1997 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne giren Hallstatt, Avusturya’nın en güzel kasabalarından biri. Bu büyüleyici kasaba Almanya-Avusturya sınırında, Salzburg şehrine 80 km uzaklıkta bulunuyor. Göl kıyısına kurulu kasaba, aynı zamanda Avrupa’nın en eski yerleşim yerleri arasında yer alıyor. Burası huzur kelimesinin karşılık bulmuş hali gibi, adeta ömrünüze artı 20 yıl ekliyor.
İnsanın kendini gerçekten özel hissettiği kasaba şu sıralar karlar altında olduğundan yola çıkmadan yanınıza en kalın kıyafetlerinizi almanızda fayda var. Ahşap evlerin küçük iskelelerine bağlı tekneler, Alp dağları manzaralı kafeler, tuz madenleri ve göl üzerinde gezinen kuğular… Hepsi ve daha nicesi, bu kasabada yaşayacağınız masalın birer parçası olacak.
Geceleyenler şanslı
Hallstatt küçük olması sebebiyle iki-üç saatte hızlıca geziliyor, bu yüzden günübirlikçi turistlerin akınına uğruyor. Akşam kalanlar şanslı çünkü Hallstatt’taki romantik atmosferin bir parçası oluyorlar.
Kasabada 1000 kişi yaşıyor, onlarla sohbet etmek ve hikayelerini dinlemek oldukça eğlenceli.
Hallstatt gölünün keyfini tekne kiralayarak çıkarabilirsiniz. İki kişi bir tekneyi bir saatliğine yaklaşık 20 Euro’ya kiralayabilirsiniz.
Hallstatt’da kalınacak otellerin hemen hemen hepsi göl manzaralı.
Heritage Hotel, özellikle Türklerin favorisi. Seehotel Gruner Baum, gün doğumu ve batımını izlemek için ideal. Daha makul fiyatlı küçük pansiyonlar da var. 2018’in son günü öğlen Braugasthof’ta ördek yiyip akşamı ise hotelin göl manzaralı restoranında geçirebilirsiniz.
Mağara değil sanat eseri
Hallstatt’taki mağaralar dünyanın en eski tuz madenleri olma özelliği taşıyor. Bu nedenle gitmişken mutlaka tuz mağarasını gezmelisiniz. Mağaranın içi adeta doğal sanat eseri gibi. Madendeki yolculuğunuzu fünikülerle gerçekleştiriyorsunuz.
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.