Eski EUROCONTROL Başkan Danışmanı Haydar Yalçın, havacılık sektörünün en büyük sorunları olarak uzman personel açığı ve hava sahasındaki kısıtlamaları işaret etti.
Bu yaz Avrupa hava sahasında; Almanya, Fransa ve Macaristan hava sahalarında çok ciddi bir sıkıntı yaşandığını ve yaşanmaya da devam edildiğine vurgu yapan Yalçın, gecikmelerin yüzde 23’ü Almanya hava sahasından, yüzde 20’si Fransızlardan kaynaklanıyor, yüzde14 civarı Macaristan ve geri kalanları ise diğer ülkelerin hava sahaları kaynaklı olduğunu anlattı. Haydar Yalçın, bu gecikmelerde öne çıkan önemli sorunlardan birisinin uzman ihtiyacı olduğunu, ama grev gibi sebeplerle çalışanların iş durdurma eylemleriyle etkileşime girmelerinin de sorunları daha da büyüttüğünü ifade etti.
Haydar Yalçın, Haber Aero’ya yaptığı açıklamalarda havacılığın yaşadığı en büyük sorunları, hava trafiğindeki problemler, Türkiye ve Avrupa hava trafiğini ve dünya genelinde havacılık sektöründe yaşanan gelişmeleri de değerlendirdi.
Havacılık sektörünün şu an yaşadığı ana sorunlar neler?
Havacılığın en önemli sorunlarından ilki uzman personel ihtiyacı. Dünyadaki bazı çatışmaların havacılığa olumsuz etkilerini de söyleyebiliriz. Bir de grev gibi sosyal olayların havacılığa olan olumsuz etkileri sayabilirim. Özellikle pandemiden sonra gerek pandemi sebebiyle hayatını kaybeden uzmanlar gerek yoğun bakımda kalacak kadar etkilenip daha sonra hayatını idame ettiren insanlar tarafından gerekse de bu olayları göz önünde bulundurup hayatlarına yeni yön vermek suretiyle işlerinden ayrılanlar kaynaklı sorunlar söz konusu. Aralarında sivil havacılık sektörünün de bulunduğu tüm sektörlerde yaşanan ortak bir sorun uzman ihtiyacı. Mevcut datalara/verilere baktığımızda pandemi öncesi rakamlara ulaştık. Trafik iyi gidiyor, havacılık sektörü beklenen gelişmeyi gösteriyor, ancak büyümesi sınırlı kalıyor.
Uçak üretimi ve motor sorunu nasıl aşılacak?
EUROCONTROL’ün üç alternatifli koymuş olduğu büyüme öngörülerinden orta dereceli olan senaryo gerçekleşti. Yüzde 100 yakalanmasına rağmen 737 MAX uçaklarında yaşanan sorunlardan sonra Boeing’in uçak üretimindeki kısıtlaması, ayda belli sayıda uçak üretmesi, diğer taraftan Pratt & Whitney motorlarını kullanan uçakların özellikle Airbus’ta neo tipi uçaklarda A320 ailesinde ciddi sorunlar yaşanıyor. Dünya genelinde Pratt & Whitney uçakları yere indirilmiş durumda. Uçurulamıyor ve maalesef imalatçılar teknik olarak overhaul (onarma, revize etme) anlamında çözüm de bulamıyorlar. Bakım onarım da buna yetişemediği için maalesef uçaklar yerde kalıyor. Sayı her gün artıyor ve yenileri ekleniyor. Diğer motor imalatçıları gelen uçaklar normal şekilde operasyonlarını sürdürüyorlar, ama bir o kadar da ciddi payı var Pratt & Whitney’in yaşanan havacılık sorunlarında… Şu an kadar da bir çözüm bulunamadı. Sadece uçaklar yerde kalıyor. Az önce uzman ihtiyacından bahsetmiştim. Uçaklar burada da kısıtlanınca aslında bu ihtiyacı da tolere etmiş oluyor. O uçaklar normal uçuşlarına devam etseler, normal uçaklarda uçuşlarını sürdürseler Boeing’de geçmişteki üretim sayısını sınırsız olarak uçurmaya başlasa zannediyorum uzman ihtiyacı çok daha fazla olacaktı.
Uzman açığı en fazla nerelerde görülüyor?
Havalimanlarında ve hava seyrüsefer sağlayıcılarında çok yoğun bir uzman açığı sıkıntısı yaşanıyor. Avrupa’da yaşanan gecikmelere bakın. Özellikle Avrupa hava sahasında Almanya, Fransa ve Macaristan hava sahalarında çok ciddi bir sıkıntı yaşanıyor. Bu gecikmelerin yüzde 23 Almanya hava sahasından, yüzde 20’si Fransızlardan, 14 civarı Macaristan ve geri kalanları diğer ülkelerin hava sahalarında yaşanıyor. Burada da en önemli sorun uzman ihtiyacı ve grev gibi sebeplerle çalışanların iş durdurma eylemleriyle etkileşime giriyor olmaları. Avrupa şampiyonası ve Olimpiyat oyunlarının getirdiği iş yükü de bu sürece olumsuz yansıdı. EUROCONTROL Network Management aracılığıyla yoğun bir çaba göstermesine rağmen bizim İstanbul Havalimanı, Antalya Havalimanı, Bodrum Havalimanı çok iyi gidiyor. Bizden kaynaklanan çok ciddi sorunlar olmasa da saydığım ülkelerde gecikmelerden kaynaklanan sorun bizim uçakların operasyonuna da yansıyor.
Havacılık dünya hangi bölgelerinde daha hızlı büyüme gösteriyor?
Avrupa’nın diğer bölgelerden bir farkı havacılığın çok gelişmiş ülkeler tarafından uzun yıllar yapılmasından dolayı belli bir olgunluğa erişmiş (satüre olmuş) yani doymuş durumda olması. Artık büyüme potansiyelini limitlere getirmiş durumda. Düşüncem bu yüzden olduğu yönünde. Uzak Doğu havacılıktaki gelişmesini yeni yeni sürdürüyor. Orta Doğu derseniz keza öyle. Biz de 2003 yılından beri çok hızlı bir büyüme içerisine girmiş durumdayız. Türkiye’deki yerde yatan uçakların sayısına baktığınız zaman onlar olmasa potansiyelimiz çok daha hızlı olacaktı. Türk Hava Yolları, açıklananı rakamlara baktığımızda yaklaşık yüzde 90’lara varan doluluk oranlarıyla uçuyor. Bu oran çok ciddi bir doluluk faktörü. Bir sürü hatta da uçmak için yer bulamıyorsunuz. İlave uçağı olsa ilave seferler koyacak bu da ilave büyüme demek.
Türkiye’de Hava Trafik Kontrolörlerinin üstlendiği rol özellikle yakınlarımızdaki savaş bölgeleri sebebiyle nasıl bir konuma geldi?
Ukrayna hava sahasının kapanması bütün trafiği güneye getirdi. Güneye gelince Türkiye bu hava trafiğinden yüksek pay almaya başladı. Daha sonra Suriye hava sahasının kapalı olması muhtemelen biz o hava sahasını kullanmıyoruz, ama kullananlar var. Bir takım grev anlamada olaylar var. Fransa hava sahasında ciddi grev olayları yaşanıyor. Sürekli ilanlar gönderiliyor, şu gün şu saatte “iş durdurulacak” veya “greve gidilecektir” diye… Her ülkenin sosyal ve politik kararları stratejileri farklı. Öyle olunca da EUROCONTROL Network Management tarafını da yakından biliyorum. Oradan ayrıldım, ama orada gerekli esnekliği sağlayabilmek ve buna alternatif yollar bulabilmek için çok çalışıyorlar. Burada ben DHMİ Genel Müdürlüğü içeresindeki hava trafik kontrolörü arkadaşların da üstlendiği rolü çok önemli buluyorum. İyi işler yapıyorlar. Kırım Savaşı’ndan beri neredeyse 10 yıllık bir süreçte Türkiye’deki hava trafiği özellikle overflight’larda (Türkiye üzerinden uçuşlarda) çok ciddi bir yük üstleniyor. EUROCONTROL’ün rakamlarında da bunlar çok net şekilde görünüyor ve EUROCONTROL tarafından taktir ediliyor.
Bu yaz yaşanan ve yaşanmakta olan rötarların kaynağı nedir?
Rötarlara Türk hava sahasında aldığınız önlemlerle çözebileceğiniz bir şey değil. Çünkü uçağınız zamanında kalkıyor, hava durumu iyi, şartlar müsait. Kalkmadan bekliyorsunuz uçağın içindesiniz slot yemişsiniz. EUORCONTROL’ün slot merkezi size kalkış izni veremiyor, çünkü bir önceki uçak gelmediği için hava sahası meşgul durumda. Avrupa’da günlük 33 bin civarı trafik var. EUROCONTROL tarafından dakika dakika yönetilen müthiş bir rakam bu. Gecikmeyi buradan giderken yaşadığınızda karşıda kalkışınız da öyle oluyor. Dolayısıyla Türkiye’de hiçbir problem olmasa da her türlü önlemi almış olsanız da maalesef gecikmelerden kurtulamıyorsunuz. Zaman içerisinde uzmanların yetişmesi ve siyasi olayların, bölgemizdeki karışıklıkların yakın zamanda sona ermesiyle hava sahalarının tekrar normal operasyonuna dönmesini ümit ediyorum. O zaman herkes kendi trafiğini kendi memleketinden yapar. Bu da hava sahalarını biraz daha rahatlatır diye düşünüyorum. ICAO’da da genel kurul üç yılda bir yapılıyor. Onlar çalışmalarında bölgesel anlamdaki sıkıntıları çözmek için büyük çaba gösteriyorlar. Dünyada sorunlar bitmiyor havacılıkta bu sorunlardan etkileniyor.
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.