DHL Global Forwarding Türkiye Genel Müdürü Berna Yılmaz Ciğeroğlu, “Türkiye’de yaklaşık 40 yılın üzerinde varız. İstanbul Havalimanı’na önemli yatırım yaptık. Türk Hava Yolları ile de iyi niyet anlaşması yaptık. Türkiye’nin büyüme hedefleri doğrultusunda biz de şirket olarak Türkiye ile birlikte büyümek istiyoruz” dedi.
Dünyanın önde gelen lojistik devi DHL Global Forwarding Türkiye’nin ilk kadın Genel Müdürü Berna Yılmaz Ciğeroğlu, Türkiye’de 40 yılı aşkın süredir hizmet verdiklerini ve uluslararası nakliye çözümlerine odaklandıklarını kaydetti.
Ayrıca Türk Hava Yolları ile olan iş birliğine vurgu yaparak, İstanbul Havalimanı’nda önemli yatırımlarının olduğunu ve sıfır karbon emisyonu taahhüdü çerçevesinde önemli projeleri hayata geçirdiklerine dikkat çekti.
4 kez en iyi işveren ödülüne layık görüldüklerini belirten Ciğeroğlu, Afrikalı öğrencilere staj ve eğitim imkanı sunarak hem Türkiye’ye katkı sağladıklarını hem de bilgi ve deneyim transferine önem verdiklerini ifade ediyor.
Dünyanın en önemli lojistik taşıyıcıları arasında yer alan DHL Global Forwarding Türkiye’nin ilk kadın Genel Müdürü Berna Yılmaz Ciğeroğlu’nun Türkiye hedefleri neler? Neden Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı (IDEF)
katılmaya karar verdiler? Erkek ağırlıklı kargo sektöründe kadın olmak zor mu? Sorularını Haber Aero’ya yanıtladı.
“DHL olarak 40 seneden fazla Türkiye’deyiz”
DHL aslında dünyanın lojistik şirketi Almanya’nın posta şirketi. Dünya üzerinde 600 binden fazla çalışanı olan büyük bir lojistik devi. Türkiye’de biz 40 seneyi aşkın zamandır varız. Önce 80’li yılların başında bir acente kanalıyla, 2003 yılından sonra da DHL markası adında faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz. Benim temsil ettiğim DHL Global Forwarding ne yapar derseniz uluslararası nakliyeyle ilgili bütün çözümlere talibiz. Bunun için de kara nakliyesi, hava nakliyesi, deniz yolu, gümrükleme, depolama, gerektiğinde sipariş numarası takibi gibi yakın zamanda e-ticarete yönelik çözümlerimizle sınırlar arası kargo ticareti. Bizim diğer kurye şirketimiz DHL Express’ten farklı olarak biz adı altında bu hizmetleri sunuyoruz. DHL Aviation, DHL Express kardeş şirketimizin iskeletini oluşturan operasyonu sağlayan hava yolu şirketimiz. 245’e yakın kendi uçağı var. Diğer uçaklarla beraber 300’e yakın bir filoyu işletiyorlar. Ama onların esas kuruluş amacı DHL Express’in iş modeline hizmet etmek.
“THY ile daha fazla neler yapabileceğimiz değerlendiriyoruz”
Türk Hava Yolları globalde çok önemli bir oyuncu. Önce onların hakkını vermemiz lazım. Giderek artan yatırımlarıyla, özellikle İGA’nın işlettiği İstanbul Havalimanı’nda yapılan SMARTIST yatırımıyla giderek öne çıktılar. İleriye dönük filoyu yenileme ve büyütmeyle ilgili taahhütleri var. Biz Türk Hava Yolları’yla yakın zamanda bir iyi niyet anlaşması imzaladık. Bu çerçevede daha fazla neler yapabileceğiz onu anlamak istiyoruz. Bundan kastım ne? Türk Hava Yolları’nın gittiği her yerde DHL kendi ofisleriyle var. Aynı noktalarda varız. Buradan bir sinerji yakalayabilir miyiz? Dünyada en büyük ihracat bazında ikinci en büyük taşıyıcıyız DHL Global Forwarding olarak. 150 ülkede ve bölgede kendi ofislerimiz var. Böyle bir network üzerinden hizmet veriyoruz. Türk Hava Yolları da Türkiye’nin jeopolitik konumu nedeniyle çok hızlı, aslında çok büyük ve gelişen coğrafyalara ulaşma imkanı sağlıyor. DHL Global Forwarding Türkiye tarafında da açıkçası bizim amacımız Türkiye’de İstanbul’u kendi taşıma ağımızla bir aktarma noktası olarak konumlandırmak. Türk Hava Yolları’nın yakın zamanda yaptığı yatırımlar da bunu kolaylaştırıyor. Yani kapasite anlamında genişleme imkanı, son teknolojilerin kullanılmış olmasıyla beraber daha fazla neler global çapta yapabiliriz değerlendireceğiz.
“İlk elektrikli aracı, en büyük üretenlerden biri de bizim grubumuzdu”
Grup olarak 2050 yılında sıfır karbon emisyonunu taahhüt ettik. Onunla ilgili çok ciddi adımlar atıyoruz. Bu anlamda en fazla ilerleme kaydeden lojistik şirketlerinden biriyiz. Alice elektrikli uçak, bu projelerden sadece biri. Deneme uçuşu yapıldı. Bizi heyecanlandıran bir proje ama tek proje değil. Çoğu kimsenin bilmediği bir şey var. Bu yola biz girdiğimizde aslında bütün bu şirketlerden evvel Tesla’dan önce ilk elektrikli aracı, en büyük üretenlerden biri de bizim grubumuzdu. Çünkü malum posta dağıtımında bir araç ihtiyacı var, onun elektrikli versiyonunu Almanya’da bir üniversiteyle projelendirerek üreten şirket de buydu. Yani Alice bizim bu konuda ne kadar ciddi bir yaratıcı olduğumuzun bir kanıtı. Alice’le birlikte altta aslında başka projeler de var. Alice’in menzili 420 kilometre. Bizim özellikle ekspres tarafındaki karbon emisyon hedefimize ulaşmamız için önemli bir proje.
“İstanbul Havalimanı’nda önemli yatırımlarımız oldu”
Türkiye, grubun kalıcı olarak var olmak istediği ve büyümek istediği bir bölge. Yakın zamanda da kardeş şirketlerimizin büyük yatırımları oldu. İGA İstanbul Havalimanı’ndaki devasa DHL deposu, yine kardeş şirketimiz DHL Express’in dağıtım ve ayrım tesisi. Onun gibi bizim İstanbul Havalimanı’nda daha küçük tabelası olan ama daha büyük işleri olan depolarımız var. Türkiye’yle beraber biz de büyümek istiyoruz. Bir de Dubai var. Dubai aslında bizim aleyhimize değil lehimize. Neden? bölgenin koca Afrika kıtasının merkezi. Güney Afrika’dan Türkiye’ye kadar her yeri eşit mesafede ulaşılabilirlik anlamında. Aslında o bölgelere Türk yatırımcılarının ne kadar ilgi duyduğunu biliyorsunuz. Bizim o kapılardan girmemize lojistik çözümler olarak fayda sağlayan bir lokasyon. Türkiye’yle rakip değil, birbirini destekleyen yapılar bunlar. Ve bakarsınız coğrafi olarak hani o kıtanın ulaşılabilirlik anlamında her yere en yakın yeri Dubai. İyi haber şu, bizim Dubai merkezimize çalışan bizden oraya giden çok fazla Türk çalışanımız var. Buradan orayı besliyoruz. Bölgenin göz bebeğiyiz, onu söyleyebilirim öncelikle kendi bölgemizde bu sene biz yılın ülkesi seçildik. En son bu sene de tekrarlandı ödüller. Sadece ülke bazında değil ürünler bazında hava keza deniz ve diğer ürünlerimiz de bölgenin en iyi ülkesi seçildik. Ben en büyük katkımızı insan yetiştirmekte de görüyorum.
“Türkiye’de okuyan Afrikalı öğrencilere bir staj ve eğitim imkanı tanıyoruz”
Hem Türkiye’ye katkımız hem dışarıya kendi elemanlarımıza hem bölgemizde hem dünyamızda tecrübe kazanma imkanı tanıyoruz. Onun dışında da ilginç bir projemiz var mesela. Şu an İstanbul’daki genel merkezimizde on milliyetten kişi çalışıyor. Yedi farklı dil konuşuluyor. Bunun için de bizim önemsediğimiz, Türkiye’nin de özellikle bu Afrika ilgisiyle paralel olduğunu düşündüğümüz Türkiye’de okuyan Afrikalı öğrencilere bir staj ve eğitim imkanı tanıyoruz. Bu milliyetlerden birçoğu oralardan gelen kişiler. Biz onlara işi öğretiyoruz. Lojistiği öğretiyoruz. Ve bir sonraki adımda ülkelerine gittiklerinde eğer devam edersek bizimle çalışmalarına imkan sağlıyoruz. O anlamda da DHL Global Forwarding Türkiye’nin katkısı bölgeye sadece iş değil. Onun ötesinde de bilgi ve deneyim transferi anlamında da önemli.
“4’üncü defa en iyi işveren sertifikasıyla taçlandırıldık”
4’üncü defa Top Employer Global (en iyi işveren) sertifikasıyla taçlandırıldık. Bu sene ayrıca herkes için en iyi çalışma ortamı yani Best Work Place sertifikasyonunun da içinden geçiyoruz. Bir tane yetmedi aynı anda ikinciyi de almak istiyoruz. Biz 3 saç ayağı üzerinde yükseliyoruz. Bizim için çalışanlarımız, müşterilerimiz ve yatırımcılarımız. Özellikle de servis sektöründe önce çalışanları hoş tutmak eğitmek gerekiyor ki müşterinin de yüzünü güldürelim. Bununla ilgili nerelerde olduğumuza danışmanlık veren bağımsız firmalardan biriyle beraber bu sürece giriyorsunuz, süreçlerinize bakıyorlar, değerlendiriyorlar, size geri bildirimler veriyorlar. Devamlı iyileşmenizi sağlıyorlar. Hem sektörden hem başka sektörlerden örnekleri bizimle paylaşıyorlar. Bizim neyi iyi yaptığımızı bizimle paylaşıyorlar o anlamda iyi olanı korumak farkında olmak da önemli bir de giderek değişen dünyada çalışanlarımıza da daha iyi bir çalışma alanı sağlamak açısından önemli süreçler. 4 senedir Top Employer Global sertifikamız var şimdi diğerine başvuruyoruz. Bölgede de başı çektik, bir önceki sertifikada da globalde en yüksek skorları alan organizasyon da biz olduk.
“Savunma sanayine katkı sağlayacağımızı düşünüyoruz”
Bir de bizim sektörel odaklarımız var. Bunlardan biri de teknoloji ve yüksek teknoloji dediğimiz sistemde. Savunma sanayini açıkçası özellikle Türkiye’deki katma değerli ihracata sebep olan sektördeki gelişmeleri ileri teknoloji sektöründe değerlendiriyoruz. Oradaki deneyimlerimizi, bilgilerimizi paylaşabileceğimiz bir ortam yaratıp açıkçası faydalandırabileceğimizi düşünüyoruz. Savunma sanayinin farklı dinamikleri de var. Orada da bizim kontrol mekanizmalarımız, uyumluluğa olan verdiğimiz önem bizim kırmızı çizgimiz orası ve globaldeki ağımızla katkı sağlayacağımızı, fayda sağlayacağımızı düşünüyoruz.
“Burada olduğumuz göstermemiz lazım”
IDEF savunma fuarına katılmaktaki amacımız ilk önce burada olduğumuzu göstermemiz lazım. Hem bu sektörde varız hem de Türkiye’de kalıcı olarak varız. Buradan çıkarak neler yapabiliriz bunu konuşacağımız bir ortam olduğunu düşündüğümüz için katılacağız.
“Şirketimizin yüzde 50’si kadın”
Şirketimizde kadın çalışan oranı yarı yarıya. Bizim taraftan bakarsak ben DHL Global Forwarding Türkiye’nin ilk kadın genel müdürüyüm. Bu iş nasıl oldu derseniz iki taraflı oldu. Bir benim el kaldırmam. Ama şirketin buna ortam yaratması ve şirketin üst yönetici seviyesinde bu koltukları yüzde 30 oranında kadın yöneticilerle doldurma hedefi vardı. Bu bir kota doldurma egzersizi değil. Önce namzetleri belirlemek, onlarla bir plan çizmek. Bu bayrak değişimi mayısta oldu ama beni hazırlayan bunun öncesi var. Şirketin karşıladığı bir Executive MBA (yönetici yüksek lisans programı) dahil sonrası da var mentorlük açısından. Biz DHL Global Forwarding olarak dünyada o hedefi 29.8’le tutturduk. Türkiye’de yüzde 44 oranındayız temsil açısından, yönetici koltuklarında kadın yöneticiler olarak. Bölgede de yüzde 35. Hem bölge hem Türkiye olarak öncü şirketlerden biriyiz.
“Kadın adaylara destek vererek fırsat yaratıyoruz”
Sektörü kadın erkek sektörü diye tanımlamak bence de doğru değil ama fırsat yaratmak lazım. Alan açmak lazım. Neden bahsediyorum? Küçük uygulamalar. Mesela önemli bir pozisyon, adaylar önümüze geldiğinde o adayların arasında bir kadın adayı olup olmadığını sorguluyoruz. İşe alan yöneticilere bu konuda yönlendirme yapıyoruz. Yani en azından adaylar arasında niye yok noktasında. Bu sadece bir örnek. Desteklemek, eğitmek, elinden tutmak günün sonunda doğru ortamı yarattığınızda kadınların da benim olduğum gibi bu görevlere gelmemesi için bir neden yok.
Avrupa’da, Belçika’da yerleşik bir arkadaşımız var. Almanya dahil bütün Kuzey Avrupa’ya bakıyor. Amerika’da iki tane arkadaşımız var. Çin’de iki arkadaşımız var. Bundan evvel gidip artık hani o lokal organizasyonlarda çalışan arkadaşlarımız var. İngiltere’de bir projemiz var. Ticaretin gittiği her yere daha iyi hizmet verebilmek için açıkçası kendi elemanlarımızı da göndermeye çalışıyoruz. Ama bu demek değil ki sadece bizim elemanlarımız gittiğinde iyi hizmet veriyoruz. Ama fark yaratıyor. Fark yarattığı her yerde de bu yoldan gitmek istiyoruz. Böylece iki taraf da kazanıyor.
Salgında Türkiye’ye 120 milyon doz aşı getirdik
Pandemi bir kere lojistik sektörü başta olmak üzere havacılık dahil önemini tekrar hatırlattı insanlara. Bence en önemli değişim o oldu. Farkındalık yarattı. Ne kadar kritik bir sektör olduğumuzu gösterdi. Pandemiyle ilgili bir örnek vermek istiyorum. Hani bizim değerlerimizin içinde tutku var. En tutkuyla yaptığımız proje pandemi sırasında Türkiye’ye 120 milyon doz aşı getirmek oldu. O günün şartlarında değerlendirdiğimizde hakikaten tutkuyla geceli gündüzü çalışarak bunu işte soğuk zinciri bozmadan yaptı arkadaşlarımız. Bu sektörün ne kadar önemli olduğunu hatırlattı. Bir de altyapının, kapasitenin öneminin bence altını çizdi. Tabii ki bir de sürdürülebilirlik var. Hava tarafında daha da ön planda. Malum karbon emisyonlu uçaklar olumlu katkı yapmıyor.
“Amacımız insanları birleştirip, hayatları iyileştirmek”
Bütüncül baktığımızda da her şey uzun süreyi kaldırmıyor. Bizim buna ihtiyacımız var. İnsanları birbirine bağlamak. Ticareti artırmak açısından bizim grubun amacı insanları birleştirip hayatları iyileştirmek. Aslında bütün o DHL şirketlerinin ortak noktası amacımız hayatları insanları birleştirip, hayatları iyileştirmek. Bu anlamda havanın, lojistiğin önemi bence yadsınamaz oldu. Bu şirketlerin satın alma politikalarını da değiştiriyor. Yatırım stratejilerini de değiştiriyor. Bence bir değerimiz anlaşıldı.