Bu hava araçları tarihin akışını değiştirdi, nasıl mı?

Dünyada modern anlamda ilk uçuş tam 115 yıl önce 17 Aralık 1907’de Wright Kardeşler tarafından Amerika Birleşik Devletleri’nde gerçekleştirildi. Orville Wright’ın kontrolünde, Kuzey Karolina’da havalanan Wright Fliyer, 12 saniyede 37 metre uçtu.

Uçmayı hedef edinen insanoğlu yüzyıldan fazla bir süredir binlerce çeşit hava aracı geliştirdi. Bu uçaklardan bazıları prototip olarak kalırken, kimi senelerce hizmet verdi.

Ancak üretilen uçakların arasında bazıları var ki yüklendikleri misyon ya da getirdiği yeniliklerle tarihin akışını değiştirdi.

Tarihi uçuşun yıldönümünde, insanlık tarihinin akışına yön veren, geleceği şekillendiren uçakları araştırdık.

Wright Flyer III

Madem insanlığın kaderini değiştiren uçakları listeliyoruz, ilk uçuşu yapan Wright kardeşlerle başlamak lazım. Wright kardeşler, motorlu uçakla ilk uçuşu 1903’te yapmasına rağmen asıl, amaçlarına ulaşmak için iki yıl bekledi.

Orville ve Wilbur Wright, 1903’te ilk uçuşu yaptıkları uçağı geliştirerek 1905’te günümüz havacılık endüstrisinin temellerini oluşturan Wright Flyer III uçağını imal etti. Aynı yıl 5 Ekim’de ilk uçuşunu yapan Wright Flyer III, yaklaşık 40 km uçarak bir saat civarında havada kaldı.

Wright kardeşler bu uçak sayesinde yola ilk çıkarken belirledikleri, “tamamıyla pilotun kontrolü altında manevralar yapabilen ve havada uzunca bir süre kalabilen kullanışlı bir uçak üretmek” hedefine ulaşmışlardı. Aynı uçak, 1908’de ikinci bir koltukla modifiye edilerek tarihteki ilk yolculu uçuşu gerçekleştirdi.

Tarihteki ilk uçak yolcusu ise Orville ve Wilbur Wright kardeşlerin mekanik işlerini yapan Charles Fumas oldu.

Wright Flyer III

Junkers F13

Junkers F13, birçok kişi tarafından modern hava taşımacılığını başlatan uçak olarak tanımlanır. Tamamı metal, tek motorlu hava aracı, zamanının uçaklarına göre oldukça dayanıklıydı.

Uçağın metal yapısı, özellikle tropik ülkelerdeki nem ve ısıyla başa çıkma konusunda çok iyi iş görüyordu. İlk 1919’da uçan F13, aynı yılın sonlarına doğru Almanya’da ticari olarak hizmete sunuldu. Hava aracı, 1930’larda Kolombiyalı SCADTA Havayolu tarafından kullanılmaya başlandı.

F13 askeri uçaklardan yolcu uçaklarına dönüştürülen savaş sonrası hava araçlarından farklı olarak, yolcularını kapalı kabinde taşıyordu.

Uçakta 4 adet emniyet kemerli koltuk, kabin aydınlatması ve manzara sunan pencereleri vardı. 1948’de emekliye ayrılan F13, günümüz sivil havacılığının öncüsü oldu.

Junkers F13

B-29 Superfortress: Enola Gay

6 Ağustos 1945’te insanlık utanç dolu bir gün yaşadı ve dünya tarihinde ilk defa bir atom bombası kullanıldı. Boeing B-29 Superfortress Enola Gay, İkinci Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru 1945’te Hiroşima’yı bombalayarak 90 bin ile 166 bin arasında insanın ölümüne sebebiyet verdi.

Bu saldırıdan üç gün sonra da başka bir B-29 Nagasaki’ye bombasını bıraktı. Nagasaki’ye yapılan saldırıda da 60 bin ile 80 bin civarında insan hayatını kaybetti. Dünyanın ilk nükleer bomba taşıma kapasiteli uçağı B-29, Japonya’daki diğer bombardıman görevlerinde de yer aldı.

4 motor, 11 personelle uçan B-29, 10 tona yakın bomba taşıyabiliyordu. Dünyanın ilk basınçlı kabinine sahip uçağı B-29, yıllarca tartışılacak, hakkında sayısız kitap yazılacak ve etkisi sonsuza dek sürecek operasyonlara imza attı.

B-29 Superfortress: Enola Gay

Cessna 172

Cessna’nın dört kişilik, tek pervaneli uçağı 172, 43 binden fazla üretilerek dünyanın en fazla satılan, en başarılı hafif sınıf uçağı oldu. Halen daha çeşitli varyantları üretilen ve beğenilerek kullanılan uçak, ilk 1956’da hizmete sunuldu.

Dünya üzerinde Cessna 172’yi uçurmamış çok az sayıda pilot vardır. Dünyanın neredeyse her yerinde kullanılan bu uçak, bir çok ünlü uçuşta yer aldı.

Son olarak Cessna, birçok pilotun eğitimine ve havacılığın gelişimine katkıda bulunan bu uçağın bir Turbo Dizel varyantını üretti. 172 tutkusu, muhtemelen bir 30 sene daha devam eder.

Cessna 172

De Havilland Comet

Dünyanın ilk jet motorlu yolcu uçağı De Havilland Comet, ilk uçuşunu 1949’da yaptı. 1952’de hizmete giren uçak, şu an havayollarının kullandığı jet uçaklarının atası olarak kabul ediliyor.

13 bin metre irtifaya çıkabilen Comet, saatte 740 km hızıyla havacılıkta çığır açan uçaklar arasındaki yerini aldı.

Şu an bu uçak sayesindedir ki seyahat süreleri bu kadar kısa ve belki de hayat bu kadar hızlı.

De Havilland Comet

Boeing 747

Boeing’in jumbo jeti 747, o kadar büyük bir teknolojik başarıdır ki, uçak kültürel tarihçiler tarafından “20. yüzyılın mabedi” olarak adlandırılıyor. Amerikan mühendisliğinin en büyük sembollerinden biri olan 747, havacılığın altın senesi olarak kabul edilen süpersonik uçak Concorde’un da gökyüzüyle tanıştığı 1969’da ilk uçuşunu yaptı.

“Gökyüzünün Kraliçesi” lakaplı 747, bir seferde 496 yolcu taşıyabiliyordu. Uçak, büyük kitlelerin havayoluyla, hızlı taşınma devrini başlattı. Havalimanlarının pistleri ve terminalleri 747’nin boyutuna göre yeniden şekillendi. Uçak sayesinde 96 havayolu; 1970’ten bu yana 3.5 milyar insanı gideceği destinasyona taşıdı.

Seyahat eden bu kadar insanın çeşitli iş anlaşmaları, bilgi alış-verişi ve kültür etkileşimleriyle dünya üzerinde yarattıkları etkiyi de artık siz düşünün.

Boeing 747

Airbus A320

Havayolları tarafından 10 bin 253 sipariş edilen Airbus A320, şu an dünyada en fazla kullanılan tek koridorlu yolcu uçağı ailesi. Firmaların filolarında toplam 5 bin 789 adet A320 bulunuyor. 1988’de hizmete giren bu uçağı, insanlık tarihi için eşsiz yapan eklenti ise Fly-by-wire (elektronik kumandalı uçuş) sistemiydi.

Bu gelişmiş sistem sayesinde uçuşlar daha güvenli hale geldi, pilotların omuzundaki yük, önemli ölçüde kalktı. Fly by wire; hız, yükseklik, sıcaklık, uçağın ağırlığı ve diğer pek çok önemli veriyi değerlendirerek pilota en güvenli uçuşu sunuyor.

Airbus’ın A320 ile getirdiği bu teknoloji, havacılıkta çığır açtı. Fly by wire sistemi sayesinde havayoluyla seyahat artık çok daha güvenli.

Airbus A320

General Atomics MQ-1 Predator

Kasım 2002’de, Yemen’de terörist taşıdığına inanılan bir araç; Hellfire (Cehennem Ateşi) füzesiyle havaya uçuruldu. Bu infazı tarihe geçiren gerekçeyse aracın uçan bir robot, yani insansız hava aracı (İHA) tarafından vurulmasıydı. ABD’li firma General Atomics tarafından üretilen MQ-1 Predator, insanları öldürmek için kullanılan ilk insansız hava aracı olarak tarihe geçti.

Bu hava aracının gerçekleştirdiği bu infazdan sonra savaşın kuralları değişti. Balkanlar’daki karışıklık bitene kadar Bosna’da hizmet veren MQ-1 Predator, şu an Afganistan ve Irak’taki görevler için kullanılıyor. ABD Hava Kuvvetleri, MQ-1’in gelişmiş versiyonu MQ-9 Reaper’ı hizmete sunmaya başladı bile.

Toplamda 1700 kg’lık bomba ve silahla hiç durmadan 14 saat uçabilen bu yeni uçak, 1852 km menzile ve saatte 482 km hıza sahip. 15 bin 240 metre yüksekliğe tırmanabilen MQ-9 Reaper, üzerindeki gelişmiş teknolojili kameralar sayesinde gece, bulutlu, dumanlı veya puslu havalarda net görüş sağlıyor. Hava aracı, 4 adet Hellfire II zırh delici füze, iki lazer güdümlü bomba ve bir adet de 225kg’lık GPS güdümlü bomba taşıyabiliyor.

General Atomics MQ-1 Predator
Exit mobile version