İşte Hollanda’nın saklı hazinesi

Huzur, Utrecht’te yaşadığım deneyimi en iyi tanımlayan duygu sanırım. Çoğu gezgin ve yerel kent sakininin vurguladığı gibi burası gerçekten gizli kalmış bir hazine….

Uzun yıllar Hollanda’nın en önemli şehri olarak görülen fakat sonraları tahtını Amsterdam’a kaptıran Utrecht, bugün Hollanda’nın dördüncü büyük şehri. Ülkenin merkezindeki konumu, hem diğer şehirlerden hem de komşu ülkelerden ulaşım açısından büyük avantaj sağlamakta. Hatta Amsterdam’a trenle yarım saat uzaklıkta olması, Utrecht’te oturup Amsterdam’da çalışan ciddi bir nüfus oluşmasına da imkan sağlamış yıllar içerisinde.

Utrecht, De Stijl olarak bilinen sanat akımının ikonik yapılarından biri olan ve bugün Unesco Dünya Mirası listesinde yer alan Rietveld Schröder Evini barındırması ile de oldukça popüler. Ana renklerin kullanımı, düz hatlar ve formda sadelik olarak tanımlanan De Stijl (uslup-stil) akımı, geçen sene 100. yılını geride bıraktı. Bu akımın örneklerinden biri olan Rietveld koltuğunun devasa örneği de 100.yılın anısına belediye binasının önünde konumlandırılmıştı. Eğer dikkatli bir gezginseniz De stijl akımının ufak ufak örneklerine kent içinde rastlayabilirsiniz.

Kompakt, erişilebilir ve çekici kent dokusunun ötesinde yaşamın eğlenceli ve sakin yanını aynı anda insana yaşatan farklı bir şehir burası. Çoğunlukla küçük Amsterdam olarak anılan ama Amsterdam’ın uluslararası, turistik dokusunun çok ötesinde gerçek bir Hollanda kenti deneyimi sunan bir şehir Utrecht.

Hollanda’nın gelişmiş ulaşım ağının sağladığı bir yolculuk ile başladı benim Utrecht deneyimim. Bremen – Utrecht arası 4.5 saatlik tren yolcuğu da varılacak yere ulaşma heyecanının ötesinde yolculuk deneyiminin de seyahatin en eşsiz anı olarak kalması gerektiğini bir kez daha hatırlattı aslında. Deutsche Bahn şirketinin sunduğu rahat ve konforlu trenler, Almanya’ya seyahatlerimde tren kullanmayı bağımlılık haline getirmeme neden oldu. O nedenle normalde bu kadar uzun sürecek bir yolculuğu asla planlamayacak olmama rağmen tereddütsüz aldım biletimi. Bileti aldığımda 2 aktarma olduğunu görmeme rağmen ikinci aktarmada trenler arasında 4 dk olduğunu farketmemden o ikinci aktarmayı yapacağım zamana kadar geçirdiğim yaklaşık 10 gün 8 saatlik zaman diliminde kafamda dolaşan tek bir soru vardı; “aktarma yapacağım Amersfort’ta inip Utrecht trenine elimde koca bavulla hem de peron değiştirerek nasıl yetişeceğim?”.

Gönül rahatlığı ile söyleyebilirim ki, Hollanda ve Almanya’da tren ile ulaşımda hareket saatlerinde çok fazla sapma olmuyor (ekstrem hava koşullarını saymazsak). O tren, planlanan saatte perona ulaşıyor, koşuşturmaya gerek kalmadan hatta trenin kalkmasını bekleyecek vakti de bularak tam olarak 4 dk içinde aktarma sancısını sıkıntısız atlatıp yolculuğa devam edebiliyorsunuz.
1 hafta gündelik hayatı deneyimleme şansı bulduğum Utrecht seyahatinden aklımda kalan, kentin yaşayanlarına verdiği huzur. Oudegracht (eski kanal), kentin ana kanalı boyunca uzanan Utrecht’in en meşhur ve kalabalık alışveriş caddesi. Bunun dışında, Nieuwegracht, Kromme Nieuwegracht, Plompetorengracht, Drift ve Stadsbuitengracht kanalları, bu kanallar boyunca uzanan yeşil doku ve bisiklet güzergahları da Utrecht’i tanımlayan ana resmin parçalarını oluşturuyor. Bisiklet, Utrecht’in olmazsa olmazlarından biri ve bisikletli populasyonu kenteki yaya trafiğinden abartısız daha fazla.

Eski kanal boyunca yürümek, kanal kenarında oturup dinlenmek, yakın bir çok şehri ziyaret edebilme özgürlüğü, istediğinde kalabalığa karışabilmek ya da sakin kalacak yerleri şehirden çok da uzaklaşmadan keşfedebilmek, koşturmaca olmadan sabah-akşam bisikletleri ile işe gidip gelen insanların rutinine dahil olmak, yağmur yağarken bile rahatlıkla yağmurun tadını çıkarabilmek Utrecht’te yapılabileceklerden sadece birkaçı.

Utrecht, evet insana aynı sokakları defalarca gezebilme şansını yaşatacak kadar küçük bir şehir; ama bu küçük dünyaya çoğu mutluluğu da güzelce serpiştirebilmiş bir şehir. Yani gerçek anlamda turistik olarak 3-4 saatte gezilebilecek ama aksine insanda daha uzun süre deneyim yaşayabilme isteği uyandıracak bir şehir.(Dr. Zerrin Hoşgör Polat)

Exit mobile version