İşte korsanlar şehri: Cartagena

Cartagena; Rengârenk evleri, geniş meydanları, meyve taşıyan kadınları, sahillerde batışını keyifle yaşamak ve kıyılardan koparmak için ayrılmayacak, Karayip korsanlarının en gözde şehri.

Cartagena, Meksika’nın kuzeylerinde yer alan Karayip Denizi’ne kıyısı olan hayvanlardaki en renkli şehri. 1533’te İspanyolların istilasıyla İspanyol koloni şehri olan, Güney Amerika kıtasında İspanyollar tarafından ilk sömürgeleştirilen ve köle ticaretinin yapıldığı yer.

Cartagena, sömürülen zenginliklerin şehre getirilmesiyle birlikte korsan ve düşman saldırılarına açık hale geldi. Korsanlardan gelebilecek miktarda düşünülebilir alandaki sahil şeridine 9 km uzunluğunda ‘Las Murallas’ adı verilen surlar işi yaptırılmış.Şehrin turist marıyla olan konumu ‘Tarihi Şehir’ olarak tanımlanıyor. Bu bölge kendi bünyesinde El Centro, San Diego ve Getsemani’ye üçe ayrılıyor.

Böyle bir zaman alan zamanı büyük bir alan canlansa da dört günümüzü geçirdiğimiz tarih şehiri, dört sıra oğlumuzla gemi rahatlıkla gezdik. İşte Cartagena’nın mutlaka görülmesi gereken yerler…

Bolivar Meydanı
Güney Amerika için El Libertador yani ‘Kurtarıcı’ ve Avrupa’nın İspanyol egemenliğinden kurtulmanın en önemli isimleriden olan Simon Bolivar’ın heykeli bu meydanda yer alıyor. Cartagena günlüğ kurtarıcısı. Tüm bu detaylar bize biz bu meydanda en çok güvercinlerle eğlendik, güneş oğlumuz Efe için en eğlenceli anlardan birisiydi.

Pablo Escobar’ın bir TürkPablo Escobar’ın memleketinde çılgın bir Türk!

Santa Domingo Meydanı

Fernando Botera’nın ‘Yatan Kadın Heykeli’ bu meydanda yer alıyor ve oldukça turist çekiyor. Meydan açık havaya masa ve sandalyelerini kurmuş kafe ve restoranlarla birlikte. Cartagena’da mutlaka ziyaret edin.

Torre Del Reloj

Şehri Karayip Denizi Korsanlarından koruma için yapılan surların ana giriş kapısı. Bir saat kulesi, kule üzerinde dört cephede de saat bulunuyor. Tarihi zamanın hareketleri için manzaraların meydanı Tarihi Şehir’in giriş kapısı gibi düşünebilirsiniz.

Los Coches Meydanı

Surlara giriş yaptıktan sonra büyük bir meydan. Bu meydanda dünya kurucusu Pedro de Hereria’nın heykeli bulunuyor. Çevresinde minik dükkânların, rengârenk evlerin üstünde insana hakkı veren bu kocaman meyrileridir.

20650 basamaktan sonra cennetten dünyaya karşı dünyaya gelmeye başladıktan sonra dünyaya gelmeye devam
ediyor. Palenqueira ismi verilen ve rengârenk kıyafetiyle meyve satan kadınlar yorgunluktan ve sıcaktan bunaldığınız anlarda ellerindeki meyvelerle, şarkılarla bir anda ruh halinizi değiştiriyorlar.

Tabii bir Cartagena klasiği olarak fotoğraf çekildikten sonra bahşişlerini vermeyi topları, geçimlerini bu şekilde kullanırlar.

Aduana Meydanı

Cartagena’nın bir başka geniş meydanı. Kolomb’un adıyla anılan ülkelerinin bir simgesi olduğu görülüyor.

San Pedro Meydanı, katedrali ve anıtı

Modern Sanatlar Müzesi’nin de yer aldığı, kafe ve restoranlarında mola vermeyi bu meydanda şehrin önemli bir yenisini daha öğreniyoruz.

San Pedro Claver İspanya’dan Afrikalı kölelere yardımcı olabilmek için Cartagena’ya gelen bir papaz. O dönemde beyaz olduğu için Afrikalıların güvenini tam kazanamasa da yaptıklarıyla bölgede oldukça takdir toplayan ve sevilen bir isim. Meydanda Claver’in yardımcısıyla birlikte bir heykeli yer alıyor. Destek sağladığı kilisede yaşayan San Pedro Claver’in ölümünden sonra yaşadığı alan müze haline getiriliyor ve katedral ile birlikte ziyaretçilere açılıyor. Katedralin içerisinde Claver’in cansız bedenini biraz ürpertici olsa da cam bölme içerisinde görebiliyorsunuz.

Getsemani Bölgesi ve Trinidad Meydanı

Sokakları rengârenk grafiti ile süslü Getsemani bölgesinin en önemli noktası devrimin başladığı Trinidad Meydanı. Özgürlük ve bağımsızlıklarını geri alabilmek için bir araya gelen insanların toplandığı bu meydanda o günlerin simgesi olan bağımsızlık heykelleri yer alıyor. Bir kilisenin de yer aldığı bu meydanda gündüz çocuklar top oynuyor, geceleri ise dans gösterileri yapılıyor.

San Felipe de Barajas Kalesi

Şehrin güvenliği için yapılan bu kale şehrin surları ve eski şehir ile birlikte 1984’te UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dâhil edilmiş. Sıcak sebebiyle sabah erken saatlerde ziyaret ettiğimiz kale içerisindeki tüneller ve gizli odalar Efe’nin favorisi oldu.

Şehir manzarasının keyfini çıkaracağınız bu kalede Karayip Korsanları ile ilgili bir oda da yer alıyor.

Tüm bu önemli noktalar dışında sokaklarında kaybolmayı hak eden şehirde yapılabilecek diğer alternatifler ise şöyle;

Şehir Karayip Denizi kıyısında yer aldığı için güzel plajlar bulmak çok kolay. Ortalama 1-2 saat uzaklıktaki Playa Blanca, Isla Baru bölgesindeki plajları ziyaret etmek.

Şehrin sahil şeridinde yer alan surların üzerinde yürüyüş yapmak, surlar üzerinde yer alan Cafe Del Mar’da muhteşem gün batımını izlemek.

Nobel ödüllü Gabriel Garcia Marquez’in ölümünden sonra müze haline getirilen evini ziyaret etmek.

Kolombiya mutfağı ve Karayip mutfağına ait yöresel tatları keşfetmek. Yerel lezzetlerde Cande ve bu bölgede oldukça meşhur olan cevichenin en doğru adresi La Cevicheria bizim favorimiz oldu.

Kahveleriyle ünlü bölgenin kahve tadım atölyelerine katılmak, bol bol kahve stoğu yapmak.

Bol bol karşılaşacağınız sokak satıcıları tropik meyveler almak, susamlı şekerlerinin tadına bakmak. (Hürriyet / İpek Evci)

Exit mobile version