Ay’a yolculuk için geri sayım başladı

Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), yeniden Ay’a seyahat için yoğun mesai yapıyor. Uzay endüstrisinin NASA’ya Ay’a iniş sistemleri tekliflerini sunması için geçen hafta salı son gündü. Peki Ay’a yeniden gitmek denen bu kadar önemli?

14 Aralık 1972’de Apolo 17’nin Ay yüzeyinden kalkışından sonra kimse bir daha Ay’a gitmedi. Bu, Temmuz 1969’da dünyanın nefesini tutup Neil Armstrong’un Ay’a ayak basmasıyla başlayan sürecin de sonu olmuştu.

Amerika’nın Sesi’ne açıklama yapan NASA sözcüsü Cherly Warner, “Ay’ın yüzeyinde, Mars’a gitmek için ihtiyacımız olan bilgileri, nasıl yaşayacağımızı, yüzeyinde nasıl çalışacağımızı, teknolojileri nasıl geliştireceğimizi öğreneceğiz. Bu da gidiş-gelişli olarak 3 yıl sürebilir” dedi.

NASA, 1960’lardaki Ay görevini Apollo olarak adlandırdı. 21. yüzyıldaki Ay programının adı ise Artemis oldu.

NASA’nın insanlı Ay programının detayları belli oldu

NASA’nın Artemis için tamamen yeni bir iniş sistemi geliştirmesi gerekiyor. Apollo görevinde kullanılan Saturn roketlerinin geliştirilmesi NASA’da hâlâ devam ediyor.

NASA geçen ay yeni bir uzay giysisi geliştirdi. Üniforma sistemi geliştirme konusunda görüşmeler Kanada, Japonya ve Avustralya’yla devam ediyor. Çünkü NASA, Artemis’in uluslararası ve ticari ortakları olacağını belirtiyor.

Ay’a gitmek neden bu kadar önemli?

1969’da insanların sorduğu sorular bugünlerde de gündemde; neden Ay? Neden iklim değişikliği ve yoksullukla mücadele konusunda yapılabilecek yatırım Ay’a yapılıyor?

İnsanlı Uzay Keşfi’ni Kurtarma Koalisyonu Başkanı Art Harman bunu tek bir sözle anlatıyor. “Su, 15 yıl önce güney ve kuzey kutuplardaki kraterlerde bulunan su.”

Harman, insanlık olabileceğini destekleyen yeterince donmuş su olduğunu belirtiyor ve “İçeceğiniz su, nefes alacağınız oksijen, roket yakıtı için hidrojen ve oksijen ve Ay’daki toprakta bütün mineraller var” ifadelerini kullanıyor.

NASA yeni nesil uzay giysilerini tanıttı

Ay’ın aynı zamanda küresel ısınmayla mücadele konusunda da önemli bir araç sunduğunu belirten Harman, Dünya’nın uydusunda dünyada nadir olan helium-3 gazının yatakları olduğunu belirtiyor. Helium-3 radyoaktif olmayan nükleer füzyon reaktörlerinin temizlenmesi, güvenli hale gelmesinde etkili olabilir ve fosil yakıtlara bağımlılığı azaltabilir.

Uzayda Çin-ABD rekabeti

Harman, Çin’in Ay’dan helium-3’ü getirmek istediğini şimdiden açıkladığına dikkat çekiyor. Bir Çin uzay aracı ocak ayında Ay’ın karanlık tarafına inmişti ve Pekin 2020’nin sonlarına doğru Çinli astronotları Ay’a göndermek konusunda kararlı.

Harman, Çin’le Amerika arasındaki yeni uzay yarışının 1960’lardaki Rusya ile yapılandan daha ciddi olduğunu kaydediyor. Art Harman, “Uzaydan bahsederken Güney Çin Denizi’nden bahsediyor gibiler yani uzayı ele geçirilecek bir şey ve kendi toprakları gibi görüyorlar” diyor.

Harman ayrıca Amerika’yla Çin’in Ay’a konuşlandırılacak büyük askeri radar tasarımları olduğunu, bunun dünyadaki bütün askeri etkinlikleri saptayabileceğini kaydediyor.

Exit mobile version