Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, aşı pasaportu tartışmalarına değinerek, “DSÖ’ye üye herhangi bir ülkenin bu örgütün onayladığı bir aşıyı kabul etmemesinin izahı yoktur. Aşılanmış ve aşılanmamış olanlar arasında yeni tür ayrımcılığa yol açılmamalı” dedi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye olarak, salgının ilk günlerinden itibaren elimizdeki imkanları vatandaşlarımızla beraber dost ve kardeş ülkeler için de seferber ettik.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Dönem Başkanı İtalya ve Avrupa Birliği’nin (AB) ortaklaşa ev sahipliğinde Roma’da düzenlenen Küresel Sağlık Zirvesi’ne video mesaj gönderdi.
Erdoğan, devlet ve hükümet başkanları ile Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı ve katılımcıları selamlayarak başladığı konuşmasına, G-20 Dönem Başkanı İtalya’ya ve Avrupa Birliği Komisyonu’na bu toplantıyı düzenledikleri için teşekkür etti.
Zirvenin başarılı geçmesini, Türkiye ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, bugün kabul edecekleri Roma Bildirgesi’nin hazırlanmasına katkı veren, destek olan herkese de şükranlarını iletti.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının, dünyada en büyük mutluluğun sağlık olduğunu bir kez daha hatırlattığını vurgulayan Erdoğan, “Türkiye olarak, bu anlayışla salgının ilk günlerinden itibaren elimizdeki imkanları vatandaşlarımızla beraber dost ve kardeş ülkeler için de seferber ettik. Temel sağlık ekipmanları ve araçlarının hızlı bir şekilde geliştirilmesi, üretilmesi ve dağıtılmasını sağladık.” diye konuştu.
“27 milyondan fazla aşılama gerçekleştirdik”
“158 ülke ve 12 uluslararası kuruluşa yerli solunum cihazları da dahil, muhtelif kalemde tıbbi cihaz ve ekipmanı gönderdik.” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
“Gelişmekte olan bazı ülkelerin üretim kapasitelerini güçlendirmek için kişisel koruyucu malzeme üretilmesine yönelik eğitim programları düzenledik. Dezavantajlı grupların ihtiyaçlarına özel önem verdik. Ülkemizde misafir ettiğimiz 4 milyon sığınmacının sağlık hizmetlerine erişimini kesintisiz sürdürdük. Bugün itibarıyla 12 milyonu ikinci doz olmak üzere, toplam 27 milyondan fazla aşılama gerçekleştirdik. Yerli aşı üretim çalışmalarımızı da devam ettiriyoruz. Öte yandan aşıya erişim konusunda küresel ölçekte ciddi adaletsizlikler yaşandığını görüyoruz. Dünya genelinde şimdiye kadar tatbik edilen aşıların yüzde 80’i, yüksek veya üst orta gelirli ülkelerce kullanıldı. Gelişmiş ülkelerde nüfusun çoğunluğu en az bir doz aşılanmışken, Sahra Altı Afrika’da bu oran yüzde 1’i dahi bulmadı. Benzer vahim tablolar dünyanın 100’e yakın ülkesinde de yaşanıyor.”
“Yeni duvarlar örülmesine ve yeni tür bir ayrımcılığa yol açılmamalıdır”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye olarak, bugüne kadar elimizdeki aşıları diğer ülkelerle paylaşmaya gayret ettik. Yerli aşımızı, hazır olur olmaz, vatandaşlarımızla beraber inşallah tüm insanlığın istifadesine sunacağız. Çok-taraflı finansal kuruluşların ve girişimlerin aşıya adil erişim konusundaki çabalarını destekliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Salgınlara karşı alınacak kontrol tedbirlerinin koordineli ve orantılı olması gerektiğini de vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sağlık ve ekonomi arasındaki hassas dengeyi gözetmeli ve Dünya Sağlık Örgütünün merkezi konumunu pekiştirmelidir. Bu bağlamda, aşılanmış ve aşılanmamış olanlar arasında yeni duvarlar örülmesine ve yeni tür bir ayrımcılığa yol açılmamalıdır. Dünya Sağlık Örgütüne üye herhangi bir ülkenin, bu örgütün onayladığı bir aşıyı kabul etmemesinin izahı yoktur.
Uluslararası seyahatler ve turizmin önü gerekli sağlık ve hijyen şartları sağlanarak açılmalıdır. Küresel sağlık sisteminin güçlendirilmesinin yolu, Dünya Sağlık Örgütünün merkezi rolünün tahkim edilmesinden geçiyor. Bu amaçla yürütülen reform sürecine biz de destek veriyoruz.”
Erdoğan, bulaşıcı hastalıkların yayılmasını engellemek için hızlı tespit, erken uyarı ve yakın bilgi paylaşımının da önemli olduğuna işaret ederek, salgının Türkiye’de henüz vaka görülmeden yakın takip altına alındığını ve Bilim Kurulunun ilk vakanın tespitinden yaklaşık iki ay önce faaliyete geçtiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
“Milli operasyon merkezlerimiz arasında bir koordinasyon mekanizması tesis edilmesi, tahliyeler ve acil tıbbi ihtiyaçlar gibi çalışmaların eşgüdümü bakımından faydalı olacaktır. G20 ülkeleri arasında ‘İyi Uygulamalar Veri Bankası’ kurulması, gelecekteki krizlere karşı önlem alınmasını kolaylaştıracaktır. G20 platformu olarak hayata geçirdiğimiz borç ödemelerinin ertelenmesi girişimi de salgının küresel bir borç krizine dönüşmesine mani olmuştur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 1,5 yılda yaşananların uluslararası sistemde görülen aksaklıkları gidermek ve daha adil bir düzen inşa etmek bakımından çok güçlü bir ders verdiğinin altını çizerek, “Sağlık bir ayrıcalık değil, herkes için bir haktır. Evlatlarımıza daha adil, daha yaşanabilir, daha müreffeh bir dünya bırakmak, hepimizin ortak görevidir. Türkiye olarak böyle bir dünyanın tesisi için çalışmayı sürdüreceğiz.” diye konuştu.
Erdoğan, zirvenin başarılı geçmesini dileyerek katılımcıları selamladı.
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.