Dünyanın en güzel 6 botanik bahçesi

Dünyanın en güzel botanik bahçeleri nerede bulunuyor diye hiç merak ettiniz mi? Bu hafta sizlere Uzak Doğu’dan Latin Amerika’ya uzanan dünyanın en güzel 6 botanik bahçesinden bahsedeceğiz.

Çalışan insanların dinlenme şekillerinden en önemlilerinden biri; doğa ile içe içe geçirdikleri zamandır. Şehirde yaşayan insanlar için ise kent dokusu içindeki yeşil alanlardan başka doğaya yaklaşma imkanı yoktur. Günümüzde bu imkansızlıklar, ‘Uygarlık zararları’ olarak bilinen çeşitli patolojik hastalıklara, örneğin hareketsizlikten doğan dolaşım bozuklukları ve kalp hastalıklarının ortaya çıkmasına neden olan en önemli faktörlerden biridir. Bu nedenle, şehirlerde yer alan yeşil alan sistemi, sağlayacağı yararlar itibariyle insanların gelecekte sağlıklı bir yaşam sürmeleri için gerçek bir tıbbi yatırım niteliğini taşımaktadır.

Kuzey yarım küre veya güney yarım küre ya da doğu veya batı zaman farketmeksizin botanik bahçelerinde her daim açan çiçek vardır. Sergilenen flora çeşitliliği, doğa severler için bir kaçış, bir huzur ve bir rahatlama hissi uyandırıyor. Haber Aero olarak hazırladığımız dünyanın en iyi 6 botanik bahçesi şöyle:

 1- Kirstenbosch Botanik Bahçesi-Güney Afrika/Cape Town

Kirstenbosch botanik bahçesi Masa Dağı’nın eteğinde bulunuyor. Yaklaşık olarak 6000 çeşit bitki burada yer alıyor. 570 hektarlıklık alanda bulunan bahçede Afrika’nın milli ağacı ve milli çiçekleriyle de tanışma imkanı bulacaksınız. Kirstenbosch, baharda mutlaka görülmesi gereken Protea bahçesi ve amfi tiyatroya ev sahipliği yapıyor. Ayrıca tamamen camdan yapılan bir alanda ülkenin kurak bölgelerinden gelen bitkiler yer alıyor. Afrika’nın ulusal çiçeği Fynbos’un her çeşidinin de görülebileceği, Kirstenbosch aynı zamanda bir heykel bahçesine de sahip. Burada Dylan Lewis tarafından yapılan taş ve bronzdan hayvan heykellerini görebilirsiniz. Çita ve Dinazor heykellerinin bulunduğu bir alanda mevcut. Yani çiçekler ve sanat iç içe olarak dizayn edilmiş. Öte yandan Afrika’ya ait Cape Francolins ve Miğferli Guineafowl kuşlarını da görme imkanınız bulunuyor.

 2- Singapur Botanik Bahçesi

Singapur botanik bahçesi Marina Bay Sands’in yaklaşık 300 metre ilerisinde ise 101 hektar alana yayılı devasa bir park yer alıyor. Dünyanın en büyük şehir parkı projelerinden biri olan Gardens By the Bay, Singapur’un en belirgin turist cazibeleri arasında yer alıyor. Tesis, Singapur hükümetinin ülkeyi bahçeler şehirinden “bahçe içinde bir şehre” dönüştürme politikasıyla 2012’de tamamlanıp açılmış. Gardens By the Bay, Güney, Doğu ve Orta Koy Bahçesi olmak üzere üç ana alandan oluşuyor. 1 milyar dolara inşa edilen parkta en fazla ilgiyi Flower Dome’la Cloud Forest seraları ve Supertree Grove alanı çekiyor. Supertree grove olarak adlandırılan, 25 ve 50 metrelik demir ve beton kullanılarak inşa edilmiş bu yapılar; üzerlerinde canlı bitkiler barındırıyor. Dikey bahçe olarak tanımlanan Süper Ağaçlar; sarmaşık gibi çeşitli bitkiler için yaşam alanı sunuyor. Süper ağaçları birbirine bağlayan, asansörle çıkılıp gezilebilecek uzun bir de köprü bulunuyor. Cam kubbesiyle dikkati çeken “flower dome” yani “çiçekli kubbe” ise 1.2 hektar alana kurulmuş. 38 metre tavan yüksekliğine sahip bu devasa serada sıcaklık 23 derece civarında sabitlenmiş. Güney Amerika, Güney Afrika, Avustralya, Akdeniz ve Kaliforniya bahçelerinin yer aldığı sera; sıcak iklime sahip çeşitli bölge ve kıtaların bahçelerini temsil edecek çiçeklerle süslenmiş. Çiçekli Kubbe’nin hemen karşısındaki “Cloud Forest”, yani “bulut ormanı” serası ise tropik bölgelerde 1000 ila 3000 metre yükseklikteki iklimi taklit eden bir atmosfere sahip. Seranın hemen girişinde ziyaretçileri 35 metrelik bir şelale karşılıyor. Seranın etrafına kurulu yol tırmanılarak dağın katmanları incelenebiliyor. Bulut dağının en üst noktasına çıktığınızda sizi huzur verici bir “gizli bahçe” karşılıyor.

 3- Kraliyet Botanik Bahçeleri-İngiltere/Londra

Kew Gardens, Londra’nın güneybatısındaki dünyanın en büyük ve en çeşitli botanik ve mikolojik koleksiyonlarını barındıran bir botanik bahçe. İngiltere’nin Middlesex kentindeki Kew Park’taki egzotik bahçeden 1840 yılında kurulan canlı koleksiyonları 30.000’den fazla farklı bitki türünü içerirken, dünyanın en büyüklerinden biri olan herbaryum, yedi milyondan fazla korunmuş bitki örneğine sahiptir. Kütüphanede 750.000’den fazla cilt var ve resimler koleksiyonu 175.000’den fazla baskı ve bitki çizimi içeriyor. Londra’nın en önemli turistik yerlerinden biridir ve bir Dünya Mirasıdır.

Kew Bahçeleri, Sussex’teki Wakehurst Place’deki botanik bahçeleriyle birlikte Çevre Departmanı tarafından ekonomik olarak destekleniyor, uluslararası düzeyde önemli bir botanik araştırma ve eğitim kurumu tarafından ise yönetilmekte. 1759 yılında resmen başlamış olan Kew bahçesi, 121 hektarlık (300 dönüm) bahçe ve botanik cam evlerinden oluşuyor. Kew Gardens’ın 1847’den beri faaliyet gösteren kendi polis gücü Kew Constabulary tarafından korunmaktadır.

 4- Rio de Janeiro Botanik Bahçesi-Brezilya

Botanik bahçesinde hem Brezilya’ya hem de ülke dışına ait flora yer almaktadır. Bazıları tükenme tehlikesi olan yaklaşık 6,500 bitki türü 54 hektarlık alana yayılmıştır. Bahçede birkaç adet sera da yer almaktadır. Bahçe sadece botanik alanda değil de tarihi, sanatsal ve arkeolojik öneme de sahiptir. Bünyesinde yer alan araştırma merkezi Brezilya’nın en geniş kapsamlı ve botanik alanda uzmanlaşmış ve 32.000 yayından oluşan bir kütüphaneyi barındırır.

Bahçe 1808 yılında Portekiz Krallığı ve dönemin Brezilya Krallığı’nın kralı olan VI. João tarafından kurulmuş. Orijinal olarak Antiller’den getirtilen hindistan cevizi, karabiber ve tarçın gibi bitkileri Brezilya’ya adapte etme amacını güden bu bahçe 1822 yılında halka açılmış. Tamamı 140 hektarlık alana yayılan bahçe Corcovado Dağı’nın hemen eteğinde ve Kurtarıcı İsa Heykeli’nin sağı alt kısmına doğru bir bölgede yer almaktadır. Hem tropikal hem de tropikal olmayan birçok bitkiyi ve ağacı bünyesinde barındırmaktadır. Parkta 900 adet farklı palmiye ağacı türü bulunur. Parkın girişinde yaklaşık 750 metre uzunluğunda 134 palmiye ağacının sağlı sollu dikildiği Kraliyet Palmiye Yolu yer almaktadır. Parkın korunması ve bakımı Patrimônio Histórico e Artístico Nacional tarafından yapılır. UNESCO 1992 yılında bu parkı biyosfer koruma alanı ilan etmiştir.

 5- Le Jardin Majorelle Botanik Bahçesi-Fas/Marakeş

Yakın zamanda Türk Hava Yolları’nın da uçuş başlattığı Marakeş, Fas’ın en güzel turizm kentlerinin başında geliyor. Marakeş’te görmeden gelmemeniz gereken yerler arasına ise Le Jardin Majorelle bahçesini eklemenizde fayda var. Bahçede 3000’in üzerinde 135 çeşit bitki var. Bambular, kaktüsler dikkat çekiyor. Ayrıca, palmiye, muz, çeşitli renklerde begonviller, yasemin, gül ve bir çok bitki çeşidi. Ayrıca, nilüferle kaplı küçük bir havuz ve içinde kırmızı balıklar ve su kaplumbağaları bulunuyor. Bahçeye gitmişken mutlaka Galerie Love, Berber Müzesini gezmeyi; kahve ve atıştırma molası için yaseminlerle donatılmış kafesine de uğramayı unutmayın.

 6- Rosedale Botanik Bahçesi-Arjantin/Buenos Aires

Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te o kadar çok bahçe, yeşil alan, park var ki mest olmamak mümkün değil. İnsanların hafta sonları keyifli vakit geçirdiği bir çok yeşil alan ve botanik bahçesi mevcut. Ama benim en çok beğendiğim Palermo bölgesinde yer alan Rosedale botanik bahçesi oldu. Tam 93 adet gül çeşidine ev sahipliği yapıyor aynı zamanda 8000 adet gül mevcut. 4 hektarlık ev açık, ücretsiz erişimin sağlanabildiği bir alan. Bu özenle tasarlanmış bahçe, 2012 yılında Dünya Gül Dernekleri Federasyonu (WFRS) tarafından verilen Bahçe Mükemmelliği Ödülü ile ödüllendirildi. En yaygın türler Sevillian gülü, parlak kırmızı, Johan Strauss, Charles Aznavour ve Frederic Mistral (üçü de pembe renkte) ve açık sarı Elina’dır.

Exit mobile version