Moskova ve Pekin’in aktif bir şekilde geliştirdiği hipersonik sistemlerin ABD için ciddi bir tehlike oluşturduğunu belirten emekli Tümgeneral Howard Thompson, Washington’u bu soruna tepki vermeye ve sınırlı önlemler yerine yeni güvenilir bir füze savunma sistemi kurmaya çağırdı.
Thompson, The Hill haber sitesi için kaleme aldığı makalede Mitchell Enstitüsü’nün yaptığı araştırmanın ABD’nin niçin hipersonik silahları geliştirmesi gerektiğini ikna edici bir şekilde ortaya koyduğunu açıkladı.
Yazara göre raporu hazırlayanlar, hipersonik silahların ABD Silahlı Kuvvetlerinin hedeflerine daha önce görülmemiş bir hızla ulaşmalarına olanak sağlayacağı, bu ‘dördüncü boyut etkisi’ sayesinde karşı tarafın karar alma süresinin azalacağı, mevcut hava savunma sistemlerinin de tamamen işe yaramaz olacağı sonucuna varıyor.
“Onlar hipersonik avantaja sahip”
Thompson, “Amerikan siyasi liderler için çok açık olmayabilecek farklı bir sonuç daha var. Hipersonik silahlar rakiplerimize tam olarak aynı avantajları sağlayabilir. Bunun da ötesinde, (bu silahların) Rusya ve Çin’de geliştirildiği dikkate alınırsa, onlar artık bu avantajlara sahipler” ifadelerini kullandı.Washington’un bu alanda Moskova ve Pekin’in oldukça gerisinde olduğunu savunan yazar, ses hızını 27 kat aştığı tahmin edilen Rus yapımı hipersonik ‘Avangard’ füzesinin geçen aralıkta başarıyla test edildiğini, sistemin üretimine devam edildiğine ve yakında ordunun hizmetine girebileceğini kaydetti.
Çin’in ‘hipersonik silah yarışında’ daha da enerjik davrandığına ve son bir yılda ABD’nin son 10 yıl içinde bu alanda gerçekleştirdiği denemelerden daha çok test yaptığına ve sistemlerine ilk operasyonel tepki yeteneği kazandırdığına dikkat çeken Thompson, şöyle devam etti:
“Diğer yandan ABD şu anda buna benzer olanaklara sahip değil. Katı gerçek şu ki mevcut füze savunma sistemlerimiz ve taktik düşüncelerimiz bu tehdide karşı koyacak kabiliyette değil.”
Yazıya göre birçok Kongre üyesi, hipersonik sistemlerin Amerikan füze savunma sistemindeki açıklardan faydalanmak için geliştirildiğini, birçok uydu algılayıcısının, deniz ve kara radarıyla önleme sisteminin sadece ‘Kuzey Kore veya belki de İran tarafından fırlatılan’ kıtalar arası balistik füzeye karşı koyacağı şekilde tasarlandığını anlamıyor.
“Patriot sistemleri etkisiz hale getiriyor”
ABD’li general, balistik füze güzergahı tahmin edilebilirken yüksek manevra kabiliyeti olan hipersonik füzelerin nereye yöneldiklerinin hiçbir şekilde öngörülemediğini, dolayısıyla Patriot, THAAD gibi sistemlerin etkisiz hale geldiğini ifade etti.
Hipersonik araçların sadece ABD’deki değil, açık denizdeki uçak gemilerine ve Okinava adasındaki Amerikan üssü dahil dünyanın çeşitli noktalarında bulunan askeri tesisleri de hedef alabildiğini hatırlatan yazar, bu tehditle mücadele için kinetik füze önleyicilerin, yönlendirilmiş enerji silahının ve benzer sistemlerin dahil olacağı kapsamlı ve çok kademeli bir hava savunma sistemi gerekeceğini belirtti.
Bunun yapılması için düşünülüp tasarlanması, geliştirilmesi ve entegre bir yaklaşım çerçevesinde uygulanması gereken olağanüstü güçlü ‘sistemler ailesinin’ hatasız bir şekilde sıfırdan oluşturulması gerektiğini aktaran Thompson, en önemli olan şeyinse Kongre’nin bu girişimin finanse edilmesine destek vermesi ve mevcut sistemleri hipersonik silahlara karşı adapte etme gibi bir isteğe kapılmaması olduğunu ifade etti.
Bu tür pahalı ve basiretsiz ‘hızlı çözümlerden’ kaçınılması gerektiğini belirten Thompson yazısını, “Çin ve Rusya, geçici önlemlere güvenmenin ve genelde yaptığımız gibi aşamalar halinde ve/veya sistemsiz olarak füze savunma sistemi kurmanın artık kabul edilemez olduğu konusunda bizi ikna etti” ifadeleriyle tamamladı.
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.