İMECE uydusunun mühendisleri, Rasat ve Göktürk 2’den kazanılan bilgi birikiminin İMECE uydusuna yansıtıldığını söylediler.
Türkiye’nin metre altı çözünürlüğe sahip yerli ve milli ilk gözlem uydusunun mühendisleri, ABD’nin Kaliforniya eyaletindeki Vandenberg Uzay Kuvvetleri Üssü’nden Space X firmasına ait Falcon 9 roketiyle uzaya gönderilen İMECE’nin fırlatma sürecine ilişkin konuştu.
İMECE Proje Yöneticisi Emir Serdar Aras, AA muhabirine yaptığı açıklamada, uyduyu 22 Şubat’ta Vandenberg Uzay Kuvvetleri Üssü’ne getirdiklerini belirterek, o tarihten beri fırlatma hazırlıkları yaptıklarını anlattı.
Nakliye sonrasında yaklaşık 35 günlük bir fırlatma kampanyası planladıklarının bilgisini veren Aras, “Uydunun buradaki son kontrollerini ve testlerini yaptık. Çok yoğun bir dönemden geçtik, 6 yıllık emeğin son dakikaları. Burada da gece gündüz 3 vardiya, 7-24 çalışarak tüm testlerimizi tamamladık ve İMECE uydumuzu fırlatmaya hazır hale getirdik” diye konuştu.
Aras, İMECE’nin metre altı çözünürlüklü yer gözlem uydusu olduğunu vurgulayarak, donanım, elektronik ve mekanikten oluştuğunu söyledi.
İMECE’nin TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü (TÜBİTAK UZAY) tarafından yerli ve milli olarak geliştirilen üçüncü uydu olduğuna işaret eden Aras, “Bugün İMECE’yi konuşuyor olmamızın en büyük sebeplerinden ikisi Rasat ve Göktürk 2 uydularıdır. Orada uzay teknolojileri alanında kazandığımız bilgi birikimini imece uydusuna yansıttık” ifadelerini kullandı.
Aras, TÜBİTAK UZAY’ın yürütücülüğünü yaptığı projede, üniversite, sanayi ve TÜBİTAK’ın diğer enstitüleriyle de çalışıldığı için uydunun adının İMECE olduğundan bahsetti.
“Risklerimiz çok büyüktü fakat her şey yolunda gitti”
Fırlatma sırasında yaşadığı duyguları da anlatan Aras, “Fırlatma anında yaşanan duygu, oradaki heyecan, anlatılmaz. İnşallah her Türk mühendisine nasip olur” dedi.
Aras, İMECE uydusunun fırlatıcıdan ayrıldıktan sonra yaklaşık 6-7 dakika içinde Ankara yer istasyonu ile haberleşme sağlandığını belirterek, şunları kaydetti:
“O geçiş bizim için çok kıymetliydi çünkü proje kapsamında İMECE’nin haberleşebilmesi için milli yer istasyonu da geliştirdik. Hem uzayda hem de yerde yerli bir çözüm üretmiş olduk. O nedenle çok kıymetli bir ilk geçişti. Risklerimiz çok büyüktü fakat her şey yolunda gitti. Uydu bizimle ilk haberleştiğinde otonom olarak uçuş bilgisayarını ve güneş panellerini açmış, dünyaya bakar pozisyondaydı. Bunları otomatik olarak, üzerine yüklediğimiz yerli yazılımlarla kendisi yaptı. İlk haberleşmeyi gerçekleştirdikten sonra, kendisine yer istasyonundan telekomutlar gönderdik. Şu anda uydumuz sağlıklı bir şekilde yörüngesinde görevine hazırlanıyor.”
“Eksiğimiz yok fazlamız var, İnşallah daha iyilerini yapacağız”
İMECE Fırlatma İş Paketi Lideri Meriç Uçan da kendisinin ilk fırlatma operasyonu olduğunu belirterek çok heyecanlı olduğunu söyledi.
Fırlatmadan ziyade ilk sinyalin alınmasından sonra hissettiklerinin açıklamasının zor olduğunu kaydeden Uçan, “Burada herkesin emeği var. Herkesin eline emeğine sağlık. İnşallah devamı gelecek. Bizlere güvensinler. Burada Amerikalılarla da çalıştık. Eksiğimiz yok fazlamız var, İnşallah daha iyilerini yapacağız” dedi.
İMECE Güç Alt Sistemi İş Paketi Lideri Mehmet Karahan ise fırlatmadan ziyade uydunun roketten ayrılmasından sonraki sürecin kendileri için daha önemli olduğuna dikkati çekerek, “Roketten ayrıldık, 6. dakikada güneş panellerini açtık, güç üretimini görünce büyük bir sevinç yaşadık” diye konuştu.
Çok gurur duyduklarını belirten Karahan, “İnşallah bundan sonra da böyle başarılı projelere imza atarız” dedi.
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.