Candan Karlıtekin yazdı: “Uçaklar havalanmalı”

Türk Hava Yolları eski Yönetim Kurulu Başkanı Candan Karlıtekin Haber Aero için yazdı.

Küresel Covid-19 salgını yük taşıyan (Cargo) ve sefer başı kiralanan (Charter) uçaklar dışında sivil hava taşımacılığını diğer birçok imalat ve hizmet sektörüyle birlikte durma noktasına yaklaştırdı.

Pandemi ile birlikte herkesin öğrenme eğrisi de gelişmesini sürdürüyor; maske takıp takmamak, eldiven giyip giymemek, vücut ısısı ölçmek, sosyal mesafenin korunması, enfeksiyon geçirenlerin tekrar virüse yakalanması ihtimali, salgının hava ısısıyla ilintisi, salgının takip eden dalgalar halinde tekerrür edip etmeyeceği, semptomların neler olduğu, sağlık sisteminin kapasitesinin hastalarca galebe çalınmaması için çan eğrisinin yassılaştırılması ve daha birçok ayrıntı hakkında hepimiz adeta intibak eğitimi alıyoruz.

Gereğini layıkıyla yapıyor olmasak da ‘deprem gerçeğiyle birlikte yaşamak’ klişesi artık bize yabancı değil. Bu söylemden ilham alarak diyorum ki, öğrenme eğrimiz kritik büküm noktasını (inflection point) geçer geçmez ‘Korona Virüs gerçeğiyle birlikte yaşamalıyız’.

Öğrenme eğrisinin zamanı ile salgının süreç döngüsü birbiri ile örtüşmeyecektir. Bu nedenle, “Yeni Normale” göre yaşamı sürdürmenin yöntemine karar verip safha safha uygulamaya geçmemiz gerekir. İktisatta helikopter para dediğimiz, belli kategorilere giren bireylere veya hane halklarına bir veya birkaç kereye mahsus karşılıksız para vermenin elbette bir sınırı olacaktır. Hazıra dağların karı dayanmaz. Üretim, dolayısıyla da istihdam canlandığı taktirde geçici olan bu siyasetin olumsuz etkileri zamana yaygın olarak nötrlenme şansına sahip olacaktır.

New York eyalet Valisi Cuomo üretime dönmeyi safhalara ayırırken bir matris yardımıyla sektörleri sınıflıyor. İşe geri dönüş çok hassas bir dengeye dayanıyor, zira tüm dünya daha önce aynı zaman diliminde birlikte hiç durma noktasına yaklaşmadığı için kimsenin geri dönüşe dair bilgi birikimi, yani know-how’ı bulunmuyor.

Cuomo’nun başka ülkelerin deneyimleri ve verileri ışığında sürekli güncellemeyi vadettiği yol haritası; tecridi hafifletmeye başlamak (ease isolation), ekonomik faaliyetleri tedricen arttırmak (increase economic activity), hayati öneme haiz iş kollarını tanımlamak (recalibrate essential worker economy), bu esnada test pratiğini ve tedbirleri yaygınlaştırmak ve geliştirmek (apply more testing and precautions) ve bunları yaparken de hastane yatışlarını sağlık sistemi kapasitesini aşmayacak şekilde enfeksiyon oranlarını gözleyerek sınırlı tutmak (do not increase infection rate) aşamalarından oluşuyor. Bu yol haritasının yönetilmesi, daha evvel yapılanların ve kat edilen mesafelerin çöpe atılmasına mahal vermeden dikkatle ve yavaş yavaş yapılmak durumunda.

Şurası kesin ki, “Eski Normale” zamanın bir noktasında bir anda dönüş olmayacak. Önce yayılmanın kontrol altına alınması, ardından en kötü durumun durdurulması yani ölümlerin istisna haline gelmesi, işyerlerinin kademeli olarak açılması, kesin sonuç alıcı tıbbi tedavilerin geliştirilmesi ve nihayet yeni salgınların önünü kesebilecek aşının bulunması (ki 12 ila 18 ay sonra gerçekleşeceği öngörülüyor) bugünden sonraki seyir olacak.

Cuomo’nun basın toplantısından aktarıma devam edelim. Sektörlerin sınıflandırılmasında iki soru var; ilki, söz konusu mal ya da hizmetin ne denli hayati önemi haiz olduğu, diğeri ilgili iş kolunun gerek iş ortamı gerek müşteri açısından enfeksiyon yayma riskinin derecesi. Matrisin A kutusundaki sektörler yeterli tedbirler alınmak kaydıyla ilk elde faaliyete geçirilmesi gereken sektörler olarak ele alınmak durumunda.

Hayati Önemi Haiz Sektör Göreceli Önemi Düşük olan Sektör
Düşük Enfeksiyon Yayılım Riski A B
Yüksek Enfeksiyon Yayılım Riski C D

Matrisin B ve C kutularına girecek sektörler, salgını kontrol altında tutmak kaydıyla birkaç merhalede kabaca ve sırasıyla %25, %50, ve %75 oranında faal konuma geçirilmelidir. D kutusuna giren sektörlerin ise ancak ve ancak son aşamada açılması söz konusu olmalıdır.

Sivil hava taşımacılığına dönersek, özellikle uçak yolculuğunun faaliyete geçiş önceliklerini belirleyen matrisin C kutusunda yer aldığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Kargo faaliyetlerinin ise deniz, kara, demiryolu ve hava yolunda A kategorisinde yer aldığını düşünmek gerekir. Üretim faaliyetlerinin A’dan başlayarak kademeli şekilde B ve C ile birlikte yeniden canlandırılması, her şeyden önce lojistik ve sivil taşımacılığın ayaklanması ile koşut bir seyir takip edecektir.

Uçak yolculuğu, halen düşük kapasite ile icra edilen şehir içi toplu taşımadan daha riskli olmasa gerekir. Bu nedenle C kutusuna yerleştirmeyi teklif ettiğim sivil hava taşımacılığını, aşağıda ilk aklıma gelen tedbirler zımnında çeyrek kapasite ile faaliyete geçirmeyi, yani bugünden yarına A grubu ile faaliyetlerine başlamasını uygun değerlendirmekteyim.

Şehirler arası seyahat ile alakalı idari kısıtlamaların bu çerçevede gevşetilmesi düşünülmelidir. Zira Pendik’ten Beylikdüzü’ne toplu taşıma ile gitmenin riskinin, sıkı tedbirler altında iç hat uçuşu yapmanın riskinden daha az olduğunu düşünmüyorum. Bu çerçevede, havayolu şirketlerimizin yakın zamanda iç hat uçuşlarına başlaması uygun olur kanaatindeyim.

Bilet işlemlerinin tamamen internetten yapılması, bilet alırken sağlık durumuna ilişkin beyanname doldurması, biniş kartlarının yine internet üzerinden üretilmesi, hatta biniş barkodlarının mobil telefonlara indirilmesi, her yolcuya terminal binasına girerken kullanılmamış yeni maske/eldiven verilmesi ve takmalarının sağlanması, ateşlerinin ölçülmesi, tek koridorlu uçaklarda orta koltukların boş bırakılması, ikram sunumunun tümden iptali, el bagajlarının ağırlık ve ebat olarak sınırlandırılması, kabine giriş ve çıkış esnasında kabin görevlerinin sıkı takibi ve talimatları altında sosyal mesafenin korunması ve elzem sair şartlarla uçuşlar başlatılmalıdır.

Uçaklarda kabin içi havalandırmada çalıştırılan Yüksek Etkinlikte Partikül Yakalayıcı HEPA (High Efficiency Particulate Arresting) filtre sistemi, kabin içi havayı her 4-5 dakikada yenilediği için en fazla 2 saat sürecek yurt içi hatlar konforlu ve sağlıklı olacaktır.

Bu arada pilotların simülatör eğitimlerinin son sürat devam ettiğini zannediyorum. Sonuç olarak uçaklar havalanmalı, Covid-19 ile yaşamayı öğrenmeliyiz.

Exit mobile version