Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Demir, dost ve kardeş ülkelerle iş birliği süreçlerine girdiklerini, başlatılmış ve üzerinde çalışılan iş birliği programları olduğunu söyledi.
“Askeri fanların dünyada 2 üreticisi var, biz de üçüncüsü olduk. Bunu gururla söyleyebilirim.” diyen Oğuz, bu fanların askeri kara ve hava platformlarının tamamında kullanıldığına işaret etti.
Oğuz, “Ülkemizdeki bu ihtiyacın iletilmesiyle beraber Ar-Ge faaliyetlerimizi başlattık. Gelinen aşamada ülkemizde en çok kullanılan 14 farklı askeri fanı üretiyoruz. Savunma sanayimizin ana kuruluşlarının envanterine ürünlerimiz girdi.” dedi.
İhracat çalışmaları da başladı
Yurt dışından sağlanan bu tarz ürünlerin yerlileştirilmesinin ülkeye toplamda ciddi bir finansal getirisi olduğunu vurgulayan Oğuz, bu açıdan da yerlileştirmenin kıymetli ve anlamlı olduğunu ifade etti. Oğuz, “Yakın dönemde ülke içindeki pazar payımızın büyümesiyle beraber globalde de ürünlerimizi pazarlamayı hedefliyoruz. Bu anlamda ön çalışmalarımızı da başlatmış bulunmaktayız.” diye konuştu.
Oğuz, bir ürünün askeri nitelik kazanması için birçok standarda uygun olması gerektiğine işaret ederek askeri fanların zorlu testlerden başarıyla geçtiğini söyledi.
Kaynaklar ülkede kalıyor, olası ambargolar bertaraf ediliyor
Geliştirdikleri fanların hava platformlarında kullanılmaya başlandığı bilgisini veren Oğuz, ürünlerin aynı zamanda kara platformlarındaki alt sistemlerde yer aldığını dile getirdi. Dinçer Oğuz, şunları kaydetti:
“Bu ürünler uzun yıllardır ülkemizin yurt dışından ithal etmiş olduğu ürünler. Teknolojik olarak birçoğu aslında belki de 20 yıl önce geliştirilmiş, Ar-Ge faaliyetleri tamamlanmış ürünler. Biz ürünlerin güncel isterler doğrultusunda Ar-Ge çalışmalarını da yapıyoruz. Dolayısıyla geliştirmiş olduğumuz ürünler hali hazırda kullanılan ürünlere göre teknolojik anlamda daha gelişmiş ya da kullanıcının isterlerine göre uyarlanan ürünler. Bu anlamda teknik olarak isterleri, ihtiyaçları karşılama anlamında kıymetli bir noktada olduğumuzu söyleyebilirim. Bu ürünlerin ülke içinde tedarik edilmesi milli servetin ülke içerisinde kalması, ürünleri ithal etmenin oluşturduğu finansal yüklerin ortadan kalkması gibi sonuçlar doğuruyor. Parasını ödediğimiz halde ithal edememek, tedarik edememek gibi sıkıntıları da bertaraf edecek bir durum. Bu yerlileştirme hamlesi ürünün temini noktasında kendi göbeğimizi kendimizin kesmesini sağlayacak önemli bir çalışma oldu. Öte yandan, yurt dışından tedarik edilen ürünlerde tedarik süreleri ihtiyaçlarınızı karşılamayabiliyor ama ülke içerisinde geliştirip ürettiğimiz bu ürünlerde istenilen sürede ürün temin ediliyor. Ayrıca olası ambargolar da bertaraf ediliyor.”
(AA)