Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) Genel Müdürü Prof. Dr. Temel Kotil, TUSAŞ olarak temel hedeflerinin dünya havacılık ekosisteminde ilk 10’a girmek olduğunu söyledi.
Teknopark İstanbul tarafından 3 ayda bir yayımlanan “Target” dergisinin 10. sayısında, TUSAŞ Genel Müdürü Prof. Dr. Temel Kotil’in görüşlerine yer verildi. Türk havacılık ekosisteminin öncü şirketlerinden biri konumunda bulunan TUSAŞ’ın Türk savunma sanayiinin yüksek teknoloji, Ar-Ge ve inovasyon ayağındaki en önemli aktörlerinden biri olduğunu ifade eden Prof. Dr. Temel Kotil, sahip oldukları tecrübe ve gücü daha da somutlaştırarak, dünya havacılığında ilk 10’a girmek istediklerini söyledi.
Dünyada teknoloji üreten şirketlerin daima yeni ürün geliştirmeye yönelik çalışmalar yürüttüklerini belirten Kotil, kendilerinin de bu yolda ilerlediğini ve yeni ürünlerin sürekli olarak açıklanmaya devam edeceğini aktardı. Şirket olarak temel hedeflerinin dünya havacılık ekosisteminde ilk 10’a girmek olduğunu kaydeden Kotil, bu doğrultuda çalışmaya hız kesmeden devam edeceklerinin de altını çizdi.
TUSAŞ, Defence News Top 100 listesinde 2020 itibarıyla 53’üncü sıraya yükseldi. Konuyla ilgili Temel Kotil, dergiye yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Özellikle son 10 yıldır Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından hazırlanan ‘İlk 1000 İhracatçı Listesi’nde sektör liderliğini hiç bırakmadık. Ülkemize güç katmayı bir vizyon kabul ediyoruz. 2005 yılında tamamen yerli ve milli sermayeye ulaşan şirketimiz, ülkemize yerli hava platformları kazandırmak için azimle ve kararlılıkla çalışmalarını sürdürdü. HÜRKUŞ eğitim uçağımız, ANKA ve AKSUNGUR insansız hava araçlarımız, ilk yerli ve milli helikopterimiz GÖKBEY, muharip güçlere göz açtırmayan ismi ile özleşmiş T129 ATAK helikopteri projelerimizde kazandığımız tecrübe ve devletimizin tevcihleri ile Milli Muharip Uçak’ın (MMU) geliştirilmesi için alın terimizi tecrübelerimizle harmanlayarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Havacılıkta bu teknolojileri konuşurken diğer taraftan uzay alanında da önemli işler yapıyoruz. Uzay ekosisteminde ülkemizin devler liginde yerini alması hayal değil. Biz ülke olarak, teknolojiye nasıl ulaşacağımız, Ar-Ge’nin nasıl yapılacağı konusunda gerekli tecrübeye sahibiyiz. Bu konuda hızlı ve önemli adımlar atmaya devam edeceğiz.”
“TUSAŞ uzun senelerdir, Airbus ve Boeing ile iş birliklerini sürdürüyor. Pandemide sivil havacılığın aldığı darbe, iş hacminizde ne kadarlık küçülmeye sebep oldu?” sorusuna Temel Kotil şu yanıtı verdi:
“Şirketimizin ana iş kollarından olan hava yapısalları üretimi, aynı zamanda ihracat kalemimizin önemli bir kısmını teşkil ediyor; ciromuzun yüzde 25’lik kısmını ihracat kalemleri oluşturuyor. Şirketimiz, bu süreçte vites düşürmeksizin üretimlerine aralıksız devam etti. İş hacmimiz kapsamında müşterilerimiz tarafından verilmiş olan siparişlerin zamanında yetiştirilmesi adına bir iş kaybı olmaksızın çalışmaya devam ediyoruz. Üretimde kalite ve teknolojiyi önceleyerek gerçekleştirdiğimiz faaliyetlerimiz neticesinde, önümüzdeki dönemde iş gücümüzün artarak devam etmesini öngörüyoruz.”
Türkiye askeri amaçlı İHA’larda önemli başarılar kazandı. Sivil amaçlı İHA konusunda da çalışma yaptıklarını bildiren Kotil, “İnsansız hava araçları, ülkemizde özellikle son yıllarda silahlı versiyonları ile gündeme geldi. Bunda, gerçekleşen başarılı operasyonların payı oldukça büyük. Ancak insansız hava araçları, faydalı yük kapasitesi bakımından farklı amaçlar için de kullanılmaya çok müsait durumda. Yerli ve milli imkanlarla geliştirdiğimiz ANKA Orta İrtifa Uzun Havada Kalışlı Gelişmiş İnsansız Hava Aracı, bulundurduğu yüksek teknoloji faydalı yükleri ile tüm hava keşifleri, hedef tespit / tanımlama ve istihbarat misyonlarında gece gündüz koşullarında görev yapmakta olup, otomatik inişkalkış da dâhil otonom uçuş özelliklerine sahiptir. Diğer taraftan daha fazla faydalı yük ve havada kalış kapasitesine sahip olan AKSUNGUR, 40 bin fite kadar uzun süreli operasyonlara imkan veriyor. Ayrıca geçtiğimiz yıl çalışmalarına başladığımız Kargo İHA projemiz ile birlikte askeri ve sivil alanda 50 kilograma kadar yük taşınmasına katkı sağlayacak bir projemizi de geliştirmeye devam ediyoruz” dedi.
TUSAŞ’ın projeleri hakkında da bilgiler veren Temel Kotil şunları söyledi:
“Helikopter alanında dünyada birden fazla özgün projeyi aynı anda geliştirebilecek çok az sayıda havacılık şirketi var. T129 ATAK helikopterimizin teslimatına devam ediyoruz. Ülkemizin ilk ve tek özgün ve milli genel maksat helikopteri GÖKBEY projemizde bir yandan test faaliyetlerimizi sürdürürken, diğer taraftan sertifikasyon süreçlerine titizlikle devam ediyoruz. GÖKBEY, ülkemiz için prestij projelerden biri olacak. ATAK’ın ağır abisi Ağır Sınıf Taarruz Helikopteri’nin ilk uçuşunu 2023 yılında yapması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz; ilk teslimat ise 2025 yılında gerçekleşecek. HÜRKUŞ’un hava testlerini hassasiyetle gerçekleştiriyoruz. Yakın zamanda teslimatların başlamasını öngörüyoruz. HÜRJET projemizde Kritik Gözden Geçirme (CDR) aşamasını tamamladık. HÜRJET’in, ürettiğimiz mühendislik simülatörü ile gerçek koşullarda test faaliyetlerine başladık. 2023 yılında göklerde göreceğiz. İnsansız hava uçağımız ANKA’mızın yurt içinde teslimatlarına devam ederken, diğer taraftan ilk ihracatını da geçtiğimiz aylarda Tunus’a gerçekleştirdik. Diğer taraftan 49 saat havada kalarak kendi havada kalış rekorunu kıran AKSUNGUR için geliştirme ve test faaliyetlerimizi aralıksız sürdürüyoruz. Ürünlerimize her zaman dünyaca kabul görmüş güncel teknolojileri entegre etmek için çalışma arkadaşlarım yoğun mesai harcıyorlar. Bunun avantajını ürünlerimizin performanslarında görüyoruz, görmeye de devam edeceğiz.”
Savunma Sanayii Başkanlığı liderliğinde devam eden Milli Muharip Uçak (MMU) ile ilgili açıklamalarda da buluna TUSAŞ Genel Müdürü Kotil, “MMU’nun geliştirme aşamasında ülkemize birçok yeni teknoloji kazandıracak ve bu projeleri TUSAŞ bünyesinde gerçekleştirecek olmanın gururu içerisindeyiz. Ülkemize havacılık alanında lig atlatacak bir projedir. Tam bağımsız savunma sanayiinin gelebileceği en üst noktalardan biridir ve biz bunu gerçekleştireceğiz. Elbette bu projenin gerçekleşmesi için hem Ar-Ge’ye hem de yeni nesil teknolojiye ihtiyaç var; rüzgar tüneli, Yıldırım Test Merkezi, yerli yazılımlar, yerli güç üniteleri ve dahası. Bu teknolojilerin tümüne sahip olduğunuzda havacılıkta çok büyük projelerin altından kalkabilirsiniz. İşte MMU, bu sistemlerin tümünü ülkemize kazandırmak için katalizör bir proje olacak. Projemizde tasarım faaliyetleri ve alt sistem tedarikçileri ile görüşmelerimiz devam ediyor. Rüzgar testleri, yıldırım testleri, yerli güç üniteleri için anlaşmaya vardık. Diğer kritik tesisler ve sistemler için de bu süreçleri sürdürüyoruz. Dünyada bu teknolojileri geliştirebilen çok az sayıda ülke arasında yer almak ve projedeki diğer yüklenicilerimiz ile bu gururu ülkemize yaşatmak istiyoruz, bunun için çok çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Target dergisinde uzya çalışmalarına da değinen Temel Kotil, “TÜRKSAT 6A projesinde TUSAŞ olarak uydu yapısal yerleşimi, yapısal ve ısıl kontrol, kablaj ve kimyasal itki alt sistemlerinin geliştirilmesi, uydu sistem seviyesi montaj, entegrasyon ve çevresel testlerden sorumluyuz. Ayrıca uçuş ve yer yazılımlarının geliştirilmesinde proje paydaşlarımıza katkı sağlıyoruz. Bu kapsamda, uydu kablaj alt sistemi, ısıl alt sistemi ve yapısal alt sistem bileşenleri ile panellerinin tüm tasarım, üretim ve testleri kurumumuz tarafından yerli ve milli imkânlarla gerçekleştirildi” bilgisini paylaştı.
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.