Soğuk ve yağışlı bir havayı İstanbul’da bırakıp Brezilya ve Güney Amerika’nın en büyük şehri olarak bilinen Sao Paulo’ya uçtuk. Haber Aero ekibi olarak kısa süre önce yaz mevsiminin yaşandığı kuzey yarımküreye Türk Hava Yollarının (THY) Airbus A350-900 model yeni nesil uçaklarıyla yaklaşık 13 saatte vardık.
Havaların güzel olduğu Sao Paulo’ya ve bu hattaki uçuşlara ilginin nasıl olduğunu anlamanız için küçük bir detay verelim. Uçaktaki 32 business ve 297 adet ekonomi koltuğunun sadece 2 tanesi boştu. THY’nin haftada 11 sefer yaptığı Güney Amerika’daki en önemli merkezi Sao Paulo Guarulhos Havalimanı’na yapılan seferlerin 4’ü Arjantin’in başkenti Buenos Aires bağlantılı uçuş olarak devam ediyor. THY aynı zamanda havacılık sektöründe 5’nci hava trafik hakı olarak bilinen iki farklı ülkenin havalimanları arasında yolcu taşıma hakkıına da sahip. Bu sebeple Sao Paulo ile Buenos Aires arasında karşılıklı olarak THY yolcu da taşıyor. Kalitesini test ettirme imkanı sunuyor. İki ülke de 5’nci hava trafik hakkının sağlanmasında THY’ye destek olmuş. THY de 2023’te bu iki şehir arasında yaklaşık 40 bin yolcu taşımış.
Türkiye’den Brezilya’ya gitmenin en iyi zamanı. THY ile Sao Paulo’ya kadar gidip, oradan Güney Amerika’nın herhangi bir noktasına uçma imkanı da Star Alliance üyesi havayolları ve ikili anlaşmalar yapılan diğer şirketler sebebiyle çok kolay. Sao Paulo Serra Do Mar Tepeleri üzerine kurulan büyük bir şehir. Sanayi, ticaret, bankacılık, ve turizm merkezi. Her yıl Avrupa ve Amerika’dan büyük göç alıyor. Sao Paulo özellikle bahçeleri, müzeleri, sanat merkezleri ve özel mutfaklarıyla bir hayli dikkat çekici.
Şehrin tarihine bakacak olursak Sao Paulo’yu 1554 yılında Portekizli rahipler keşfetmiş ve Piritininga köyü kurulmuş. Köyün kuruluş amacı ise bölgede yaşayan yerlileri Katolik mezhebine çekmekmiş. 1822 yılında Portekiz sömürüsünden kurtulan Brezilya Sao Paulo’yu imparatorluk şehri olarak seçmiş. 19’ncu yüzyılda 2 saatlik mesafedeki Santos’a kahve ihracatının başlamasıyla Sao Paulo da ekonomik olarak gelişmiş ve bu şehre göç başlamış. İlerleyen dönemler kahve fiyatlarının düşmesi Sao Paulo’yu sanayileşme sürecine itmiş. Bu kadar bilgiden sonra hazırsanız Sao Paulo turuna çıkalım.
Sao Paulo’nun incisi Ibirepuera park
New York’ta Central Park, Tokyo’daki Ueno Park, Bangkok’taki Lumpini Park ne kadar önemliyse Sao Paulo için de Ibirepuera Park o kadar önemlidir. Bir çok bitki çeşidinin bulunduğu parkta devasa çim alanlarda futbol ve voleybol oynayanlar, yürüyüş yapanlar, bisiklete binenler, göl kenarında fotoğraf çekenler dikkat çekiyor. Futboluyla ün kazanmış Brezilya’da kadınların erkek futbolcular kadar yetenekli olması parkta detay olarak gözümüzden kaçmadı. Ünlü mimar Oscar Niemeyer tarafından tasarlanan park çok sayıda balık çeşidine de ev sahipliği yapıyor. Parkta genel olarak Brezilya ağacı, Gülağacı ve Araguaney ağaçları bulunmakta. Genel olarak São Paulo’da 1.113 hayvan türü ve 4.768 bitki türü bulunduğu düşünülmekte ve bunların çoğu Ibirapuera Parkı gibi az sayıdaki yeşil alanda yer alır. Yıllık 14 milyon misafiri ağırlayan parkta iki yılda bir düzenlenen Sao Paulo moda haftası da gerçekleştiriliyor.
İlgi çekici Paulista Müzesi
Museu do Ipiranga olarak bilinen São Paulo Üniversitesi Museu Paulista, São Paulo şehrinin Güneydoğu bölgesindeki Ipiranga nehrinin kıyısında, İmparator I. Pedro’nun Brezilya’nın bağımsızlığını ilan ettiği Bağımsızlık Meydanı’nın yanında bulunur. Müze Brezilya İmparatorluğu dönemine ilişkin çok sayıda mobilya, belge ve tarihsel açıdan önemli sanat eserlerinden oluşan geniş bir koleksiyon sahiptir. Müzedeki en ünlü sanat eseri Pedro Américo’nun 1888 tarihli Independência ou Morte (Bağımsızlık ya da Ölüm) tablosudur. Tablo müzenin ikinci katına çıkınca direkt karşınızdaki salonda bulunur. Müzenin bahçesi de rengarenk çiçeklerle süslüdür ve su oyunlarının olduğu iki adet süs havuzu bulunur. Sao Paulo’da yaşayanlar düğün fotoğraflarını burada çektirir, erkekler hayatlarını birleştirmek istedikleri kadınlara evlenme tekliflerini bu bahçede ederler.
Gurme yeri
Mercado Municipal diğer bir adıyla Sao Paulo Market yerli ve yabancı ziyaretçiler için vazgeçilmez bir yerdir. Şehrin en gurme merkezi olan pazarda; sebze, meyve, et, deniz ürünleri, peynir çeşitleri, tatlı türleri ve dünyanın dörtbir yanından gelen baharat türleri bulunur. Neoklasik stilde inşa edilmiş Pazar mimarisiyle de dikkat çeker. 2003’te hizmete giren Mercado Municipal 32 panelden oluşur. Rengarenk pazarda gezerken hem giriş bölümünde hem de bir üst katta bulunan restoranlarda Brezilya’ya ait mutfak kültürünü de keşfetmeniz mümkün.
Japonlarla bilinen Liberdade Bölgesi
Dünyanın her noktasında Çin mahalleri ve Japon mahalleleri bulunur ve buralar turistler tarafından büyük ilgi görür. Sao Paulo’nun Japonya’dan sonra en çok Japon nüfusunun yaşadığı bölge ise Liberdade’dir. Buranın bir diğer adı ise Japon mahallesi olarak bilinir. Mahalle girişinde Shinto tapınaklarını anımsatan geniş kırmızı bir kemer vardır. Yılın bazı dönemlerinde Japonların geleneksel törenleri burada düzenlenir. Her çeşit Japon ürününü bu mahallede bulabilirsiniz. Sokak satıcıları, Japon mutfakları, Japon restoranları ve Japon ürünlerinin satıldığı marketlere bu mahallede ulaşmanız mümkün. Mahallenin içinde bir de Pazar bulunur. Bu pazarda sebze, meyve ürünleri satılır.
Evsizlerin yanındaki en uzun katedral
Sao Paulo’nun en meşhur yerlerinden biri de Praça de Se yani Katedral Meydanı olarak bilinir. Meydan birçok evsize ev sahipliği yapar. Ağaçlar altındaki geniş meydanda evsizler kurdukları çadırlarda yaşarlar. Bazıları ise beton zeminde yatarak hayatlarını sürdürürler. Bu meydanın karşı sokağı da bizdeki Kapalıçarşı benzeri Kuyumcular Caddesi’dir. Bir tarafta en değerli altın ve elmas satılırken yan tarafından evsizler betonun soğuğunu vücutlarında hissederler. Diğer tarafta da dünyanın 4. Büyük neogatik katedrali bulunur. 111 metre uzunlukta 46 metre genişliktedir. Katedralin içinde kahve yaprakları, ananaslar ve çeşitli hayvan figürleri bulunur.
En renkli mahalle: Beco de batman
Sao Paulo sokak resimleriyle ünlenmiş bir şehir. Duvarlara işlenmiş grafitiler taşıdıkları estetik değer kadar bütün hisleri yansıtmaları, sosyal mesaj içermeleri, siyasi tutumları dile getirmeleriyle de dikkat çekiyor ve sanatın her alanda söz sahibi olabileceğini bir kez daha kanıtlıyor. Sao Paulo’daki Vila Madalena semtinde bulunan Beco de Batman mahallesi ise tüm sokaklarının grafitilerle buluştuğu yer olarak biliniyor. 80’li yıllardır süper kahramanı Batman’in buraya ilk çizimiyle başlayan grafiti sanatından dolayı mahallenin ismi de beco de batman (Batman mahallesi) olarak koyulmuş. Daha sonra üniversitelerin güzel sanatlar öğrencileri bu mahalleye resimlerini yaparak işi ilerletmişler. Burada sokak sanatının keyfini çıkarabilir, etrafta dolaşarak birçok ilginç mekan keşfedebilirsiniz. Çok şirin restoranları ve kafeleri bulunan bölgede sokak satıcılarından hediyelik eşyalar alabilir içi grafitilerle süslenmiş dükkanlardan alışveriş yaparak bölgenin tadını çıkarabilirsiniz. Buradaki dikkatimizi çeken tek eksik ise bu kadar güzel dar sokaklara araba girişine izin verilmesi.
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.