Melbourne’de keşfedilmesi gereken 7 nokta!

Melbourne ve kırmızı şapkasıyla meşhur Avustralyalı çocuklar Foto: Haber Aero

Dünyada en fazla ülkeye uçan hava yolu şirketi Türk Hava Yolları (THY) İstanbul Havalimanı’ndan Singapur aktarmalı olarak Avustralya’nın Melbourne şehrine ilk uçuşunu 1 Mart’ta gerçekleştirdi.

Haber Aero olarak hat açılışını takip ettikten sonra Melbourne şehrini keşfe çıktık. Sizler için Melbourne’de görülmesi gereken 7 yeri araştırdık.

Melbourne, Avustralya’da Victoria Eyaleti’nin başkenti ve Sidney’den sonra en kalabalık ikinci şehridir. Melbourne, Port Phillip Körfezi’nin kuzey-doğu kıyılarının büyük bölümünü kaplar ve Mornington Yarımadası’na, Batı Gippsland’ın bir kısmına, Yarra Vadisi, Dandenong Sıradağları ve Macedon Sıradağları’na doğru iç bölgelere yayılır.

Melbourne’un nüfusu 2021 sayımlarına göre 5 milyonun üzerindedir. Avustralya nüfusunun yüzde 19’u Melbourne’de yaşıyor. Nüfus çoğunlukla şehir merkezinin doğusunda hayat sürer ve sakinleri “Melburnlular” olarak adlandırılır. Türk kökenli Avusturyalıların çoğunluğu, Orta Doğu’dan ve Balkanlardan göç edenlerin de büyük kısmı Melbourne’da yaşamaktadır. Bu sebeple THY ilk önce Sidney’e değil de Melbourne uçmaya başladı. Yıllardır THY’nin Avustralya seferleri konuşulurken sürekle olarak Sidney gündeme geliyordu, ancak bu ülkede THY’nin ikinci uçuş noktası muhtemelen bu yılın sonlarına doğru Sidney olacak.

Melbourne Foto: Haber Aero

Melbourne bölgesi 40 bin yılı aşkın bir süredir Aborijin Victorialılara ev sahipliği yapmaktadır. Yerel Kulin ulusu klanları için de önemli bir buluşma yeri olarak hizmet vermeye devam etmektedir. Kulin ulusunun beş halkından Melbourne’ü kapsayan toprakların geleneksel koruyucuları Boonwurrung, Wathaurong ve Wurundjeri halkları olarak bilinir. O zamanlar İngiliz Yeni Güney Galler kolonisinin bir parçası olan Port Phillip’te 1803 yılında kısa süreli bir cezaevi yerleşimi inşa edilmiş. Ancak 1835 yılına kadar Van Diemen’s Land ‘den (Tazmanya Adası) özgür yerleşimcilerin gelmesiyle Melbourne kurulmuş.

Melbourne Foto: Haber Aero

Avustralya’nın kültür başkenti Melbourne, ziyaretçilerini büyülemekte hatta unutulmaz anılarla uğurlamaktadır.  Modern mimarisi, canlı sokak sanatı, yemyeşil bahçeleri ve zengin tarihinin eşsiz karışımıyla Melbourne, her türden gezgine hitap eden deneyimler sunan güzel bir şehir olarak dikkat çekiyor. İster bir doğa aşığı, ister bir yemek meraklısı, ister bir spor tutkunu ya da hayattaki güzel şeylerden hoşlanan biri olun, Melbourne’da mutlaka sizin için özel bir şeyler vardır.

Melbourne sahil şehri olması, okyanus kıyısındaki güzel mekanlarıyla, doğasıyla her mevsim canlı, cıvıl cıvıl. Devasa binaların olduğu şehir yemyeşil parklarla çevrili. Özellikle su sporlarıyla uğraşan gezginler tarafından tercih ediliyor. Çok sayıda müze ve sanat galerisine sahip şehirde bir çok tarihi yapı da mevcut. Melbourne’ü ikiye bölen Yarra Nehri şehrin can damarı. Kraliyet Botanik Bahçesi, Anzak Anıtı ve tarihi Flinders Tren İstasyonu görülmesi gereken yerlerin başında gelmekedir.

Yarra Nehri Foto: Haber Aero

 

1 – Aşağıdan yukarıya akan Yarra Nehri

Melbourne’ün göz alıcı güzelliklerinin başında şehrin ortasından geçen Yarra Nehri geliyor. Nehir adeta şehre ve yaşayanlara nefes aldırıyor. Nehrin etrafında bir çok kafe, retoran, müze ve sanat merkezleri bulunuyor. Nehirde su sporları şehrin en önemli aktivitesi olarak ön plana çıkıyor. Bunun yanında nehirde yapılan bot turları da bir hayli popüler. Şehrin ortasından geçen ve iki yanı yemyeşil çimenler ve ağaçlarla kaplı olan Yarra Nehri’nin kenarında gezinti Melbourne halkının günlük yaşantısı haline gelmiş. Yarra Nehri aşağıdan yukarıya akması ile ünlenmiştir. Öte yandan nehrin kenarında bisiklet, yürüyüş ve koşu alanları şehrin düzenini sergilemektedir.

2 – En renklisi; Flinders Tren İstasyonu

Avustralya’nın ikinci büyük şehri Melbourne’de bulunan ve ilk tren istasyonu olan Flinders Street, 1854’ten beri Melbourne’un kalbi konumunda. Ana istasyon yapımı 1909 yılında tamamlanmış ve Flinders Caddesi İstasyonu kısa zamanda şehrin en ikonik yapısı haline gelmiş. Şehrin kültürel simgesi olan bina, Art Nouveau kubbesi, saat kulesi ve zamanla dönüşen kemerli girişi ile biliniyor. Ayrıca şehirdeki en popüler buluşma noktası. Melbourne bu istasyonla tanınıyor. Bu şehre gittiğini, buraları ziyaret ettiğini ispat etmek isteyen turistler mutlaka albenili istasyonun önünde fotoğraf çektiriyorlar. Bu durum neredeyse her ziyaretçi için olmazsa olmaz bir durum. İstasyon girişinde dev bir saat ve trenlerin hareket saatinin yazılı olduğu bir ekran bulunuyor. Melbournelüler buluşma esnasında “ Saatin orada buluşuruz veya merdivenlerde beklerim” diye Flinders’tan bahsederler. İstasyonun önünde atıştırmalık pizza, suşi ve dondurma satan küçük dükkanlar yer alıyor. Melborune deyince her şeyden önce akla bu istasyon geliyor.

St. Paul Katedrali Foto: Haber Aero

3 – Dikkat çeken mimari; St. Paul Katedrali

Melbourne’ün mimari güzelliklerinden biri olan St. Paul Katedrali şehrin en dikkat çeken turistik yapılarından biridir. Anglikan kilisesi olarak hizmet vermeye başlayan bina zamanla genişleyerek katedral haline gelmiş. 19. Yüzyılda inşa edilen katedral binası İngiliz mimar William Butterfield tarafından tasarlanmış. Gotik mimarinin geçiş izlerinin görüldüğü katedral birçok deprem ve tahribatla karşılaşmasına rağmen ayakta kalmış. St Paul Katedrali, şehrin kuruluşundan bu yana Hıristiyan Melbourne’un ayrılmaz bir parçası olmuş. Katedral, Melbourne’daki ilk halka açık Hıristiyan ayinlerinin 1836 yılında Dr. Alexander Thomson tarafından yönetildiği yerde bulunuyor. 1836’dan 1848’e kadar Katedralin bulunduğu alan, büyüyen şehir için bir mısır pazarı olarak hizmet vermiş. 1848’de Anglikan Kilisesi’ne St Paul’s Parish Kilisesi’ni inşa etmesi için verilmiş. 1852 yılında kutsanan St Paul Kilisesi 1885 yılına kadar kullanılmış ve bu tarihte yıkılarak bugünkü Katedralin ayin yapılan batı ucuna yer açılmış.

Foto: Haber Aero
Federasyon Meydanı’na yakın renkli sokaklar… Foto: Haber Aero

4 – Federasyon Meydanı

Melbourne’de son zamanlarda ciddi bir şehir planlaması söz konusu ve şehrin birçok yerinde yeni projeler hayata geçiriliyor. Bu projelerin geneli sanat ve tarih alanında önemli yer tutsa da bu meydanlarda çeşitli organizasyonlar da düzenleniyor. Federasyon meydanı şehrin kalbinde yer alıyor. Burada geniş bir alan bulunuyor ve bu alanda şezlong tarzında koltuklar yer bulunuyor. Buradan geçenler bu şezlonglarda oturup güneşlenerek keyif yapabiliyorlar. Bunun yanı sıra bu alanda çeşitli yeme, içme ve eğlence mekanları da bulunuyor. Mekanlarda buluşup yiyecek-içecek ihtiyacını karşılayarak vakit geçiren misafirler Federasyon Meydanı’ndaki sanat galerisini de ziyaret edebiliyorlar. Özel günlerde konser ve diğer önemli aktivitelerin de düzenlendiği alan Melbournelüler için en popüler yerlerin başında geliyor.

Moonlit Sanctuary / Kanguru-Fotoğraf: Haber Aero
Tazmanya Canavarı Foto: Haber Aero

5 – Tazmanya canavarı da burada; Moonlit Sanctuary 

Hem Melbourne’da hem Sydney’de “Sanctuary” adı verilen hayvanlara bakım hizmeti sunulan merkezler bulunuyor. Buraları “hayvanat bahçesi” olarak isimledirmek de doğru olmaz. Çünkü bu kıtanın ve bölgenin hayvanları doğal ortam yaşıyor, bakım hizmeti alıyorlar. Burada hayvanları görebiliyor hatta neredeyse kucağınıza alıp, fotoğraf bile çektirebiliyorsunuz. Bu tarz epeyce ziyaret edilebilecek yer var. Bunlardan bazıları; Woodland’s Historic Park, Maru Koala and Animal Park, Moonlit Sanctuary Wildlife Conservation Park, Phillip Island Wildlife Park olarak sıralanabilir. Melbourne şehir merkezinde de bir hayvanat bahçesi bulunuyor. Şehri ziyarete gelenler arasında fazla vakti olmayanlar burayı ziyaret edebilir. Fakat Melbourne şehir merkezine yaklaşık 50 dakika mesafede bulunan ödüllü hayvanat bahçesi Moonlit Sanctuary’yi ziyaret etmek daha keyifli olacaktır. Çünkü burada daha fazla hayvan çeşidi bulunuyor. Özellikle koala, ördek, emu ve kanguruların yanı sıra “Tazmanya Canavarı” ve dingoları görmeniz de mümkün. Kanguru ve kolalalara dokunup onları sevebilirsiniz. Özellikle yavru kangurularla daha yakın olup onları besleme fırsatı yakalayabilirsiniz. Tazmanya Canavarı’nı şansınız varsa görebilirsiniz. Çünkü onları sadece yetkililer yuvalarından veya saklandıkları ağaç kovuklarından seslenerek, çeşitli taktikler uygulayarak veya besleme için çağırırak görebilecek bir yere çıkarabiliyor. Şansınız varsa görebilirisiniz, çünkü meydanda olmuyor.

 

Anma Tapınağı / Shrine of Remembrance Foto: Haber Aero

6 – Yunan Tapınağı’ndan Esinleme; Shrine of Remembrance

Avustralya Melbourne’de bulunan Anma Tapınağı / Shrine of Remembrance aslında bir savaş anıtı. Birinci Dünya Savaşı’nda görev yapan erkek ve kadınları onurlandırmak için inşa edilmiş. Ancak günümüzde ülkesine hizmet eden tüm Avustralyalıları temsil ediyor. 25 Nisan ANZAC ve 11 Kasım Anma Günü etkinliklerinin düzenlendiği mekan, Avustralya’daki en büyük savaş anıtlarından birisi olarak dikkat çekiyor. 1934 yılında inşa edilen anıt, Birinci Dünya Savaşı gazisi Mimar Phillip Hudson ve James Wardrop tarafından tasarlanan Anma Tapınağı, Yunanistan’daki Parthenon Tapınağı örnek alınarak yapılmış. Anıtın üzerinde “Bir adamın dostları için canını vermesinden daha büyük bir aşk yoktur” yazılı bir anma taşı bulunuyor. Madalya Galerisi ise anıttaki en dikkat çekici yerlerden birisidir. Burada 100 Avustralya askerini temsil eden birbirinden farklı 4 bin adet madalya sergileniyor. 1.Dünya Savaşı’ndan kalma Gelibolu çıkarma teknesi de dahil olmak üzere 800’den fazla esere ev sahipliği yapmaktadır. Bu eserlerde Gelibolu teknesinin yanında bulunan Gelibolu coğrafi kabartma yöntemiyle tasarlanmış bir harita bulunuyor. Bu kabartmanın üzerinde ise Mustafa Kemal Atatürk’ün Anzak askerleri için 1934 yılında göndermiş mektubu bulunuyor.

Bu memleketin topraklarında kanlarını döken kahramanlar!

Burada, dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyunuz. Sizler,  Mehmetçiklerle yan yana koyun koyunasınız.

Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar!

Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve rahat uyuyacaklardır. Onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.”

 

Kraliyet Botanik Bahçesi Foto: Haber Aero
Kraliyet Botanik Bahçesi-Fotoğraf: Haber Aero

7 – Avustralya doğasının kısa özeti; Kraliyet Botanik Bahçesi

Yarra Nehri’nin güneyinde bulunan Kraliyet Botanik Bahçesi 38 hektarlık bir alan içinde ziyaretçilerini ağırlıyor. Botanik bahçe 10 binin üzerinde bitki çeşidine ev sahipliği yaparken, içerisinde de müzeler, anıtlar, bitki araştırması yapılan labaratuvarlar bulunuyor. Bahçe 170 yılı aşkın süredir Avustralya doğal yaşamının önemli parçası konumunda. 1846 yılında açılan Royal Botanic Gardens’ın içinde kamelyalar, yağmur ormanı bitkileri, meyve ağaçları, kaktüsler, sukulentler, güller, uzun ömürlü bitkiler, sikadlar ve Güney Çin’den özel olarak gelen bitkiler dikkat çekiyor.

Exit mobile version