Emniyetin ilk kadın pilotu ‘Gökçe’nin hikâyesi

Emniyet Genel Müdürlüğü’nün ilk kadın helikopter pilotu Elif Gökçe Erol - Fotoğraf: Haber Aero

Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 4 kadın pilotundan ilki olan Elif Gökçe Erol, “Biz aslında uçarken sadece pilot olarak uçmuyoruz. Bir yanımızda polis olarak uçuyoruz. Aynı anda telsizle konuşuyoruz, bir yandan kuleyle konuşuyoruz, bir yandan da pilotluk yapıyoruz. Biz havadaki polisleriz ve görevimizi en iyi şekilde yerine getirmeye çalışıyoruz” dedi.

Emniyet Genel Müdürlüğü’nün ilk kadın helikopter pilotu Elif Gökçe Erol, annesinin ismini pilot olsun diye ‘Gökçe’ koymuş olduğunu, ancak helikopter pilotu olunca ilk zamanlar korktuğunu söyledi. İnsanların uçağa göre helikopterden daha fazla korktuklarını vurgulayan Erol, annesinin bu duruma alıştığını ve şu an onunla gurur duyduğunu belirtti. Haber Aero olarak sorularımızla ilk kadın polis pilotumuzun hikayesine, kariyer yolculuğuna göz attık. Elif Gökçe Erol’dan özel değerlendirmeler aldık.

Dört kadın polis pilotun ilki

Emniyet Havacılık biriminde pilot komiser olarak görev yapmaktayım. İstanbul filomuzda çalışıyorum. İlk kadın pilot olarak görev yapıyorum. Rol model olmak hem avantajlı hem de dezavantajlı bir şey. Çünkü hep iyi bir rol model olmak zorundasınız. Yola ilk ben çıktığım için bir takım ilklerle karşılaşıyorum. Şu an benim dışımda üç kadın pilotumuz daha var. İkisi helikopter, biri uçak olmak üzere. Şu an gayet iyi bir şekilde hizmet veriyoruz. 3 helikopter 1 uçak pilotu kadın olarak görev yapıyoruz.

Pilotluk kariyerine anne katkısı

Çoğu pilot gibi benim de hayalim ayaklarımın yerden kesilmesini istemekti. Gördüğüm uçak ve helikopterlere karşı diğer arkadaşlarımdan daha fazla tepki gösteriyordum. İsmin Gökçe, annem pilot olsun diye bu öngörüyle adımı koymuş. Sabiha Gökçen’den dolayı bu ismi koymuş. İçimde hep uçma ve pilot olma arzusu vardı. Bu gerçekten büyük bir tutku. Bu tutku başlayınca bitmiyor. Bunu bütün havacılık camiası da bilir. Ben de kendi hazırlıklarımı, çalışmalarımı yapıp başvurduğumda Emniyet Genel Müdürlüğü’nde Komiser Yardımcısı olarak görev yapmaktaydım. Pilot başvurusu ilanı açıldı. Ben de neden olmasın diye düşündüm. Hep içimde duran bir istekti. Bizde pilot olabilmek için öncesinde rütbeli olarak çalışmak gerekiyor. Rütbeli personellerimizden alım yapılıyor. Ben de başvurdum ve kazandım çok şükür. Annem ismimi pilot olsun diye koymuş ama bir takım kaygıları, korkuları oldu. Özellikle de helikopter pilotu olduğum için. İnsanlar uçağa göre helikopterden daha fazla korkuyorlar. Ancak annem de şu an benimle gurur duyuyor.

Uçma arzusu ukte olarak kalmasın

Havacılık çok güzel bir şey. Kimsenin içinde ukte olarak kalmasını istemem. Sonuna kadar denemekte fayda var. Ben de 26 yaşında kazandım. Aslında çok genç bir yaş değil. Keşke daha erken davransaydım. Havacılık tutkusu olanlar denemek için elinden gelen çalışmayı yapsınlar. Havacılık dili İngilizce olduğu için ilk olarak bu tarafta kendilerini geliştirmeliler. Sonrasında aerodinamiği anlamak için matematik ve fizik gerekiyor. Bunun dışında sağlıklarına dikkat etmeleri lazım. İsteksiz uçuşa çıkılmaz. İçlerindeki ateşi söndürmesinler.

Pilotluk için çok sınav, bir yıllık eğitim

Bir çok sınavdan geçiyoruz. İngilizce sınavı, spor sınavı, psikolojik sınavlar, sağlık testleri, simülasyon testleri gibi hepsinden geçtik. Ben yurt dışında eğitim aldım. Ama yurt içinde de eğitim yaptığımız yerler oluyor. Bunlar ihale süreciyle belli oluyor. Eğitim süreci de yaklaşık bir yıl sürüyor. Eğitim sürecinize göre bazen sekiz, dokuz ay da sürebiliyor. Yer dersleri, uçuş dersleri oluyor. Başarılı olduğunuz taktirde Emniyet Havacılık bünyesinde göreve başlıyorsunuz.

Havadan her türlü tedbir

Bizim Havacılık Daire Başkanlığı olarak sekiz filomuz var. Türkiye’de sadece sekiz il değil her ilde konuşlanmış ekipler belirli bölgelerde görev yapıyor. Biz İstanbul olarak Marmara Bölgesi’nde görev yapıyoruz. Diğer illerimizde de operasyonel faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. İstanbul’da bir çok alanda görev yapıyoruz. Konu başlıklarımız; keşif-gözetleme, narkotik, asayiş, terör, trafik, ayrıca VIP katılımlarımız oluyor. Yakın hava desteği yapıyoruz bunun yanı sıra orman yangınları ile de mücadele ediyoruz. Biz sık sık daha çokta önleyeci tedbir olmak üzere İstanbul’daki ormanlık alanlarımızı kontrol ediyoruz. Özellikle piknik yapılan bölgeleri kontrol ediyoruz. Yeşil alanda çıkan dumanlara tek tek bakıyoruz. Çıkış anını gözlemleyip çıkmadan önlem alıyoruz. Aksi bir durum görürsek ekiplerimize haber verip yönlendiriyoruz. Bunun dışında gördüğümüz anormal durumu yetkili ekiplere bildiriyoruz.

Gece uçuşlarının zorluğu kask ve gözlük

İş yoğunluğumuz hiç belli olmuyor. Bizden istenen durumlar oluyor, bizim tespit ettiğimiz durumlar oluyor. Her an uçuşa hazır bir şekilde bekliyoruz. Bir çok alanda keşif-gözetleme yapabiliyoruz. Mesela göçmen kaçakçılığı gibi bir çok uç noktalarda görev yapabiliyoruz. İstanbul’da dört adet helikopterimiz var. Her helikopter başına dört pilot olacak şekilde ekip planlaması var. Gece uçuşlarımız da oluyor. Gece görüş gözlüğümüz ve kaskımızla bu uçuşu icra ediyoruz. Gece uçuşlarımız genelde şafak baskını gibi operasyonlar için yapılıyor. Veya VIP bir uçuşta gece yapılabilir. Tip eğitimi aldıktan sonra gece görüş eğitimi de alıyoruz. Zorlukları kask ve gözlükle uçmak oluyor gündüz uçuşuna göre. Gece en karanlık en yoğun yerleri bile görebiliyorsunuz. Bunun için de helikopterin uygun olması, gece görüş ekipmanların ve sistemlerinin bulunması gerekiyor.

Helikopter uçmayı yaşatıyor

Helikopter uçmayı tam anlamıyla yaşayabileceğiniz bir hava aracı. Ben eğitimdeyken bir binanın üzerine iniş yaptığımızda çok güzel bir duygu hissettim. Kendinizi çok özgür hissediyorsunuz. Havada asılı kalabiliyorsunuz. İstediğiniz yere iniş yapabiliyorsunuz. Mesela bir göl kenarına veya bir uçurumun tepesine, binanın üstüne, otobana yani her yere iniş yapabiliyorsunuz. Helikopterde uçmayı tamamen yaşadığımı hissediyorum açıkçası. Bir de çok yüksek irtifalarda uçmadığımız için her an bir eşsiz manzarayla karşılaşabiliyoruz.

Havada hem pilot hem de polisiz

Eğitim süreçlerinde tek başına solo uçuşlarımız oluyor. Onun dışında hep iki pilot uçuyoruz. Aslında bizim helikopterlerimiz tek pilota da sertifikalı. Yalnız da uçulabiliyor. Ama biz güvenlik açısından iki pilot uçmayı tercih ediyoruz. Biz aslında uçarken sadece pilot olarak uçmuyoruz. Bir yanımızda polis olarak uçuyoruz. Aynı anda telsizle konuşuyoruz, yönlendirme yapıyoruz, bir yandan kuleyle konuşuyoruz, bir yandan da pilotluk yapıyoruz. Biz havadaki polisleriz ve görevimizi en iyi şekilde yerine getirmeye çalışıyoruz.

Emniyette rütbeliler pilot olabiliyor

Bizim kariyer planlamamız diğer tipleri almak, kaptan pilot olmak, ilerde Havacılık Daire Başkanı, yardımcısı gibi hedeflerimiz oluyor. Emniyette rütbeli olarak pilot, rütbesiz olarakta teknisyen olunabiliyor. Kendi içimizden alım yapmamızın bir nedeni de uçarak polislik yaptığımız için daha çok mesleğin bilgi birikiminin olması gerekiyor. Sekiz filomuz var. Ankara Daire Başkanlığımız başta olmak üzere İstanbul, İzmir, Adana, Antalya, Van, Diyarbakır ve yeni açılan Erzurum filomuz var. Hepsinde helikopter yok. Daha çok ilin isteklerine ve görev tarzına yönelik hava aracı bulunuyor. Mesela bazı illerimizde İHA, SİHA’lar var. Kimisinde helikopterlerimiz var. Atak, Sikorsky, Bell 429 tipi modellerimiz var.

Her hafta uçuş tazelenmesi oluyor

Aslında tip eğitimi başlangıçta alınıyor. Yenileme eğitimi de mesela iki ay uçmadık, tazeleme eğitimi oluyor. Bunun yanı sıra kendimizi taze tutmak için her hafta uçup, uçuş ve yer emniyetle ilgili ders yapıyoruz. Hem hava durumu hem de acil durumla ilgili. Bu şekilde kendimizi taze tutmaya çalışıyoruz. Uçmak istediğim hava aracı helikopterdi ve şu an kullanıyorum. Ancak diğer tipleri alıp, kullanmak çok isterim. Mesela Atak’ta önlü arkalı tekli pilotlar uçuyor. Sikorsky muazzam bir güce sahip. Ama genel olarak helikopter kullanmak beni çok mutlu ediyor. Şu an Bell-429 kullanıyorum. Atak helikopterine geçme durumumuz olunca onun tip eğitimini ve sürelerini hocalarımız belirliyor. Hava koşulları müsaitliğine göre belirleniyor. Bazen iki ay bazen üç ay bazen dört ay oluyor. Biz de tecrübeyle birlikte eğitmen pilotluk da yapılabiliyor. Öğretmenlik için de belli bir eğitimden geçmeniz gerekiyor. Onu geçtikten sonra da hem yer hem hava dersleri kadrosunda öğretmenlik yapma imkanı oluyor.

 Kuşların göç zamanı uçuşları zorluyor

Yaz ayı veya kış ayı açısından helikopter kullanmakta çok büyük sıkıntılar yaşamıyoruz, ama kuşların göç mevsiminde zorluklar yaşayabiliyoruz. Mesela kuşlar aşağıdan birden havalandıklarında başka bir manzarayla karşılaşabiliyoruz. Helikopterin güzel yanı manevra kabiliyeti yüksek olduğu için kaçılabiliyor. Kışın don sorunları yaşanabiliyor. Ancak İstanbul’da bu tarz bir sorun yaşanmıyor.

Büyük şehirlerde heliportlara ihtiyaç var

Heliport sayısı fazla olsa çok daha güzel olur. Çünkü şehir üzerinden uçuyoruz, anlık acil bir durum olabiliyor, inmemiz gereken her hangi bir durumla karşılaşabiliriz. Zaten uçuş öncesinde inebileceğimiz yerleri planlıyoruz. Bell-429’la havalandığımızda hava durumu, içindeki kişi sayısına göre değişiklik gösterse de ortalama iki, iki buçuk saat havada kalabiliyoruz. Bu süre zarfında tüm Marmara’yı gidip gelmiş oluyoruz. Genelde uçuş planlarımızı da bu şekilde yapıyoruz.

 

Exit mobile version