TUSAŞ Genel Müdür Yardımcısı ve Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fahrettin Öztürk, Milli Muharip Uçak için hedeflerinin 2023’te “motor çalıştırmak” olduğunu söyledi.
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ) Ar-Ge ve Prototip Genel Müdür Yardımcısı ve Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fahrettin Öztürk, Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Robot Teknolojileri ve Akıllı Sistemler Uygulama ve Araştırma Merkezi (ROTASAM) tarafından çevrim içi düzenlenen “Havacılık Sanayisinde Ar-Ge ve Millileştirme Çalışmaları” başlıklı seminerde, TUSAŞ tarafından geliştirilen projelerin fiili olarak 2005 yılında başladığını belirtti.
Bu süre içinde HÜRKUŞ eğitim uçağının ortaya konulduğunu belirten Öztürk, “HÜRKUŞ-C, bunun silahlı versiyonu. Bu da hazır halde. Hürjet, 2022’nin sonunda uçmasını hedeflediğimiz bir uçak. Şu anda montaj faaliyetleri yürütülüyor. Bu, ülkemizin ilk jet uçağıdır. Hürjet’in ‘Kombat-C’ versiyonu, bu da silahlı.” diye konuştu.
Milli Muharip Uçak (MMU) Projesi’ne değinen Öztürk, “Bu uçak, 5. nesil bir savaş uçağı. Bu uçağı yaptığımızda Türkiye, teknolojide bir üst lige çıkmış oluyor. Dünyada 5. nesil savaş uçağı yapan çok az ülke var.” ifadesini kullandı.
Helikopter projelerini anlatan Öztürk, şunları kaydetti:
“Bugün itibarıyla T-129 Atak helikopterini farklı birimlerimiz kullanıyor. Çok başarılı bir proje. Üretimler devam ediyor. Yurt dışına ihracatımız da var. T-70 Skorsky, S-70i’nin modifiye edilmiş versiyonu. Yazılımsal ve yapısal anlamda ciddi iyileştirmeler yapılarak, yeni bir helikopter çıkıyor. Bunun da üretim faaliyetleri devam ediyor. Tamamen Türk mühendisler tarafından tasarlanmış 6 Eylül 2018’de ilk uçuşunu gerçekleştirilen Gökbey de bizim gururumuz. Helikopter üzerindeki motor dışında her şey yerli üretimimiz. Bunu insan gururla söylüyor, çok önemli ve başarılı bir proje. Gelecekte çok önemli hizmetler yapacağını düşünüyorum. Ağır sınıf taarruz T-929 helikopterimizde de çalışmalar hızla devam ediyor. MMU’da bazı küçük üretimler yapılıyor ama proje aşamasında ve çok hızlı şekilde mesafe alıyoruz.”
“TEI ve TR Motor, yerli motor çalışmalarını yürütüyor”
Öztürk, “Milli Muharip Savaş Uçağı için hedefimiz, 2023’te hangardan çıkarmak, yani motor çalıştırmak. İnşallah ilk uçuşunu 2025 veya 2026’da yapacak. Bunun envantere girmesi, 2028-2029 ya da 2030 da olabilir. Şu anda yaklaşık olarak mühendis sayısı, 1000’e yaklaştı bu projede.” dedi.
ANKA ve İHA’ların Türkiye’nin gurur kaynağı olduğunu dile getiren Öztürk, “İHA ile ilgili hem ülkemize hem dünyaya örnek olduk. Bu anlamda ihracatımız da var. İlk teslimatı çok yakın zamanda Tunus’a yapacağız.” bilgisini verdi.
Yerli uçak motoru geliştirme çalışmalarının devam ettiğine dikkati çeken Öztürk, şu bilgileri verdi:
“İştirakimiz olan Eskişehir’deki TEI’de motor geliştirme çalışmaları devam ediyor. Milli Muharip Savaş Uçağı’nda çift F-16 motoruyla başlıyoruz. TR Motor şirketimizin amacı, kendi motorumuzu üretmek. Bunun için Hacettepe Teknokent’te faaliyetler sürdürülüyor. Motor geliştirme yönünde çalışmalar yapılıyor. MMU’nun ilk prototipleri dışarıdan gelen motorla uçacak ama daha sonra müşteriye kendi motorlarımızla teslim etmeyi planlıyoruz. TEI ve TR Motor, yerli motor çalışmalarını yürütüyor.”
TUSAŞ’ın uzay faaliyetlerini aktaran Öztürk, “Göktürk 2 ile ilgili faaliyetler var. TURKSAT 6A var. F-16 genlerinden kalan çok güçlü olduğumuz uçak yapısalları bölümümüz var. Burada biz dünyadaki hemen hemen her uçağa parça yapıyoruz. Bindiğimiz herhangi bir airbus, boeing uçağında mutlaka şirketimizin bir parçası vardır. Uzun bir süredir F-35’in orta gövdesini de uçak yapısalları grubumuz yapıyor.” dedi.
TUSAŞ’ın 2020 Ar-Ge harcamaları yüzde 40’larda
Öztürk, TUSAŞ’ın ciddi bir üretim potansiyeli olduğunu vurgulayarak, şirketi 15 milyar dolarlık iş hacmini büyüterek, çok daha güçlü bir yapıya dönüşmeyi hedeflediklerini anlattı.
Ar-Ge faaliyetlerinin önemine değinen Öztürk, “TUSAŞ, Türkiye’de Ar-Ge harcamalarında birinci sırada. Bizim yüzde 40’lar civarında Ar-Ge harcamamız olmuş, 2020 sonunda ve bizim özgün projeler dışında Ar-Ge’ye harcadığımız kaynak, yüzde 10’lara çıkmış. Ülkemizin oranı, yüzde 1’ler civarında. Çok ciddi bir rakamdayız. Bunu sürdürülebilir kılmamız lazım.” dedi.
Hedeflere ulaşmak için canla başla mücadele etmek gerektiğine dikkati çeken Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bilgili insan kaynağına, yetkin ve güçlü üniversitelere, araştırma kuruluşlarına, altyapıya, güçlü ve büyük şirketler ile KOBİ’lere ihtiyacımız var. Bu ekosistem sağlıklı yürüsün ve ülkemiz, teknolojik seviyesi yüksek güçlü ülkeler listesinde yer alsın. Yatırım çok önemli. Ar-Ge yatırımı yapmazsanız millileştirme, yerlileştirme, birçok faaliyet sekteye uğruyor. Çünkü teknolojik ürünler çok fazla pahalı. Ülkemizin birçok kaynağı buralara gidiyor ve ciddi manada bizde cari açık oluşturuyor. Bunu da kapatmanın yolu, yüksek teknoloji ürünler üretip ihraç etmek. Enerjide dışa bağımlı bir ülkeyiz. Bazı konularda dışa bağımlılığımız var. Bunları ortadan kaldırabilmek için güçlü bir model oluşturmamız gerekiyor.”
Öğrencilerin eğitim alırken şekillenmesine katkı sağlamak, onları TUSAŞ’ın çarkına daha erken sokmak için faaliyetler yürüttüklerini belirten Öztürk, “TUSAŞ olarak, çalışkan, konusuna hakim, yabancı dil bilen, yazılımları çok iyi kullanan elemanlar arıyoruz. Biz, dünya markası havacılık ve uzay şirketi olma vizyonuna sahibiz. Bu vizyon için de sürecimize çalışkan, disiplinli, öğrenme odaklı, hayat boyu öğrenmeyi şiar edinmiş gençler, hocalar, tecrübeli insanlarla çalışmak istiyoruz.” ifadesini kullandı.
(AA)
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.