Onur Air’in Pazarlama ve Kurumsal İletişim Başkanı ve radyocu Rauf Kemal Gerz İstanbul Sultangazi’de motosikletiyle geçirdiği kaza sonucu hayatını kaybetti.
Kaza, saat 15.30 sıralarında TEM Otoyolu Sultangazi mevkiinde yaşandı. Yüksel Çalkam otomobili ile otoyoldan çıkış yapacağı sırada, sağ tarafında bulunan Rauf Kemal Gerz idaresindeki 34 RG 434 plakalı motosiklete çarptı.
Kazanın etkisi ile bariyerler çarpan Gerz olay yerinde hayatını kaybetti. Otomobil sürücüsü Yüksel Çalkam ifadesi alınmak üzere gözaltına alındı.
Eski Hürriyet çalışanı da olan Rauf Kemal Gerz kendi internet sitesinde hayatını şöyle özetlemişti:
İstanbul’da doğup Karagümrük-Fatih civarlarında büyüdüm.
Bu iki semt adamı manyak yapar.
Birinde racon kesilir diğerinde fetva verilir. Ben tam sınırdaki Yavuzselim Malta arasında çoğunlukla racon kesilen tarafta misket oynadım. Meslek lisesinde torna tesviyede demir yontarken kendimi Edebiyat Fakültesinde Türkoloji okurken buldum. Sonrasında bir miktar işletmeye takılmışlığım olsa da size yalan mı söyleyeceğim, bunun askerlik süremi uzatmak için ayak oyunlarından ibaret olduğunu itiraf etmem gerek.
Öğrencilik yıllarımda çocuk bakıcılığı, trikotaj makinelerinde işçilik, taksi şoförlüğü, akvaryum balığı üreticiliği (Gülmeyin çok iyi para kazandım o dönem), tekstil fabrikasında kalite kontrol elemanlığı, banka şubelerine nevresim pazarlama, kapı kapı tencere satma gibi birçok abuk iş yaptıktan sonra baktım hiçbirini beceremiyorum bari gazeteci olayım dedim.
Gazetecilik kolay iş. 🙂
Son Havadis Gazetesinde muhabir olarak 16 Nisan 1984’de işe başladım. İş kolay dedim ya o hızla iki yılı aşkın süre hiç izin yapmadan çalışmışım. Sonra da Günaydın Gazetesinde polis muhabiri olarak Beyoğlu bölgesinden sorumlu oldum. Bu kolay işi birkaç yıl boyunca da Taksim İlk Yardım Hastanesi, Beyoğlu Adliyesi, Beyoğlu Emniyet Amirliği gibi tuhaf bir şeytan üçgeninde uyuşturucu satıcıları, kullanıcıları, fahişeler, hırsız ve katillerin arasında yaptım. Haftalığım 25 liraydı. (Yuh, amma yaşlanmışım)
Sonra terfi (!) edip Büyük Adliyeye geçtim.
Göbeğim havacılıkla kesilmiş. Babam sivil havacıydı. Büyük adliyenin koridorlarından Atatürk Havalimanı’nın modern terminallerine geçince tamam dedim “Ben oldum”
1990 yılında 10 yıl boyunca çalışacağım Hürriyet gazetesine transfer oldum. Hayatımın hayaliydi o gazete. Ayıptır söylemesi manşete prim verilirdi o zamanlar da girdiğim ilk yıl her ay ben alıyorum diye kesilmişti. Valla ben Ertuğrul Özkök’ün yalancısıyım, bana öyle dediler, gerisini bilmem 🙂
Baktım gazetecilik itibarlı filan ama para kazanamıyorum, 2000 yılında Sabiha Gökçen Havaalanı kurucu ekibi arasında görev alıp masanın öbür tarafına yani halkla ilişkilere geçtim.
Nurcan Akad zamanında Akşam Gazetesi’ne 4 yıl boyunca hem havacılık hem de motosiklet sayfası hazırladım. 2004 yılında Onur Havayolları’nın Kurumsal İletişim Direktörü, 2017 yılında ise Pazarlama ve Kurumsal İletişim Başkanı oldum ve halen de sıkılmadan bu keyifli görevi yapıyorum.
Aralarda bir yerde kapanana kadar Forum Diplomatik Gazetesi’ne köşe yazdım. 2017’den itibaren 2018 sonuna kadar Aksi isimli “Edebiyat, mizah, felsefe” dergisine biyografi ve felsefe yazdım. Kekeme çocukluğuma inat 2009-2011 yılları arasında NTV radyoda Cumartesi günleri dostum, arkadaşım Oğuz Otay’la sunduğumuz “Havacılık Sohbet” programını şimdi Kafa Radyo’da Pazartesi akşamları 20.00’de “Sırası Gelmişken” adıyla gerçekleştiriyoruz. Kaçıranlar için tekrarını Pazar günleri 10.00’da yayınlıyoruz. Tamamını kaçıranlar için ana sayfaya bakın yahu, orada var işte.
2007’den 2019 sonunda kağıt medyaya kurban gittiği tarihe kadar da 12 yıl boyunca Motor On isimli motosiklet dergisine işin popüler felsefesine yönelik yazılar yazdım.
Lisede şiir yazar silerdim. Silmemeye karar verdiğim ilk şiirim “Sadece Şiir” dergisinin Ocak 2020 tarihli ikinci sayısında yayınlanıp itibar ettiğim insanlar tarafından beğenilince biraz mahçup olduğumu da kabul etmeliyim. Bu mahcubiyeti yenmek için şiire devam elbette.
Kariyer CV’im böyle sayılır.