“Seyahat ettiğiniz yerde neler görmek istersiniz?” diye bir soru sorulsa sanıyorum vereceğiniz ilk cevaplardan birisi huzur, doğa, keşfedilmemişlik kelimelerinden birisi olur.
Atlantik Okyanusu ortasında bu kadar farklı bir coğrafya göreceğimi asla hayal etmiyordum. Beş gün boyunca İzlanda’da keşif yaptım. 1200 km civarında yolculuk yaptım ve Güney İzlanda’yı başlı başına dolaştım. Yaşadıklarım hâlâ aklımdan çıkmıyor.
İzlanda ile ilgili tavsiyeler
* İzlanda’da öncelikle araç kiralamanızı öneriyorum. Başkent Reykjavik çok küçük ve İzlanda’nın toplam nüfusunun %90’ına ev sahipliğine yapıyor.
* İzlanda’da görülcek yerler ise Reykjavik dışında hep. Bu yüzden ülkeyi tanımak için araç kiralamak hem vakit hem nakit anlamında seyahatinizi mutlaka kolaylaştıracaktır. Araç kiraladığınızda ise her benzin istasyonu arasının 100 km olduğunu ve aracınıza atıştırmalık bir şeyler ve su almayı unutmayın lütfen.
* İzlanda okyanusta bir ada ülkesi olduğu için giyim konusunda dikkat etmenizi öneririm. Her zaman rüzgarın bol olduğu bir ülke İzlanda. Özellikle Kasım ile Mart ayları arasında seyahatleriniz hava şartları nedeniyle daha da zorlaşabilir. Kamp seven bir gezginseniz İzlanda tam olarak size göre.
* İzlanda’ya beş günlük bir seyahat yeterli olacaktır. Bu sürede İzlanda doğasına ait bir çok deneyim yaşayabilirsiniz. 5 dakika arayla güneşli ve fırtınalı iki farklı havayı aynı noktada yaşayabilirsiniz. Hatta bu konu ile ilgili çok yerinde bir İzlanda Atasözü de var. “Havadan sıkıldıysan 5 dakika bekle”
* İzlanda’nın bir turizm takvimi var. Mesela puffin görmek için Mart ile Ağustos ayları arası, kuzey ışıkları için Eylül ile Mart arası, Buz Mağaraları için Kasım ile Şubat ayları arası, Balina turizmi için Mart ile Ekim arası, şelaleler içinde gökkuşağı görmek için Nisan ile Eylül arasında seyahat yapmanız gerekiyor.
* Türkiye’den direkt uçuş yok. Danimarka, Norveç, İsveç, Hollanda gibi ülkelerden aktarma yapmanız gerekiyor. Ben bu seyahatimde Kopenhag üzerinden aktarma yaptım. Toplam uçuş sürem altı saat oldu.
* Ağaç yok diyebiliriz. Başta Danimarkalı olmak üzere bir çok bilim adamı bu konuda çalışıyor.
* İzlanda farklılıkları ile ün salmış bir ülke. Mesela siyah kum, görmediğiniz kadar gökkuşağı, balina, puffin gibi bizim coğrafyamızda olmayan hayvanlar, kuzey ışıkları, buzul gölleri, sıcak su kaynakları, 15 aktif yanardağı ve 10.000 civarında şelale. Başka hangi ülkede görebilirsiniz ki?
İzlanda’da gezilecek yerler
Reykjavik
İzlanda’nın başkenti 330 bin civarında bir nüfus var. Şehir çok küçük ve İzlanda nüfusunun çok büyük kısmı burada yaşıyor. Reykjavik dışına çıktığınızda göreceğiniz herkes neredeyse turist. Bana kalırsa bir İzlanda seyahati yaptıysanız minimum vakti burada geçirin. Bütün güzellikler Reykjavik dışarısında kalıyor.
Geysir
Reykjavik’e 100 km uzaklıkta bir sıcak su bölgesi var. Geysir adı verilen bu bölgede İzlanda’nın altının nasıl kaynadığını neden ateş ülkesi dediklerini anlayabilirsiniz. 100 derece sıcaklıktaki kaynar suların sıkışıp göğe nasıl yükseldiğini burada gözlemleyebilirsiniz. Burayı izlemek gerçekten çok başka. Su bir an da yukarıya doğru yükseliyor ve sıcaklığının etkisiyle gözden kayboluyor, buharlaşıyor. Bu doğa olayı her 10 dakika da bir gerçekleşiyor. Bu su kaynakları İzlanda’da okullara, evlere kadar gidiyormuş. Yani anlayacağınız İzlanda’da doğanın sert yüzünden korkmak yerine, hayatlarına entegre etmiş insanlar.
Jökülsarlon
İzlanda dilinde Jökulsarlon buz gölü anlamına geliyor. İzlanda’da küresel ısınma nedeniyle buzlar çözülüyor ve çözülen buzlar bu gölü oluşturuyor. Başkent Reykajvik’e 400 km uzaklıkta olan Jökülsarlon’da isterseniz tekne ile buzullar arasında tur atabilir ve bir yandan fokları görebilir bir yandan da beyazdan bir gölde keyifli bir tur yapabilirsiniz. Tur yaklaşık 40 dakika sürüyor. Kısaymı demeyin. Hava şartlarında uzun bile!
Reykjavik Balina Turu
İzlanda’da balina turları yapıldığını duyunca çok merak ettim ve hemen bir bilet aldım. Günde iki kere yapılan bu turlar genellikle güneşin doğumu ve batımı zamanında yapılıyor.
Bu saatlerde balinanın daha hareketli olduğu ve su üzerine çıktığı söylendi. Balina turu öncesinde tur firması soğuktan minimum derecede etkilenmemiz için bu özel tulumlardan verdi. Gerçekten iyi ki de verdiler. Bu tur esnasında hava gerçekten zorluyor. Turdan biraz bahsetmek gerekirse ise, tekne turunda bir rehber dürbün ile sürekli tekne tepesinde bizi yönlendiriyor. Yönlendirirken de saat yönü ile tarif verdi “saat 3 yönünde, saat 10 yönünde “ direktifleriyle fok, yunus ve balina görmemizi kolaylaştırdı. 3 saat süren yolculuk sırasında 1 baline ve 5 çeşit fok gördüm. İnanılmaz bir deneyim oldu.
Gljufurarfoss
Başkent Reykjavik’e 140 km uzaklıkta olan bu şelale İzlanda’da beni en çok etkileyen doğa olayı oldu. Ufak bir akarsu üzerinden taşlara basarak ulaştığım şelale yuvasında taşın üzerine çıkıp yukarıya bakmakla İzlanda’ya iyi ki geldim dedim ! İzlanda’ya yolunuz düşerse kesinlikle Gljufurarfoss’u öneririm.
Seljalandsfoss
Gljufurarfoss’un hemen yanında bulunan Seljalandsfoss çevresinde gezebileceğiniz şelalenin dibine kadar yürüyebileceğiniz güzellikte bir doğa olayı. Bu şelale çevresi ayrıca kamp için tercih edilen yerlerden birisi.
Reynisfjara
İzlanda’da siyah kum var demiştim. Tam olarak bu işte. Ben de ilk kez gördüm. Malum İzlanda volkanik bir ada olunca toprağına kumuna da yansımış bu. Coğrafik yapı nedeniyle siyah olan bu kumların uğur getirdiğine de inanılıyor. Ben de dönerken bu kumlardan bir poşete doldurdum getirdim ve Türkiye’de sevdiklerime ufak cam şişelerde hediye ettim. İzlanda’dan ne getirsem diye düşünüyorsanız kesinlikle öneririm. Bu arada, bu fotoğrafın çekildiği yere çıkmak isterseniz araçların çıktığı yokuşu takip etmeniz yeterli. Bu yol fenere çıkıyor.
Sölheimasandur Beach
Ucu bucağı olmayan siyah bir sahil burası. Skogafoss ve Jökulsarlon arasında bulunan sahilde bir uçak enkazı bulunuyor. Bu uçak 1973 yılında zorunlu olarak iniş yapmış buraya. Kimse ölmemiş ama enkaz da kaldırılmamış. Ve uçak enkazı İzlanda’ya gelen turistler tarafından en az şelaleler kadar ilgi görüyor artık.
Okunması çok zor kabul ediyorum. Bu yüzden Eyja-Fjalla-Jokull olarak okumak daha kolaymış. Bu yanardağı hatırlarsınız belki. 2010 yılında patladığında Avrupa hava trafiğini ciddi anlamda etkilemişti. Vik bölgesine yakın bir noktada yer alan bu yanardağ hala aktif ve magmasına doğru isterseniz tur şirketleriyle anlaşarak turistik gezi yapabilirsiniz.
Blue Lagoon
Yazın da gelsen, kışın da gelsen mayonuzu almayı unutmayın İzlanda’ya gelirken. Reykjavik’e geldiğinizde havalimanına yakın bir noktada Blue Lagoon isimli bir göl var. Suyun sıcaklığının her zaman 30 40 derece civarında olduğu mavi bir termal burası. Özellikle yağış olduğu zaman çok enteresan bir duygu veriyor size burası. Bu arada, Blue Lagoon’a giriş için giriş tarihinden en az 1 hafta önceden internetten satın alma yapmak gerekiyor. Yoksa kapıdan dönme ihtimaliniz var.(Hürriyet/Seymen Bozaslan)
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.