Kıbrıs’a gidiyorum-2

Dünkü yazımda KKTC’ye seyahat etmeye karar vedikten, Temmuz başına kadar başımdan geçenleri anlatmıştım. Bu yazımda da Temmuz başından uçuş gününe kadar gerçekleşenlere değineceğim.

6 Temmuz’da KKTC Sağlık Bakanlığı bir açıklama yaparak, artık Türkiye’de yapılacak ilk PCR testinin uçağa binmeden son 72 saat içerisinde değil, ondan önceki 72 ila 120 saat arasında yapılması gerektiğini ilan etti. Ancak, karara ilişkin açıklamanın dili anlaşılmaz olduğundan ertesi gün KKTC Başkonsolosluğu’nu arayarak, izahat talep ettim. Ben arayana kadar onlarca kişiye yanıt vermis olan memur beni de kararın meali konusunda aydınlattı

Biz de uçuş saatlerimize göre , 11 Temmuz saat 21:00’de Şişli Florence Nightingale Hastanesi’ne giderek test olmaya karar verdik.

Bu arada sürekli Pegasus ve THY web sitelerine bakarak, bir sefer iptali olup olmadığını kontrol etmeye devam ediyorduk. Aldığımız hafif sakinleştiriciye rağmen huzursuzluğumuz bir türlü tam geçmiyordu. Bir keresinde THY’nin web sitesini kontrol ederken, eşimin de uçacağı SAW-ECN seferinin satışa 31 Temmuz’a kadar kapatılmış olduğunu farkettik. Derhal THY’yi aradık. Çağrı merkezindeki kişi evet garip bir durum seferler iptal edilmemiş ama satışa kapalı dedi. Ercan’da eski bir meslektaşım çalıştığından onu arayıp bilgi aldım. Evet bu uçuş için Kıbrıs sivil havacılığından uçuş izni alınmamıştı. Tekrar THY’i arayıp sefer iptal edilmemiş olmasına ragmen, bir kazaya gelmemek için, bileti 00:50 IST-ECN olarak bir kere daha değiştirdik. Kalan son koltuğu, fark ödeyerek satın aldık.

Bu arada dikkatimizi çeken bir konu, KKTC’nin test kiti kısıtı yüzünden getirdiği günlük yolcu kotası nedeniyle tek yön İST-ECN biletinin 2,115TL’ye fırlamasıydı. Yani bu fiyata turist bilet alacak, test parası ödeyecek burnu boğazı iki kez karıştırılacak ve KKTC’ye gelerek tatil yapıp, KKTC ekonomisine katkı yapacaktı!

O sıralar, Lefkoşa’da protestolar vardı. B gurubu ülkelerden gelenlere 14 gün karantina isteyen bir gurup basın açıklaması yapıyordu. En ilginç talepleri de B grubu ülkelerden geleceklerle C grubundan geleceklerin Ercan’a ayrı uçaklarla getirilmeleri talebiydi. Ekonomik fizibilitesi olmayan bu talebin basın açıklamasına girmesine çok şaşırdım. KKTC’de sağlık konusunda alınması gereken tedbirlerle ekonomik gereksinimler bir türlü dengelenemiyordu. Aslında bunu beceren dünyada çok az ülke olduğunu da unutmayalım.

Eğer bu noktaya kadar sabır gösterip bu yazıyı okudunuzsa, büyük olasılıkla kafanız iyice karışmıştır. Bizim de öyle oldu. Artık cep telefonumuza her şeyi kaydederek çetele tutmaya başladık.

Devam edelim. 11 Temmuz akşamı Florence Nightingale’e (FL) gittiğimizde bir başka aksilik bizi bekliyordu. TC Sağlık Bakanlığı anlaşmış olduğu hastanelere verilen desteği kaldırmıştı ve o yüzden FL artık seyahat gerekçesiyle test yapmıyordu. O gece saat 24:00’e kadar eşime test yaptıramazsak 72-120 saat diliminin dışına çıkacağından uçağa binemeyecekti. Panik içerisinde beş hastaneyi aradık. Ya telefona cevap vermediler, ya da yanıt olumsuzdu. Yakında bulunan Memorial Hastanesi’nin aciline gittik. Kişi başına 440 TL karşılığı test yapıyorlardı. Tam o sırada aklımıza arka caddedeki Okmeydanı Devlet Hastanesi geldi. Neyse ki orada test yapıyorlardı. KKTC mevzuatındaki değişikliklerden şaşkına dönmüş olan yetkiliyi 72-120 saat konusuna ikna etmek de biraz zaman aldı. Adamın sisteminde hâlâ 0-72 saat diye gözüküyordu.

Pazartesi günü e-devletten negatif olan test sonuçlarımızı aldık. Yine e-devletten HES kodu ürettik.

Sonuçta ilk olarak eşim, bir gün sonra da ben Ercan’a uçtuk ve evimize kavuştuk. Evde karantinalarımızı  geçirdik ve sonuçlar belli olduktan sonra dışarı çıktık. Başarmış ve KKTC’ye gelmiştik. Darısı turistlerin ve ülkelerine gelmek isteyen diğer KKTC vatandaşlarının başına.

Benim dedem İstiklal Harbi’nde savaşmış ve kırmızı şeritli İstiklal madalyasına hak kazanmış birisiydi. Mevzuatı gereği, babadan büyük oğula, oğlu yoksa en büyük kıza geçen bu madalya, babamdan sonra da bana kaldı. Bu madalya ile büyük övünç duyarım. Ancak, şimdi ben de bir madalyaya hak kazandığımı düşünüyorum. KKTC meclisine başvurarak, her türlü engeli aşarak, Kıbrıs’a ulaşmayı başardığımdan dolayı bir madalya ve berat talep edeceğim. Bunu hakketiğimi düşünüyorum.

Exit mobile version