çöl safari
Umman’da çöl safarisi turistlerin en gözde aktiviteleri arasında yer alıyor. Muskat’a 1,5 saatlik mesafedeki Al Sharqiyah bölgesi hem çöl safarisi hem de gece kamp için tercih ediliyor. Çölün ortasında yer alan tesiste beton binaların yanı sıra çadırlar da bulunuyor. Muskatlılar da buraya gelip hafta sonlarını geçiriyor. Çölde safari yapmak için ATV kiralayanların, rehber eşliğinde kumdan tepelere doğru yola çıkmaları önemli. Çünkü ilk defa çölde ATV’lerle safari yapacaklar için bu aktivite hiç de kolay değil. Tecrübesi olmayanlar ve rehberin belirttiği rotanın dışına çıkanlar kuma batabiliyor.
3-Opera binası
Muskat’ta görülmesi gereken bir başka önemli yapı ise Opera Binası. Etrafı yeşillikler içerisinde olan Opera Binası, Muskat’ın sanat ve kültür merkezi konumunda. İngiltere’de opera eğitimi alan 2020 yılında vefat eden Umman Sultanı Kabus bin Said’in emriyle 2011’de inşa edildi. Çağdaş Umman mimarisinin hâkim olduğu yapıda Muskat’a 175 km mesafede bulunan Jabreen Kalesi’nden sökülen tarihi ahşaplar kullanılmış. İtalya’dan getirilen carrara mermerleriyle döşenen bina 3 katlı. Opera binasındaki salon da İtalyan tarzında tasarlanmış.
4-Mutrah Ssuk
Mutrah, Muskat’ın eski şehir bölgesi ve en otantik yeri. Bölge limanın hemen yanında olduğu için Cruise gemilerinden inen turistlerin de ilk uğrak noktası. Bölgedeki cazibe merkezi ise İstanbul’daki Kapalıçarşı’yı andıran Mutrah Suk. Rengârenk tezgâhlarıyla dikkati çeken Kapalıçarşı’da turistlerin yanı sıra yerel kıyafetleriyle Ummanlılar da alışveriş yapıyorlar. Mutrah Suk’ta her türlü hediyelik eşya bulmak mümkün. Umman’a ait birbirinden güzel magnetlerin yanı sıra en çok tercih edilenlerin bakırdan yapılmış yöresel eşyalar, kılıçlar, bastonlar, tespihler olduğunu öğreniyoruz.
5-Nizwa
Nizwa, Umman’daki ilk yerleşim yeri olması nedeniyle turistlerin uğrak noktaları arasında yer alıyor. Şehirde ilk olarak Nizwa Kalesi’ni keşfediyoruz. İki tarafında eski topların yer aldığı kaleye tarihi kapıdan giriş yapılıyor. Sultan Bin Saif Al Yaribi tarafından yaptırılan kale 1650 yılında tamamlanmış. Kalede çömlek yapımı bir usta tarafından anlatılıyor. Çömlekçinin yanında ziyaretçilere gözleme benzeri yöresel ekmek ikram ediliyor. Kalenin üst katlarındaki bir odada ise Nizwalı kadınlar el işi emeklerini sergiliyor. Kalenin müzesinde ise Umman’a ait tarihi eserler, kıyafetler, kadınların taktıkları “Burga” adı verilen maskeler, takılar, yüzükler, hurma depoları ve mutfak malzemeleri sergileniyor. Özellikle anahtar ve kilitlerin fazlalığı dikkati çekiyor. Nizwa eski kapılarıyla ünlü. Şimdilerde bu eski kapılar restore edilip satılıyor.
6 ve 7’nci yüzyılda Umman’a başkentlik yapmış olan Nizwa’da yöresel ürünlerin satıldığı çarşı sakinliği ile dikkati çekiyor. Cum günleri kalabalık olan çarşıda daha çok meyve ve sebze yer alıyor. Çarşının açık alanında yer alan pazarda ise Hint Denizi’nde avlanan balıklar satılıyor. Her çeşit balığın yer aldığı pazarda Türkiye’dekilerin aksine çığırtkanlar pek yok. Satılan balıklar temizlenip alıcılarına teslim ediliyor.
6-Al Alem Sarayı
Umman Sultanının devlet büyüklerini ağırladığı Al Alem Sarayı, başkent Muskat’ta yer alıyor. Sarayın adı Arapça bayrak anlamına geliyor. Sultanın çalışma ofisi olarak da kullandığı saray 200 yıllık bir geçmişe sahip. İçine giriş izni verilmeyen sarayın kapısında muhafızlar nöbet tutuyor. Sarayın karşısında ise Sultanı korumak için dağın üstüne yapılmış gözetleme kuleleri dikkati çekiyor.
Umman’da iklim bölgeden bölgeye değişiyor. Ziyaret için en iyi dönem Ekim-Nisan arası. Bu aylarda gündüz hava sıcaklıkları ortalama 27-28 derecelerde seyrediyor. Bu nedenle Türkiye’de soğuğun hüküm sürdüğü bahar ve kış aylarında Umman’a gidip denizin keyfini yaşayabilirsiniz. Turistler istedikleri kıyafetle denize girebiliyor. Ummanlılar ise ‘dishdasha’ (dişdaşa) adı verilen bileklere kadar uzun elbiseler giyiyorlar. Umman’ın her yerinden denize girilebildiğini de hatırlatalım.
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.