Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜRKSAT 5-A uydusunun hizmete alınması töreninde yaptığı konuşmada, “Türkiye, geçtiğimiz iki asırda yaşadığı tecrübeler ışığında, dijital çağa sıkı sıkıya sahip çıkmaktadır. Hamdolsun ülkemize kazandırdığımız güçlü eser ve hizmet altyapısı sayesinde, dijital çağın imkânlarını milletimizin emrine, pek çok gelişmiş ülkeden daha önce verebilmeyi başardık” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Gölbaşı TÜRKSAT Genel Müdürlüğü’nde, TÜRKSAT 5-A uydusunun hizmete alınması törenine katılarak, bir konuşma gerçekleştirdi.
TÜRKSAT 5-A uydusunun ülkeye, millete, bu imkândan yararlanacak tüm sektörlere hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, uyduyu Ocak ayında FALKON-9 roketi ile uzaya fırlattıklarını hatırlatarak, “Mayıs ayının ilk günlerinde yörüngeye ulaşan uydumuz, uzun bir test ve diğer hazırlık çalışmalarının ardından, artık servis sağlamaya hazır hâle gelmiştir. Manevra ömrü 30 yıl olarak hesaplanan TÜRKSAT 5-A ile hem uydu iletişim kapasitemizi artırıyor, hem mevcut uydularımızı yedekliyor, hem de yörünge haklarımızı garanti altına alıyoruz” dedi.
Yaklaşık 4 yıllık bir emeğin ürünü olan uydunun hizmete girmesinde emeği geçen bakanlığı, kurumları, mühendisler ve teknisyenler ile emeği geçen herkesi tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, uydunun, Türkiye ile birlikte Avrupa, Akdeniz, Ege, Karadeniz, Orta Doğu, Kuzey Afrika, Orta Batı Afrika, Güney Afrika bölgelerini kapsayan geniş bir coğrafyaya hizmet vereceğini belirtti ve ekledi: “Televizyon yayıncılığı ve veri hizmetleri konusunda kaliteli hizmet sunma kapasitesine sahip TÜRKSAT 5-A, sağlayacağı yüksek katma değerle kendi alanında gerçekten çok önemli bir projedir.”
“Televizyon yayıncılığı ve veri hizmetleri konusunda kaliteli hizmet sunma kapasitesine sahip TÜRKSAT 5-A, sağlayacağı yüksek katma değerle kendi alanında gerçekten çok önemli bir projedir” sözleriyle konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sıranın 5-B uydusunda olduğunu hatırlatarak, tasarım ve üretim aşamaları başarıyla tamamlanan TÜRKSAT 5-B uydusunun testlerinin sürdüğünü kaydetti. Amaçlarının, TÜRKSAT 5-B uydusunu yılın son çeyreğinde yine FALKON-9 roketiyle uzaya göndermek olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, faydalı yük kapasitesi bugüne kadarki uyduların tamamından fazla olacak TÜRKSAT 5-B’nin hizmete girmesiyle veri iletim kapasitesinin 15 kat artacağını duyurdu.
“Türkiye, dünyada haberleşme uydusu üretebilen ilk 10 ülke arasına girecektir”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Doğu yörüngesindeki frekans ve yörünge haklarımızın korunması bakımından da önemli olan TÜRKSAT 5-B’nin manevra ömrünün de 35 yılın üzerinde olacağı öngörülmektedir. Tabii bununla kalmıyoruz. Yaklaşık 5 yıl önce millî haberleşme uydu projemizi, imza törenine bizzat şahitlik ederek başlatmıştık. Bu çerçevede TÜBİTAK, TÜRKSAT, ASELSAN, TUSAŞ, Sİ-TEK gibi çok sayıda kurum ve kuruluşumuzun katkısıyla TÜRKSAT 6-A uydumuzu ürettik.”
“Test aşamasına gelen bu uydumuzu önümüzdeki yıl uzaya fırlatmayı planlıyoruz. Böylece Türkiye, dünyada haberleşme uydusu üretebilen 10 ülke arasına girecektir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Dünya, yeni bir çağa geçişin sancılarını yaşıyor. Doğrudan üretim ilişkilerine dâhil olan ve üretim biçiminin kökten değişmesine yol açan bu çağın adı, Dijital Çağ’dır. İnsanlık tarihindeki her çağ değişimi gibi, bu süreç de, dünyada siyasi, sosyal, ekonomik, kültürel güç dengelerinin yeniden oluşmasına yol açacaktır. Toprağı ekmek ve makinayı kullanmak nasıl insanlık tarihinde büyük kırılmalara sebep olmuşsa, dijital çağ da benzer sonuçlar doğuracaktır.”
“Dijital üretim ve yönetim süreci, yapay zeka ile birlikte çok daha farklı bir evreye ulaşmıştır”
“Yeniçağın en önemli özelliği, soyut üretim dediğimiz bilginin üretimi ve böylece ortaya çıkan verinin kontrolü üzerine kurulu olmasıdır” değerlendirmesinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnsan artık, sadece kendi adına iş yapan değil, kendi adına düşünen sistemlere yönelmiş durumdadır. Hayatın her alanında kılcal damarlara kadar uzanan bu dijital üretim ve yönetim süreci, yapay zekâ ile birlikte çok daha farklı bir evreye ulaşmıştır” dedi.
Bu yöndeki değişimin, devlet yönetiminden toplumsal yapıya kadar her alanda kendini hissettirdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Demokrasi dediğimiz olgu, bir meydanda toplanan insanların, şehrin sorunlarını tartışması ve karara bağlamasıyla ortaya çıkmıştı. Sonra bu yöntem, ülkede yaşayan belirli bir yaşın üzerindeki insanların tamamının seçimler yoluyla içinde yer aldığı temsili demokrasiye dönüştü. Bugün ise dünyanın dört bir yanındaki yüz milyonlarca insan, dijital altyapı ve iletişim imkânları sayesinde, anında bir araya gelebiliyor, tartışabiliyor, ortak tavır geliştirebiliyor. Üstelik bu son değişim, birkaç nesil gibi, çok kısa bir zaman aralığında yaşandı.”
“Sadece üç nesil arasındaki fark, bizim kendimizden önceki onlarca nesille olan farkla mukayese edilmeyecek kadar fazladır, belirgindir, açıktır” değerlendirmesinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kamu hizmetlerinin neredeyse tamamına yakınının e-devlet sistemi içinde yürütülebildiği bir dönemde yaşıyoruz” dedi.
“Küresel düzeyde adalet, dijital çağın altaypılarını da kapsayacak şekilde değerlendirilmelidir”
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: “Hâlbuki bizim gençliğimizde, bugün cep telefonu veya bilgisayar ekranı üzerinde birkaç tuşa basarak gerçekleştirdiğimiz işlemlerin her biri için saatlerce, günlerce, haftalarca, hatta yeri geldiğinde aylarca, yıllarca uğraşmak gerekiyordu. İnsanların birbirleriyle iletişimi, buluşması, görüşmesi, konuşması için ya belli mekânlara, ya belli programlara ihtiyaç vardı. Bugün cep telefonu ve onun üzerindeki uygulamalarla, saniyeler içinde dünyanın her köşesindeki insanla iletişime geçmek mümkündür.”
Her büyük dönüşüm gibi bu süreçte de, ülkeler ve toplumlar arasında çok ciddi adaletsizliklerin varlığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kimi yerlerde bireyler dijital çağın her imkânından sonuna kadar faydalanırken, kimi yerlerde hâlâ ilkel dönemin şartları içinde hayata tutunma mücadelesi veren topluluklar vardır. Artık küresel düzeyde adalet, yiyecek ekmek, içecek su, barınacak ev ihtiyaçları yanında, dijital çağın altyapılarını da kapsayacak şekilde değerlendirilmelidir” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin, geçilen iki asırda yaşadığı tecrübeler ışığında, dijital çağa sıkı sıkıya sahip çıktığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hamdolsun ülkemize kazandırdığımız güçlü eser ve hizmet altyapısı sayesinde, dijital çağın imkânlarını milletimizin emrine, pek çok gelişmiş ülkeden daha önce verebilmeyi başardık” dedi.
Sanayiden ticarete, kamu hizmetlerinden eğitim ve sağlığa kadar her alanda kritik öneme sahip dijital altyapıyı daha da geliştirmekte kararlı olduklarının kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Ülkemizi dijitalleşmenin getirdiği küresel değer sisteminin en üstüne çıkarmak için, fiber altyapı başta olmak üzere, gereken adımları daha hızlı şekilde atmanın hazırlıkları içindeyiz. Veriye dayalı yenilikçiliği destekleyecek, millî teknoloji üretim kabiliyetlerimizi geliştirecek, yapay zekâ teknolojilerinde öne geçmemizi sağlayacak strateji çalışmamızı yakında kamuoyuyla paylaşacağız. Bu alandaki uzun vadeli yol haritamızı da içerecek strateji belgemizde, sürecin içerdiği risklere karşı ülkemizi nasıl koruyacağımızı da ortaya koyacağız. Asıl büyük tehditlerin konvansiyonel yöntemler yanında siber uzaydan da geleceğinin bilinciyle, güçlü bir siber savunma mekanizması oluşturacağız.”
Tören vesilesiyle, 15 Temmuz’da TÜRKSAT Genel Müdürlüğü’nde şehit olan iki olanlara Allah’tan rahmet, ailelerine sabır dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜRKSAT 5-A uydusunun ülkeye ve millete hayırlar getirmesi temennisini yineledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından butona basarak uyduyu hizmete aldı.
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.