İsmail Küçükkaya bilinmeyenleri Güntay Şimşek’e sordu

Pegasus Hava Yolları’na ait Boeing 737-800 tipi uçağı Sabiha Gökçen Havalimanı’na inişi sırasında duramayarak pistten çıkmıştı. Kaza sonrasında 180 kişi hastaneye kaldırıldı, 3 yolcu ise hayatını kaybetmişti. Habertürk köşe yazarı ve Airport programı yapımcısı Güntay Şimşek konuyla alakalı Fox Tv’nin sunucusu İsmail Küçükkaya’nın sorularını yanıtladı.

İsmail Küçükkaya bir konuyu merak ettiğimiz zaman bilene, uzmanına sormamız gerekiyor diyerek başladığı habere şu şekilde devam etti: “Ben 1995-1996’lı yıllarda Ulaştırma Bakanlığı muhabirliği yapıyordum, Sivil Havacılık’a çok giderdim. O günlerden beri havacılıkta çok uzman bir gazeteci var Güntay Şimşek. Uzun zamandır da Ciner Grubu’nun yanında havacılık uzmanı, bir otorite” diyerek Güntay Şimşek’e çalar saat programında Pegasus kazasıyla ilgili bilinmeyenleri sordu.

“Bu Pegasus kazasını bize yorumlar mısın?”

Güntay Şimşek kazayı yorumlamaya daha önce benzer şekilde yaşanan Pegasus kazalarını analiz ederk başladı ve şu şekilde devam etti: “Bu hadiseye gelince bundan iki yıl öncede bu havalimanı için uyarılar yapmıştık. Pegasus yine 2 yıl önce 13 Ocak’ta Trabzon’da pistten çıkmıştı. Bu sene yani 2020’de Pegasus uçağı pistten çıkma hadisesi yaşanmıştı. Havayolu açısından bakınca bu normal değil. Burada başka bir sıkıntı var. Bunu tek başına havayoluna yüklemek ve bunu Ulaştırma Bakanlığı, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü gibi otoritelerden ari bir şekilde almak doğru değil. Madem bu şekilde gelişmeler oluyor, bu ülkede ilgili otoriteler, kurumlar ne yapıyor? İlk bu soruya cevap aramak lazım. İkincisi bu tarz kazalar olduğu zaman biz direkt yan rüzgar vardı, sağdan esiyordu, kuyruktan alıyordu, pist sorunluydu, pist su tutuyordu, tek pist olduğu için bakımı yapılamıyordu, dünyanın en büyük havalimanını 4 yılda yaptık ama bir pisti 5 yılda yapamadık gibi makul, mantıklı sorularda sorabiliriz ama sadece uçak olduğunda rüzgara, piste odaklanmakta doğru değil. Bu neticede bir insan kaynağı yönetimi. O kokpite o iki pilot nasıl koyuldu, hangi bir eğitim çalışması, ekip planlamasıyla yerleştirildi. Kokpittekilerin toplam tecrübesi ne kadardı. Bunlar ne kadar denetlendi. Oralara bakacağız. Dönüp kuledeki hava kontrolörünün madem kuyruk rüzgarı çok yüksekti, ondan önceki uçakta pas geçtiyse sen ondan sonraki uçakları neden indiriyorsun, senin yetki ve sorumluluğun nerde başlayıp nerede biter? Çünkü limitler içinde olduğu zaman pilota bırakıyorsunuz o kararını veriyor ama limitlerin üzerine çıktığı an mesela Atatürk Havalimanı’nda Ataköy tarafından Florya’ya doğru olan pistte (öyle anlatayım daha iyi anlaşılır) uzun süre kuyruk rüzgarı 6 knottan 10 knota çıkarmak için havalimanı o kadar uğraştı  ki Devlet Hava Meydanlarını ikna edebilmek için. O rüzgar yüksek 6’dan 10’a çıkarabilmek halbuki dünyada böyle bir sıkıntı yok.”

“Dün bütün bu koşulları göze alan kuledeki görevli, hava trafik kontrolörü uçağa şunu diyebilir miydi? ‘İnme başka bir havalimanına git’ diyebilir miydi?”

Şimşek, Küçükkaya’nın ikinci sorusuna havalimanının otoitesinin nasıl oluştuğunu açıklayarak devam etti. “Zaten hava trafik kontrolörünün elinde. Bazen oluyor ya havalimanı trafiğe kapatıldı, uçaklar başka meydanlara yönlendirildi denildiği zaman oradaki havalimanı otoritesiyle alakalı. Bir de Sabiha Gökçen’de otorite dediğimiz zaman hava trafik kontrolörü Devlet Hava Meydanları yönetiminde, havalimanının yönetimi Savunma Sanayii Başkanlığı’nda. Hani diyoruz ya; “Ambulanslar neredeydi, kurtarma ekibi iyi miydi, değil miydi?” bunların yönetimini de HEAŞ olarak isimlendirdiğimiz Savunma Sanayii Başkanlığı’na bağlı şirketin kontrolünde. Bu şirket kesinlikle beceriksiz. 3-4 yıldır yazıyorum hiçbir şey yapılmadı. Türkiye’de tek Devlet Hava Meydanları dışında yönetilen yer burasıdır. Ve buranın yönetim kadrosu da yeterli değildir. Daha önce de yazdım. En son 7 Ocak’ta pistten çıkan Pegasus uçağını bile kurtarmayı beceremediler, havalimanını 21 saat kaplı tutarak havacılıkta Türkiye’yi dünyaya rezil ettiler diyebilirim.”

“Dün bazı yazılar okudum. Sen uzmanısın.  Yıllardır Ciner Grubu’nda havacılık alanında yazılar yazıyorsun. Türk Hava Yolları riskli zamanlarda inmeme yetkisini pilota bırakıyor. Özel havayollarında durum ne, zorlandı mı pilotlar?”

“Biraz Pegasus’un ticari kaygılarını, güvenlik kaygılarıyla paralel tuttuğu yorumları yapılıyor. Zaten üç tane üst üste pistten çıkma hadisesi varsa işin bu tarafına odaklanılması gerekir.  Somut bir bilgi söylemek zor ama bu üç tane pistten çıkma hadisesi bunu teyit ediyor.”

“Pegasus’un yönetiminden doyurucu bir açıklama geldi mi, Ali Sabancı’dan?”

Şimşek, Pegasus yönetiminin kazanın sonrasındaki açıklaması ile ilgili olarak şınları söyledi.”Pegasus yönetimi kazanın akabinde bir açıklama yaptı ama açıklama hiç doyurucu değildi hatta özür bile dilemiyorlardı, geçmiş olsun ifadesi de yoktu. Ben o yüzden biraz tuhaf buldum. Bizde bir de şöyle tuhaf bir durum var. Bizde uçak kazası olduğunda bunun nasıl aydınlatılacağı, kimlerin yetkili ve sorumlu olacağına dair mevzuatımız var. Bir kriz ekibi oluşturuluyor, kaza kırım heyeti oluşturuluyor,. Bir de Sağlık Bakanı çıkıyor kaç kişi hayatını kaybetti onu açıklıyor, Vali çıkıyor havacılıkla ilgili bilgi sahibi olmamasına rağmen başka bir şey açıklıyor. Burada Ulaştırma Bakanlığı’nın kriz masası olması lazım bütün bilgileri kamuoyuna kriz masasının anlatması paylaşması lazım.  Burada kazadan sonra süreci yönetememe gibi bir durum ortaya çıkıyor.

“Ulaştırma Bakanı diyor ki bu kazdan kısa bir süre önce havalimanındaki piste ilişkin b,ir açıklama yapıyor. Diyor ki; ”Bazı talepler var frekans artırmak istiyorlar Sabiha Gökçen2e uçmak için ama pist yorgun.” Yorumun nedir?

Havayolu dünyanın en güvenilir taşımacılık sistemi. Çünkü sistemi var. İnsan hatalarını sıfıra indirecek bir insan meselesi. Bunu nasıl yorumlayacağız?”

Kaç yıldır Sabi Gökçen pistlerindeki sorunları köşemde yazıyorum diyerek başlayan Şimşek, “Son iki üç yıldaki kazalar havacılıktaki kazalar yaklaşık 13 milyonda bir meydana geliyor ve ölümlü kaza sayısı da çok aşağı çekilmiş durumda. Sabiha Gökçen’deki ikinci pisti takip etmekten yoruldum. Kaç sefer konuştum genel müdürle, yetkililerle.” İşte şu tarihte bitecek, sonra diğer pist bakıma alınacak” diyorlar. Ve artık yorulduk. Planlanıyor 2020’nin sonunda. Bu kaç sefer 2019’un başına planlandı, sonuna planlandı, 20202nin başına planladı ve hep öteleniyor. Dünyanın en büyük havalimanlarından birisini yapan bir kurum Devlet Hava Meydanları İşletmesi buradaki pistin koordinasyonunu yapıyor ve bir pisti bitiremiyor. Bunun izah edilebilir, makul, mantıklı hiçbir gerekçesi olduğunu düşünmüyorum. Altını çiziyorum bu kazada bu pistin gecikmesinin de rolü var. Kesinlikle idarenin de rolü var diye net söyleyebiliriz. Madem pist yorgun Bakan Bey bunun altını çiziyor. Yorgun diyerek mi geçiştireceğiz yoksa onu ikame edecek diğer pisti bitirmek mi lazım? Ben iki yıl önce Sabiha Gökçen’de kaza geliyor diye bağıra bağıra yazdım. Onun akabinde konuştuk altı ay sonra bitecekti. Halen daha bitmiyor.”

“Atatürk Havalimanı’nı kapattık biz. Geçen bu konuyu Ekrem İmamoğlu’yla da konuştum. İmamoğlu diyor ki; “Atatürk Havalimanı anahtarı çevirsen çalışacak durumda. 3 milyar Euroluk teçhizat ve sistem duruyor orada” diyor doğru mu?”

Çok konuşulan Ataürk Havalimanı’nın durumunu Güntay Şimşek’e sora Küçükkaya şu cevabı aldı. “Atatürk Havalimanı’nı orada o şekilde bıraktık. Anahtarı çevirsen çalışır da o yanda İstanbul Havalimanı varken … Güzel bir konu daha var. Bizim bu kazalardaki önemli bir sorunda hava sahamızın düzgün yönetilmemesi var. Sabiha Gökçen hava sahasıyla İstanbul Havalimanı bir de Atatürk’ü eklerseniz bu karmaşadan çıkamazsınız. Olmaz demiyorum. Yönetimiyle, sistematiği ile ilgili kafa yormuyoruz, kafamızı çalıştırmıyoruz. Atatürk Havalimanı ‘Airport City’ yani bir şehir havalimanı, point to point yani noktadan noktaya uçuş yapan havayollarına hizmet verebilir. İş jetlerine verebilir, eğitim uçuşları olabilir. Her durumda oranın havalimanı olarak muhafaza edilmesi gerekir ama nasıl bir havalimanı olacağını tartışmak lazım.”

İşte İsmail Küçükkaya’nın Güntay Şimşek’le yaptığı röpörtajı, programın 1.16.03 ve 1.28.24 dakikaları arasında izleyebilirsiniz.

 

Exit mobile version