Türkiye’nin insansız hava araçları (İHA) ile dünyanın dikkatini çeken çalışmalarına her geçen gün farklı özelliklerde ve değişik görev alanları için yeni teknoloji harikası ürünler ekleniyor. İnsansız ürünler de ülkemizin bu alandaki başarılarıyla havadan, karaya ve denize doğru hızla yayılarak, çeşitli kategorilerde kendini gösteriyor. Ancak bu alanda en önemli sorun olarak insan kaynağı karşımıza çıkıyor.
Pasifik Teknoloji Yönetimi Kurulu Üyesi ve Titra Teknoloji Kurucu Ortağı Selman Dönmez, insansız ürün geliştirme alanlarında mühendis bulmakta zorlandıklarına dikkat çekerek, Türkiye’nin bu alanda kaydettiği başarılara rağmen halen daha insan kaynağı probleminin devam ettiğini söyledi. Mühendis sorunun veya insan kaynağı meselesinin teknolojinin gelişimiyle doğru orantılı olduğunu ifade eden Dönmez, çözüm noktasında şuna işaret etti: “Teknolojinin gelişmesi ve üzerine çalışılması lazım ki, o alanda yetişmiş mühendislerde ortaya çıksın.” Selman Dönmez, geliştirdikleri insansız hava araçlarını ve yeni girişimlerini Haber Aero’ya değerlendirdi. Dönmez’in özel açıklamaları şöyle;
İnsansız helikopter Alpin-2 göreve hazır
İnsansız sistemlerde Türkiye, son 10 yılda çok önemli bir noktaya geldi. Bu süreçte biz de insansız alanda çok ciddi araştırmalar yaptık. 2017 yıllarının ortalarında başlayan araştırma çalışmalarımızı 2018’de bir iç projeye dönüştürerek başlatmıştık. Bu ilk insansız helikopter; Alpin olarak ortaya çıktı. İnsansız teknolojiler genellikle sabit kanat olarak üretiliyor. İnsansız ürün geliştirme alanlarında mühendis bulmak kolay değil. İnsan kaynağı problemi Türkiye bu alanda kaydettiği başarılara rağmen halen daha devam ediyor. Ama bu teknolojinin gelişimiyle doğru orantılı. Teknolojinin gelişmesi ve üzerine çalışılması lazım ki, o alanda yetişmiş mühendislerde ortaya çıksın. Biz de 2017’de başlattığımız çalışmayı 2019’da gerçeğe dönüştürdük ve insansız helikopter olarak yeni bir soluk getirdik.
Döner kanat geliştirilmesi zor platform
Döner kanatlı insansız hava araçları geçmiş dönemdeki yetersizlikler sebebiyle biraz daha geliştirilmesi zor platformlardı. Döner kanat genel anlamda geliştirilmesi zor bir platform, o zamanki teknolojilerin el verdiği ölçüde bunları insansız olarak kontrol edebilmek de zordu. Biz farklı yöntemler kullanarak yurt dışına ekiplerimizi göndererek eğitimler aldırdık. İlk olarak ikinci el bir platform aldık. Onun dönüştürmeye çalıştık. Her şeyi toparladıktan sonra ortaya bir ürün çıkardık. Sonrasında yerlileşme, millileşme oranını artırdık. Genelde döner kanatlı teknolojilerde, drone’larda pil kullanılıyor. Elektrikli motorlarla görev yapıyorlar. Havada kalma süresi, yük taşıma süresi gibi görevlerde bu sebeple dezavantaj tablolar ortaya çıkıyor. Biz yakıtlı bir motor kullandık. Onu dönüştürdüğümüzde yakıtlı bir insansız helikopter ortaya çıkmış oldu.
Döner kanatlıda öndeyiz
Platformun ortaya çıkış amacı lojistik. Gerek gözetleme gerek silahlı insansız hava araçları dediğimizde zaten sabit kanatlar çok büyük avantaj sağlayan platformlar. Ama konu lojistik olduğunda, bir yere yük götürmek olduğunda o zaman dikey kalkışlı bir hava aracına ihtiyaç oluyor. Dünyada da çok daha yeni başlanmış bir proje. ABD Deniz Kuvvetleri teknolojik anlamda gelişecek konulara ilk yatırım yapan birliklerden bir tanesi oluyor. İnsansız lojistiğe de ilk defa 2024 bütçesiyle katkı yapmış oldu. Biz ise 2023’ün sonunda ilk teslimatlarımızı Kara Kuvvetleri’ne gerçekleştirdik. Askerimiz sabit kanatta olduğu gibi döner kanatlı insansız hava araçlarında da birçok ülkeden önde diyebiliriz. Bizim de uzun yıllardır terör problemimiz var. O noktada ihtiyaç duyduğumuz teknolojiler neyse ülke olarak onların gelişimi daha çok hızlanıyor. Biz bu anlamda kara birlikleri sahada daha çok görev yaptığı için onların ihtiyaç duyacağı ürünler daha ön planda oluyor.
Airbus ile anlaşma yaptık
Deniz platformlarında da bu insansız döner kanatla hava araçlarının kullanımı gündemde. Onunla ilgili çalıştığımız bir versiyon da var. Son IDEF Fuarı’nda Airbus’la bir anlaşma yapmıştık. Deniz platformları hareket halinde ilerlerken üzerine hava platformunun inebilmesi için bir yaklaşma algoritması var. O yaklaşma da Airbus tarafından geliştirilmiş DeckFinder isimli bir ürünü var. Onun bizim platformumuza entagrasyonu için bir anlaşma yapmıştık. O çalışmalar devam ediyor. IDEF 2025’e yetişir mi bilmiyorum, ama onun üzerinde çalışmalarımız da var. En son SAHA EXPO’da üzerine bir SAR radarı entegrasyonu yapmıştık. SAR radarları deniz platformları tarafından kullanılıyor. Deniz platformlarının gözetleme sahasını genişletiyor. Biz de Alpin’e SAR radarı entegrasyonu yaparak bu sene SAHA EXPO’da tanıtmıştık.
Kara Kuvvetleri’nde 2 adet Alpin var. Yeni sözleşme imzaladık devamı geliyor. Bunların üretimleri devam ediyor. Bu versiyonu Alpin-2 olarak çıkarttık. Burada da yerlilik ve millilik oranını artırmış olduk. Yazılımları, üzerindeki otopilot, ekipmanları, aviyonik ekipmanları, birçok mekanik aksamı. Tamamen yerli ve milli olarak tamamen kendi bünyemizde geliştirdik. Üzerine savunma sanayi firmalarımız tarafından geliştirilen haberleşme ekipmanları ile birlikte hem manevra hem operasyon kabiliyetleri hem de yük indirip kaldırma kabiliyetleri artmış oldu. Onların teslimatları bu senenin içerisinde gerçekleşmiş olacak. Şu an için planlanan dört adet teslimat olacak. Ama sayının artması için çalışmalar devam ediyor. Daha çok doğu ve güneydoğu bölgesinde kullanılıyor. Full yakıtla uçuş menzili 800 km. Kontrol menzili 200 km. Yakıt ve yük dengesine baktığımızda verimli mesafe dediğimiz 200 km diyebiliriz. 200 km çok kıymetli bir mesafe. 200 km’ye 80 kg yükü götürebiliyor. Maximum taşıma kapasitesi 200 kg. Bu sefer de mesafe kısalıyor. Burada amaç çok uzak noktaya gitmek değil, verimli noktaya gitmek. Ulaşılmak istenen yere ihtiyaç duyulduğu zaman ve zamanında gitmek. Dolayısıyla bunları yapabilmek açısından insansız platformlar şu an hayat evresinin başında olsa da önümüzdeki dönemde çokça kullanılır olacak. Sadece askeri değil sivilde de yakın vadede olmasa da orta vadede sivil alandaki lojistikte de döner kanatlı insansız platformlar çok fazla hayatımıza girmeye başlayacak. Türkiye inşallah buna öncülük eden ülkelerden olur ama dünyada bunun çalışmaları var. Son kullanıcı teslimatıyla birçok ülke teknolojiyi geliştirmeye başladı. İnsansız teknoloji geliştirmede Türkiye öncülük ediyor. Bunun regülasyonunda da biz dünyaya öncülük yapabilmeliyiz. Çünkü teknolojik anlamada dünyanın en iyi ülkelerinden birisiyiz. Bu işin hukuku, regülasyonu açısından da en iyisi olabiliriz.
‘Dumrul’u sene sonunda teslim edeceğiz
Geliştirdiğimiz ikinci platform; Dumrul. Döner kanatlı bir insansız hava aracı. Dikey iniş-kalkış yapabilen. Aslında küçük bir helikopter. Toplam kalkış ağırlığı 18 kg, faydalı yükü 8 kg olan bir helikopter. Onun üzerine üç farklı silah entegrasyonu geliştirdik. ROKETSAN’ın geliştirdiği bir lazer güdümlü füze. Bir bomda atar, bir de topçu mühimmatı dediğimiz serbest düşümlü mühimmat entegre ettik. Onların testleri de başarıyla gerçekleştirildi. Teslimatı için de çalışıyoruz. Küçük versiyonla başladık entegre etmeye. Küçük versiyondaki başarımıza göre bu sistemi büyük versiyonda da devam ettirebiliriz. Döner kanatlı İHA’lardaki en avantajlı olacağı nokta, yakın hava desteği sağlaması olacak. Sabit kanatlılar çok uzak mesafeden düşmanı çok etkili bir şekilde bertaraf edebilirken bu biraz daha yakın hava desteği sağlayıp operasyonun kolaylaşması anlamında katkı sağlayabilir. O yüzden silahlı versiyonunu askerimiz ihtiyaç duyduğunda geliştirmeye hazır olduğumuzu söyleyebiliriz. Keşif-gözetleme talebi yurt içinden olmadı, ama yurt dışından çok fazla oluyor. Birçok ülkeyle görüşmelerimiz var. Çok fazla adası olan ülkeler var onların sensor gözetlemesi veya deniz içindeki operasyonların gözetlenmesi için talep edenler oldu. Sınır gözetleme için talep edenler oldu. Kıymetli maden taşımacılığı için talep edenler oldu. Görüşmelerimiz devam ediyor. O anlamda da verimli bir platform aslında.
‘Deli’ daha da akıllanacak
Sabit kanatlı tarafta daha çok sektörde açık olan noktaları tespit ederek ilerlemeye gayret ettik. Sabit kanatta da küçük boyutlarda kamikaze İHA ihtiyacı çok fazlaydı. Halen de fazla. Orada da sabit kanatlı kullanımı kolay, elden atımı kolay aynı zamanda güveli. Çünkü içerisinde platform olan bir mühimmatı elden fırlatmak riskli aslında. O da sürü çalışmalarının bize kazandırdığı tecrübe oldu. Sürü çalışmalarını yaparken elden atılabilen, küçük boyutlu bir sürü insansız hava aracı yapıyoruz. Onların testleri için hepsini uçuruyoruz. Bunun üstüne faydalı yük entegrasyonuna bakalım, ne entegre edebiliriz şeklinde çalışmalar yapıyoruz. Mühimmatları entegre ettik, uçuşlarını gerçekleştirdik. Sonra üzerinde geri dönüşümde iyileştirmeler yaptık. Şu an “Deli” dediğimiz kamikaze İHA’mız böyle gelişti. Onun da hem konuma dalan versiyonunu, şimdi de görerek uçuş gerçekleştirebilen daha akıllı versiyonunu geliştiriyoruz.
“Pars” son test aşmasında
“Pars” isimli platformumuz gözetleme yapıyor. Havada kalma süresi nispeten benzerlerine oranla kanat yapısı sebebiyle daha yüksek. Görev yapısı daha uzun olan ama aynı zamanda da sahada kolay kullanılabilecek, anlık olarak işlem yapabilecek ‘Pars Gözetleme İHA’sını geliştiriyoruz. Onun geliştirme aşaması da şu an devam ediyor. Bazı testler yapılıyor. Hedefimiz son testleriyle birlikte bu sene sonu tamamlanma aşamasına getirmek. Bittiğinde o da çok verimli bir platform olacak. Pars’ın yaklaşık 3,5 metre kanat açıklığı var. Boyu da 3 metreye yakın. İrtifası 20 bin feet’lere kadar çıkabiliyor. İki versiyonu olacak. Bir uzun bir kısa şeklinde. Uzun versiyon yaklaşık 6 saate kadar, kısa versiyon 4 saate kadar havada kalabiliyor olacak. En önemli değişikliklerden bir tanesi dikey iniş-kalkış yapan bir platform olarak ortaya çıkacak. Pars sabit kanatlı aslında. Globaldeki firmalar sabit kanatlı geliştirdikleri ürünleri şu an dönüşüm kitiyle dikey iniş-kalkış yapabilen versiyonlara dönüştürüyorlar. Çünkü kısıtlı bölgelerde hızlı operasyon yapabilen İHA’lar olarak kullanılıyor. İniş yaparken çok deformasyon oluyor veya iniş yapacağı bölgeyi bulamayabiliyor. VTol entegrasyonla birlikte çok rahatlıkla bir yere inebilir oluyorlar. Dolayısıyla biz de çıkaracağımız versiyonu VTol versiyon olarak yapacağız.

Pasifik Teknoloji Yönetimi Kurulu Üyesi ve Titra Teknoloji Kurucu Ortağı Selman Dönmez Foto: Haber Aero
Online ürünler seçmeye çalışıyoruz
Türkiye’de savunma sanayi alanında çok kıymetli firmalar var. Çok güzel ürünler de gelişiyor. Biz biraz daha online ürünler seçmeye çalışıyoruz, ama ne kadar gayret edersek edelim mühendislik altyapısı bir şekilde kendini ürüne dönüştürerek ortaya çıkarıyor. Bundan mutlulukta duyuyoruz. Gönül coğrafyası dediğimiz Türkiye’nin etrafındaki hem komşuları hem stratejik ülkeleriyle beraber bu ürünler kullanılabilecek noktada hem de bizim kendi ihtiyacımız. Dolayısıyla örtüşen veya rekabet edebilecek ürünler de var. Ama bizim farklılık oluşturduğumuz alanlar da var. Bizim özellikle mühimmatlı ürünlerde güvenlik seviyelerimiz, sürü kabiliyetimiz ve üzerine entegre ettiğimiz ürünler bazı farklılıklar oluşturuyor. Yerli ve milli yazılım ve donanımların geliştiriliyor olması ürünlerimize farklılık katıyor. Ülke içinde rekabetin oluşması hoş bir şey gibi gelmiyor ama kaliteyi artırıyor.
Bu ihracat gerçekleştiriyor olacağız
Her ülkede gerçekleşen bir kural var. Bir ürün geliştirildiği zaman onu yurt dışında satmak istediğinizde ilk sorulan soru “Kendi ülken kullanıyor mu?” oluyor. Biz bunu geçen sene teslimatımızla gerçekleştirmiş olduk. Alpin’le aştık. Diğer ürünlerin de süreçleri devam ediyor. Geçen sene edinmiş olduğumuz referansı inşallah bu sene içerisinde ihracata dönüştürme hedefimiz var. Görüştüğümüz 20’ye yakın ülke var. Teklif verdiğimiz, görüştüğümüz. Hali hazırda farklı çözümler içinde farklı alternatife yaklaşımlar içinde görüştüğümüz ülkeler var. Dost ve kardeş ülkelerle beraber ortak üretim konularını görüşüyoruz. Satış için görüştüğümüz ülkeler de var. 2025 yılı içerisinde sadece Alpin’le değil farklı ürünlerimizle de ihracatlar gerçekleştiriyor olacağız.
Sürü tarafı en önemli teknolojilerden
Sürü tarafı, şu an insansız teknolojilerin yenilmesini zorlaştıracak en önemli gelişmelerden bir tanesi. Ukrayna’da gördük. Küçücük bir İHA veya kamikaze drone’la devasa büyüklükte bir tankı ortadan kaldırabiliyorsunuz. Bu saldırıların sürü halinde gerçekleştirildiğini düşündüğünüzde sürü teknolojisinin hayatımızda ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Bu konuya Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) öncülük ediyor. Yaklaşık beş sene önce başlatılmış bir program var. O program çerçevesinde hali hazırda firmalarımız bu konuya çalıştı. Yakın zamanda bu anlamda duyurular olacağını düşünüyorum. Başlangıç seviyesi diyebileceğimiz birçok faaliyeti gerçekleştirdik, testlerini de yaptık. Bunları sabit kanatlı platformlarda yaptık. Kaç adet sürü halinde Deli kullanacağınız karşınızdaki platforma bağlı. Sayı ile ilgili bir kısıt yok.
Döner kanatlı FPV drone geliştiriyoruz
Biz döner kanatlı FPV drone’larda geliştiriyoruz. Bu drone’lar Ukrayna savaşında çok kullanıldı. Türkiye’de de ciddi anlamda bu alanda çalışan firmalar var. Bunlar 7 inç 10 inç büyüklüklerindeki farklı platformlar. Uçuş mesafesi 5-8 km arasında. Üzerindeki patlayıcı etkinliği anti-personel dediğimiz cinsten patlayıcılar. Ama çok etkili patlayıcılar. Ve çok güvenli. Bir drone’un üzerinde bir patlayıcı var. Bir aksilik olduğunda normal şartlarda patlaması lazım. Hem elektromekanik hem elektronik hem de mekanik olarak alınmış önlemler sayesinde drone’lar üzerinde güvenli bir şekilde kullanılabilir oldu. Bunların da testleri başarılı bir şekilde gerçekleşti. Hem Deli hem FPV drone’umuz tamamen mühimmattan ayrı depolanabilen platformlar. Sabit kanatlı İHA’larda dünya geneline baktığımızda hep İHA2ların içinde mühimmatlar sabit konumda. Bizimkini asker ne zaman kullanacak o zaman mühimmatını yerleştiriyor, ondan sonra fırlatıyor. Bu bizim en önemli avantajlarımızdan bir tanesi.
En önemli detay, kritik bileşen elektronik kartlarda kullandığınız çipler. Türkiye’de çip teknolojisi gelişmiş değil. Bunun haricinde motor da en kritik konulardan biri. Elektrikli motorlar Türkiye’de üretilebiliyor. İHA’larda kullanılan yakıt motorları kritik bir ürün. Türkiye’de birkaç firmada motor geliştirme çalışması devam ediyor. Onlar olduğu zaman onun da entegrasyonunu platformlarımıza yapacağız. Biz Türk mühendisler olarak çözemeyeceğimiz problem olmadığını düşünüyoruz. Bu bize çocukluktan beri aşılanan vatan sevgisi, millet sevgisinden kaynaklanıyor. TEKNOFEST’lerde gençlerimizde ürün geliştirme arzusunu artırmış oldu. Fakat bu alanda başarılı olmak için her zaman ticarileşmeye ve adetli ürün satabilmeye odaklanmak gerekiyor.
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.