Rusya devlet savunma sanayi şirketi Rostec’in başkanı Sergey Çemezov, ‘Mevcut koşullarda, Rusya ve Türkiye düşündüğünüzden daha fazla birbirine benziyor.’ dedi; iki ülkenin de Batı tarafından gelişimden ve güvenlik ihtiyaçlarından mahrum bırakılmaya çalıştığını söyledi.
Rusya’nın savunma sanayisinin tepe ismi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yakın çalışma arkadaşlarından Sergey Çemezov, Batılı ülkelerin kapsamlı yaptırımlarına ilişkin değerlendirmede bulundu.
Rusya’nın, yaptırımların “mimarları” tarafından istenmeyen ülkelerin yer aldığı listede olduğunu anlatan Çemezov, “Rus finans sektörünü, sanayisini, vatandaşlarını, kültürünü ve sporunu ortadan kaldırmak için iyi planlanmış bir savaş var.” ifadesini kullandı.
Söz konusu savaşın bugün başlamadığını belirten Çemezov, “Yıllarca daha fazla yaptırım, kısıtlama ve düşmanca eylemler için bahane arayışlarına tanık olduk. Mevcut kısıtlamalar gerçekten emsalsiz. Bu tür eylemler sağduyu ve adaletten uzaktır. Küresel olarak neye yol açıyorlar? Serbest ticaret ilkelerinin yıkılmasına, güvenin sarsılmasına, Batılı ekonomik ve siyasi kurumların itibarının sarsılmasına yol açıyorlar.” dedi.
Çemezov, söz konusu yaklaşımın bugün Rusya’yı, yarın ise dünya siyasetinde bağımsız bir konuma sahip olan herhangi bir ülkeyi etkileyebileceğini vurgulayarak, “Mevcut koşullarda, Rusya ve Türkiye düşündüğünüzden daha fazla birbirine benziyor. Türkiye, NATO blokunda S-400 sözleşmesiyle ilgili olarak ağır eleştirilen tek ülkeydi, ancak kesinlikle ittifakın Rus hava savunma sistemlerine sahip tek üyesi değil. Sizi bir ‘ortak gibi’ savunma sisteminden mahrum bırakmaya çalışırken, Rusya’yı uluslararası ticaretten koparmaya ve teknik gelişimini sınırlamaya çalışıyorlar.” ifadelerini kullandı.
Batılı ülkelerin, “Rusya nefretinden” ötürü değişmez bazı ekonomik pragmatizm ilkelerini bile feda etmeye razı olduklarını anlatan Çemezov, “Sadece Rusya için değil, yurt dışındaki ortaklarımıza da faydalı olan ortaklıklar yok ediliyor. Bu durum, bugün Rusya’nın birçok şeyi kendisinin üretmesine yol açmıştır. Eskiden ithal ettiğimiz çok sayıda malın yerine bağımsız bir şekilde yenilerini koyuyoruz. Buna, otomotiv endüstrisi, uçak yapımı, elektronik ve diğer alanlar için bileşenler dahildir.” dedi.
Çemezov, Rostec’in Rus devlet savunma sanayi siparişlerinde yüzde 40 paya sahip olduğunun altını çizerek, “Zor durumlar yaşadığımızı saklamayacağım. Ancak bu zorlukları geçici ve tümüyle teknolojik egemenlik için gerekli görüyoruz.” yorumunda bulundu.
“Batılı devletler büyük bir pazar kaybettiler”
Rus havacılık sektörüne, Airbus ve Boeing gibi şirketlerin Rus pazarına tedarikleri sonlandırmasına yönelik değerlendirmelerde bulunan Çemezov, “Uzun vadede bu boşluğun Batılı üreticiler için Rusya’dan daha acı verici olacağını düşünüyorum.” dedi.
Rusya için hazırlanan çeşitli pahalı ürünlerin yaptırımlar nedeniyle depolarda hurdaya ayrılmak zorunda kaldığını anlatan Çemezov, “Ülkemizde temsil edilen Batılı tedarikçiler büyük bir pazar kaybetti. Uzun vadede, sonsuza kadar olmasa da ürünlerini tedarik etme fırsatını kaybettiler ve yetkililerin kararları nedeniyle maddi kayıplara uğradılar.” diye konuştu.
Çemezov, Rusya içinse “ölümcül” bir durum yaşanmadığını vurgulayarak, “Evet, şimdi bizim için zor bir durum var. Ama bununla başa çıkabiliriz. Bu bizim için büyük bir fırsat penceresi. Bence Rus devleti, şu anda Rus hava yollarının filolarında bulunan yabancı yapım uçakların işletilmesini mümkün kılacak mekanizmalar bulacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
Rus hava yolu şirketlerinin bugün 150 adet Superjet kullandığına dikkati çeken Çemezov, “Bu yıl 20 jet daha teslim edilmesi planlanıyor ve 2024’ten itibaren Rusya Birleşik Uçak Şirketi, bu markadan yılda en az 20 jet teslim etmeyi planlıyor.” dedi.
MS-21, Tu-214 ve İl-114 gibi uçakların da önemli oranda hazır olduklarını anlatan Çemezov, 2025’e kadar çeşitli tiplerde 110’dan fazla, 2030 yılına kadar ise 500’den fazla uçağı piyasaya sürmeyi planladıklarını ve Rusya’da yüksek teknolojiye sahip birimlerin ve montaj hatlarının oluşturulmasına doğru adım adım ilerlemeye devam edeceklerini anlattı.
“Yaptırımları ödül olarak görüyorum”
Rus finans sektörüne yönelik yaptırımlara ilişkin ise Rostec’in uzun süre önce dolar kullanımından uzaklaştığını hatırlatan Çemezov, ruble ve ulusal para birimlerinde ödemeleri de artırdıklarını söyledi.
Söz konusu adımların başlangıçta zorunlu bir önlem olarak görüldüğünü belirten Çemezov, “Ancak, zamanın gösterdiği gibi, bu iş politikası stratejik olarak doğruydu. Rusya’nın, dolar tekelinin ve Batılı ödeme sistemlerinin reddinde amiral gemisi olduğunu söyleyebiliriz. Şimdi birçok ülke bizim örneğimizi takip etti ve mali güvenlikleri için aktif olarak ulusal para birimlerinde ödemelere geçmeye başladı.” dedi.
Çemezov, çok uzun süreli bir işbirliği ve karşılıklı güven geleneğine sahip ülkelerin bulunduğunu anlatarak, şöyle konuştu:
“Onlarla olan ortaklıklar kesinlikle güçlenecektir. Kelimelerin değerini biliyoruz, bugün size bir şeyin söylendiği ve yarın tamamen farklı bir şey yapabildikleri Batı’dan temel farkımız bu.
Artık Batı ülkeleriyle ortaklık konusunda hiçbir yanılsamamız yok. Kendimizi uluslararası iş birliğine kapatmıyoruz ancak mevcut ikiyüzlülük seviyesiyle, yaptırım politikasının destekçilerinin güvenimizi kazanması zor, hatta neredeyse imkansız olacak.”
Rostec’in, Rus pazarında Batılı şirketlerin terk ettiği bazı kurumları alıp almamaya yönelik planlarına yönelik de değerlendirmelerde bulunan Çemezov, “Bu eylemler hükümetin öncelikli taleplerini karşılamaya yardımcı olacaksa, bu tür fırsatları değerlendireceğiz.” dedi.
Çemezov, Batılı ülkelerin kendisine yönelik şahsi yaptırımlarına ise “felsefi” bir şekilde yaklaştığını kaydederek, “2014’ten beri şahsi yaptırımlar altındayım. Buna felsefi olarak yaklaşıyorum – kişisel bir ödül olarak. Benim için bu, çalışmamın boşuna olmadığının ve Rostec’in devletin görevlerini başarıyla hallettiğinin kanıtıdır.” dedi.
(AA)
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.